OPERASYON ADI: AGA 01

OPERASYON ADI: AGA 01

Fevzi BOZKURT
Felsefe


ISMAILAGA CEMAATINDEN GÜLEN CEMAATINE UZANAN BIR DAVANIN PERDE ARKASI...
Ismailaga Cemaati ismini Istanbul ilinin Fatih ilçesi Çarsamba semtindeki Ismailaga Camii çevresindeki örgütlenmeden almistir. Mahallede etkili olan Cemaat Naksibendîlige bagli olan Ismalaga Cemaati’dir. Cemaat lideri Mahmut Ustaosmanoglu Trabzon-Çaykara dogumludur. Ismailaga Camii emekli imami Mahmut Ustaosmanoglu cemaat’in manevi lideri olup, 1960 yilinda ölen Ahiskali Ali Haydar Efendi’den devraldigi Naksibendî seyhligini Ismailaga Camii’nden yürütmektedir.  Cemaat lideri Mahmut Ustaosmanoglu ’na sempatizanlari Mahmut efendi, baglilari efendi, cemaat sempatizanlari ise birbirlerine ihvan diye hitap ederler. Cemaat sempatizanlari yeniliklere biat diye karsi çikmaktadirlar. 17 Mayis 1998 tarihinde cemaat lideri Mahmut Ustaosmanoglu ’nun damadi Hizir Ali Muratoglu Ismailaga Camii’ nde kursunlanarak yine 3 Eylül 2006 tarihinde Ismailaga Camii’nde sabah namazindan sonra cemaatin önde gelen isimlerinden emekli imam Bayram Ali Öztürk vaaz verdigi esnada cemaatin arasinda oturan Mustafa Erdal tarafindan kalbinden biçaklanarak öldürülmüslerdir. Cemaatte islenen bu iki cinayet cemaat sempatizanlarinda büyük saskinlik yaratmistir. Cemaat’ e bagli olmak için sekil sarti vardir. Erkekler sakal birakmak, cüppe ve salvar giymek, namazlarda baslarina beyaz uzun tülbent sarmak, kadinlar ise çarsaf giymek zorundadirlar. Böylelikle farkli olunacak bu farkliliktan asri-saadet çikacaktir. Böylelikle de küçük mutluluk mahallesinin bir parçasi olunacaktir. Ismailaga Naksîleri seyhi olmayanin seyhi seytandir görüsünü benimserler.
Ismailaga Cemaati’ne yönelik sorusturma ilk olarak Jandarma Alay Komutani’nin il koordinasyon toplantisinda okudugu bilgi notuna istinaden 2 Kasim 2007 tarihinde baslatilmistir. 2007 yili Eylül ayinin ilk günlerinde Erzincan’a tayin olan üst düzey bürokrat Z. kizina kres aramaya baslar. Ordu Caddesi üzerinde bulunan tek katli binada faaliyet gösteren özel kresi görmeye gittiginde kapiyi türbanli bir bayan açar ve içeriden çocuk seslerinin geldigini duyar. Daha sonra yaptigi arastirma sonucunda buranin kaçak din kursu veren çevre il ve ilçelerde güçlü bir örgütlenmeye sahip dini bir vakif oldugunu ögrenir. O günlerde sehre yeni atanan ve il koordinasyon toplantisina ilk kez katilan daha önce 1999 yilinda görev yaptigi Sirnak’in Idil ilçesinde, varligi asker tarafindan sürekli reddedilen Jitem’in eylemlerini açiga çikaran savci olarak Adliye tarihine geçen, Cumhuriyet Savcisi Ilhan Cihaner Jandarma Alay Komutani’nin okudugu bilgi notunu duyunca Alay Komutani’ndan daha detayli bilgi toplamasini ister. Bilgi notunda merkezi Istanbul’da bulunan bir cemaat’e bagli vakfin sehirde yaslari 4-5’e kadar inen çocuklar için kaçak din kurslari açtigini vatandastan da yasa disi yardim topladigini bildirir. Bunun üzerine bürokrat Z.  kres’te gördüklerini il koordinasyon toplantisina katilanlara anlatir.
 
27 Kasim 2007 tarihli Jandarma’nin hazirladigi raporda Erzincan ilinde Ismailaga Cemaat’ine bagli bulunan Medine Vakfi tarafindan kaçak kurs açip yasadisi yardim toplandigi bildirilir. Bunun üzerine Bassavci Ilhan Cihaner’ in basvurusu üzerine, suç islemek amaciyla örgüt kurmak, bu örgüte üye olmak, kanuna aykiri egitim kurumu açmak, yardim toplama kanununa muhalefet, çocuklarin cinsel istismari ve yasa disi yardim toplama suçlarindan Erzincan Sulh Ceza Mahkemesinin verdigi kararla 3’er aylik arayla yaklasik 15 ay sürecek iletisim tespiti ve kayda alma süresi baslatilir. Sorusturma genisleyerek toplam 16 ilde cemaatin alt ve üst derece örgütlenmelerine hatta Istanbul’daki liderine kadar uzanir. Belli bir tecrübe ve gelenege sahip cemaat’in faaliyetleri, ele geçen dökümanlar ve mevzuat disi eylemleri tarihte ilk kez mercek altina alinir.
23 Subat 2009’da 16 ilde yapilan cemaat lideri Mahmut Ustaosmanoglu ile cüppeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü ’nün de aralarinda bulundugu 69 kisinin gözaltina alinmasiyla operasyon gündeme gelir. Savci Cihaner’ i arayan Devlet Bakani Cemil Çiçek cezanin alt ve üst sinirini, ceza evlerinin dolulugunu genel seçimler öncesi bu durumun kendilerini zorda birakacagini belirterek süphelilerin serbest birakilmalarini ister. Ayni sekilde Ceza Isleri Genel Müdür Yardimcisi Çetin Sen’de böyle sorusturmalarin insanin basini derde sokacagini Ankara’da ortaligin karistigini yapilan sorusturmanin Ergenekon sorusturmasina misilleme olacagi gibi algilanacagini belirterek gözaltina alinan sahislarin serbest birakilmalarini ister ancak, Bassavci’ da sorusturmadan geri durmayarak yasal geregi neyse sonuna kadar yapacagini söyler. Sorusturma kapsaminda gözaltina alinan 69 kisiden 9’u tutuklanarak ceza evlerine konur.
Erzincan Cumhuriyet Savciligi’na 10 ve 17 Mart tarihlerinde Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savciligi faks göndererek, kendilerine ihbar mektubunun geldigini mektupta örgütün silahli oldugunu ve yetkili savci, silahli örgüt sorusturmasinin anayasal düzeni yikmaya tesebbüs suçu çerçevesinde kendi yetkilerinde oldugunu belirterek Ismailaga cemaati ile ilgili dosyanin derhal kendilerine gönderilmesini ister. Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savciligi’ndan yapilan baskiyla ve o sirada Erzincan Cumhuriyet Bassavciligi’ni teftise gelen basmüfettis’inde dosyayi göndermesinin iyi olacagini ifa etmesi üzerine diger cemaat ve yapilanmalariyla ilgili evraki ayirarak Erzincan Cumhuriyet Bassavcisi Ilhan Cihaner dosyayi Erzurum’a gönderir.
25 Agustos 2009 tarihinde Bassavcisi Ilhan Cihaner adina avukati Turgut Kazan, Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcisi Osman Sanal’i Adalet Bakanligi’na sikayet eder. Yapilan basvuruda özellikle belirtilen yetki, Erzincan Cumhuriyet Bassavciligi’nin Ismailaga ve Fethullah Gülen Cemaatlerinin sorusturmalarini yürütme yetkisine sahip oldugudur. Erzincan Cumhuriyet Bassavcisi Ilhan Cihaner Ismailaga Cemaatine yönelik göz altilarin ve tutuklanmalarin baslamasiyla Subat 2009 sonlarinda mahkeme karariyla, Gülen Cemaati’ne yönelik iletisim tespiti ve kayit altina alinmasi yoluyla sorusturma baslatir. Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcisi Osman Sanal Gülen Cemaati sorusturmasinin bir kamu görevlisinin ihbar mektubu üzerine açildigini Erzincan Cumhuriyet Bassavcisi Ilhan Cihaner ise resen açtigi yönünde beyanda bulunur. Savci Sanal, Savci Cihaner’i dosyayi kendi alaninda olmasina ragmen göndermemekle suçlar. Iki savci arasindaki yetki tartismasi Mayis 2009’da Cihaner’in Gülen cemaatine yönelik baslattigi sorusturmayla gündeme gelir.
Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcisi Osman Sanal 5 Mayis 2009 tarihinde Erzincan Valiligi’ne yazi yazarak, yetki bizde Erzincan Cumhuriyet Bassavcisi’nin talimatlarini yerine getirmeyin talimatini verir. Erzincan Cumhuriyet Bassavcisi Ilhan Cihaner’ de bu talimati gerekçe göstererek Savci Sanal’ i 26 Mayis 2009 tarihinde HSYK’ ya sikâyet eder. Gülen Cemaati ile ilgili ihbar mektubu üzerine Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savciligi ve Erzincan Cumhuriyet Bassavciligi ayri ayri sorusturma yürütür.
Savci Cihaner Ankara Cumhuriyet Bassavciligi’na yazdigi yaziyla daha önce Rahsan affi olarak bilinen yasa ile karari ertelenen Fethullah Gülen’ in dosyasini ister. Dosyanin içeriginde ise Fethullah Gülen hakkinda açilan davanin 2001 yilinda Sartli Sali Verme Yasasi ile ertelenen ve daha sonra ayni davanin 2006 yilinda Terörle Mücadele Yasasinda yapilan degisikligi gerekçe göstererek Fethullah Gülen’in avukati tarafindan Ankara 11.Agir Ceza Mahkemesi’ne basvurup beraat karari istenmis, beraat Yargitay 9.Ceza Dairesince karar oybirligiyle onandigi yönünde bilgiler yer almaktadir. Erzincan Cumhuriyet Bassavcisi Ilhan Cihaner’ in Kasim 2007’de Ismailaga Cemaatine ile Subat 2009’da Gülen Cemaatine yönelik baslattigi sorusturmalar Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcisi Osman Sanal ile aralarinda yetki tartismalarina neden olur, iki cemaat ile ilgili çift basli sorusturmalar yürütülür ve bu sorusturmalarin yankilari basin yayin organlarinda genis yer alir.
27 Ekim 2009 tarihinde Erzincan’a 15 km uzakliktaki Çatalarmut Köyü’nde bulunan DSI’ ye ait Gönye göletinde çok sayida mühimmat bulunur. Bulunan mühimmatlar, cemaatler üzerinden yürütülen sorusturmalarin Istanbul’da dört iddianame yüzlerce sanikla devam eden Ergenekon davasina siçramasina neden olur. Bu siçrama ile yetki tartismalari yüzünden yarim kalan cemaat operasyonlarini planlayip uygulamaya koyan komuta düzeyindeki askerler  hedef olur.
27 Ekim 2009’da 155 hattini arayan bir muhbirin Gönye göletine balik tutmaya gittigini kiyida çok sayida el bombasi ve mühimmat gördügünü söylemesi üzerine Erzincan Emniyet Müdürlügü olayi Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savciligi’na bildirir. Bölge Jandarma bölgesi olmasina ragmen emniyet’ten birkaç ekip olay yerine intikal eder. Emniyet’in olayi Jandarma’ya geç haber vermesinden dolayi iki kurum arasinda büyük bir gerginlik yasanir. Erzincan Jandarma’si Il Emniyet Müdürlügü’nü görev alanina girip yetki gaspinda bulundugu iddiasiyla Erzincan Valiligi’ne sikâyet eder. Daha sonra yapilan arastirma sonucunda ihbarin 155 telefonuna degil Emniyet Müdürlügü’nde görevli polis memuru Z.’nin cep telefonunu arayan Ismailaga Cemaati sorusturmasindan bilinen bir isim tarafindan yapildigi tespit edilir. Sahis ifadesinde silahlarin Ergenekon terör örgütüne ait olabilecegini düsünerek polise ihbarda bulundugunu beyan eder. Savci Sanal daha sonra bu kisinin gizli tanik olarak ifadesini alir. Mühimmatlarin bulunmasi Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcisi Osman Sanal’in baslattigi Ergenekon sorusturmasi için milat olur. Savci Sanal Erzincan Jandarma Istihbarat Müdürlügü’ne gittigi gün görevli Üstegmen Ersin Ergut ve Astsubay Basçavus Orhan Esirger’ i gözaltina alinmasi talimatini verir.
Savci Sanal’in Jandarma binasinda arama yaptigi esnada rütbeli personelin kendi aralarinda savcinin duyabilecegi bir sekilde yüksek sesle konusarak Istihbarat Sube Müdürü Nedim Ersan ben bunlari kimin yaptigini biliyorum bunlari onlarin yanina birakmayacagim diyerek savciya siz buraya girdiginiz gibi emniyete de baskin yaparmisiniz benimde elimde emniyetle ilgili belgelerim var demesi üzerine, savci Sanal’da suç isleyen herkese esit davrandigini asla ayrim yapmayacagini söyler ve elinde bulunan bilgi ve belgeleri vermesini ister. Nedim Ersan su an elimde belge yok olunca veririm diyerek konuyu geçistirir.
Savci Sanal tarafindan sorgulanan Üstegmen Ersin Ergut’a bilgisayarindan ele geçirilen belge ve bilgilerle ilgili olarak soru soruldugunda, Üstegmen  bilgisayarin hard diskinin arizalandigi için tamir ettirdigini hard diskinin FFT Bilgisayar tarafindan  degistirdigini, hard diski içerisinde ele geçirilen bilgi ve bilgelerin baskasi tarafindan hard diskin içerisine kondugunu belirterek, ben kisisel bilgisayarima görevimle ilgili hiçbir bilgi ve belge koymam diyerek suçlamalari kabul etmemistir. Ayrica Üstegmenin ifadesinde dikkat çeken nokta ise, göle mühimmat atilmasindan yaklasik 5-6 ay önce Saztepe köyü muhtari Abdurrahman ismindeki sahsin kendisine Erzincan Emniyet Müdürlügü Istihbarat Sube’de görevli polis amiri Isa ile polis memurlari Hamza ve Bülent’in kendisine biz sana mühimmat versek bir yere atarmisin diye teklifte bulunduklarini, sahsin nedenini sordugunda da bunun Ergenekon’un mühimmati oldugunu gibi operasyon yapacaklarini söylemeleri üzerine teklifi kabul etmedigini söyledigi yönünde ifade vermistir. Daha sonra ayni sahsin Erzurum Cumhuriyet Bassavciligi’nda gizli tanik olarak verdigi ifade de Albay Ali Tapan ve Üstegmen Ersin Ergut’ un mühimmatlarin oraya emniyet tarafindan konuldugu seklinde ifade vermesi için kendisine baski yaptiklarini, beyan etmistir.  
Savci Sanal’in talimatiyla Binbasi Nedim Ersan’ da 25 Kasim 2009’da gözaltina alinir. Binbasi sorgusunda mühimmatlari oraya emniyet’in attirdigini, Ergenekon sorusturmasi ve kovusturmasi kapsaminda bulunan tüm mühimmatlarin emniyet tarafindan konuldugunu iddia etmistir. Bu iddiasiyla davayi akim göstermeyi amaçlamaktadir. Dahasi bazi mermi kutularinda Emniyet Genel Müdürlügü’nün armasinin oldugunu, mühimmatlar bulunmadan bir gün önce resmi plakali Megane marka bir polis aracinin gölet çevresinde görüldügünü beyan etmistir. Savci emniyetin neden böyle bir is yapacagini sordugunda ise, Binbasi Emniyet’in sorumluluk bölgesi içerisinde Ismailaga Cemaati’ne yönelik basarili bir operasyon yaptiklari için polisin kendilerine komplo kurdugunu iddia etmistir.
Savci Osman Sanal mühimmat olayi ile ilgili ikinci baskini 4 Aralik 2009 tarihinde MIT binasina yapar. MIT bölge müdürü Sinasi Demir ne beni nede diger personeli aramaya yetkiniz yok Basbakan’dan izin almaniz gerekir demesi üzerine savci Sanal CMK.250 Madde ile yetkili oldugunu söyler ve arama yaptiktan sonra MIT bölge müdürü ve iki yardimcisini gözaltina alir. Erzurum’ a götürülen üç mit görevlisi 7 Aralik 2009’da tutuklanarak ceza evine konur. Daha sonra üç mit  görevlisi Ergenekon sorusturmasina dahil edilmek üzere Istanbul’a gönderilir.  
Savci Sanal gizli taniklardan edindigi bilgilerden yola çikarak mühimmatlarla ilgili sorusturmayi git gide derinlestirir. Savci Sanal 3.Ordu Komutani Saldiray Berk’i bilgisine basvurmak üzere adliyeye davet eder. Saldiray Berk gelmeyince ikinci kez davet edilir fakat bu kez süpheli sifatiyla ifade vermesi istenir.
Savci Sanal tutuklamalarla ilgili olarak yaptigi açiklamada halen tutuklu bulunan  MIT Bölge Müdürü ve görevli ili personeli ile  Il Jandarma Komutani’ nin da aralarinda bulundugu bir kisim tutuklu askeri personelin ortak olarak hareket ettiklerini, Dursun Çiçek imzali oldugu öne sürülen Irticayla Mücadele Eylem Plani’ni Kamuoyunda Fethullah Gülen cemaati olarak bilinen cemaat evlerine silah, uyusturucu madde ve suç unsuru tasiyan belgelerin konularak cemaati terör örgütü kapsamina almak amaciyla planli sekilde hayata geçirme faaliyetlerini yürüttükleri tespit edilmis dolayisiyla Ergenekon terör örgütüne üye olduklari gerekçesiyle sevk edildikleri mahkemece tutuklanmislardir, seklinde açiklamada bulunur.
Sorusturma ile ilgili olarak Savci Sanal’in talimatiyla 25 Ocak 2010 günü Kahramanmaras‘ ta görevli Jandarma Istihbaratçi Astsubay Senol Bozkurt ile Eskisehir Il Jandarma Alay Komutani Kidemli Albay Recep Gençoglu gözaltina alinarak ifadelerinin alinmalari için askeri uçakla Erzurum’a götürülürler. Her iki subayda Erzincan’da Ismailaga Cemaati’ne yönelik yapilan operasyonda görev aldiklarini ve gözaltina alinmalarinin yapilan operasyona yönelik oldugu seklinde açiklamada bulunmuslardir. Her iki subayda sorgularinin ardindan tutuklanarak askeri ceza evine konmuslardir.
8 Subat 2010 tarihinde Savci Sanal beraberindeki iki savci ile birlikte süpheli ve halen asker olan Ahmet Saraçlar’in odasinda arama ve el koyma islemi yapmak için 3.Ordu Komutanligi’na gittiginde nizamiyeden içeriye alinmayarak nizamiye ve askeri savcinin odasindaki 5,5 saat bekletilmislerdir. Bekleyisin ardindan islemlerin yapilabilmesi için Merkez Komutanligi izin vermedi denilmesi üzerine Savci Sanal arama ve el koyma isleminin infazina izin vermeyen kisinin Genelkurmay Baskani Ilker Basbug oldugu seklinde kendi el yazisi ile tutanak tutarak yanindaki iki savci ile birlikte 3.Ordu Komutanligi’ndan ayrilir.
Ergenekon sorusturmalari devam ederken Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcisi Osman Sanal ve beraberindeki özel yetkili iki savci ile birlikte 16 Subat 2010 tarihinde talimatla Erzincan Cumhuriyet Bassavcisi Ilhan Cihaner’ in adliyedeki makamini, lojmanini özel ve makam arabasini es zamanli olarak polis esliginde aratmis ve 4,5 saat süren aramanin ardindan Savci Cihaner gözaltina alinarak Erzurum’a götürülmüstür. Erzurum’a götürülen Savci Cihaner Savci Sanal tarafindan sorgulanmaya baslar ve gece baslayip sabaha kadar süren sorusturmanin ardindan Savci Cihaner sevk edildigi nöbetçi Erzurum Özel Yetkili 2.Agir Ceza Mahkemesi tarafindan tutuklanarak Erzurum H Tipi kapali Cezaevi’ne gönderilir. Olayla ilgili olarak HSYK Baskanvekili Kadir Özbek tarihinde ilk kez bir adliyenin aranarak bir Bassavcinin gözaltina alindigi seklinde açiklamada bulunmustur. Tarihte büyük depremlerin merkezi olarak bilinen Erzincan sehri bu seferde büyük bir depremin cemaatler ve Türkiye’nin son üç yilina damgasini vuran ve her zaman sicakligini koruyan Ergenekon sorusturmasinin merkezi olur. Yasanan olaylarin ardindan Adliye tarihinde ilk kez bir Cumhuriyet Bassavcisi Ankara, Istanbul, Erzincan ve Adana  illerinde hakkinda açilan  toplam dört sorusturma ve müfettis raporlari yüzünden kamuoyuna devletin Anadolu Ajansi araciligiyla savunma yapip basin açiklamasi yapmak zorunda kalir.
17 Subat 2010 tarihinde HSYK olaganüstü toplanarak Osman Sanal ve beraberindeki üç özel yetkili savcinin CMK.250 maddesindeki özel yetkilerinin kaldirilarak savcilar hakkinda suç duyurusunda bulunulmasina oy birligi ile karar verir. 18 Subat 2010 sabahi gizli bir operasyonla Cihaner’ in dosyasi Istanbul’a gönderilir. Savci Cihaner’ in avukati Turgut Kazan dosyanin gizli operasyonla Istanbul’a gönderilmesi isinin Savci Sanal tarafindan yapildigi iddia eder savciya militan savci yakistirmasini yapar. Avukat Turgut Kazan savci Cihaner’ e yönelik Ergenekon terör örgütü üyesi olmak suçlamasina dikkat çekerek bu anlamda müvekkiliyle ilgili hiçbir kanitin olmadigini kaydederek tutuklamanin kaldirilmasini talep eder. Savci Sanal’in yerine görevlendirilen Özel Yetkili Erzurum Cumhuriyet Bassavcisi Taner Aksakal’da Cihaner’ in tahliyesini mahkemeden talep eder, Cihaner’ in tutuklanmasina karar veren Erzurum Özel Yetkili 2.Agir Ceza Mahkemesi üyesi Ismail Sahin tahliye talebini reddeder. Basin yayin organlarinda sorusturmalarla ilgili olarak Ismailaga ve Fethullah Gülen cemaatlerine yönelik zincirleme sorusturma ve tutuklamalar yapan Erzincan Cumhuriyet Bassavcisi Ilhan Cihaner ile bu cemaat sorusturmalarinda görev alan asker ve mitçileri tutuklayan Erzurum Özel Yetkili Savcisi Osman Sanal arasinda bir hesaplasmanin oldugu seklinde haberlerin yer aldigi görülür.
Savci Sanal tarafindan sabahin erken saatlerine kadar süren sorgulamada Savci Cihaner kendisine yönelik yapilan suçlamalari reddetmis Ismailaga, Fethullah Gülen ve diger Cemaatlere yönelik izinsiz egitim kurumu açma ve yardim toplama TCK 220 maddeden 2007 yilinin Kasim ayinda sorusturmaya baslattigini, Dursun Çiçek imzali planli sorusturmalarin ise 2009 yili Nisan ayinda gündeme geldigini bahse konu cemaatlerin silahli gruplar olarak gösterilmelerinin planlandigini savunarak iki sorusturma arasinda her hangi bir bagin olmadigini Dursun Çiçek imzali belgenin kendi yaptigi sorusturmayi sulandirmak için imal edildigini düsündügünü beyan eder. Ayrica Savci Cihaner Ismailaga Cemaati ile ilgili yürütülen sorusturmada süpheli olarak iletisimi tespit edilen Ahmet Albayrak isimli sahsin sahibi oldugu gazetede ilk kez Dursun Çiçek belgesinin tarafinca yürürlüge konuldugu seklinde çikan haberlerin tamamen asilsiz ve komplo oldugunu beyan eder.
Savci Cihaner hakkinda Istanbul Cumhuriyet Bassavciligi’nca hazirlanan 61 sayfalik iddianamede Ergenekon Silahli Terör Örgütü’nün yöneticisi veya üyesi olmak, zor kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ortadan kaldirmaya görevlerini yapmasini engellemeye çalismak, kasten adam öldürmeye azmettirmek, devletin gizli belgelerini çalmak, açiklamak ve kisisel verileri kaydetmek gibi birçok suçtan Istanbul 13.Agir Ceza Mahkemesi’nce Kamu Davasi açildigi seklinde bilgilerin oldugu dikkat çeker. Ayrica iddianamede örgütün bu amaçlara ulasmak için gizli amaç ve yöntemlerinin oldugu, TSK içinde örgütlenmeye yasamsal ölçüde önem verdigi, bu amaçla son derece gizli ve hücre tipi bir yapilanma kurup özel ve gizli baglantilar kurarak bu baglantiyi kontrol ettigi belirtilir. Ergenekon Silahli Terör Örgütü’ne üye olmak suçundan haklarinda dava açilan 3.Ordu Komutani Saldiray Berk, Erzincan Cumhuriyet Bassavcisi Ilhan Cihaner, MIT Bölge Müdürü Sinasi Demir ve tutuklu diger mit personelleri, Il Jandarma Komutani Ali Tapan ve tutuklu diger askeri personellerinin mensubu bulunduklari örgütün illegal amaçlarini hayata geçirmek için sahip olduklari yetkileri kullanmaktan çekinmemelerinden ve Erzincan halkinin farkli etnik kimlikleri barindiran yapisindan yararlanilarak huzursuzluk ve kargasa çikartilmasi ve yasanan olaylarin tüm ülkeye yayilmasinin mümkün oldugunun düsünülmesinden dolayi planin Erzincan’da uygulamaya konuldugu iddia edilir. Sorusturmada gizli tanik ifadeleri yer almaktadir.
Gizli taniklardan Munzur ifadesinde, Senol Basçavus’la tanistiktan sonra Senol Basçavus’un kendisini diger rütbeli askerlerle tanistirdigini ve sonralari hep birlikte sik sik ava gittiklerini belli bir zaman sonra Senol Basçavus ve diger askeri personelin Iliç Savcisi ve Fethullah Gülen cemaatine mensup ögrenci evlerine yönelik uygulamaya koymayi düsündükleri plan ve komplolardan bahsederek kendisinden yardim beklediklerini, kendisinin de bu islerden zarar görecegini anlamasi üzerine Erzincan’dan ayrildigini belirtmis, Senol Basçavus’ un emirleri Ersin Üstegmen ve Recep Albay’dan aldigi seklinde beyanda bulunmustur.
Gizli taniklardan üst düzey bürokrat Efe ifadesinde rütbeli askerlerle avcilar ve aticilar kulübü baskani Yasar Bas isimli sahis vasitasiyla hobi olarak yaptigi avciliktan dolayi tanistigini ve Yasar Bas’in Ergenekon Terör Örgütü’nün sivil sorumlusu oldugunu örgütün her hafta sonu av esnasinda dagda cep telefonlarini yanlarina almadan toplanti yaptiklarini Erzincan Cumhuriyet Bassavcisi Ilhan Cihaner’ i 2009 yerel seçimlerinden yaklasik 15-20 gün önce veya sonrada olabilir orduevinde sabah kahvaltisinda Albay Dursun Çiçek ve rütbeli subaylarla gördügü seklinde  beyanda bulunmustur.
Gizli taniklardan Hazar ifadesinde Subat 2007’den itibaren Jandarma istihbaratina kirsal bölgede faaliyet yürüten teröristlerle ilgili olarak bilgi akisi sagladigini daha sonra kendisinden sadece Gülen cemaati ile ilgili istihbari çalisma yapilmasinin istendigini ve kendisinin de bu teklifi kabul etmedigi yönünde beyanda bulunmustur.
 
Genelkurmay’in da imzanin gerçek olduguna dair bulgular oldugunu açikladigi Albay Dursun Çiçek imzali Irticayla Mücadele Eylem Plani’na yönelik 12 gizli tanigin oldugu davada, bir sivil, bir bassavci, bir orgeneral, iki albay, bir binbasi, bir üstegmen, dört astsubay ve üç mit mensubu olmak üzere 11’i tutuklu toplam 14 sanigin degisen sürelerde agir hapis cezasiyla yargilanmalari devam etmektedir.

Benzer Kitaplar