SULTAN II. ABDÜLHAMID

SULTAN II. ABDÜLHAMID

Fevzi BOZKURT
Felsefe


Sultan 2. Abdülhamid Sultan Abdülmecid’in ogludur. Sultan 2. Abdülhamid 10 yasindayken annesini kaybetmistir. Bunun üzerine bakimini Sultan Abdülmecid’in çocuksuz olan esi Pirüstü Kadin Efendi üstlenmis, tipki öz annesi gibi onu büyütmüstür. Sultan 2. Abdülhamid ise onu öz annesinden ayirt etmemis saygisinda kusur etmemistir. Babasi hem Islami anlamda hem de siyasi ve fenni anlamda egitimiyle yakindan ilgilenmistir. 1867 yilinda çikmis oldugu Avrupa gezisine Sultan 2. Abdülhamid’i de götürmüstür. Abdülhamid orada en ince ayritlari bile bos geçmemis her gördügünü not almistir. Osmanli Devleti’nin 34. Padisahidir. Saltanati ise 31 Agustos 1876 da baslamis 27 Nisan 1909 da sona ermistir. Kendisinden önce V.Murat tahta geçmis fakat 3 ay sonra ruhsal çöküntü geçirdigi iddiasiyla tahttan indirilmistir. Bunun üzerine Sultan 2. Abdülhamid 31 Agustos 1876 da padisah ilan edilmis. 7 Eylül günü Eyüp’te kiliç kusanmistir.
 
Tahta geçtikten sonra Mitat Pasa’yi Sadrazam yapti. Tahta geçtigi dönemler Osmanli Devleti’nin en sikintili dönemlerinden biriydi. Sultan adeta bu kapkara olan devire isik oldu. Osmanli Devletini bir çok sikintidan kurtararak çökmesini epeyce bir erteledi  ve bütün bunlari tek basina yapti.
 
Sultan 2. Abdülhamid tahta geçmeden önce batiya karsi fazlasiyla bir özenti vardi. Padisahin ve Sadrazamin etrafini bir özel grup sarmis bu özel grup ta zamanin kültürlü zengin kimselerinden olusuyordu sürekli sultana ve padisaha kurtulusun batida oldugunu anlatip duruyorlardi. Bu düsünceyle Sultan Avrupa’yi tanimak için Paris ve Viyana’ya elçiler gönderdi. Bu dönemin en meshur elçisi ise Mehmet Çelebi dir. Bu elçi sultana sundugu raporda Fransa’daki siyasi ve kültürel durumu övmüs saraylarin çok görkemli oldugunu anlatmistir. Bunun üzerine Osmanli’da bir bati hayranligi uyanmaya baslamistir. Saraylar yeniden görkemli yapilmis bir bati hayranligi bas göstermeye baslamistir. Ayrica Osmanli Devleti’nde Masonluk faaliyetlerinde olusmaya baslamis. Avrupa’ya giden ilim adamlari yönetim de padisahtan daha çok sadrazam ve vezirlerin egemenligini artirici faaliyetlerde bulunmuslar, padisahin etkinligi azaltilmaya baslamistir. Bu sikintilari gören Rusya Ingiltere Fransa Yunanistan Osmanli Devleti’ne hasta adam yakistirmasi yapiyor en ufak bir gafletlerinde üzerine gitmeyi planliyorlardi. Sultan 2. Abdülhamid tahta çiktiginda bu sikintilar iyice artmisti. Devletin borcu ise çok çok fazladi. Abdülhamid hazretleri çok mütevazi Islami kurallari iyi bilip benimseyen bir lider ve Islam Dünya’sinin halifesiydi. Kendisi iktisatli yasamayi çok severdi ve bunu tüm devlet islerinde uyguladi bu yaptigi iktisadin devletin borcunu azimsanmayacak derecede indirdigi görüldü. Abdülhamid hazretleri yatagini hiç degistirmedi hastane ranzalarina benzeyen bir yatagi vardi ve hep onu kullandi. Egitime, ilime çok destek ve deger verdi. Ayrica yönetime geldi anda tüm yetkileri tekelinde topladi ve 30 yil gibi bir sürede devletin idaresini tek basina yapti.
 
 
Sultan 2. Abdülhamid Ruslar tarafindan desteklenen Ermeni isyanina karsi çok ciddi bir durus sergilemistir. Özellikle Fransa Sultanin Ermeniler hakkindaki bu tutumundan dolayi ona Kizil Sultan lakabini takmislardir. Bunun üzerine Ermeniler korkularindan bir daha isyana yeltenememislerdir. Sultan genelde dis siyasetinde devletleri birbirine düsürmeyi ülkeyi savasa sokmama siyasetini gütmüstür. Bayanlarin siyasete karismasini sevmezdi. Üvey annesini çok sevdigi için onu Osmanli Devleti’nin Valide Sultan’i yapmisti fakat en küçük de olsa devlet isine karismamasi konusunda uyarmistir. Osmanli kadinlarini batili kadinlar gibi açik seçik giyindigini görünce Kuran-i Kerim’den ayetlerle açiklayarak bir kanun çikarmis ve tüm bayanlari sokaga Islami kurallara göre çikartmistir. Kadinlarin egitimine de çok önem veriyordu. Ilk kiz okullari Sultan 2. Abdülhamid zamaninda açilmistir. Kesinlikle irkçilik yapmazdi. En yakin korumalari Kürtlerden olusurdu.
 
Mithat Pasa ve Yeni Osmanlilar Cemiyeti Sultan Abdülaziz ile görüs ayriligina düsüyorlar. Bu durumun sonucunda Sultani görevden uzaklastiriyorlar ayrica da bir beyanname yayinlayip, sultanin intihar ettigini duyuruyorlar. Sultan II. Abdülhamid tahta çiktigi zaman bu olayin üstüne gidiyor ve incelemek üzere o dönemim uzman ve bilgili doktorlarindan bir heyet olusturuyor, bu heyette olayin intihar degil de cinayet oldugunu ortaya çikariyor. Komisyon olarak olayin bir intihar degil de cinayet oldugunu açiklar delilleri Sultan II. Abdülhamid’e sunuyorlar. Bu durumun sonucunda Sultan büyük bir cinayeti de ortaya çikarmis oluyor. Sultan II. Abdülhamid tahta çiktigi ilk zamanlarda Ingiltere’nin destegiyle ilk defa devrim girisimi oluyor. Bu olayi baslatan isim de Ali Suavi’dir. Ali Suavi Yeni Osmanlilar Cemiyeti üyelerinden birisidir. Sultan Abdülaziz’e karsi geldigi için Sulan Abdülaziz onu sürgüne yollamisti. Sultan II: Abdülhamid tahta çiktiginda ise Ali Suavi’yi affetti. Bunun üzerine Ali Suavi Avrupa’dan Istanbul’a döndü. Döndükten sonra Sultana yakin bazi makamlarda görevlerde bulundu. Sultan II. Abdülhamid sonradan Ali Suavi’nin bazi yanlis davranislarini görünce onu bulundugu görevden uzaklastirmistir. Daha sonra Ali Suavi Sultan II. Abdülhamid’i tahtan indirmeyi planlamis, saraya yaklasik ikiyüz adamla saldirmistir. Bu saldiri da amaç sultani öldürüp yerine aklini kaybetmis halde bulunan sultan V. Murad’i tahta getirmekti fakat bu eyleminde basarili olamamis adamlariyla birlikte saray muhafizlari tarafindan öldürülmüstür.
 
Sultana Ermeniler de suikast girisiminde bulunmuslardir. 1905 Yilinda Ermeni Isyancilar tarafindan camiye bir zaman ayarli bomba düzenegi kurulmus, amaçlari Sultan Cuma namazindan çiktiktan sonra bombayi patlatip sultani öldürmekti. Istedikleri gibi de oldu. Bombayi patlattilar fakat sultan bombaya uzak bir yerdeyken bomba patladigi için sultan olaydan herhangi bir yara almadan kurtulmustur. Ama olayda yirmialti kisi hayatini kaybetmistir. Bu olaylarda da görüldügü gibi Sultan II. Abdülhamid’e herkes gerek dis devlet ve hatta sarayin içinde görevli kimseler bile oyunlar oynayip sultani tahttan indirmeye çalisiyorlar. Fakat Sultan II. Abdülhamid’in akillica yaptigi iç de dis siyaseti sayesinde Osmanli Devleti çöküsünü en az otuz yil ertelemistir.
 
Sultan’in diger bir görüsü de Avrupa’dan veya dünyanin herhangi yerinden gelen bilimsel gelismeleri yok saymak onlarin karsisinda olmak hatadir görüsüdür. 1892 yilinda Istanbul’da kolera salgini olmustu. Bunun üzerine Sultan II. Abdülhamid kimyacilardan bir komisyon olusturmus, bu komisyon da ayrimciliga düsünce  Sultan da meshur bilgin Pastör’den yardim istemistir. Ayrica Sultan II. Abdülhamid önceki zamanlar Meshur Bilgin Pastör’ü bilimsel çalismalarinda maddi anlamda da desteklemistir. Pastör’de bu yardim istegini memnuniyetle karsilamis, yardimcisi konumunda bulunan Santimes’i Istanbul’a göndermistir. Santimes hastaligin teshis ve tedavisinde basarili olmus ve bazi tavsiyelerde bulunmustur. Sultan II. Abdülhamid’in bu tavsiyelere uymasiyla hastalik yenilmistir. Sultan ihtiyaç duydugu her alanda toplumun ahlaki ve dini yapisini etkilemeyecek sekilde batililarin biliminden kendine has yollarla faydalanmis ve bu baglamda da pek çok fakülteler açmistir.
 
Sultan II. Abdülhamid Islama ve müslümanlara çok büyük önem ve destek veriyordu. Bu düsüncesinden de yola çikarak dünyada ki tüm müslümanlari tek bir çati altinda toplamayi düsünüyordu. Dünya siyaset arenasinda bu zamana kadar panislavizm hareketi (Islam Birligi) diye bir hareket görülmemistir. Sultan Abdülhamid Islam Birligini gerçeklestirmek için mevcut olan ve kullanilabilecek olan tüm imkânlari kullanmistir. Osmanli Devletinde ilk defa Arapça’nin resmi dil olmasi girisiminde bulunulmustur.
 
Osmanli Devletin’de yine ermeniler bir isyan baslangicinda bulunmustu. Bunun üzerine de Mahmut Sevket Pasa yönetiminde Hareket Ordusu Istanbul’a dagittigi bildiride ‘’Ordu Istanbul’a Sultani isyancilardan kurtarmak için gelmistir.’’ diye bir bildiri yayinladi. Hareket ordusu Istanbul’a ulasinca orada bulunan düzenli ordu padisahtan savas için izin istedi. Padisah’ta kan dökülmesini engellemek için bu istegi kabul etmedi. 25 Nisan tarihinde Mahmut Sevket Pasa baskenti otoritesi altina almis bulunuyordu. Bu sirada Meclis-i Mebusan toplanarak Sultan II. Abdülhamid’in tahtan indirilmesi konusunda bir karar aldi. Ittihat Terakki cemiyeti de zor kullanarak sultanin görevden uzaklastirmasi hususunda bir fetva aldi. Alinan karar bir heyet araciligiyla sultana teblig edildi. Bu heyetin baskani da Meclis-i Mebusan üyesi Ve Selanik Mason Locasi baskani Emanuel Karasu idi.
 
Sultan Abdülhamid ve beraberindekiler Selanik’te bir yahudinin olan ‘’Alatini Köskü’’ ne konularak kisitli ve gözaltinda bir hayat yasamak zorunda birakildilar. Sultan burada çok sikintili günler geçirdi. Hatta sultan burada bulundugu sürede gündemi hiç takip edemedi gazete okumayi bile yasakladilar. Balkan savasi baslayinca sultani Istanbul’a getirip, Beylerbeyi sarayina hapsettiler. Sultan II. Abdülhamid 76 yasini tamamlamasina az bir zaman kala burada vefat etti. 32 sene 7 ay 27 gün tahta kalan sultan, 8 yil 9 ay 13 gününü tahtan indirilmis olarak yasadi.
 
 
Ruhu sad mekani cennet olsun Sultan II. Abdülhamid Han Hazretlerinin sayesinde Osmanli devleti çöküsünü en az 30 yil erteledi.
 
 
SULTAN II. ABDÜLHAMID
PROF. DR. MUHAMMED HARB
STEP AJANS MATBAA LTD. STI
2012

Benzer Kitaplar