Varsa bu dünyada Cenneti tasvir edecek bir yer emin olun Dolichiste (Kekova)dir, Kaleköy'dür, Batik Sehir'dir. Buranin aurasi, havasi bana göre bu dünyadan degil, Yaratan Antalya'ya çok bonkör davranmis...
Yilda yaklasik olarak 3 milyon yerli ve yabanci turistin ziyaret ettigi Kaleköy, dagin zirvede bulunan Simena Kalesi, su altindaki Batik Kenti, tas evleri, kaya mezarlari ve antik tiyatrosuyla adeta açik hava müzesini andiriyor.
Yazar Falih Rifki Atay’in ‘Yeryüzündeki Cennet’ diye nitelendirdigi Kaleköy’e, ada olmamasina ragmen karayoluyla ulasim mümkün olmadigi için sadece deniz yoluyla gidiliyor. Araç bulunmadigi için sessiz ortami, temiz havasiyla dikkat çeken Kaleköy, Simena Kalesi ve antik tiyatrosuyla turistlerin ilgisini çekiyor.
MAVI TURA ÇIKANLARIN DEMIR ATTIKTAN SONRA ÖMRÜNÜN SONUNA KADAR BU SIRIN YERDE KALMA ARZUSU...
Antalya’ya 185 kilometre uzakliktaki Kaleköy, Mavi tura çikan yatlarin ugrak yerleri arasinda yer aliyor. Yatlardan inen ziyaretçiler, içerisinde Ortaçag’dan kalma tiyatro ve tapinak bulunan Simena Kalesi’ne çikiyor. Yaklasik 300 metre yükseklikten Batik Sehir, dogal liman olan Üçagiz Köyü ve adalarin essiz manzarasini izlemenin keyfine varan ziyaretçileri, denizin içindeki Likya lahiti karsiliyor. Tarih, doga ve deniz üçlemesinin iç içe oldugu bu sirin köy, berrak deniziyle INSANI KENDISNE ASIK EDIYOR. Ayrica çok sayida Carettacerettalari görme sansina sahip olmak bu cennet mekanin bonusu oluyor....
Dolichiste (Kekova)
Doga ve tarihin bütünlestigi bir dünya cenneti olan Kekova olaganüstü güzellikleri bünyesinde barindirmaktadir. Mavi yolculuk yapanlarin kolayca ulasip gezebildigi ve yatlarini emin bir sekilde demirleyebildigi bir yer olan Kekova tarihle iç içe inanilmaz güzellikler sergiler. Kekova'ya denizden ulasim Kale Çayagzi'ndan kiralanan kayiklarla yapilabilir.
Iskelesinde Aperlai Antik Kenti, yarimadanin ucunda Toprakada ve Karaada yer alir. Bundan sonra Kekova Adasi uzanmaktadir. Bu adadan dolayi tüm bölge Kekova adiyla anilmaktadir. Kekova Adasi depremlerle biraz suyu batmis bu nedenle buraya batik sehir denilmistir. Kekova Adasi'nin karsisinda Kaleköy ve biraz ileride de yatlar için sakin bir koy olan Üçagiz Köyü bulunmaktadir.
Burasi tarihle doganin ve bugünkü yasamin iç içe oldugu bir bölge. Sicak Iskelesindeki Aperlai, Batik Kent, Kaleköy'deki Simena, Üçagiz'da bulunan Theimussa, Gökkaya koyu üzerindeki Istlada birbirine çok yakin antik kentlerdir. Deniz kenarindaki bu kentlerden baska Kiliçli'da Apollonia, Üçagiz'a 2 km uzaklikta yol üzerindeki Çevreli'de Tyberissos antik kenti bulunur. Tyberissos eski adi Tirmisin olan ovaya bakan 365 m yükseklikteki bir tepe üzerinde bulunmaktadir. Dagin eteklerinde bir düzineye yakin Lykia lahdi ve güvercin yuvasi seklindeki Lykia kaya mezarlari bulunmaktadir ki bunlar Hellenistik ve Roma Çagi'na aittir. Antik sehir tepenin iki zirvesinde yer alir. Kuzeyde sehrin akropolisi, bulunmaktadir. Daha alçak olan güney tepesinde ise Dor düzenindeki Apollon tapinaginin üzerine onun taslari ile yapilmis olan bir kilise bulunur.
Çevreli'den Kapakli'ya dogru gidilirse 4 km sonra Inisdibi denilen yere gelinir. Bu alanin dogusunda yani deniz tarafinda 10 dakikalik bir yürüyüs yapilirsa ilginç yapilariyla ünlü Istlada antik kentini de görme sansina sahip olabilirsiniz. Buradaki sehirler küçük oldugundan birkaçi birleserek Lykia Birligi içinde temsil edilmekteydiler. Örnegin; Aperlai, Simena, Apollonia ve Isinda bu birlik içinde temsil ediliyordu. Çevreli'den 2 km sonra yol bizi bir yeryüzü cenneti olan Kekova'ya ulastirir. Bu yol Üçagiz'da bitmektedir. Ancak buradan teknelerle Kaleköy'deki Simena, Batik sehir, Sicak Iskelesi'ndeki Aperlia görülebilir.
Kekova Adasi
Bölgeye adini veren ada, Kale Köyü'nün önünde uzanan büyükçe bir adadir. Ucunda yer alan Tersane Koyu'na tekneler yerlesebilir. Burada Bizans Devri'ne ait bir kilisenin apsisi ile karsilasilir. Kazi yapilmadigi için tarihini bilmedigimiz bu adanin her tarafi kalintilarla doludur. Tersane Koyu'na göre sag tarafta denize batmis dükkânlar ile sol tarafta batik sehrin su içindeki kalintilari görülebilir. Kiyiya takip ettigimizde, evlerin yarisinin sulara gömüldügünü ve merdivenlerin denize indigini görebiliriz. Ayrica denizin içinde temeller ve ev tabanlarini da görmek mümkündür.
Benzer Kitaplar
Fevzi BOZKURT
Fevzi BOZKURT