Türk
Silahli Kuvvetlerine karsi baslatilan bu amansiz ve pervasiz saldirilarin ve yazar Ahmet KÜÇÜKSAHIN’in de aralarinda bulundugu
birçok Subay, Astsubay ve emekli
muvazzaf askerlerin içerisinde bulundugu büyük yalan ve iftiralar zinciri
2007 yilinda temelleri atilan ve hala devam eden bir süreç oldugu,
Türk
Silahli Kuvvetlerine karsi hazirlanan bütün planlarin sahte belgelerle
delillendirildigi görülen durusmalarda
bir bir göz önüne çikmaktadir.
Bunlar
arasinda tutanaklarda yer almayan fakat savcilik sorusturmasinda biranda ortaya çikan deliller ve
krokilerde dâhildir. Bütün bunlar gösteriyor ki Türk Silahli Kuvvetlerine ve
onun serefli
mensuplarina siyasi gücün arkasinda durdugu;
mahkemeler ve polisin bütün bu komplolari delillendirdigi,
Nitekim
2007’de baslayan bu furyanin günümüze kadar artarak
devam ettigi ve arama sirasinda elde edilmeyen
delillerin nasil polis tutanaklarina geçirildigi, bir
arama da elde edilen delilin diger aramalarda da ayni seri numarasi ile ayni renkte karsimiza çiktigi bütün bunlar gösteriyor ki Polisin de Mahkemenin
de bu inanilmaz tuzagin
savunucularindan
oldugu,
Nasil
oluyor ki; ortada Planlar, Suikastlar, Andiçlar ve binlerce evrak varken ve
savcilar dahi bu sözde belgeleri bir araya getirmekte zorlanirken, Taraf
gazetesi ve bu gazete zihniyetindeki gazeteler büyük puntolarla ve resimlerle
birinci sayfa haberlerine konu yapabiliyor, buda gösteriyor ki önceden hazirlanan
tiyatronun gösterime girdigi,
Ergenekon-2,Ergenekon-3,Poyrazköy,
Kafes, Islak Imza, Amirallere Suikast, Çürük Çetesi,
Askeri Casusluk ve Santaj, Balyoz, Gölcük Aramasi ve Internet
Andiçi ve buna benzer birçok
karalama kampanyasi gündeme geldigi
yapilan durusmalarda
bu davalarin hiç birinin resmiyetten bir
belgeye dayanmadigi yapilan itirazlara ve mahkeme
ile ilgili durusmanin seyrini degistirecek
isteklere savcilarin kulak tikadigi,
Gündemde
ismiyle sürekli göz önündü olan ve yazar Ahmet KÜÇÜKSAHIN’in de yargilandigi Balyoz davasinin ise tam bir düzmeceden ibaret oldugu,
suç unsuru olarak gösterilen
bütün delillerin imzasiz ve dijital ortamda üretilen belgeler oldugu,
mahkemede gizli tanik olarak dinlenen kisilerin
yapilan mülakatlarda bahsedilen ve
idaname de belirtilen konulardan haberdar olmadiklari mahkeme tarafindan da
görüldügü,
Bütün
bunlarin yaninda arama yapilan yerlerin arama islemi
tamamen bitmeden nasil
oluyor da Taraf Gazetesi belge ve resimlerle bunu gazetenin birinci sayfasina
gazetelerin bas sayfalarini tasidigi, önceden elde edilen bir belge
yoksa bu aramalarda elde edildigi idea edilen
belgeler mahkemeden hatta savciliga
dahi ulasmadan
gazetelere servis edilmesinin çok düsündürücü oldugu,
Türk
Silahli Kuvvetlerinin onurlu ve serefli
mensuplari
tutuklanarak, mahkeme karsisina bile çikmadan aylarca
hapishanede yatiyor.
Bu ülkeye gözünü dikmis
Askere kursun sikmis kisiler
Sirnak’ta bulunan Habur kapisinda çiçeklerle karsilanmis ve
kurulan çadirlarda savcilar tarafindan ‘Lütfen Pisman
Olur musunuz?’seklinde yargiladiklari ve hapse dahi atilmadan saliverildiklerinin herkes
tarafindan bilindigi,
Bir
diger
husus bu davalarin
olusturulmaya
çalisildigidir. Fettullah Gülen Cemaati tarafindan ordu
içerisinde verilmemis emirleri verilmis
gibi gösterme çabasi ve bir taraftan da davalara
delil olusturulmaya çalisildigi, asker içerisinde fisleme
yaptigi askeri personeli çesitli
gruplara göre
ayirdiklari TSK tarafindan tespit edildigi,
Su da
bilinmelidir ki; Balyoz davasi tamamen bir hukuk tranvasidir. Birileri
tarafindan servis edilmis belgelerle gündem olusturulmus altinda imza bulunmayan kim
tarafindan yazildigi belli olmayan dosyalarca
evraklarla zihinlere “Balyoz
Davasi” adiyla bir dosya açilmistir.
Balyoz
Davasi hükümeti düsürmek
ve ihtilal olarak kamuoyunda islendigi,
tutuklanan muvazzaf askerlerin hemen hepsin Türkiye açisinda önemli insanlar oldugu,
bir amiralin okuldan mezun olduktan 30-35 yil sonra strateji ve komuta uzmani
oldugu ve
bu insanlarin ülke savunmasinda önemli bir yeri oldugu
gerçegini
bilen dis güçler tarafindan olusturulan
Balyoz davasinin Türkiye Cumhuriyeti hükümeti tarafindan uygulanmaya konulmasinin asil vahim olgu oldugu,
“
Balyoz Güvenlik Harekât Plani” olarak gündeme gelen evraklarda “Raydo ve
Okyanus ” gibi kelimelerin geçmesi Türk Silahli Kuvvetlerine karsi gündeme getirilen bu asilsiz planin dis üçler tarafindan hazirlandiginin en önemli kanitlarindandir.
Çünkü; Türk Silahli Kuvvetlerinin radyoyu hiçbir zaman bir iletisim
araci olarak kullanmadigi,
Balyoz
sorusturmasinda göze batan bir diger
hususun ‘Müslüman olan halkin camilerde bombalanacagi’ ifadesinin kullanilmasi oldugu, Türkiye Cumhuriyeti hiçbir vatandasin Müslüman olan halk kelimesini
kullanmayacagi, %90’i
Müslüman olan bir devletin Müslüman halk diye bir tabir kullanmasinin imkânsiz
oldugu,
Bir
diger
hususun ise böylesine
bir ülkede yasayan
ve vatanina hizmeti kendisine düstur edinen Askerin cami
bombalama gibi bir cümle
kurmasinin kabul edilemez oldugu,bütün bunlara bakarak sunun
çok açik ve net
söylenebilecegi bu davanin yazarlarinin dis
mihraptan birilerinin oldugu,
Silahli kuvvetlerinin herkes tarafindan
bilindigi üzere telsiz haberlesme
araci olarak kullandigi, bir diger
hususun ise Radyo kelimesinin kullanilmasi Ingilizce
de radyo kelimesinin karsiligi telsiz manasindadir. Ayrica; okyanus kelimesi Türkiye Cumhuriyeti ve TSK içerisinde kullanilan bir kelime olmadigi, Türk Silahli Kuvvetleri ve
bu toprak üzerinde yasayan herkes bilir ki deniz
kelimesi kullanilir. Bu da hazirlanan senaryonun tamamen dis
kaynakli oldugu
apaçik ortadadir.
Bir
diger
husus Internet
Andici ismiyle gündeme gelen dava, bilindigi
üzere Türk Silahli Kuvvetlerinin resmi internet sitesi vardir. Bunun disinda gelisen
dünyaya ayak uydurmak ve hizla gelisen
bu sektörün kontrol altinda tutulmasi çok önem arz etmektedir. Nitekim
internet günümüzün vazgeçilmez unsurlarindan oldugu asikârdir.
Bu nedenle
Türk Silahli Kuvvetleri olarak 8-10 tane internet sitesi açilmis,
yanlis
yönlendirmelere ve ülkenin bütünlügü konusunda haberlere yer verilmistir.
Tüm bu sitelerin içerisinde
6-7 adet siyasi içerikli haber oldugu
nedeniyle bu dava baslatilmis,
Islak imza davasiyla gündeme oturtulmaya çalisilmistir. Alb.Dursun ÇIÇEK’e ait oldugu
ileri sürülen evrakin gerçeginden
ayirt edilemez bir imza ile
piyasaya sürülmüs ve
sahte bir evrak sebebiyle aylarca gündem
mesgul
edilmistir.Bütün bunlar gösteriyor ki profesyonel bir
grubun bu isin arkasinda oldugu ve
kriminal laboratuarlarinda
bile bu isin çözülemedigi,
Bir
diger
davanin 61 irtikap,1
dolandiricilik ve buna benzer bir sürü asilsiz iftiraya maruz kalan bir diger
isim ise, Hakim Alb.Ahmet Zeki ÜÇOK
yargilandigi
davalar tek tek düsmektedir.
Bunlardan bir tanesi Fenerbahçe Baskani Aziz YILDIRIM’dan sözde
10.000.000 dolar yagmalamasi olayidir. Bu konuyla ilgili Aziz
YILDIRIM dinlenmis ve böle bir konudan ilk defa
bilgisinin oldugu,olayda bahse konu sahsi ilk defa mahkeme de gördügünü ifade etmistir.Diger
bir suçlama devlet tarafindan izin verilmeyen bir
otel arsasiyla ilgili,bahse konu arsaya izin verilmesine karsi Holding sahibi sahsin Albay Üçok’a para vermesi davasidir.Tanik sifatiyla ve dinlenen holding
sahibi ve taniklarin vermis
oldugu
ifade de,Bahse konu arsaya belediyenin izin vermedigi,daha
sonra yapilan
görüsmelerde
belediyenin arsaya otel yapilmasini kabul ettigi,bütün bu suçlamalarin asilsiz olduguna
en büyük kanitlardan biri ise 403 yilla yargilanan Üçok’un görülen durusmalar
sonucu ‘suç seklinin
degisme
ihtimali’ kanununa binaen serbest
birakilmasidir.
Balyoz
davasindan dolayi tutuklu bulunan Türk Silahli Kuvvetleri mensubu kisilerin
sözde suç ve suç delillerinin hepsinin
dijital ortamda, imzasiz
belgelere dayandirildigi, yazar KÜÇÜKSAHIN ve
arkadaslarinin yapilan bu haksizligin ve infazin tarihe kara bir leke
olarak hafizalarda
yer tutacagi ve
bu kitabi bu kara lekenin hatirlaticisi ve olarak birakacagi,
Kitabin
yazari Ahmet KÜÇÜKSAHIN
kitabin yazilmasinda emegi geçen, diger
subaylarin ortak fikirleri bu davalarin, bu çirkin oyunun kurbanlarin ise Türk
Silahli kuvvetlerinin bireyleri oldugu,
bu karalama kampanyasinin en çok bu tertemiz insanlari üzdügü, bunun tarihte hatirlanacak ve hayretler içerisinde anlatilacak bir mesele oldugudur.