Süleyman EFE bir gazetede
muhabir olarak çalisirken yazi isleri müdürlügüne terfi etmistir. Yazi isleri
müdürü olarak ilk toplantisina katilacaktir. Gece arkadaslariyla içki içmis ve
eve geç gelmistir. Sabah geç kalkar. Aklina toplantisi gelir ve apar topar
hazirlanmaya çalisir. Hizlica üstüne bir seyler giyer. Tam evden çikarken dün
gece eve bir bayanla geldigini hatirlar. Tek tek odalara bakar. Ama kadin yoktur.
En son aklina banyo gelir. Banyonun kapisini açtiginda, kadinin küvetin içinde
yattigini görür. Kadin dün gece içtigi içkinin etkisiyle sizip kalmistir. Kadin
ayilacak gibi degildir. Kadini yatak odasina götürür ve yataga yatirir. Onu
birakip ise gitmek zorundadir. Kadinin çantasini karistirir ve kimligine bakar,
ismi Aysun’dur. Kadini orada birakip hizlica evden çikar.
Süleyman EFE’nin babasi Ahmet
EFE Deniz Kuvvetleri’nde astsubaydir. Uzun seferlere çikar. Ogluyla uzun
zamandan beri aralari bozuktur ve görüsmüyorlardir. Fakat oglunu çok seviyordur.
Yine sefere çikacaktir. Esiyle vedalasip, helallesir. Esi neden böyle diyorsun
bir daha gelmeyecekmis gibi konusuyorsun der. Ahmet EFE esine Akdeniz’de
durumun kötü oldugunu, bu seferki görevin tehlikeli olabilecegini söyler ve karisina
sarilarak evden ayrilir.
Yazi isleri toplantisi
baslayali yarim saati geçmistir. Toplantida gündem Akdeniz' deki dogalgaz kaynaklari
meselesinin sanilandan daha büyük oldugu ve bu kaynaklarin Israil ile Türkiye
arasindaki iliskileri bozabilecegi konusulur. Genel yayin yönetmeni Akif Bey; “Akdeniz’deki
dogalgaz kaynaklarinin jeo-stratejik etkileri çok büyük, o alanda çikacak gaz
bütün Akdeniz bölgesinin ihtiyacini giderebilir, hatta Avrupa'nin gelecegi bu
gaza bagli diyenler bile var, savas çikaracak kadar büyük bir enerji kaynagi
oldugunu söyler. Konuyla ilgili halkin ilgisini çekecek bir yazi dizisinin
hazirlanmasini ister. Yazi dizisi hazirlama görevini de Süleyman’a verir. Yazi
dizisinin konusu Türkiye ile Israil savasirsa ne olur? Süleyman yazinin
kendisine verildigini duyunca biraz sasirir. O anda aklina Jemima gelir. Jemima
Israilli bir gazetecidir. Israilli bir gazetenin Istanbul’da temsilciligini
yapar. Süleyman ile inisli çikisli bir iliskileri vardir. Aralari çok iyi
degildir. Acaba jemima bu yazi dizisi hakkinda ne diyecektir? Aralari zaten
gergindir. Bu yazi dizisi sebebiyle iyice aralari gerilir mi? Bütün bunlar
kafasini kurcalamaktadir. Ama yapacak bir sey yoktur kabul etmek zorundadir.
Jemima yaptigi haberleri
hazirlayip Israil’deki gazeteye gönderir. Israil’de çalisan Avi isimli
birisiyle irtibat kurar. Avi ona bazen telefonda sana çiçek yolluyorum der. Bu
onlarin arasinda sifredir ve bir muhabirin gelip Jemima ile özel görüsme
yapacagi anlamina geliyordur. Jemima yaptigi görüsmelerin iç yüzünü pek bilmiyordur.
O gelenleri muhabir olarak biliyordur. Ancak gelenler MOSSAD ajanidir. Jemima
gelenlerin kim oldugunu az çok anlar ama sesini çikarmaz. Jemima Israil'in
güvercin politikalarini destekler ama politikanin pis islerinden uzak durmaya
özen gösterir. Avi ona en son görüsmelerinde yine çiçek yollayacagini
söylemistir. Jemima görüsmenin olacagi kafeye gider. Beklemeye baslar. Biraz
sonra bekledigi kisi gelir ve masasina oturur. Gelen kisi güler yüzlü ve orta
yasli bir adamdir. Kendini David olarak tanitmistir. Biraz hal hatirdan sonra David
lafi son günlerde çok konusulan Akdeniz’deki enerji yataklari konusuna getirir.
Biraz bu konu üzerinde konusurlar. Jemima’ya Türk basinin bu konu hakkindaki yorumlarini
sorar. Sonra birden Jemima ’ya senin bir Türk gazeteci ile iliskin oldugunu,
adinin Süleyman oldugunu ve babasinin Deniz Kuvvetlerinde Astsubay olarak görev
yaptigini bildiklerini söyler. Deniz Kuvvetleri’nden gelecek her bilginin
kendileri için çok kiymetli olacagini, bu konuyla ilgili bir sekilde onun
agzindan laf almasini ister. Jemima ne diyecegini sasirmistir. Oradan hemen
ayrilmak ister. David en kisa zamanda haber bekliyorum der. Jemima onun
yanindan ayrilir.
Süleyman yazi dizisini
hazirlamaya baslar. Gazetede çalisan stajyer kizlar ona ülkelerin silah
güçlerini iyi bilen ve savas oyunlari hastasi Selçuk adinda bir arkadaslarini
getirmislerdir. Selçuk Süleyman’a Türkiye ve Israil’in hava, deniz ve kara kuvvetleri
hakkinda bilgiler verir. Savas çikarsa kimin hangi alanda üstünlük kuracagini anlatir.
Süleyman isin savas kismiyla ilgili olan bilgileri çocuktan almistir. Eve
gitmeye karar verir. Eve vardiginda telefonu çalar. Arayan Jemima’dir. Biraz
sasirmistir. En son görüstüklerinde birbirlerinden soguk bir sekilde
ayrilmislardir. Acaba barismak için mi ariyor diye düsünür. Ama Jemima’nin
arama sebebi farklidir. O istemeyerek de olsa Süleyman’in agzindan babasi ile
ilgili laf almak ister. Süleyman ise bundan habersiz büyük bir sevinçle
telefonu açar. Birbirlerinin hatirlarini sorarlar. Jemima konuya nereden
girecegini düsünür. Süleyman’a ailesinin nasil oldugunu sorar. Süleyman
sasirmistir. Durup dururken Jemima ailesinin durumunu niye sormustur. Ama
aklina kötü bir sey gelmez. Ona ya ailem nasil olsun, iyi iste her sey yolunda der.
Sonra geçenlerde annesinin aradigini babasinin yine denize açildigini, evden
ayrilirken bu çiktigi seferin digerlerine göre tehlikeli oldugunu, Akdeniz’ de
durumlarin karisik oldugunu, çatisma riskinin yüksek oldugunu helallik
istedigini anlatir. Jemima bunlari dinlerken Süleyman’in anlattiklarinin tam
David’in duymak istedigi seyler oldugunu düsünür. Bir yandan da bunu Süleyman’a
yaptigi için kendine kizar. Ama bir sekilde bunu yapmaya kendini zorunlu
hisseder. Jemima Süleyman’dan istedigini almistir. Süleyman’in çok uzatmasina
izin vermeden sonra görüsürüz deyip telefonu kapatir.
Jemima olanlardan dolayi
üzgündür ve her seyi unutmak ister. Süleyman'a yaptigini, gazeteciligi,
haberleri, Israilli oldugunu, Yahudi oldugunu ve bir MOSSAD ajanina bilgi vermek
zorunda oldugunu... Bunlari unutmasi mümkün degildir. O da sanki bir ajan gibi
bilgi toplamaya çalisiyordur. Kafasini dagitmak için televizyonun karsisina
geçer. Reklamlara bakarken bir sey dikkatini çekmistir. Bir gazetenin ‘Türkiye
ile Israil savasirsa ne olur? Sorusuna cevap arayan bir yazi dizisinden
bahsediliyor ve yazarinin Süleyman EFE oldugunu söylüyordur. Jemima neyin içine
düstüm ben diye düsünür. Bu haberi neden Süleyman’ a yaptiriyorlar? Bir MOSSAD
ajani olan David neden onun hakkinda bilgi topluyor? Bütün bunlar rastlanti
olabilir mi? Bütün bu sorulari beyninde kendine hizlica sorar ama cevap bulamaz.
Ertesi gün ise gitmek için evden çikar. Tam ara sira bir sokaga girmisti ki bir
el onu bir apartman bosluguna çeker. Bu el David’e aittir. Jemima’ya sakin
olmasini hemen ögrendiklerini anlatmasini ister. Jemima Süleyman’in kendisine
babasinin sefere giderken anlattiklarini David’e aktarir. David istedigi
bilgiyi fazlasiyla almistir. Giderken Jemima’ya görevini fazlasiyla yaptigini
söyler. Jemima görevi falan olmadigini bir daha kendisini görmek istemedigini
söyleyerek oradan uzaklasir. Jemima hemen Süleyman’i arar ve olanlari ona üstü
kapali anlatir. Ama Süleyman kendisine oynanan oyunun daha farkinda degildir.
Süleyman haberini yazmak için çalismalarina devam eder. Ama ortaya çok fazla
bir sey çikmamistir. Selçuk’un verdigi silah gücü bilgileri disinda çok fazla
bir sey yazamamistir. Çalisirken birden telefon çalar. Arayan kisi yaptigi
haber ile ilgili konusmak istedigini, babasinin tehlikede olabilecegini
disarida bir yerde konusmak istedigini söyler ve telefon kapanir. Süleyman’in
kafasi iyice karismistir. Ne demek istemistir bu adam! Babasinin yaptigi
haberle ne ilgisi vardi? Neden kapatmistir telefonu? Süleyman neler oldugunun
farkinda degildir. Masum bir sekilde haber sorusunun cevabini ararken aslinda
dev bir istihbarat savasinin tam merkezinde oldugunun, MOSSAD’in Süleyman
Operasyonu adini verdigi bir harekât sayesinde Akdeniz’deki enerji yataklariyla
ilgili inisiyatifi ele geçirmeyi ve MIT’e karsi üstünlük elde etmeyi
düsündügünün farkinda degildir.
Süleyman yazisinin
tamamlamak için arastirmalarina devam eder. Gazeteci bir arkadasinin
vasitasiyla emekli Disisleri Müstesarlarindan Galip ALPTEKIN isimli bir sahisla
görüsecektir. Süleyman onun hakkinda fazla bir bilgisi yoktur. Onunla bir
otelin lobisinde bulusurlar. Galip Bey ona böyle bir yazi dizisi hazirlama
fikrinin nereden aklina geldigini sorar. O da yazi dizisi hazirlamanin kendi
fikri olmadigini gazetenin genel yayin yönetmeni Akif Bey’in talimatiyla
yazdigini söyler. Galip Bey bu yazi dizisini hazirlaman zaten gergin olan
Türkiye ile Israil iliskilerini daha çok gerecegini, ona bu yaziyi
hazirlamasindan vazgeçmesini söyler. Türkiye ile Israil arasinda gelisecek bir
savasin 3.Dünya savasina neden olabilecegini anlatir. Süleyman Galip Bey’in
söylediklerine bir anlam veremez. Ona göre hazirladigi sadece bir yazi
dizisidir. Galip Bey’den yazi ile ilgili bilgi almak isterken tavsiye alir. Bu
durumdan oldukça sikilmistir. Gittikçe bu yazi dizisini hazirlamaktan
sogudugunu hisseder. Bir bahane bulup Galip Bey’in yanindan ayrilir.
Galip Bey amacina ulastigini
düsünür. Süleyman’in pesinden telefonunu çikarip biriyle konusur. Karsisindaki
MIT’ den birisidir. Ona gerekeni yaptigini, MOSSAD’in bu salagi doldurmasina
izin vermeyiz der. Bu arada bir MOSSAD ajani Galip Bey’i takip eder. Onun
disari çikmasini bekler ve hemen takip etmeye baslar. Adam uygun zamani bulunca
arkasindan yanasip ona bir igne yapar ve uyusmasini saglar. Adam Galip Bey’in
koluna girerek onu bos bir apartman dairesine götürür. Galip Bey adami
tanir. Bu MOSSAD’in ajani Adad isminde
biridir. Adad hiçbir seyden haberleri yokmus gibi ona Süleyman ile neler
konustugunu sorar. Galip Bey ona yazdigi yaziyla ilgili konustuklarini söyler.
Adad vermis oldugu ilacin da etkisiyle Galip Bey’in agzindan Süleyman’in yazi
ile ilgili MOSSAD’dan haberdar olmadigini anlamistir. Adad Galip Bey’e
Süleyman’in babasinin tehlikede oldugunu fakat yapacagi igne sayesinde söylediklerinin
hiçbirini hatirlamayacagini söyler. Galip Bey MOSSAD’in ne yapmak istedigini
anlamistir. Gözleri yavas yavas kapanirken aklina Süleyman gelir. Zavalli çocuk
olanlarin farkinda degildir. MOSSAD babasina operasyon yapacak ve onu
öldürecektir. Insallah pesindeki MIT elemani olanlari not almistir ve gerekeni
yapar diye düsünür ve gözleri kapanir.
Ahmet EFE olacaklardan
habersiz her gün yaptigi gibi geminin arka kisminda bulunan kösesine giderek
günlük yazmaya baslar. Günlük yazarken kimse onu rahatsiz etmez. O da günlüge
ogluna söyleyemediklerini yazar. Bu
arada MOSSAD Süleyman’in babasi Ahmet Efe’ye operasyon düzenlemek için dügmeye
basar. MOSSAD plani Ahmet Efe’yi Israil’in gizlice ürettigi Tamuz isimli füzeyi
Israil savas gemisinden firlatip Türk savas gemisinde Ahmet EFE’nin bulundugu
kisimda patlatacaktir. Füzeye takilacak özel bir baslik sayesinde hedefe on bes
metre kala füze patlatilacak ve hedef yok edilecektir. Füze parçalarinin çogu
denize düsecek sekilde ayarlanacagi için ortada hiçbir iz kalmayacaktir.
Operasyon tam bu sekilde gerçeklestirilir. Ahmet Efe patlayan füzenin parçalari
ile yeri yigilir kendisine ne oldugunun farkinda degildir. Fakat vücudunun her
yerinden kanlar akar. Gemideki mürettebat hemen onun yanina gelir Ahmet Efe son
anlarini yasiyordur. Son nefesini vermeden önce cebindeki defterin ogluna
verilmesini ister. Durum gemi kaptani tarafindan hemen Ankara’ya bildirilir.
MOSSAD Süleyman ismini
verdigi operasyonun birinci asamasini basari ile yerine getirmistir. Simdi sira
operasyonun MIT’in üzerine kalmasi için gereken yanilma harekâtinin yapilmasi
kalmistir. Bunu da Adad isimli MOSSOD ajani yapacaktir.
Adad Galip beyin
telefonundan Süleyman’i arar ve Galip beyin sesini taklit ederek kendisinin
aslinda MIT görevlisi oldugunu, babasinin öldürüldügünü, ama kimi öldürdügünü
söylemeyecegini, babasinin intikamini yazacagi yazi ile alabilecegini
söyleyerek telefonu kapatti. Süleyman ne yapacagini bilmiyordu ve Akif beyi
aradi ama ulusamayinca mesaj atti. Ona Galip diye birinin kendisini arayarak
MIT elemani oldugunu ve babasinin öldürüldügünü ve kendisine yardim etmesini
mesaj olarak yazar. Akif Bey mesaja bakar ve Süleyman’dan oldugunu görünce MIT
hakkinda haber yapmasi için gereken zeminin olustugunu anlar. Akif Bey bir
sekildi MOSSAD için çalisiyordu. MOSSAD’in amaci Ahmet Efe’nin ölümünü Akif
beyin araciligi ile MIT’in üzerine yikmaktir. Akif Bey hemen gazeteyi arayarak akdenizdeki
savas gemisinde bir patlama sonucunda ölen astsubay Ahmet Efe’nin ölümü ile
MIT’in iliskisi olabilecegini ölen astsubayinda gazetemizin muhabirlerinden
Süleyman Efe’nin babasi oldugunu ve haberin ona bir MIT elemani olan Galip
isminde birisi tarafindan verildigini yarinki gazeteye bas mansetten yazilmasi
seklinde talimat verir.
Daha sonra Süleyman’i arar
ve onunla üzülüyormus gibi konusarak babasi için çok üzgün oldugunu ona yarinki
gazetede olayla ilgili haber yapilacagini ve kendisinin de yazi dizisini biran
önce tamamlamasin söyler.
Süleyman ne düsünecegini ne
yapacagini bilmiyordur. Galip beye ulasmaya çalisir ve adamin söyledikleri
aklina gelir. Ama MIT neden böyle bir sey yapsin diye düsünür. Bu arada MOSSAD
Akif beyin araciligi ile gazetenin networküne virüs bulasmasin saglamistir. Bu
sayede Süleyman’in hazirladigi yazi içerisinde degisiklik yapilacak ve gemi
patlamasi ile ilgili bölüm yazinin içerigine eklenecek ve MIT’e gereken darbe
vurulacaktir.
Süleyman gazetede dönen bu
oyundan habersiz yazi dizisini tamamlamak için gazeteye gider. O günkü
gazetenin manset haberinde babasi ile ilgili haberleri görünce çok kizar.
Haberde babasinin ölümüyle MIT’i iliskilendirilen yazilar yazilmisti. Oysa
Süleyman Akif Bey’e böyle bir sey söylememisti. Kendini Akif Bey’in odasinda
bulmustur. Akif Bey’e olanlara bir anlama veremedigini söylediklerinin neden
çarpitilarak yazildigini sorar. Akif Bey ona sana hesap mi verecegiz diyerek
tersler ve onu odadan kovar. Süleyman çok sinirlenmistir. Burnuna pis kokular geliyordur. Artik ne yazi
dizisi ne de gazete umurunda degildir. Kimseye bir sey demeden gazeteden çikar.
Kararini vermistir yaziyi yazmayacaktir. Bir yandan da cumartesi günü
geldiginde Akif Bey’in yazinin yayina verilmedigini görünce yüzünün alacagi
sekli gözünün önüne getirir ve zevklenir. Süleyman farkinda olmadan MOSSAD’in
oyununu da bozmus oluyordu.
Cumartesi günü gelmisti ve Süleyman
gazeteye gitmemistir. Durum Akif Bey’e iletilince küplere biner, ne yapacagini
sasirir. Süleyman’in böyle bir sey yapacagi aklina gelmemistir. Hemen durumu
baglantili oldugu kisiye bildirir. Haber MOSSAD’in merkezine ulasinca
Süleyman’i gazeteye acil bir sekilde çagirmasi için Adad görevlendirilir. Adad
Süleyman’in pesine düser. Fakat onu bulamayinca evinin önünde beklemeye baslar.
Adad Süleyman’ i evinin önünde beklerken esrarengiz bir sekilde bir araba
tarafindan ezilerek öldürülür. Durum MOSSAD’a ulasmistir. Operasyonun MIT
tarafindan ortaya çikarilmis olabilecegi, operasyonun sona erdirilmesi ve
desifre olmamak için acilen gazetedeki kontak ile Jemima’nin imha talimati
verilmistir.
Süleyman aksamüstü evine
geldiginde kapinin önünde naylona sarili bir defter görür. Bu defter Ahmet Efe’nin
son nefesini verirken ogluna verilmesini istedigi, içerisinde ogluna hitaben
yazdigi günlükler vardir. Defterin ortasi deliktir. Füzenin patlamasiyla Ahmet Efe’ye
isabet eden parçalardan biri de o deftere denk gelmistir. Süleyman defterin
içindekileri okuyunca hiçkiriklara bogulur. Babasinin onu ne kadar çok
sevdigini anlar. Defteri oraya birakan Galip BEY ise disarida Süleyman’in
yasadigi ruh halini tahmin edebiliyordur. Bu arada ajanslara son dakika haberi
olarak Israilli bir gazeteci ile bir gazetenin genel yayin yönetmenin
öldürüldügü haberi düsmüstür…
SÜLEYMAN OPERASYONU
BURAK TURNA
EPSILON YAYINCILIK
2012