Ne vakit karanlik kaplasa yeri, Baslar çocuklarin büyük kederi; Bakinir, korkuyla dolu gözleri: Ya artik bir daha olmazsa gündüz? (Aglayan Çocuklar – 1924 / Necip Fazil Kisakürek)
Dünya mazlumlarina ve Dünya mazlumlarinin umudu olanlara ithaftir.
zindandaki çocukBir dönemin unutulmamasi ve bir daha yasanmamasi için yazilmis bu kitabi içiniz kaldirabilecek ise okumanizi siddetle tavsiye ederim....
Abdürrahim Semavi'nin Diyarbakir cezaevi anilarini anlattigi yeni çikan "Zindanda çocuk" kitabini okurken kanim dondu, insanligimdan utandim. Henüz 16 yasinda, Nusaybin'de lise ögrencisiyken girdigi Diyarbakir cezaevinde yasadiklarini anlatan yazar in bu kitabi ''Bu ülkede suç isleme özgürlügünü !!!'' kullanan assaglik heriflerin kökünün kazinmasi sözde devlet adina görev yaptigini savunan densizlerin hesabinin Allaha havale edilisinin aci hüznü ile böyle bir olaylarin güzel ülkemde bir daha yasanmamak üzere ortadan kalmasi adina bu kitabi okumanizi tavsiye ederim ...
Yazar kitabinda çocuklugunda bir sinir ilçesinde mayinlarin ötesinde diger ülkedeki akrabalarindan niye ayri oldugunu sorguluyor. Geceleri yanip sönen yildizlarin sonsuz karanliktaki gökyüzünü aydinlatmasini seyretmek, en büyük eglencesi olmus. "Yildizlarla hangisi Türk, hangisi Kürt diye oyunlar oynardim. Bazen de kendime gülerek "acaba yildizlarin arasinda da mayin dösenmis miydi" sorusuna yanit arardim. Sahi yildizlarda da bölünen topraklar var miydi? Mayin tarlalariyla bölünen sinirlar.. Bölenler...
Omuzlarimdaki adam "bölücü" diye tepindikçe kendimi kaybediyordum. Son bir refleksle "Vallahi sinirlari ben koymadim" dedim."Sinirlari kim koydu, bilmiyorum, Mayinlari kim dösedi, bilmiyorum. Akrabalari kim ayirdi, bilmiyorum, bizi kim böldü, bilmiyorum. Bilmiyorum, görmedim, duymadim."
7 yillik mahkumiyet süresi boyunca ona ve cezaevindeki mahkumlara uygulanan inanilmaz iskenceleri anlatmis. Insan yüreginin dayanamayacagi, havsalasinin alamayacagi korkunç iskenceler...
Korkunç uygulamalariyla dünyanin ilk 10 kötü cezaevi arasina girmis bir yerden insanin sag ve saglikli çikmasi çok zor. Kitap Kürt meselesinin ne oldugu ve nereden buralara geldigine dair önemli bir belge. Yazar çocuk yasta girdigi cezaevinde gördügü iskenceler arasinda kendisine insan diskisi ve fare yedirilmesini de anlatiyor... ve daha inanilmaz nice iskence metodu...
Hücrelerde çirilçiplak birakildiklari hallerini anlatiyor. "Utanma duygusu ortadan kalkmisti. Insanlar çirilçiplak halleriyle birer abide olarak görünürdü. Ve korku.. Korkulacak bir sey yoktu çünkü zindandaydi insan, karanliktaydi..
Zindanin ötesinde Cehennemin ortasinda bir yerde insan neden korkar ki? ölmek mi? O ödüldü. Iskence görmek mi? Zaten bunu yasiyordu. Hapis mi? Zaten içindeydi. Daha neyden korkacati ki?
Onurun bes paralik ediliyor, beyinin, yüregin, her seyin isgal edilmek isteniyor. Orada korkulacak seylerin ötesi yoktu. zaten içindeydin"
Bir dönemin unutulmamasi ve bir daha yasanmamasi için yazilmis olan bu kitabi içiniz el verecekse okumanizi tavsiye ederim.