FELSEFEYE GIRIS (KISA ÖZET)

FELSEFEYE GIRIS (KISA ÖZET)

Fevzi BOZKURT
Felsefe


Felsefeye Giris
Bilgi felsefenin haritasidir. Bu haritayi elde eden felsefe labirentinde kaybolmadan gezebilir.  Felsefeye giris yapabilmek için önce felsefenin ne oldugunu bilmek gerekir. Felsefe sözcügü Yunancada bilgelik sevdasi manasina gelir. Yani felsefe yapmak için bilmeyi istemek gerekir. Bu istegin olusmasindaki temel etmen ise merak etme güdüsüdür.  
Insanoglu düsünen bir canli olarak felsefe eyleminin yegâne muhatabidir. Yani felsefeyi insanlar yapar. Felsefe yapmak için düsünceyi kavramsallastirmak gereklidir. Kavramlar ise bireyin nesneyle ilgili verileri isimlendirmesiyle olusur. Kavramlarin dildeki görünümlerini ise terimler olusturur. 
Felsefenin Dogusu
Insan akil sahibi bir varlik olarak düsünmeye mahkûmdur. En eski toplumlarda bile insanlar yasami algilamak ve anlamlandirmak istemislerdir. Insanlar bilgi düzeylerinin pek düsük oldugu zamanlarda cevabini bulamadiklari sorulari mistik cevaplarla açiklamaya çalismislardir. Dogada gerçeklesen olaylari dogaüstü güçlerle açiklamaya çalismislardir. Insanlar zamanla doga olaylarini kendi gözlem ve deneyimleriyle açiklama yoluna gitmislerdir. Bu olay felsefe diye adlandirdigimiz etkinligin dogmasina neden olmustur. 
Felsefe, tarihsel olarak açiklayabildigimiz kadariyla, Ege kiyilarinda yasayan Yunan toplumunda baslamistir. Iyonya adi verilen bu bölgede demokratik bir siyasal yapi vardi. Deniz ticaretinden dolayi diger uygarliklarla etkilesim halinde olan bu toplumda, olusan maddi zenginlik kültürel alanlara yönelmeyi sagladi. Böylece Iyonya bölgesinde ilk filozoflar tarih sahnesine çikmaya basladi. 
Felsefi Düsüncenin Özellikleri
Felsefi düsünce, düsünceyi ifade eden filozofun öznel düsüncesidir. Birçok felsefi sistem ve birçok farkli felsefi düsünce olmasi felsefi düsüncenin öznelligini kanitlar. 
Felsefi düsünce, veri olarak kullandigi her türlü malzemeyi akil yoluyla test eder. Her seyi sorgulamadan kabul eden insanlar felsefe yapamazlar. Dogmalara körü körüne inanmak felsefe eyleminin önündeki en büyük engeldir.
Karl Jaspers felsefenin yolda olmak demek oldugu ifade etmistir. Felsefede cevaplardan çok sorular önemlidir. Bu nedenle felsefede sondan söz edilemez. Soru sormak sürekli bir eylemdir. 
Felsefede önemli olan felsefeyi bilmek, okumak, dinlemek degil, felsefeyi bir eylem olarak yapmaktir. Felsefi düsünce ancak gerçegi aramanin bir ürünü olabilir. Bu yüzden belirli bir felsefi düsünce ortaya koymayan felsefe yapmis sayilmaz. 
Felsefi düsünce, deney ve gözlem araciligiyla test edilip dogrulanamaz. Fakat felsefe aklin ürünü oldugu için akil ilkeleriyle zit düsen tutarsiz önermeler felsefe degildir. Felsefede parçalar arasinda bir mantiksal bütün vardir. Ancak bu bütün görüslerin tamamiyla birbirleriyle tutarli olmasini gerektirmez.
Felsefi düsünceye analiz ve sentez yoluyla ulasilabilir. Çünkü filozof bilgiyi çözümleyip aydinliga kavusturan ve onu bütünsel bir sistem haline getiren kisidir.
Felsefe salt bir eylem degil ayni zamanda bir yasama biçimidir. Yasamin içinde, yasama dair her seyin sorgulanmasidir.
Felsefenin Islevleri 
Felsefe, tarihin akisina göre farkli zamanlarda farkli islevler yüklenmistir. Örnegin; Ilkçagda kâinattaki her seyi bir ana ilkeyle açiklamaya çalisan felsefe, Ortaçagda kâinati Tanri'nin bir eseri olarak kavramaya, Rönesans'la birlikte ise bilimin güçlenmesiyle kavramsal çözümlemelere yönelmistir. Felsefenin islevlerini genel olarak söyle siralayabiliriz:
Yasamda algiladigimiz seyleri akil yoluyla isleyerek kendi dünya görüsümüzü insa etme özgürlügü saglar. 
Insanligin daha iyi olmasi için çözüm yollari arar ve insanin bilgisi ile degerleri arasinda bag kurmasini saglar. Bu yolla insanlara moral açidan da yol gösterir. 
Tek bir dogru oldugu düsüncesini yikip birçok dogrunun oldugunu kavramamizi saglar. 
Bilimlerin birbirinden koptugu noktalarda, bilimlerin ürettigi malzemeyi kullanarak daha bütünsel bir anlayis kazanmamizi saglar. Ayrica bilimin ilgilenmedigi konularda bu eksigi kapatir.
Elestirel bir bakis açisi kazandirip her türlü düsünce ve bilginin sorgulanmasi gerektigini ögretir. Insanin düsünsel yetersizliginin farkina varmasini saglar. 
 Felsefe ve Bilim
Insanoglu, yapisi geregi muhatap oldugu tüm gerçekligi anlamak ister. Felsefe olarak baslayan bu çaba, yanlislanabilir ve test edilebilir hale gelince bilim niteligi kazanir. Yani, bugün felsefe olan yarin bilim olabilir fakat her felsefi düsünce bilim olmak zorunda degildir. Bilimler zamanla felsefeden ayrilarak kendi alanlarini kurarlar fakat felsefeyle olan baglarini muhafaza etmek zorundadirlar. Çünkü felsefe sordugu sorularla hem bilime yeni ufuklar açar hem de bilime kendini sorgulama olanagi saglar.  

Benzer Kitaplar