Kitap;
gazete arsivleri,
röportajlar, ifadeler ve ülke gündeminde
yanki uyandiran olaylardan hareketle
elde edilen
bilgilerden olusmaktadi
*****************
Ülkü, toplumlarda insanlari birbirine baglayan,
kenetleyen bir güçtür. Hiçbir millet ülküsüz olamaz. Ülküsüz bir millet yok
olmaya yüz tutmustur. Ülkü ilk önce zihinde olusturulur ve daha sonra faaliyete
döktürülür. Bu sayede insanlarin bir amaci olur. Ülkü’den almis oldugu kuvvetle
ilerler ve büyür.
Türk toplumunda ülkü Kizilelma olarak
adlandirilmistir. Osmanlilarda da büyüme ve gelisme bir nebze ülkü amacina
bagliydi diyebiliriz. Bugün için baktigimizda Arap yarimadasinda Araplar ülkü
gücü sayesinde dis güçlere kafa tutabilmislerdir. Yani diyebiliriz ki su an
için dünya üzerindeki tüm dengeler ülkü üzerine kurulu. Bunu Ingiltere, Israil,
Amerika gibi ülkelere ve büyük kuruluslara baktigimizda rahatlikla görebiliriz.
Kisaca ülkü hem maddi hem manevi bir güçtür.
Adapazari depreminden sonra Sedat PEKER, yersiz
yurtsuz kalmis olan insanlara yardim elini uzatarak onlarin yeme içme, barinma
ihtiyaçlarini karsilamistir. Bu davranisindan dolayi kendisi “ Köroglu” unvani
ile ödüllendirilmistir. Kendisi ile yapilan röportajda Sedat PEKER Türkiye’yi
bir mafya ülkesi olarak görmedigini söylemistir. Kendisini hiçbir zaman
mafyanin bir parçasi olarak görmemistir. Sedat PEKER kendisi ve arkadaslarinin
illegal islerle ugrasmadigini ve arkadaslarinin adamlari degil dostlari
oldugunu söylemistir. Ve ayrica Türkiye’nin ilerde çok iyi bir yere gelecegini
belirtmistir.
Turancilik, yillardan beri gündemde olan bir konudur.
Ancak büyük devletler Türkiye’de bu fikrin yerlesmesini kendi çikarlarina ters
düseceklerini bildiklerinden dolayi her zaman bu fikri engelleme yoluna
gitmislerdir. Hiçbir millet hedefsiz olamaz. Türkiye için de en önemli hedef
Turanciliktir. Bu birlik sadece bir alanda degil; sosyal, siyasal, kültürel,
ekonomik ve hukuksal alanda bir birliktir.
SEDAT PEKER
Sedat Peker, 26 Haziran1971 yilinda Sakarya'da dogdu.
Rizeli bir aileden gelen Peker, Almanya’da büyümüstür. Ilk olarak uyusturucu
ile ismi anilan Peker daha sonra Susurluk gibi birçok olayda ismi geçti.
Azmettirme, haraç alma, adam öldürme, uyusturucu, çete
kurmak gibi adi birçok olay ile anilan Sedat PEKER,1998 yilinda Romanya’dan Türkiye’ye
getirilip cezaevine konuldu ancak Peker burada krallar gibi yasadi. Çete kurmak
suçundan yargilanan Peker yaklasik bir yil sonra tahliye oldu. Tahlile
edildikten sonra birçok açiklamalarda bulundu. Daha sonraki zamanlarda Sedat
PEKER, birçok kez tutuklanip serbest birakildi. En son 2007 yilinda 14 yil
hapis cezasi verildi.
Kadir ÇELIK ile yaptigi röportajda normal bir insan
olmadigini, degismek için elinden geleni yaptigini ancak birilerinin kendisini
sürekli olarak batakligin içine çektigini söylemistir. Birileri istedi diye
kaçmayi düsünmedigini, isteseydi kaçabilecegini ifade etmistir. Bazi insanlar
beni adimi kullanip haraç almis, santaj yapmis ve bu sekilde benim yaptigimi
göstererek adimi kirletmislerdir demistir. Kendisi hiçbir zaman devlet gibi
görmedigini ve hiçbir zaman mafya yakistirmasini hakketmedigini ve geçmiste
birtakim yanlislar yaptigini ancak artik degismek istedigini söylemistir.
Sedat PEKER, Susurluk olayi ile ilgili olarak önemli
açiklamalar yapmis ve yaptigi konusmalarda birçok önemli adamin ismi
geçiyor. Telefon görüsmelerinde de
çarpici açiklamalar var. Sedat PEKER susurlugun bir kaza olmadigina dikkat
çekmistir. Kazanin bir suikast plani oldugunu ve aracin frenlerinin
bosaltilmasiyla kazanin meydana geldigini söylemistir. Suikastin basmimarlarin
ise MOSSAD, CIA, Ingiliz ve Alman istihbarat teskilatlari oldugunu
belirtmistir. Ergenekon davasi ile birlikte gizli bir tanik Susurluk olayinda
Abdullah ÇATLI ve Gonca US ’un kazadan dolayi degil, boyunlarin kirilmasiyla
öldügünü ifade etmistir. Gizli tanik Sedat PEKER’in Çatli’yi tanimadigini ve
kaza haberini ilk alan kisinin ise Veli KÜÇÜK oldugunu söylemistir.
Sedat PEKER’in Aksiyon dergisi ile yapmis oldugu
röportajda kendisinin mafya veya çete kurmakla bir alakasinin olmadigini,
normal bir insan oldugunu ifade etmistir. Kendisinin degil asil adamlarin
sorgulanmasi gerektigini belirtmistir. Cezaevindeyken çok iskenceye maruz
kaldigini söylemistir. Peker, Ergenekon davasi ile ilgili olarak vermis oldugu
ifadede Kürt isadamlarinin öldürülmesi için MGK’nin emir verdigini söylemistir.
Yesil kod Mahmut YILDIRIM’i arkadaslari vasitasiyla tanidigini ve Mahmut
YILDIRIM’in önce JITEM daha sonra ise MIT ile çalistigini söylemistir. Hanefi
AVCI ile ilgili olarak ise Avci’nin Diyarbakir’daki itirafçilari kendi himayesi
altina verdigini ve para karsiliginda ölüm listesinde adi bulunanlarin
isimlerinin listeden silindigini ifade etmistir. Korkut EKEN’nin devlet ile
baglantisinin oldugunu söylemis ve istedigi seyi yaptirabilme gücüne sahip
oldugunu belirtmistir. Devlet kademesinde görevli bazi kisilerin kendisinden
Halis TOPRAK’i öldürmelerini istediklerini ancak kabul etmedigini ve kabul
etmediginden dolayi bazi sikintilara maruz birakildigini söylemistir.
2011 yilinda savciligin talimatiyla Ayhan ÇARKIN’nin
gözaltina alinip ifadesine basvurulmasiyla Susurluk olayinda bazi önemli
gelismeler günisigina çikmistir. Sedat PEKER, Hanefi AVCI’nin Bedri YAGAN’i
öldürttügünü ifade etmistir. Peker’e göre Avci, Ergenekon üyesi degil, tam
tersi yöneticisidir. Avci’nin itirafçilari kullandigini belirtmistir. Ayhan
ÇARKIN, Hanefi AVCI ile ilgili olarak önemli açiklamalarda bulunmustur. Çarkin
o dönemde görev yapan bütün polis, istihbarat ve MIT görevlilerinin
sorgulanmasi gerektigini söylemistir. O dönemde devletin kendisinin polisi
öldürttügünü ve kendi terörünü kendisinin ortaya çikardigini ifade etmistir.
Sedat PEKER, Ergenekon savcisina vermis oldugu ifadede
de ticaretle ugrastigini, çogu kez cezaevine girip çiktigini ve Veli KÜÇÜK’ü
birebir tanimadigini sadece saygi duydugu bir insan oldugunu söylemistir.
Sedat PEKER yapmis oldugu röportajlarda inanarak
yasamaya çalistigini ve inanan insanlara da yardimci olmaya gayret ettigini
ancak bazi insanlarin bunu farkli yorumlayip baska yerlere çektigini
söylemistir. Kendisinin hiçbir zaman karanlik islerle mesgul olmaya çalismak
için çaba sarf etmedigini ancak bazi kimselerin kendi yaptiklarini örtbas etmek
için suçu kendisinin üzerine attiklarini söylemistir. Kendisinin bazi yanlislar
yaptigini ancak pisman oldugunu dile getirmistir. Ve bu kara lekeyi alnindan
silmek için elinden geleni yapacagini söylemistir. Peker, BBP Genel Baskani Muhsin YAZICIOGLU’na
suikastin Türkiye içerisinden degil yabanci dis güçler tarafindan yapildigini
söylemistir. Çünkü Türk halkinin Muhsin YAZICIOGLU’nu sevdigini belirtmistir.
Cumhuriyet gazetesine atilan molotofkokteyli ile
ilgili olarak eylem talimatiyla bir ilgisinin olmadigini, gazete ile herhangi
bir düsmanligi olmadigini o esnada cezaevine oldugunu söylemistir. Peker bugüne
kadar her seyi söyledigini hiçbir seyi saklamadigini ifade etmistir. Ilhan
SELÇUK’u tanimadigini onun da kendisini tanimadigini Ilhan SELÇUK bizzat kendi
agziyla söylemistir. Sedat PEKER, cezaevi yasantisini sahibi oldugu internet
sitesinde paylasmaktadir.
SEDAT PEKER
ÇINAR ÖZKAN
kum saati yayinlari
2012