Turgut ÖZAL iktidari döneminde
terör örgütünün faaliyetlerini bir grup eskiyanin hareketi olarak nitelendirip
önemsemiyor, örgütün eylemlerini arttirmasi üzerine, çözümün ülkenin alti
eyalete bölünerek yönetime valilerin seçimle gelerek eyaletleri
yönetmesinde, dogu bölgelerini
kalkindirmada is olanaklari saglamakla son bulacagi düsüncesini savunuyor, bir gün bu düsüncesini bakanlari ve danismalarina
açar fakat bakanlardan Ismail ÖZDOGAN bu fikri kabul etmez ve tepkisini
gösterir bu toplantinin bir hafta sonrasinda bakan Ismail ÖZDOGAN’ in adi
rüsvet konusuna karisir yüce divanda yargilanip hapis cezasi alarak ismi
rüsvetçi bakana çikar fakat ÖZDOGAN bunu o toplantida gösterdigi tepkiden
dolayi kendisine atilmis bir iftira oldugunu savunur.
Bu tartismalar devam ederken
Körfez Savasi patlak verir Turgut ÖZAL savasa ABD’nin yaninda katilarak Irak’a
Türkiyenin de bir cephe açilmasini ister bunu istemesinin amaci Musul ve
Kerkük’ü Türkiye topraklarina katmak ve arkadaslari arasinda söylenen Turgut ÖZAL’in
yaklasan Birlesmis Milletler Genel sekretaryasi seçimlerinde eger ABD’nin
yaninda olursak ben seçilirim düsüncesi olarak savasa katilmayi istemesidir. Fakat
dönemin Basbakani Yildirim AKBULUT ve kuvvet komutanlari savasa katilmaktan
yana olmadiklarini her defasinda dile getirmektedirler, savasin baslamasi ile birlikte
Türkiye sinirina 600 bin Kürt vatandasinin yigilmasi üzerine Türkiye siniri
açmadan sinirda tampon bölge olusturmus ve burada onlara hizmet sunmustur
yabanci medya Türkiye’nin siniri açmamasini elestirilmis bu elestirilere
dönemin basbakani Yildirim AKTUNA kizmistir.
Yildirim AKTUNA’nin korkusu
sinirin açilmasi durumunda çogu pesmerge den olusan 600 bin kisilik grubun
terörü ülke içersinde daha da arttiracagi olmustur bu nedenle siniri
açmamistir. Bu arada ABD baskani baba Bush Türkiye’den savasa katilmasi
konusunda yardim istemis dönemin Cumhurbaskani Turgut ÖZAL bu konuya olumlu bakarken
dönemin basbakani ve kuvvet komutanlari Türkiye’ye herhangi bir saldiri
olmadikça savasa katilmaktan yana olmadiklarini dile getirmislerdir. Türkiye savasa katilmadan savas sona ermis,
terör örgütü Irak’taki bosluktan yaralanarak Irak’in kuzeyine yerlesmistir.
Süleyman DEMIREL hükümeti
zamaninda, Turgut ÖZAL’in vefati üzerine
bosalan koltuga dönemin basbakani Süleyman DEMIREL geçer Tansu ÇILLER’ de
basbakan olur Tansu ÇILLER güvenoyunu almadan artan terör olaylari kendisini
çok üzüyor bu sebeple aklinda olan Kürtçe seçmeli ders ve Kürtçe yayin yapan
kanal fikrinden vazgeçiyor. Ankara’daki yetkililerdense destek alamiyor. Tansu ÇILLER’in düsüncesi önce terör bitmeli
sonra bölgeye yatirimlar yapilmamali ve ülke eyalet sistemi ile
yönetilmemelidir bunlarin gerçeklestirilmesi polisin ve askerin desteklenmesi
ve terörle mücadele edilmesi için Polis Özel Harekâtin kurulmasi gerektigi
Abdullah ÖCALAN’in yok edilerek terörün bitirilecegi seklindedir.
Tansu ÇILLER Almanya
ziyaretinde Alman yetkililerden buradaki örgüt destekçilerinin faaliyetlerinin
önlenmesini istiyor ve Çiller’in Türkiye dönüsü Almanya da terör örgütüne sok baskinlar yapiliyor ve
örgüte ait yerler kapatiliyor.
Tansu ÇILLER’IN Ispanya
temaslari sirasinda Bask modeli konusu Türkiye dede uygulanabilir mi seklinde
yapilan tartismada Tansu ÇILLER Türk halkinin Üniter yapisinin asla
degistirilemeyecegi Bask modelinin Türkiye de uygulanamayacagini olmustur.
ABD temaslari sonrasinda
Tansu ÇILLER ABD’den teknik destek konusunda yardim alinacagini terör konusunda
ortak hareket edilecegi seklinde açiklamalarda bulunuyor. Bu arada artan terör
olaylari Tansu ÇILLER’in gündemini yakindan ilgilendiriyor.
Tansu ÇILLER, Terör bitmeden
bölgeye yapilan yatirimlarin zorla veya baska yöntemlerle terör örgütünün eline
geçtigini, ülkenin birçok yerinde örgütün haraç aldigini, ünlü sanatçi ve is adamlarinin örgüte gönüllü
veya haraç seklinde yardimlarda bulundugunu bunlarin kimler oldugunu tek tek
bildigini Meclis içersinde de terör örgütüne destek verenlerin oldugunu ve
bunlarda herkesin rahatsiz oldugunu,
Türkiye de Kürt sorunu olmadigini Türkiye de terör sorunu oldugunu
seklinde açiklamalarda bulundugu sirada, bir çok is adami ve siyasi faili meçhul
cinayetlere kurban gidiyor. Bu durumu firsat bilen Tansu ÇILLER karsitlari
faili meçhulleri ve Özer ÇILLER’in mal varligi üzerinden Tansu ÇILLER’I sikistirmak
istiyorlar ve bu konularin üzerine gidiyorlar.
Bu arada Abdullah ÖCALAN’in
örgütün yapilan operasyonlarla köseye sikismasi sonucu ateskes istemesi Dönemin
Cumhurbaskani Süleyman DEMIREL’i mutlu ediyor. Abdullah ÖCALAN’in niyeti
dünyaya terör örgütünü barisçil göstermek ve operasyonlarla köseye sikisan
örgütü tekrar toparlama amacindadir.
Tansu ÇILLER DYP partisi
büyük kongresinden tam destek ile çikar bu arada koalisyon kurdugu Murat
KARAYALÇIN federasyon fikri üzerinde söylemlerde bulunur, Tansu ÇILLER buna çok
sinirlenir teröre ayrilan bütçenin çok büyük oldugunu ve terörün bitmesi
durumunda bu bütçenin Türkiye’nin kalkinmasi için harcanmasi gerektigini
düsünüyor bu sebeple Polis Özel Harekat kurulmali idi fakat buna dönemin
cumhurbaskani Süleyman DEMIREL karsi çikiyor terörle askerin ugrasmasi mücadele
etmesi gerektigini polisten böyle bir birimin kurulmasina karsi çikiyor bu
birimin askeriye içerisinde kurulmasini istiyor.
Tansu ÇILLER’in DYP partisi
büyük kongresinden tam destek ile çikmasi sonrasinda Nato zirvesine katilan Tansu ÇILLER’ in ABD Baskani CLINTON’ dan Abdullah Öcalan’in
Suriye’ye baski kurarak Türkiye’ye
iadesini isteyecegi ve böylece yaklasan seçimlere elde ettigi galibiyetlerle
çikacagi düsünülmekte.
Tansu ÇILLER Nato toplantisi
dönüsü sonrasi ilk olarak terör örgütünün büyük kamplarinda Zeli kampinin
bombalanmasini istiyor, bombardiman sonrasinda çok sayida örgüt mensubu
öldürülüyor ardindan Meclis içersindeki DEP Milletvekillerinin terör örgütüne
verdigi destege duyulan rahatsizlik dolaysiyla vekillerin dokunulmazliklarini
ani bir kararla kaldirilmistir. Tansu ÇILLER’ in aldigi kararlarin ülkenin
batmakta olan ekonomisinin gündem degistirilerek unutturulmasi amaci ile
yapildigi düsüncesini savunmuslardir. Bu siralarda bozulan ekonominin düzelmesi
için Basbakan Tansu ÇILLER Devalüasyon karari aliyor fakat Tansu ÇILLER karsitlari
Merkez bankasinin tanidiklarina ucuz deviz sattigi için devalüasyon karari
alindigini dillendirmislerdir.
Tansu ÇILLER Yaklasan
Seçimlerle ilgili Çalismalarini Sürdürürken Adana yolculugunda Diyarbakir Asker
Hastanesinde yatan yarli askerleri ve mayina basan masum çocuklari gördügünde
çok üzüldügünü bu terörün bir an önce bitmesi gerektigini dile getiriyor.
Bu arada seçimlerde Tansu
ÇILLER' i Köseye sikistirmak isteyenler medya üzerinden kendilerince anket
yaparak DYP'nin oy oranlarini çok düsük göstererek karsi propaganda yapiyorlar.
Tansu ÇILLER 'e seçim
çalismalari sirasinda ABD’li danismanlar her konuda yardimci oluyorlar, Tansu ÇILLER
de bunlarin söylemleri dogrultusunda hareket ederek seçimlerde terörü
propaganda konusu olarak kullanir.
Seçim sonrasi az bir farkla
kazanan DYP hükümeti ülkede yasanan ekonomik krize önlem alma amaci ile KIT
kuruluslarinda özellestirmelere gidilmesi, zarar gören kuruluslarin satilmasi
yada kapatilmasi ve ABD den destek alinmasi gerektigini dile getirdi. Özelestirmelere
karsi çikan Anayasa Mahkemesi ve rektörlerin para yoksa egitimde yok seklinde
eylemlerde bulunuyorlar. Tansu ÇILLER rektörlerle yaptigi toplantida önce
özellestirmeler sonra maaslar diyerek rektörlerin gönlünü aldiktan sonra
özellestirmeyi düsündügü Türkiye Et Balik Kurumunun satilmasindan vazgeçiyor.
Tansu ÇILLER 'e verilen
BOSNAHERSEK de Sirp’larin kimyasal silah kullanarak binlerce müslümani
öldürdügü seklinde verilen yanlis bilgiler sonucu yaptigi kinama mesaji sonrasi
büyük tepki görür bunu kullanmak isteyen medya Özer ÇILLER 'in yurt disindaki
ABD deki serveti üzerinden Basbakan Tansu ÇILLER' e yüklenmeye devam ediyorlar ve
Tansu ÇILLER karsitlari basbakanin iliskilerinde insanlari etkilemek amaci ile
konusmasinda gülüsünde disiligini ön plana çikararak hareket ettigi seklinde
söylemlerde bulunuyorlar.
Bunlar üzerine Basbakan Tansu
ÇILLER esinin mal varligi konusunda Özer beyin yurt disina yatirim yapmasinin
sebebinin, eger esinin Türkiye de yatirim yapar ise ister istemez devlet imkânlarindan
yaralandi seklinde haber çikacagi ve basbakanin olumsuz yönde etkilenmesine
sebep olmamak için böyle bir yol izledigini dile getirir.
Tansu ÇILLER dogudaki sorunun
çözümü ve RP’nin gücünü azaltmak için Fetullah GÜLEN ve Yeni Asya önderlerinden
yardim istiyor, onlar terör sorununun askerle polisle degil bölgeye dini
bilgilere sahip dindar yöneticilerin (Vali, kaymakam, kamu personeli)
gönderilmesi ile çözülecegi seklinde söylemlerde bulunuyorlar
.
Tansu ÇILLER bölgede bölücü
yayin yapan radyo kanallari ve yerel gazetelerin kapatilmasi ve Gazi olaylarini
görüsmek için toplantiya MIT yetkililerini ve emniyet yetkililerini çagirdi. MIT mensuplarina sitemde bulunan Tansu ÇILLER 'e
Emniyet Genel Müdürü Mehmet AGAR da destek vererek siz bize ne yapmamiz
gerektigini degil örgütün nerelerde nasil eylemler yapacagini söyleyin ki bizde
kendimizce önlemler alalim seklinde açiklamalarda bulundu. Tansu ÇILLER bu
firsati degerlendirerek EGM ve MIT kadrolarinda degisikler yaparak Abdullah ÖCALAN'
in yakalanarak Türkiye'ye getirilerek terörün son bulacagina inaniyordu ve
yaptigi degisiklikler sonrasi Kuzey Irak'a giren Türk askeri büyük ilerlemeler kaydetmis
bu ilerlemeden rahatsiz olan Almanya, Fransa ve Ingiltere rahatsizligini dile
getirmis ABD ise Türkiye'nin yaptigi operasyonu dogru bulmadiklari ve
desteklerini dünyaya duyurmuslardir. Operasyonda sikisan örgüt mensuplari Iran
da bulunan kamplarina kaçmislar. Asker saglanan basarilar sonucu mücadelenin
devam edilmesine yurt içinde de devam etmeli Türkiye’nin bütünlügünü
parçalamaya kalkisanlara ve PKK terör örgütünü övecek sekilde hareket
edenlere verilen cezalarin arttirilmasini istemektedir.
50. Dönemde kurulan CHP –DYP
hükümeti Deniz BAYKAL ve Tansu ÇILLER’ in ortak degerler üzerinde anlasamamasi Deniz
BAYKAL’ in Tansu ÇILLER’ istifasi ve erken seçim talepleri sonrasinda sonrasin da
son bulur. Fakat Tansu ÇILLER açiklamalarinda Deniz BAYKAL’ in ortakligi kabul
etmemesinin asil sebebinin Istanbul Emniyet Müdürü Nejdet MENZIR’ in görevden
alinmasini istemesine ragmen Tansu ÇILLER’ in müdürüne sahip çikmasi oldugunu
açiklamistir ama Deniz BAYKAL bunu hiçbir zaman kabul etmemistir. Emniyet
Müdürü MENZIR ortamdaki belirsizligi gidermek için basin mensuplarini toplayarak
istifasini açikliyor. Istifa sonrasinda kurulan ÇILLER - BAYKAL hükümeti erken
seçim kosulu ile anlasirlar.
Yapilan erken seçim
sonrasinda RP birinci parti olarak çikar, parti lideri Necmettin ERBAKAN dogu
bölgelerine hep karakollar yapildigini onlari okullar ticarethaneler açacaklari
gerekirse Kürtçe yayin yapacaklari seklinde açiklamalarda bulunuyor ama birinci
parti olarak çikan RP’ile ne DYP nede ANAP partisi ortak muhalefet kurmak
istiyor. ANAP ve DYP Köskten aldiklari olurun ardinda hükümeti kurarlar fakat
Anayasa Mahkemesi hileli seçim yapildigi gerekçesi ile ortakligi bozar Mesut YILMAZ
partisinden istifa eder ve RP-DYP ortak koalisyonu kurulur kurulan hükümet güvenoyunu
da alarak harekete geçer.
Yurt içinde ve yurt disinda
kurulan hükümeti istemeyenler askerin müdahale etmesini isteyenler vardir.
Asker Tansu ÇILLER’ in laiklik konusunda kendilerine teminat verdigini onu
laiklige teminat olarak gördügünü söyler. Bu arada RP'li bir millet vekili esir
düsen Türk Askerlerinin geri getirilmesi için kuzey Irak’ a gider ve sözde
örgütün bez parçasi altinda fotograflarinin medyada yayinlanmasi, Süleyman
DEMIREL’ in örgüt mensuplarini da kapsayan bir genel af çikaracagini ve Kürtçe
kanal açacaklarini açiklamasi üzerine Tansu ÇILLER yaptigi açiklamalarda
bunlarin kendilerinde habersiz yapildigini olanlari onaylamadiklarini dile
getirse de son zamanda kiyafeti ve dini konulari ön plana çikarak dini siyasete
alet ederek yaptigi konusmalar yaptigi bu konusmalarin Tansu ÇILLER’ in RP’nin
oylarini bölmek için yaptigi düsüncesini uyandirir halkta.
Tansu ÇILLER Necmettin ERBAKAN
yakinlasmasi üzerine Almanya da yakalanan üç uyusturucu kaçakçisi üzerinden
Türkiye’nin uyusturucu kaçakçilarini destekledigini ve bunu sembolize eden Türk
Bayragi üzerine konulmus siringa tüm Alman medyasinda ve Türk medyasinda
yayinlanmasinin ardindan, asker agirligini koyunca RP - DYP koalisyonu
bozuluyor ye kösk hükümeti kurma yetkisini Mesut YILMAZ’a veriyor. Mesut YILMAZ
ilk is olarak DYP ve RP kalan devlet karolarindaki görevlileri temizlemekle basliyor,
dagda askerle birlikte mücadele eden Polis Özel Harekât birimlerini araziden
çekiyor. YILMAZ hükümeti döneminde devlet yetkililerinin ve Mesut YILMAZ’in
ihalelere fesat karistirma çete mafya devlet iliskileri oldugu gerekçesi ile hükümeti
kurma yetkisi tekrar el degistirip Bülent ECEVIT’e verilir.
Suriye’ye iadesi için
yapilan baskilar sonucu Abdullah ÖCALAN Suriye den çikarilir, birçok Avrupa
ülkesi gezdikten sonra Kenya’da ele geçirilerek Türkiye’ye getirilir, ne
yapacagini bilemeyen terör örgütü eylemsizlik karari alir Bülent ECEVIT’in bu
basarisi ona yaklasan seçimlerde oy olarak geri döner.
Seçimler sonrasi kurulan
MHP-DSP-ANAP koalisyon hükümeti Abdullah ÖCALAN’in yakalanarak Türkiye’ye
getirilmesini terörün bitirilmesi konunda iyi bir sekilde degerlendiremedi ayrica ülkenin
içinde bulundugu ekonomik kriz halkta olumsuz düsüncelere ve buhranlara sebep
oldu. Bütün bu dertlerle ugrasan hükümetin birde art arda meydana gelen depremler
ekonomik durumu daha da kötülestirdi. Avrupa ülkeleri deprem sonrasi çok büyük
yardimlarda bulunmus olsalarda saglik sorunlari ile ugrasan Bülent ECEVIT ülkenin
ekonomik anlamda düzelmesi için önlemler alamamis, Rahsan ECEVIT’in genel
çikarmasi gündemi biraz degistirse de
öncelikli sorun ülke ekonomisi olmaya devam etmistir. Koalisyon ortaklarindan MHP’nin baskilari
sonucu yapilan erken seçim sonrasi AKP seçimi büyük bir oy farki ile kazanmis
yeni hükümetin stratejisi ekonomini düzelmesi ve terörün çözümü için
özellestirmeler ve terörün silahla degil özgürlüklerle verilecek yeni haklarla
çözülecegi olmus ve bununla ilgili olarak Imrali’daki terörist basi ile
görüsmelerde bulunmuslardir.
TERÖRLE SINANMAK
MEHMET BICAN
TRUVA
2012