Öfke, insanin dogasinda olan saglikli bir duygudur. Öfke
psikolojinin en çok ilgilendigi konulardan bir
tanesidir ve hakkinda yazilacak pek çok sey vardir.
Aslinda birçogumuz, öfkeyi yanlis düsüncelerle kiskirtip, saldirganliga dönüstürmekteyiz. Öfkedeki
gerçek sikinti öfkenin meydana gelmesi degil, kontrol edilmemesi
ve siddete varan
boyutlara ulasmasidir.
Öfke kontrolden
çikip yikici hale geldiginde, hayatimizi zorlastirir ve kisisel iliskilerde sorunlara
neden olur.
Öfke kontrol altina
alinabilir bir davranistir. Kisacasi son derece dogal ve fitrîdir. Çocukluktan
itibaren ögrenilerek gelisir. Psikolojideki yaklasimlarin birçogu öfkenin, sosyal davranislar gibi ögrenilen yani sonradan elde edilen/kazanilan bir
süreç oldugunu belirtmektedir.
Öte yandan öfke,
itici güç olusturabilmektedir.
Bir isin yapilmasi konusunda
sikintilar yasaniyorsa süreci öfkeyle
hizlandirmak mümkündür.
Yine öfke motivasyon
araci olarak ta ele alinabilir. Yapilan islerde öfke sayesinde hizli yol alinabilir.
Olaylar karsisinda ne yapacagina karar verememek
insanda öfke olusturur. Gerçekte
tüm öfkeler, maruz kalinan sorununun çözümünü bilememekten kaynaklanmaktadir.
Insanlar; tehditle
karsi karsiya olugunda, degersiz hissedildiginde, kendisine karsi saldiriya geçildigini düsündügünde, kiskirtildiginda, stres altinda
oldugunda, haksizlik
karsisinda, yorgun oldugunda, sürekli olumsuz olaylar
yasadiginda, beklentilerine
karsilik bulamadiginda öfkelenir.
Öfke, diger duygulara da karismaktadir. Örnegin, endise, hepimizi öfkelendiren
olaylarin basinda gelmektedir.
Öfkeye sebep olan ana
duygulardan birisi de üzüntüdür. Uzun süre üzüntülü bir sekilde yasandiginda, üzüntüyle bas edilemediginde ve stresle baski
altinda kalindiginda insan öfkelenmektedir.
Bunlarin yaninda korku da öfkeyi beslemektedir.
Öfkenin olumsuz
yanlari da bulunmaktadir. Örnegin, öfkeyle insana asiri stres yüklenir ve bu
durum tüm iç organlarimiza zarar verir, kansere yol açacak hastaliklara bile
neden olabilir.Öfke;
kararlarimizi olumsuz etkiler, kendimizi çaresiz hissetmemize neden olur, performans
düsüklügüne
yol açar, etraftaki kimselerden daha izole bir hayat yasanmasina neden olur, öfkelenen
insan kendini yalniz hisseder, saldirgan davranislar sergilenmesine
sebebiyet verir, pismanlik duyulmasina yol açar,
insanin çevresindeki sayginliginin
azalmasina neden olur.
Olumsuz yanlarinin
yaninda öfkenin olumlu yanlarini da saymak mümkündür.
Örnegin; Öfke insanlarin
harekete geçmesini saglar, islerin hizlanmasinda katalizör etkisi yaratir, kisiyi anlik olarak rahatlatir, saglikli bir öfke hali olursa
kisi kendisine saygi
duyar ve güvenir.
Öfkenin birçok
türünü de saymak mümkündür. Mesela, insan olumsuz bir durumda surat asabilir, küsebilir
yada depresyona girebilir, bu durum maskelenmis öfke olarak ifade
edilebilir.
Olaylarin ani gelismesi ve kontrolden çikmasi, kisinin hareketinden dolayi utanç duymasi, etraflarina
karsi saldirgan tavir içine girmesi
patlayici öfke olarak degerlendirilebilir.
Öfkenin aliskanlik haline gelmesi, sartlar degisse de elestirel bakis açisina sahip olunmasi,
sebepsiz öfkelenme, yersiz kiskançliklar vb. durumlar kroniklesmis öfke seklinde anilabilir.
Bir insan
öfkelendiginde, fiziksel isaretler devreye girer.
Bu minvalde; kalp
atisi hizlanir, nefes araligi siklasir, stres ve
gerginlik baslar, sindirim yavaslar, kaslar gergin olur, daha çok titreme olur,
insan terler, sesinde sorunlar olusur, gözler kararir, disler sikilir, insanin bulantisi
artar, kan dolasimi hizlanir.
Ancak öfkemizi
kontrol altina almak mümkündür. Bu minvalde, ilerleyen süreçte pismanlik duyacagimiz tepkilerden
kaçinmak, sorunu idrak etmeye çalismak ve kalici çözümler üretmek önemlidir.
Öfkeyi gevseyerek yok edebiliriz.
Mesela; içinde bulunulan ortamin terk
edilmesi, disariya çikip dolasilmasi, ayakta isek
oturulmasi, oturuyor isek uzanilmasi, herhangi bir sey okunmasi, dus alinmasi, baska biriyle görüsülmesi, komsulara misafirlige gidilmesi ve bir kahve içilmesi, bir seyler dinlenmesi veya televizyon izlenmesi, kâgida bir seyler karalanmasi, dini vecibelerin
yerine getirilmesi, Kur’an okunmasi, namaz kilinmasi öfkeli insani
rahatlatabilir.
Öfkelenmeden önce yapilan gevseme
önemlidir. Insan
çogu
zaman öfkelendikten sonra yani is isten
geçtikten
sonra kendisini yatistirmaya
çalisir.
Ancak, gevseme,
kisi
öfkeye giderken uygulanirsa,
çok daha basarili
sonuç
verir.
Örnegin bir çocugun tezgâhin
üzerindeki bir sürahi yada bardaga ulasmaya çalismasi, onu uzanarak almasi ve aldiktan sonra bizim
çocugu azarlamamiz ve aglatmamiz pek hos olmayabilir.
Ancak çocuk
tezgâha dogru giderken bizim
onun dikkatini çekecek bir seyler yapmamiz,
onun nazarini baska bir yöne sevk etmemiz,
hem çocugun kötü etkilenmesini
engelleyecek, hem de güzel bir davranis olacaktir.
Öfke bedensel
kontrol altina alindiginda heyecanin
minimize edilmesi önemli bir konudur. Heyecanlar pozitif düsüncelere dönüsmezse öfke mevcudiyetini koruyacaktir. Kisinin sik sik vücudunun uyarilmasi strese yol açar
ve bu durum öfkeyi tetikler ve ruhsal bozukluklara bile sebebiyet verir.
Aslinda öfkesinin kontrol altinda tutan bir insan sakin ruh haline
sahiptir. Sakin insan her konuya yönelebilir. Sakin bir kimseyle konusulabilir, sizi dinleyebilir.
Insanin düsünceleri ile davranislari arasinda bir bag bulunmaktadir. Aklimizda tasarladigimiz konular davranisa dönüsür. Eger davranisimizin düzgün ve
dengeli olmasini istiyorsak düsünce eksenindeki
sorunlari gidermek gerekir.
Yani olaylarla
ilgili bir öngörü ya da olayin yorumlanmasinda dikkatli olmak durumundayiz.
Herhangi bir
hadise esnasinda dikkatin nereye verilecegi konusu önem arz eden bir
husustur. Bu kapsamda, olumlu bir yere odaklanmak; hata yapilmasini, insanin
kendisini kiskirtmasini ve islerin zorlasmasini engelleyecektir.
Yine kimseden yapabileceginden fazla bir sey beklememek gerekir. Mesela geç kalan bir kimseyi
geç kaldigi anda azarlarsaniz
sikinti olur, ters davranislara neden
olabilir, belki de ertesi gün oturup konusmak, derdi bir maruzati varsa dinlemek
daha etkili bir yöntemdir.
Öfkeli kimseler
farkinda olmadan birtakim gereksiz düsüncelerle hareket
ederler. Bu durum bilinçaltinin bir yansimasidir ve insanlari öfkeli konuma
getirir. Öfke anlik olarak geçip
gitmesine firsat verilmemesi de önemlidir. Öfkeden sonra düsünerek bir sonraki adimin
saglikli bir sekilde atilmasi faydali olacaktir.
Öte yandan, daha öncede belirtigimiz gibi pozitif düsünerek öfkeyle bas edilebilmektedir.
Bu durumun yaninda, öfkenin saglikli bir sekilde ifade edilmesi, dile getirilmesi insanin
çevresinde de olumlu karsilik bulacaktir.
Sonuç olarak öfke normal
bir duygudur ve sonradan ögrenilen bir süreçtir. Eger insan bir konuya veya duruma öfkelenirse bunu
mutlaka disa vurmak ister. Önemli
olan bu durumun kontrol altina alinmasidir.
Sorularla ve Örnek Vakalarla
ÖFKE KONTROLÜ
MEHTAP KAYAOGLU
NESIL