Ülkemizde
halen faaliyetleri bulanan, varligini
devam ettiren çete olusumlu
örgütlenmeler
bulunmakta ve bu örgütlenmelerin devlet ile olan bagi çok
öncelere
dayanmaktadir. Son 110-120 yil öncesine baktigimizda
bu örgütlerin
temeli Ittihat Terrakiden baslayarak günümüze kadar süre gelmistir. Ittihat Terraki eksenli devam eden çete olusumlari ilk olarak Teskilat-i Mahsusa ile baslamistir.
Teskilat-i Mahsusa'dan bahsetmek gerekirse;
Temellerinin
1912 Balkan harbi ile atildigi, resmi olarak 5 Agustos 1914 tarihinde Ittihat ve Terraki Umumiye'sinin karariyla
Istihbarat amaçli kuruldugu; ancak zamanla bu örgüt içerisine cezaevinde
cinayet, hirsizlik gibi suçlardan mahkûm olan insanlarin alinarak asil
amacindan uzaklastigi
Cezaevlerinde Agir suçlardan dolayi yatmakta olan mahkûmlarin bu çete olusumunun içerisinde yapacagi
isler ve örgüte katacagi
olumlu sonuçlar neticesinde kendilerine verilen suçlarin
kalkacagi
sözü
verildigi ve bunun neticesinde cezaevinden örgüte katilan
ve ayni zamanda örgüt içerisinde bulunan kisiler tarafindan Doguda Ermeni Batida da Rum katliamlarinin yapildigini,
bu konu ile ilgili olarak o dönemde Teskilat-i Mahsusa içerisinde yer almis Arif CEMIL gibi birçok kisinin görüslerine yer vermistir.
Teskilat-i Mahsusa’dan günümüze kadar devam eden bu çete
örgütlenmelerinin
1952’deki versiyonunun Seferberlik Tetkik Daire Baskanligi
(Özel
Harp Dairesi) oldugu,
Özel Harp Dairesinin etkin oldugu dönem içerisinde ilk olarak 6-7 Eylül
olaylarini
planladigi
ardinda
da Kibris
Baris Harekâtini organize ettigi, ilerleyen dönem içerisinde Özel Harp Dairesi içerisinde Türk
Mukavemet Teskilati adinda
bir örgütün kuruldugu,
Özel Harp Dairesinin ve onun sivil kanadi olan MHP’nin organizesinde Kanli
Pazar, 1 Mayis Olaylari, Malatya Olaylari, Sivas Katliami, Maras Katliami gibi olaylarin yasandigi
ve yasanan bu olaylarin bilinçli olarak meydana getirildigi anlatilmistir. Ayrica yasanan bu olaylarla ilgili olarak o dönemde
olaylarin
içerisinde
bulunan ve o dönemde yasayan
olan sahislarin düsünceleri
röportaj
seklinde anlatilmistir.
1990’li
yillarda gelisen Kürt
hareketlerine karsi Jandarma Kurmay Baskani Tümgeneral Hulusi SAYIN tarafindan
JITEM adinda bir örgütün kuruldugu, bu örgüt yapilanmasinin içerisinde Subay, Astsubay ve korucularin bulundugu, JITEM’in faaliyette oldugu dönem içerisinde Terörle Mücadele konularinda
çalismadiklari sürekli olarak masum insanlari öldürdüklerini
anlatmistir.
PKK
terör örgütüne karsi propaganda olarak Arif DOGAN tarafindan Hizbullah Terör örgütünün
kuruldugu ve Arif DOGAN’in ‘Hizbullah’i Ben Kurdum’ isimli kitabindan konu
ile ilgili kesitlere yer verdigi, 2001 yilinda Istanbul’da
Hüseyin
VELIOGLU’nun çatismada öldürülmesi ile birlikte terör örgütünün birçok dokümanlarin
ele geçirildigi, örgütün desifre edildigi ve akabinde de eski gücünü kaybettigi anlatilmistir.
Faili
Meçhul Siyasal Cinayetler
Faili
Meçhul Siyasal Cinayetlerin sayisal olarak 1991 yillarinda artis gösterdigini, bu cinayetlerin PKK, Hizbullah ve Kontrgerilla
tarafindan islendigini anlatan yazar, PKK tarafindan islenen cinayetlerin failleri yakalanirken
diger yasanan cinayetlerin zanlilarinin
ise faili meçhul olarak kaldigini,
demek ki bu faili meçhul cinayetleri devlet isledi gibi seklinde vatandaslara telkinde bulundugunu anlatmis, islenen cinayetlerin daha çok sehrin en kalabalik oldugu yerlerde ve gündüz vaktinde islendigine dikkat çekmistir.
YESIL KOD ADLI MAHMUT YILDIRIM
Yesil kod adiyla taninan Mahmut Yildirim isimli sahsin devlet adina çalisan, devlet tarafindan kullanildiktan belli bir
müddet sonrada desifre
edilen bir savasçi oldugunu, oglu Murat Yildirim’in babasina yesil kod isimle hitap edilme sebebinin gözlerinin
yesil olmasindan kaynaklandigini,
babasinin
1973 yilinda
MIT’te eleman olarak çalismaya basladigini,
1989 yilinda
ise MIT ile olan baglantisinin koptugunu akabinde JITEM’in Yesil’e sahiplenerek Tunceli-Nazimiye ilçesi ve Ovacik
ilçelerinde istihbarat için görevlendirdigi anlatilmistir.
ÖZAL
SUIKASTI
Basbakan Turgut ÖZAL’a 1988 yilinda ANAP kongresinde suikast düzenlendigi, ÖZAL’in parmagindan
yaralandigi,
olayi
gerçeklestiren sahsin ülkücü Kartal DEMIRDAG isimli sahisin
oldugu, ayrica Turgut ÖZAL’in Kürt sorunlari ile ilgili yaptigi çalismalar neticesinde HEP heyeti temsilcisi Ahmet
TÜRK’ün Abdullah Öcalan’in yanina gittigi, baris görüsmelerin baslayacagi
sirada
Turgut ÖZAL’in suikast planlanarak öldürüldügünü
ve bu konu ile ilgili olarak Abdullah Öcalan’in görüsüne
yer verilmistir.
Ali
Gaffar OKKAN
Ali
Gaffar OKKAN’in Diyarbakir iline atanmasi ile birlikte Hizbullah’a yönelik
olarak gerçeklestirilen
operasyonlarin hiz kazandigi
ve bundan tedirgin olan JITEM’in
OKKAN suikastini düzenledigi ayrica Esref BITLIS, Bahtiyar AYDIN, gibi isimlerinde JITEM tarafindan yapilan suikastlar sonucu öldürüldügü
anlatilmis olup kitabin ilerleyen bölümlerinde Seyh Davut YALÇINKAYA, Tacettin ERTAS gibi birçok siyasal cinayetlerin islendigi ve bu cinayetlerle ilgili olarak suikasta kurban
giden kisilerin yakinlarinin vermis oldugu röportajlar anlatilmistir.
ERGENEKON
TERÖR ÖRGÜTÜ
Yillardir
süre gelen derin devlet ile çete iliskisi Ergenekon operasyonlari
ile tekrar gündeme geldigi, bu operasyon ile birlikte Emekli Tuggeneral Veli KÜÇÜK’ün arsivlerinin ele geçirilmesi ile beraber birçok
üstü
kapali olaylarin
aydinlatildigi, Veli KÜÇÜK’ün susurluk olayinda ölen Abdullah ÇATLI ile telefon görüsmelerinin oldugu ayrica Mahmut YILDIRIM’in GSM’sinin de Veli KÜÇÜK adina
kayitli oldugu, Sedat
PEKER gibi mafya gruplari içerisinde faaliyet gösteren kisilerle çesitli etkinliklerde bir araya geldigi ve Hrant DINK’ in tehdit edilmesinde yine Veli KÜÇÜK’ün isminin
geçtigi anlatilmaktadir.
Ergenekon
Örgütünün Yapisi
Baskanlik görevi emekli Tuggeneral Veli KÜÇÜK tarafindan yürütüldügü
yine Veli KÜÇÜK, Fikri KARADAG, Sami HOSTAN ve Kemal KERINÇSIZ gibi isimlerin örgütün baskanlik divaninda yer aldigi,
Örgütün
savunma ve propaganda büro, Örgütlenme büro, Operasyon ve lojistik büro,
Finans, mafya ve naylon terör örgütleri bürosu, Din ve cemaat iliskilerini düzenleme gibi alt olusumlarinin bulundugu ve bu olusumlar içerisinde yer alan kisilerin çogunun asker kökenli oldugu anlatilmistir.
Yazar
Ergenekon olaylarini anlatirken Hanefi AVCI’nin yazmis oldugu ‘’Haliçte Yasayan Simonlar’’ isimli kitabindan kesitlere yer verdigi, Hanefi
AVCI’nin
kitabinda
Veli KÜÇÜK ile Dogu
PERINÇEK yakinlasmasina degindigi, Ergenekon’un tekrar yapilanmasi ile beraber çete
örgütlenmelerinin yeniden ortaya çikmaya basladigi
anlatilmistir.
Danistay Operasyonu
Danistay saldirisi yasanmadan önce Cumhuriyet Gazetesine bombali saldirilarin meydana geldigi, bombalama eylemlerinin failleri ortaya çikarilamadan Danistay saldirisinin yasandigi,
yapilan
çalismalar neticesinde gerçeklestirilen bu iki saldirilari
olaylarinin
birbirleri ile baglantisinin
oldugu, olayi gerçeklestiren sahsin Alparslan ARSLAN isimli sahsin oldugu bu sahis ile ilgili yapilan sorusturma ve çalismalar neticesinde ipin ucunun Ergenekon örgütüne
dayandigi
ortaya çikarilmis, olaylarda kullanilan bombalarin
Makine Kimya Enstitüsü yapimi oldugu ve Alparslan ARSLAN’in Ergenekon ile baglantili oldugu ortaya çikarilmis olup konu ile ilgili olarak Alplarslan ARSLAN’in babasi Idris ARSLAN’in görüslerine yer vermistir.
Yazar,
Ergenekon örgütü ile ilgili önemli bilgilere sahip alan Tuncay GÜNEY isimli sahsin görüslerine yer verdigi, kitapta Tuncay GÜNEY tarafindan; Ergenekon ile JITEM’IN birbirleri ile baglantili oldugu, ikisinin de bagli bulundugu yerin Encümen-i Danis oldugunu, Ergenekon’un diger çete örgütlenmelerine karsi semsiye vazifesi gördügü,
Ergenekon’un Özal Harp Dairesinin bir uzantisi oldugu, Ergenekon yapilanmasi içerisinde yer alan Isçi
Partisi hariç tüm Komünist partilerinin kapatildigi,
Ergenekon’un asker ve sivillerden olusan bir cunta oldugu, Ergenekon esittir TSK gibi açiklamalarda bulundugu anlatilmistir.
Dink
Cinayetinin Arkasinda Ergenekon Var
Yazar
Dink suikasti ile ilgili olarak Agos Gazetesi Genel Yayin Yönetmeni Robert KOPTAS’in Zaman Gazetesine yapmis oldugu açiklamalarina yer vermis olup, KOPTAS yasanan Dink cinayetinin Ergenekon örgütü ile baglantili oldugunu ve buna benzer olaylarin tekrar yasanabilecegini belirtmistir.
Yazar,
Teskilat-i Mahsusa’dan günümüze kadar devam eden resmi bir
olusum gibi görünen; ancak yapmis oldugu faaliyetler ve çalismalar ile tamamen gayri resmi olusum içerisinde yer alan çete örgütlenmelerinden bahsetmis olup bu çete örgütlenmelerinin devlet ile olan baglantisina deginmistir.
Teskilat-i Mahsusa’dan Ergekon’a Kayiplar
Yargisiz Infazlar ve Faili Meçhuller
Gülçiçek Günel TEKIN
Belge Yayinevi