DIN FELSEFESI ÜZERINE

DIN FELSEFESI ÜZERINE

Fevzi BOZKURT
Felsefe


Felsefe ve din gerçekten anlasilmasi ve anlatilmasi en zor ikilemler kümesi, asagida koca koca kitaplardan elde edilmis ve çok kisa ve sade bir biçimde açiklanmaya çalisilmis DIN FELSEFESI konusu islenmistir, hadi kafa patlatmaca oynayalim….
Din Felsefesi
DIN: Genellikle dogaüstü nitelikleri olan ve ahlaki ögeler tasiyan, farkli ritüeller içeren inanç sistemlerine din denir.
DIN FELSEFESI: Yasama dogrudan etki eden din kavraminin dayandigi temel öge inançtir. Felsefede din kavramini ele alip akla dayali sorusturmalar yapan alana din felsefesi denir.
Din felsefesi dinler gibi ögüt vermeyi veya dogru olani vaaz etmeyi amaçlamaz. Din felsefesinin temel amaci din olgusunun dayandigi temel ilkeleri ve dinin temel kavramlarini sorgulamaktir. Bu açidan din felsefesi teolojide bütünüyle farkli bir nitelik tasir. Belli bir dini ele alip onun dogmalarini akilla temellendirmeye çalisan teolojiyle din felsefesi tamamen farklidir. Çünkü din felsefisi genel anlamda din olgusunu nesnel bir zeminde inceler ve verileri tamamen nesnel ele alir.
Din felsefesinin Tanri, peygamber, vahiy, mucize, iman, ibadet, kutsal gibi farkli farkli kavramlari vardir. Her din bütün bu kavramlari içermeyebilir. Ancak bu kavramlar çogu din içerisinde mevcuttur.
Din felsefesinin temel sorusu Tanri'yla ilgilidir. Tanri'nin varligi din konusunda sorulabilecek en temel sorudur. Bu konuda üç tane temel görüs vardir.
Bunlar:
1-    Tanri'nin var oldugunu düsünenler,
2-    Tanriyi inkâr edenler,
3-    Tanrinin bilinemez oldugunu düsünenlerdir.
1- Tanri'yi Kabul Eden Görüsler
Teizm: Yunanca "theos" sözcügünden gelen teizme göre her seyin yaratici olan Tanri, her seyi bilen ve her seye gücü yeten, evrenin hakimi olan mutlak varliktir. Tanri mutlak güç sahibi oldugu için kainatta gerçeklesen her sey onun istegiyle olur. Tanri insan ile ve doga ile son derece ilgilidir. Onun istegi olmadan hiçbir sey olmaz. Çünkü o her seye müdahale eder.
Deizm: Latince "deus" sözcügünden gelen deizm, aydinlanma döneminde ortaya çikmis ve kâinati yaratan fakat hiçbir sekilde müdahalede bulunmayan bir Tanri anlayisidir. Evrenin disinda olan Tanri doga üstü oldugu için doga olaylariyla pek ilgili degildir. Bu yüzden dogada mucize falan gerçeklesmez. Sadece doga kanunlari isler.
Panteizm: Yunanca "pan" ve "theos" sözcüklerinin bir araya gelmesiyle olusan panteizme göre hem Tanri her yerdedir hem de her sey Tanri'dir. Tanri kesinlikle sonsuzdur ve evrenin içine yayilmistir. Evrenden baska gerçeklik yoktur ve bu gerçeklik ayni zamanda Tanri'dir.
Tanri'nin varligiyla ilgili çesitli kanitlar ileri sürülmüstür. Ontolojik kanita göre Tanri kavrami varsa kendisi de vardir. Kozmolojik kanita göre evren varsa evreni var eden Tanri da olmalidir. Bu yüzden Tanri vardir. Teolojik kanit ise evrendeki düzeni ve her seyin bir amaç dogrultusunda hareket etmesi Tanri'nin varligini gösterir.
2- Tanri'yi Reddeden Görüsler
ATEIZM: Tanri'nin var oldugunu kabul etmeyen görüse ateizm denir. Ateizm, kâinatta ve dogada yaratici bir güç olmadigini, evrenin maddesel bir bütün olarak kendiliginden var oldugunu ileri sürer. Bu nedenle ebedi yasam veya ahiret hayati gibi kavramlari ateizm kabul etmez. Tanri'nin varligini reddeden filozoflar görüslerini ispatlamak için çesitli kanitlar ileri sürmüslerdir. Kötülük kanitina göre dünyada kötülükler var oldugu için Tanri var olamaz. Nihlist filozoflara göre ise insan özgür bir varliktir. Tanri ise insanin özgürlügü kisitlar. Bu yüzden Tanri olamaz. Bazi filozoflar da Tanri'nin var olmadigini madde ile açiklamaya çalismislardir. Bu filozoflara göre madde ezeli oldugu için yaratici bir güce ihtiyaç yoktur.
3- Tanri'nin Bilinmezligi Görüsü
Yunan dilindeki bilinmez anlamina gelen "agunustos" sözcügünden türeyen agnostisizm; insanin akil yoluyla sonsuzluk veya yaratilis gibi metafizik konulari bilemeyecegini savunur. Agnostikler Tanri'nin varligi veya yoklugu üzerine tez üretmenin sonuçsuz bir çaba oldugunu ileri sürmüslerdir. Çünkü onlara göre bu tarz kavramlar üzerinde kesin bir yargiya varmak imkânsizdir. Bu görüsün ilk temsilcilerinden olan Protagoras, Tanrilarin duyu organlariyla algilanamayacagini ve insan ömrü çok kisa  oldugu için insanin bu tür meseleleri çözemeyecegini ileri sürmüstür.

Benzer Kitaplar