TERÖRLE SINANMAK

TERÖRLE SINANMAK

Fevzi BOZKURT
Ekonomi


Turgut ÖZAL iktidari döneminde terör örgütünün faaliyetlerini bir grup eskiyanin hareketi olarak nitelendirip önemsemiyor, örgütün eylemlerini arttirmasi üzerine, çözümün ülkenin alti eyalete bölünerek yönetime valilerin seçimle gelerek eyaletleri yönetmesinde,  dogu bölgelerini kalkindirmada is olanaklari saglamakla son bulacagi düsüncesini savunuyor,   bir gün bu düsüncesini bakanlari ve danismalarina açar fakat bakanlardan Ismail ÖZDOGAN bu fikri kabul etmez ve tepkisini gösterir bu toplantinin bir hafta sonrasinda bakan Ismail ÖZDOGAN’ in adi rüsvet konusuna karisir yüce divanda yargilanip hapis cezasi alarak ismi rüsvetçi bakana çikar fakat ÖZDOGAN bunu o toplantida gösterdigi tepkiden dolayi kendisine atilmis bir iftira oldugunu savunur.
 
Bu tartismalar devam ederken Körfez Savasi patlak verir Turgut ÖZAL savasa ABD’nin yaninda katilarak Irak’a Türkiyenin de bir cephe açilmasini ister bunu istemesinin amaci Musul ve Kerkük’ü Türkiye topraklarina katmak ve arkadaslari arasinda söylenen Turgut ÖZAL’in yaklasan Birlesmis Milletler Genel sekretaryasi seçimlerinde eger ABD’nin yaninda olursak ben seçilirim düsüncesi olarak savasa katilmayi istemesidir. Fakat dönemin Basbakani Yildirim AKBULUT ve kuvvet komutanlari savasa katilmaktan yana olmadiklarini her defasinda dile getirmektedirler, savasin baslamasi ile birlikte Türkiye sinirina 600 bin Kürt vatandasinin yigilmasi üzerine Türkiye siniri açmadan sinirda tampon bölge olusturmus ve burada onlara hizmet sunmustur yabanci medya Türkiye’nin siniri açmamasini elestirilmis bu elestirilere dönemin basbakani Yildirim AKTUNA kizmistir.
 
Yildirim AKTUNA’nin korkusu sinirin açilmasi durumunda çogu pesmerge den olusan 600 bin kisilik grubun terörü ülke içersinde daha da arttiracagi olmustur bu nedenle siniri açmamistir. Bu arada ABD baskani baba Bush Türkiye’den savasa katilmasi konusunda yardim istemis dönemin Cumhurbaskani Turgut ÖZAL bu konuya olumlu bakarken dönemin basbakani ve kuvvet komutanlari Türkiye’ye herhangi bir saldiri olmadikça savasa katilmaktan yana olmadiklarini dile getirmislerdir.  Türkiye savasa katilmadan savas sona ermis, terör örgütü Irak’taki bosluktan yaralanarak Irak’in kuzeyine yerlesmistir.
 
Süleyman DEMIREL hükümeti zamaninda,  Turgut ÖZAL’in vefati üzerine bosalan koltuga dönemin basbakani Süleyman DEMIREL geçer Tansu ÇILLER’ de basbakan olur Tansu ÇILLER güvenoyunu almadan artan terör olaylari kendisini çok üzüyor bu sebeple aklinda olan Kürtçe seçmeli ders ve Kürtçe yayin yapan kanal fikrinden vazgeçiyor. Ankara’daki yetkililerdense destek alamiyor.  Tansu ÇILLER’in düsüncesi önce terör bitmeli sonra bölgeye yatirimlar yapilmamali ve ülke eyalet sistemi ile yönetilmemelidir bunlarin gerçeklestirilmesi polisin ve askerin desteklenmesi ve terörle mücadele edilmesi için Polis Özel Harekâtin kurulmasi gerektigi Abdullah ÖCALAN’in yok edilerek terörün bitirilecegi seklindedir.
 
Tansu ÇILLER Almanya ziyaretinde Alman yetkililerden buradaki örgüt destekçilerinin faaliyetlerinin önlenmesini istiyor ve Çiller’in Türkiye dönüsü Almanya da  terör örgütüne sok baskinlar yapiliyor ve örgüte ait yerler kapatiliyor.
 
Tansu ÇILLER’IN Ispanya temaslari sirasinda Bask modeli konusu Türkiye dede uygulanabilir mi seklinde yapilan tartismada Tansu ÇILLER Türk halkinin Üniter yapisinin asla degistirilemeyecegi Bask modelinin Türkiye de uygulanamayacagini olmustur. 
 
ABD temaslari sonrasinda Tansu ÇILLER ABD’den teknik destek konusunda yardim alinacagini terör konusunda ortak hareket edilecegi seklinde açiklamalarda bulunuyor. Bu arada artan terör olaylari Tansu ÇILLER’in gündemini yakindan ilgilendiriyor.
 
Tansu ÇILLER, Terör bitmeden bölgeye yapilan yatirimlarin zorla veya baska yöntemlerle terör örgütünün eline geçtigini, ülkenin birçok yerinde örgütün haraç aldigini,  ünlü sanatçi ve is adamlarinin örgüte gönüllü veya haraç seklinde yardimlarda bulundugunu bunlarin kimler oldugunu tek tek bildigini Meclis içersinde de terör örgütüne destek verenlerin oldugunu ve bunlarda herkesin rahatsiz oldugunu, Türkiye de Kürt sorunu olmadigini Türkiye de terör sorunu oldugunu seklinde açiklamalarda bulundugu sirada, bir çok is adami ve siyasi faili meçhul cinayetlere kurban gidiyor. Bu durumu firsat bilen Tansu ÇILLER karsitlari faili meçhulleri ve Özer ÇILLER’in mal varligi üzerinden Tansu ÇILLER’I sikistirmak istiyorlar ve bu konularin üzerine gidiyorlar.
 
Bu arada Abdullah ÖCALAN’in örgütün yapilan operasyonlarla köseye sikismasi sonucu ateskes istemesi Dönemin Cumhurbaskani Süleyman DEMIREL’i mutlu ediyor. Abdullah ÖCALAN’in niyeti dünyaya terör örgütünü barisçil göstermek ve operasyonlarla köseye sikisan örgütü tekrar toparlama amacindadir.
 
Tansu ÇILLER DYP partisi büyük kongresinden tam destek ile çikar bu arada koalisyon kurdugu Murat KARAYALÇIN federasyon fikri üzerinde söylemlerde bulunur, Tansu ÇILLER buna çok sinirlenir teröre ayrilan bütçenin çok büyük oldugunu ve terörün bitmesi durumunda bu bütçenin Türkiye’nin kalkinmasi için harcanmasi gerektigini düsünüyor bu sebeple Polis Özel Harekat kurulmali idi fakat buna dönemin cumhurbaskani Süleyman DEMIREL karsi çikiyor terörle askerin ugrasmasi mücadele etmesi gerektigini polisten böyle bir birimin kurulmasina karsi çikiyor bu birimin askeriye içerisinde kurulmasini istiyor.
Tansu ÇILLER’in DYP partisi büyük kongresinden tam destek ile çikmasi sonrasinda Nato zirvesine katilan  Tansu ÇILLER’ in  ABD Baskani CLINTON’ dan Abdullah Öcalan’in Suriye’ye baski kurarak  Türkiye’ye iadesini isteyecegi ve böylece yaklasan seçimlere elde ettigi galibiyetlerle çikacagi düsünülmekte.
 
Tansu ÇILLER Nato toplantisi dönüsü sonrasi ilk olarak terör örgütünün büyük kamplarinda Zeli kampinin bombalanmasini istiyor, bombardiman sonrasinda çok sayida örgüt mensubu öldürülüyor ardindan Meclis içersindeki DEP Milletvekillerinin terör örgütüne verdigi destege duyulan rahatsizlik dolaysiyla vekillerin dokunulmazliklarini ani bir kararla kaldirilmistir. Tansu ÇILLER’ in aldigi kararlarin ülkenin batmakta olan ekonomisinin gündem degistirilerek unutturulmasi amaci ile yapildigi düsüncesini savunmuslardir. Bu siralarda bozulan ekonominin düzelmesi için Basbakan Tansu ÇILLER Devalüasyon karari aliyor fakat Tansu ÇILLER karsitlari Merkez bankasinin tanidiklarina ucuz deviz sattigi için devalüasyon karari alindigini dillendirmislerdir.
 
Tansu ÇILLER Yaklasan Seçimlerle ilgili Çalismalarini Sürdürürken Adana yolculugunda Diyarbakir Asker Hastanesinde yatan yarli askerleri ve mayina basan masum çocuklari gördügünde çok üzüldügünü bu terörün bir an önce bitmesi gerektigini dile getiriyor.
Bu arada seçimlerde Tansu ÇILLER' i Köseye sikistirmak isteyenler medya üzerinden kendilerince anket yaparak DYP'nin oy oranlarini çok düsük göstererek karsi propaganda yapiyorlar.
 
Tansu ÇILLER 'e seçim çalismalari sirasinda ABD’li danismanlar her konuda yardimci oluyorlar, Tansu ÇILLER de bunlarin söylemleri dogrultusunda hareket ederek seçimlerde terörü propaganda konusu olarak kullanir.
 
Seçim sonrasi az bir farkla kazanan DYP hükümeti ülkede yasanan ekonomik krize önlem alma amaci ile KIT kuruluslarinda özellestirmelere gidilmesi, zarar gören kuruluslarin satilmasi yada kapatilmasi ve ABD den destek alinmasi gerektigini dile getirdi. Özelestirmelere karsi çikan Anayasa Mahkemesi ve rektörlerin para yoksa egitimde yok seklinde eylemlerde bulunuyorlar. Tansu ÇILLER rektörlerle yaptigi toplantida önce özellestirmeler sonra maaslar diyerek rektörlerin gönlünü aldiktan sonra özellestirmeyi düsündügü Türkiye Et Balik Kurumunun satilmasindan vazgeçiyor.
 
Tansu ÇILLER 'e verilen BOSNAHERSEK de Sirp’larin kimyasal silah kullanarak binlerce müslümani öldürdügü seklinde verilen yanlis bilgiler sonucu yaptigi kinama mesaji sonrasi büyük tepki görür bunu kullanmak isteyen medya Özer ÇILLER 'in yurt disindaki ABD deki serveti üzerinden Basbakan Tansu ÇILLER' e yüklenmeye devam ediyorlar ve Tansu ÇILLER karsitlari basbakanin iliskilerinde insanlari etkilemek amaci ile konusmasinda gülüsünde disiligini ön plana çikararak hareket ettigi seklinde söylemlerde bulunuyorlar.
Bunlar üzerine Basbakan Tansu ÇILLER esinin mal varligi konusunda Özer beyin yurt disina yatirim yapmasinin sebebinin, eger esinin Türkiye de yatirim yapar ise ister istemez devlet imkânlarindan yaralandi seklinde haber çikacagi ve basbakanin olumsuz yönde etkilenmesine sebep olmamak için böyle bir yol izledigini dile getirir.
 
Tansu ÇILLER dogudaki sorunun çözümü ve RP’nin gücünü azaltmak için Fetullah GÜLEN ve Yeni Asya önderlerinden yardim istiyor, onlar terör sorununun askerle polisle degil bölgeye dini bilgilere sahip dindar yöneticilerin (Vali, kaymakam, kamu personeli) gönderilmesi ile çözülecegi seklinde söylemlerde bulunuyorlar
.
Tansu ÇILLER bölgede bölücü yayin yapan radyo kanallari ve yerel gazetelerin kapatilmasi ve Gazi olaylarini görüsmek için toplantiya MIT yetkililerini ve emniyet yetkililerini çagirdi. MIT mensuplarina sitemde bulunan Tansu ÇILLER 'e Emniyet Genel Müdürü Mehmet AGAR da destek vererek siz bize ne yapmamiz gerektigini degil örgütün nerelerde nasil eylemler yapacagini söyleyin ki bizde kendimizce önlemler alalim seklinde açiklamalarda bulundu. Tansu ÇILLER bu firsati degerlendirerek EGM ve MIT kadrolarinda degisikler yaparak Abdullah ÖCALAN' in yakalanarak Türkiye'ye getirilerek terörün son bulacagina inaniyordu ve yaptigi degisiklikler sonrasi Kuzey Irak'a giren Türk askeri büyük ilerlemeler kaydetmis bu ilerlemeden rahatsiz olan Almanya, Fransa ve Ingiltere rahatsizligini dile getirmis ABD ise Türkiye'nin yaptigi operasyonu dogru bulmadiklari ve desteklerini dünyaya duyurmuslardir. Operasyonda sikisan örgüt mensuplari Iran da bulunan kamplarina kaçmislar. Asker saglanan basarilar sonucu mücadelenin devam edilmesine yurt içinde de devam etmeli Türkiye’nin bütünlügünü parçalamaya kalkisanlara ve PKK terör örgütünü övecek sekilde hareket edenlere  verilen cezalarin  arttirilmasini istemektedir.
 
50. Dönemde kurulan CHP –DYP hükümeti Deniz BAYKAL ve Tansu ÇILLER’ in ortak degerler üzerinde anlasamamasi Deniz BAYKAL’ in Tansu ÇILLER’ istifasi ve erken seçim talepleri sonrasinda sonrasin da son bulur. Fakat Tansu ÇILLER açiklamalarinda Deniz BAYKAL’ in ortakligi kabul etmemesinin asil sebebinin Istanbul Emniyet Müdürü Nejdet MENZIR’ in görevden alinmasini istemesine ragmen Tansu ÇILLER’ in müdürüne sahip çikmasi oldugunu açiklamistir ama Deniz BAYKAL bunu hiçbir zaman kabul etmemistir. Emniyet Müdürü MENZIR ortamdaki belirsizligi gidermek için basin mensuplarini toplayarak istifasini açikliyor. Istifa sonrasinda kurulan ÇILLER - BAYKAL hükümeti erken seçim kosulu ile anlasirlar.
 
Yapilan erken seçim sonrasinda RP birinci parti olarak çikar, parti lideri Necmettin ERBAKAN dogu bölgelerine hep karakollar yapildigini onlari okullar ticarethaneler açacaklari gerekirse Kürtçe yayin yapacaklari seklinde açiklamalarda bulunuyor ama birinci parti olarak çikan RP’ile ne DYP nede ANAP partisi ortak muhalefet kurmak istiyor. ANAP ve DYP Köskten aldiklari olurun ardinda hükümeti kurarlar fakat Anayasa Mahkemesi hileli seçim yapildigi gerekçesi ile ortakligi bozar Mesut YILMAZ partisinden istifa eder ve RP-DYP ortak koalisyonu kurulur kurulan hükümet güvenoyunu da alarak harekete geçer.
 
Yurt içinde ve yurt disinda kurulan hükümeti istemeyenler askerin müdahale etmesini isteyenler vardir. Asker Tansu ÇILLER’ in laiklik konusunda kendilerine teminat verdigini onu laiklige teminat olarak gördügünü söyler. Bu arada RP'li bir millet vekili esir düsen Türk Askerlerinin geri getirilmesi için kuzey Irak’ a gider ve sözde örgütün bez parçasi altinda fotograflarinin medyada yayinlanmasi, Süleyman DEMIREL’ in örgüt mensuplarini da kapsayan bir genel af çikaracagini ve Kürtçe kanal açacaklarini açiklamasi üzerine Tansu ÇILLER yaptigi açiklamalarda bunlarin kendilerinde habersiz yapildigini olanlari onaylamadiklarini dile getirse de son zamanda kiyafeti ve dini konulari ön plana çikarak dini siyasete alet ederek yaptigi konusmalar yaptigi bu konusmalarin Tansu ÇILLER’ in RP’nin oylarini bölmek için yaptigi düsüncesini uyandirir halkta.
 
Tansu ÇILLER Necmettin ERBAKAN yakinlasmasi üzerine Almanya da yakalanan üç uyusturucu kaçakçisi üzerinden Türkiye’nin uyusturucu kaçakçilarini destekledigini ve bunu sembolize eden Türk Bayragi üzerine konulmus siringa tüm Alman medyasinda ve Türk medyasinda yayinlanmasinin ardindan, asker agirligini koyunca RP - DYP koalisyonu bozuluyor ye kösk hükümeti kurma yetkisini Mesut YILMAZ’a veriyor. Mesut YILMAZ ilk is olarak DYP ve RP kalan devlet karolarindaki görevlileri temizlemekle basliyor, dagda askerle birlikte mücadele eden Polis Özel Harekât birimlerini araziden çekiyor. YILMAZ hükümeti döneminde devlet yetkililerinin ve Mesut YILMAZ’in ihalelere fesat karistirma çete mafya devlet iliskileri oldugu gerekçesi ile hükümeti kurma yetkisi tekrar el degistirip Bülent ECEVIT’e verilir.
 
Suriye’ye iadesi için yapilan baskilar sonucu Abdullah ÖCALAN Suriye den çikarilir, birçok Avrupa ülkesi gezdikten sonra Kenya’da ele geçirilerek Türkiye’ye getirilir, ne yapacagini bilemeyen terör örgütü eylemsizlik karari alir Bülent ECEVIT’in bu basarisi ona yaklasan seçimlerde oy olarak geri döner.
 
 
Seçimler sonrasi kurulan MHP-DSP-ANAP koalisyon hükümeti Abdullah ÖCALAN’in yakalanarak Türkiye’ye getirilmesini terörün bitirilmesi konunda iyi bir  sekilde degerlendiremedi ayrica ülkenin içinde bulundugu ekonomik kriz halkta olumsuz düsüncelere ve buhranlara sebep oldu. Bütün bu dertlerle ugrasan hükümetin birde art arda meydana gelen depremler ekonomik durumu daha da kötülestirdi. Avrupa ülkeleri deprem sonrasi çok büyük yardimlarda bulunmus olsalarda saglik sorunlari ile ugrasan Bülent ECEVIT ülkenin ekonomik anlamda düzelmesi için önlemler alamamis, Rahsan ECEVIT’in genel çikarmasi gündemi biraz degistirse de öncelikli sorun ülke ekonomisi olmaya devam etmistir.  Koalisyon ortaklarindan MHP’nin baskilari sonucu yapilan erken seçim sonrasi AKP seçimi büyük bir oy farki ile kazanmis yeni hükümetin stratejisi ekonomini düzelmesi ve terörün çözümü için özellestirmeler ve terörün silahla degil özgürlüklerle verilecek yeni haklarla çözülecegi olmus ve bununla ilgili olarak Imrali’daki terörist basi ile görüsmelerde bulunmuslardir.
 
TERÖRLE SINANMAK
MEHMET BICAN
TRUVA
2012

Benzer Kitaplar