ISLAHAT FERMANI ( Orijinal Osmanlica Metin) & ISLAHAT FERMANI ( Sadelestirilmis Metin)
Fevzi BOZKURT
Psikoloji
Orijinal Osmanlica Metin
Malûm ola ki yed-i müeyyed-i mülûkâneme
vedia-i Cenab-i Bârî olan kâffe-i sunûf-i tebea-i sâhânemin her cihetle temami-i husûl-i
saâdeti hâli akdem-i efkâr-i hayriyet disar-i pâdisâhânem olarak cülûs-i
meymenet men'us-i Hümâyûnum gününden beri bu bâbda zuhûra gelen himem-i
mahsusa-i sâhânemin
hamdolsun pek çok
semer-i nafiâsi meshûr
olup mülk ü
milletimizin mamuriyet ve serveti an be an tezeyyüd etmekte ise de Devlet-i Âliye'mizin sânina muvafik ve milel-i mütemeddine arasinda
bi-hakkin hâiz oldugu mevki-i âlî ve mühimme lâyik olan
hâlin kemale îsâli için simdiye kadar vaz' ve tesisine muvaffak
oldugum
nizamât-i cedîde-i hayriyenin ezseri-nev
tekit ve tevsii matlûb-i madelet mahsub-i pâdisâhânem oldugu
halde umûm tebea-i sâhânemizin mesai-yi cemile-i
hamiyetkârâneleri ve müttefik-i hâss-i bahir-ül ihlâsimiz olan düvel-i
mufahhamanin himmet ü muavenet-i hayirhahâneleri eseri olmak üzere Devlet-i
Âliye'mizin bu kerre biinayet-u-llâhi taâlâ hâricen hukuk-i seniyesi bir kat
daha teekküt eyledigine ve bu cihetle su
asr Devlet-i Âliye'miz için bir zamani hayriyet iktiranin mebdei olacagindan
dâhiline dahi saltanat-i seniyemizin
tezyid-i kuvvet ve miknetini ve revabit-i kabiliyeyi vatandasî
ile birbirine merbut olan ve nazar-i madelet eseri müsfikânemde müsavî
bulunan kâffe-i
sunûf-i tebea-i sâhânemin
her yüzden husûl-i temam-i saâdet-i hal ve memâlik-i sâhânemizin mamûriyetini müstelzim olacak esbâb ve vesailin an be an ilerlemesi
murad-i merhamet itiyad-i mülûkânem iktizasindan bulunduguna
binâen husûsât-i
âtiyet-üz-zikrin icrâsina irade-i madelet ifade-i pâdisâhânem seref-sâdir
olmustur.
Söyle
ki:
Gülhâne'de kirâat
olunan Hatt-i Hümâyûnum ile ve Tanzîmât-i Hayriyem mûcibince her din ve
mezhepte bulunan kâffe-i tebea-i sâhânem
hakkinda bilâ-istisna emniyet-i can ve mal mahfûziyet-i nâmus için taraf-i esref-i
pâdisâhanemden
va'd ve ihsan olunmus olan teminat bu kerre dahi tekit ve
teyit kilindigindan
bunun kâmilen fiile çikarilmasi için
tedabir-i müessirenin ittihaz olunmasi ve zîr-i cenah-i atifet seniye-i pâdisâhânemde olarak memâlik-i mahrusâ-i sâhânemde bulunan Hiristiyan ve sair tebea-i gayr-i müslime
cemaatlerine ecdad-i izâmim taraflarindan verilmis ve
sinin-i ahirede itâ ve ihsan kilinmis olan
bil-cümle imtiyazât ve muafiyet-i rûhaniye bu kerre dahi takrîr ve ibkâ kilinip
fakat Hiristiyan ve tebea-i gayr-i müslime-i sairenin her bir cemaati bir
mehl-i muayyen içinde imtiyazât ve muafiyet-i hazirâlarinin rü'yet ve
muayenesine ibtidar ile ol bâbda vaktin ve gerek âsâr-i medeniyet ve malûmat-i
müktesibenin icab ettirdigi islâhât-i
irade ve tensib-i sâhânem
ile ve Bâb-i Âlî'mizin nezareti tahtinda olarak
mahsûsan patrikhânelerde teskil olunacak meclisler marifetiyle bi-l-müzakere
cânib-i Bâb-i Âlî'mize arz ve ifade eylemege mecbûr olarak cennet-mekân Ebu-l-feth Sultan
Mehmet Hân-i Sânî ve gerek ahlâf-i izamlari taraflarindan patrikler ile
Hiristiyan piskoposlarina itâ buyurulmus olan
ruhsat ve iktidar niyat-i fütüvvetkârane-i pâdisâhânemden nâsi
isbu
cemaatlere temin olunmus olan hal ve mevki-i cedîd ile tevfik
olunup ve patriklerin el-hâletü hâzihi câri olan usûl-i intihâbiyeleri islâh
olunduktan sonra patriklik berat-i âlîsinin ahkâmina tatbiken kayd-i hayat ile
nasb ve tâyin olunmalari usûlünün tamamen ve sahihen icrâ ve Bâb-i Âlî'mizle
cemaat-i muhtelifenin rüesa-yi rûhaniyesi beyninde karargîr olacak bir sûrette
tatbiken patrik ve metropolit ve murahhasa ve piskopos ve hahamlarin hîn-i
nasbinda usûl-i tahlifiyenin ifâ kilinmasi ve her ne sûret ve nâm ile olursa olsun
rahiplere verilmekte olan cevaiz ve avaidât cümleten men'olunarak yerine
patriklere ve cemaatbasilarina
vâridât-i
muayyene tahsis ve rühbân-i sairenin dahi rütbe ve mansiblarinin
ehemmiyetlerine ve bundan sonra verilecek karara göre kendilerine ber-vech-i
hakkaniyet maaslar tâyin olunup, fakat Hiristiyan rahiplerinin emvâl-i menkûle ve gayr-i menkûlelerine bir
gûna sekte iras olunmiyarak Hiristiyan vesair tebea-i gayr-i müslime
cemaatlerine milletçe olan maslahâtlarinin idaresi her bir cemaatin rühbân ve
avâmi beyninde müntehib âzâdan mürekkep bir meclisin hüsn-i muhafazasina havale
kilinmasi ve ahalisi cümleten bir mezhebde bulunan sehir
ve kasaba ve karyelerde icrâ-yi
âyine mahsûs olan ebniyenin ve gerek mektep ve hastahâne ve mezarlik misillû
sair mahallerin hey'et-i asliyeleri üzere tamir ve termimlerine bir gûna mevani
ika olunmayip böyle mahallerin müceddeden insasi lâzim geldikçe patrik veya rüesa-yi milletin tasvibi halinde
bunlarin resm ve sûret-i insasi
bir kerre cânib-i
Bâb-i Âlî'mize arzolunmak iktiza edeceginden
ya suver-i maruza kabûl ile müteallik olacak irade-i seniye-i mülûkânem
mûcibince iktizasi icrâ veya bir müddet-i muayyene zarfinda ol bâbda olan
itirazât beyân olunup bir mezhebin cemaati yalniz olarak sairiyle karisik
olmayarak bir mahalde bulunur ise o yerde âyine müteallik husûsâti zâhiren ve
alenen icrâda bir türlü kuyûda düçar olmayip ahalisi edyân-i muhtelifede
bulunan cemaatlerden mürekkep olan sehir
ve kasaba ve karyelerde ise her bir cemaatin takimi
sakin oldugu ayrica mahalde bâlâda bast ü beyan olunan
usûle ittibaen kendi kilise ve hastahâne ve mektep ve mezarliklarini tamir ve
termime muktedir olabilmesi ve müceddeden insa
olunmasi iktiza eyleyen ebniyeye gelince bunlar
için ruhsat-i lâzimeyi patrikler veyahut
cemaat metropolitleri cânib-i Bâb-i Âlî'mizden istida edüp Devlet-i Âliye'mizce
bunda bir gûna mevani-i mülkiye olmadigi
halde ruhsat-i seniyem erzan kilinmasi ve bu makûle islerde
Hükûmet
tarafindan vukû bulacak muamelât külliyyen hasbî
olmasi ve bir mezhebe tâbi olanlarin adedi ne miktar olursa olsun ol mezhebin
kemal-i serbesti ile icrâ olunmasini temin için tedabir-i lâzime ve kaviyyenin
ittihaz kilinmasi ve mezhep ve lisan veyahut cinsiyet cihetleriyle sunûf-i
tebea-i saltanat-i seniyemden bir sinifin aher sinifindan asagi
tutulmasini
mutazammin olan kâffe-i ta'birat ve alfaz ve
temyizât muharrerât-i divâniyyeden ile-l-ebed mahvü izale
kilinmasi ve ahad-i nâs beyninde veyahut memurîn taraflarindan dahi mûcib-i sin
ve ar olacak veya nâmusa
dokunacak her türlü tarif ve tavsifin istimali kanûnen
men'olunmasi ve çünkü memâlik-i mahrusâmda bulunan her din ve mezhebin âyini
ber-vech-i serbesti icrâ olundugundan tebea-i sâhânemden hiçbir kimesne bulundugu
dinin âyinini icrâdan men'olunmamasi ve bundan dolayi cevr ü ezâ görmemesi ve
tebdîl-i din ve mezhep etmek üzere kimse icbâr olunmamasi ve saltanat-i
seniyemizin memurîn hademesinin intihâb ve nasbi tensip ve irade-i sâhâneme menut olarak tebea-i Devlet-i
Âliyye'min cümlesi herhangi milletten olursa olsun devletin hizmet ve
memuriyetlerine kabûl olunacaklarindan bunlar ehliyet ve kabiliyetlerine göre
umûm hakkinda mer'iyy-ül-icrâ olacak nizamâta imtisalen memuriyetlerde istihdam
olunmalari ve saltanat-i seniyem tebaasindan bulunanlar mekatib-i sâhânemin nizamât-i mevzualarinda gerek since ve gerek
imtihanca mukarrer olan seraiti ifâ eyledikleri takdirde cümlesi bilâ-fark ve temyiz Devlet-i Âliyye'min
mekatib-i askeriye ve mülkiyesine kabûl olunmasi ve bundan baska
her bir cemaati maarif ve hiref ve sanayie dair milletçe mektepler yapmaga
mezûn olup, fakat bu makûle mekatib-i umûmîyenin usûl-i tedrisi
ve muallimlerinin intihâbi âzâsi taraf-i sâhânemden mansûb muhtelit bir meclis-i maarifin
nezaret ve teftisi tahtinda olmasi ve ehl-i Islâm ile Hiristiyan vesair tebea-i gayr-i müslime
meyanesinde veyahut tebea-i Îseviyye vesair tebea-i gayr-i müslimden mezahib-i
muhtelifeye tâbi olanlarin birbiri beyninde ticaret veyahut cinayâta müteallik
zuhûra gelecek cem'i deâvî muhtelit divânlara havale olunup istima-i dâvâ için
isbu
divânlar tarafindan akdolunacak meclisler alenî olacagindan
müddei ile müddeialeyh muvacehe olunarak bunlarin ikâme
edecekleri sahitler tekarir-i vakialarini daima
kendi âyin ve mezhepleri üzerine icda edeceklerini birer yemîn ile tasdik
eylemeleri ve hukuk-i âliyeye ait olan deâvî dahi eyalât ve elviye muhtelif
meclislerinde vali ve kadi-i memleket hazir olduklari halde ser'an
veya nizamen rü'yet
olunup isbu
mehâkim ve mecâliste muhakemât-i vakia alenî icrâ olunmasi ve
Hiristiyan vesair tebea-i gayr-i müslimeden iki kimse beyninde hukuk-i irsiyye
gibi deâvî-i mahsûsa sahibi dâvâ olanlar istedikleri halde patrik veya rüesa ve
mecâlis marifetiyle rü'yet olunmak üzere havale kilinmasi ve mücazaât ve
ticaret kanûnlariyle muhtelif divânlarinda icrâ olunacak usûl ve nizamât-i
mürafaat mümkün mertebe sür'atle ikmâl olunarak ve zapt ü tedvîn kilinarak
memâlik-i mahrusâ-i sâhânemde
müstamel olan elsine-i muhtelifeye
tercüme ile nesr ü
ilân olunmasi ve hukuk-i insaniyyeyi hukuk-i adâlet
ile tevfik etmek için mazanne-i sû' olanlarin veyahut tedibât-i cezaiyyeye
müstahak bulunanlarin haps ve tevkifine mahsûs olan kâffe-i mahbes ve mahalli
sairede usûl-i hapsiyenin mümkün mertebe müddet-i kalile zarfinda islâhina mübaseret
olunmasi ve herhalde hapishânelerde bile cânib-i saltanat-i seniyemden vaz'i
kilinan nizamât-i inzibatiyeye muvafik olan muamelâttan maada hiçbir gûna
mücazaât-i cismaniye ve eziyet ve iskenceye
müsabih
kâffe-i muamele dahi kâmilen lagv
ve iptal kilinmasi
ve bunun hilâfinda vukû bulacak hareket sediden
men' ve zecrolunacagindan maada bunun icrâsini emreden memurîn ile bi-l-fiil icrâ eyleyen kesanin
dahi ceza kanûnnâmesi iktizasinca tekdir ve tedip olunmasi ve Dâr-üs Saltanat-i
seniyem ve eyalet ve bilâd ve kurada umûr-i zaptiyenin tanzîmi maddesi asude-i
hal olan kâffe-i tebea-i mülûkâneme kendi mal ve canlarinin muhafazasina
sahihen ve kaviyyen emniyet verecek sûrette tanzîm kilinmasi ve verginin
müsavâti tekâlif-i sairenin müsavâtini mûcib oldugu
misillû hukukça olan müsavât
dahi vezaifçe olan
müsavâti
müstelzim oldugundan Hiristiyan vesair tebea-i gayr-i
müslime dahi ehal-i Islâm
misillû hisse-i
askeriye itâsi hakkinda muahharan verilen karara inkiyat mecbûriyetinde
bulunmasi ve bu hususta bedel vermek veya nakden akçe itâsiyle hizmet-i
fi'liyeden muaf olmak usûlünün icrâ olunmasi ve Islâm'dan maada tebeanin sunûfi
içinde sûret-i istihdamlari hakkinda nizamât-i
lâzime yapilip müddet-i kalile-i mümkine zarfinda nesr
ü ilân
kilinmasi ve eyalât ve elviye meclislerinde tebea-i
Müslime ve Îseviyye ve saireden bulunan âzânin emr-i intihâblarini bir sûret-i
sahihaya koymak ve ârânin dogruca zuhûrunu temin eylemek için isbu
meclislerin sûret-i
tertip ve teskilleri hakkinda olan nizamâtin
islâhina tesebbüs ile Devlet-i Âliyye'm netice-i ârâyi
ve verilen hüküm ve karari sahihen bilmek ve buna nezaret etmek esbâb ve
vesail-i müessiresinin istihsalini mütalâa eylemesi ve çünkü bey' ve füruht ve
tasarrufu emlâk ve akar maddeleri hakkinda olan kavânîn kâffe-i tebea-i
mülûkânem hakkinda müsavî oldugundan kavânîn-i
Devlet-i Âliyye'me ve nizamât-i zabita-i belediyeye ittiba ve imtisâl eylemek
ve asil yerli ehalinin verdikleri tekâlifi vermek üzere saltanat-i seniyem ile
düvel-i ecnebiye beyninden yapilacak suver-i tanzîmiyeden sonra ecnebiyeye dahi
tasarruf-i emlâk müsaadesinin itâ olunmasi ve tebea-i saltanat-i seniyemin
kâffesi üzerinde tarh olunacak vergi ve tekâlif sinif ve mezheplerine
bakilmiyarak bir sûrette ahzolunmakta idigünden
isbu
tekâlif ve ale-l-husus asarin ahz u istifasinda vukû bulmakta olan sû-i istimalâtin islâhi tedabir-i seriasi
mütalâa ve müzakere olunup dogrudan dogruya
ahz-i vergi etmek usûlünün pey-der-pey icrâsi kabil oldukça vâridâti Devlet-i
Âliyye'min ilzam olunmasi usûlünün yerine bu sûret ittihaz kilinip usûl-i
haliye câri oldukça memurîn-i Devlet-i Âliyye'm ve mecâlis âzâlarinin
müzayedeleri alenen icrâ olunacak olan iltizamâttan birini deruhte ettirmeleri
veya bir gûna hisse almalari mücazaât-i sedide
ile men' kilinmasi
ve tekâlif-i mahalliye dahi meh-mâ-emken
mahsulâta halel vermiyecek ve ticaret-i dahiliyeye mâni olmiyacak sûrette vaz'
ve tâyin olunmasi ve umûr-i nafiâ için tâyin ve tahsis olunacagi
mebalig-i
münasibeye berren ve bahren insa ve ihdas olunacak turûk ve mesalikden istifade edecek olan
eyalet ve sancaklarda vaz' ve tesis kilinacak vergiyi mahsurlar dahi ilâve
edilmesi ve saltanat-i seniyemin beher sene için vâridât ve masarifât
defterinin tanzîm ve iraesi hakkinda muahharen bir nizâm-i mahsûs yapilmis
oldugundan
bunun temam-i icrâ-yi ahkâmina itina olunmasi ve her bir memurîne tahsis
kilinmis
olan maaslarin hüsn-i
tesviyesine mübaseret kilinmasi ve her bir cemaatin rüesasiyle taraf-i esref-î
sâhânemden tâyin olunacak birer memurlari tebea-i saltanat-i seniyemin umûmuna
ait ve râci olan maddelerin müzakerâtina Meclis-i Vâlâ'da bulunmak üzere
Makam-i Celîl-i Vekâlet-i Mutlakamdan mahsusen celp olunup ve isbu
memurlar birer sene için
tâyin kilinip bunlar memuriyetlerine basladiklari
gibi tahlîf
olunmalari ve
Meclis-i Vâlâ'nin âzâsi gerek adî ve gerek fevk-al-âde vukû bulan içtimâlarinda
rey ve mütalâalarini dogruca beyân ve ifade etmeleri ve bundan dolayi aslâ
rencide olunmamalari
ve ifsad ve irtikâp
ve itisafa dair olan kavânînin ahkâm-i kâffe-i tebea-i saltanat-i seniyem
haklarinda herhangi sinifta ve ne türlü memuriyette bulunurlarsa bulunsunlar
usûl-i mesruasina
tevfikân icrâ olunmasi ve Devlet-i Âliyye'min tashih-i usûl-i
sikke ile umûr-i mâliyesine itibar verecek banka misillû seyler
yapilip
memâlik-i mahrusâ-i sâhânemin menba-i servet-i maddiyesi olan
husûsâta iktiza eden sermayelerin tâyiniyle ve mahsulât-i memâlik-i sâhânemin nakli için icap eden turûk ve ecedavilin küsadiyle
emr-i ziraat ve ticaretin tevessüüne hail olan esbâbin men'iyle teshilât-i
sahihanin icrâ olunmasi ve bunun maarif ve ulûm ve sermaye-i Avrupa'dan istifadeye
bakilmasi esbâbinin bi-l-etraf mütalâasiyle pey-der-pey mevki-i icrâya
konulmasi maddelerinden ibaret olmakla siz ki Sadr-i A'zam-i sütudesiyemi
müsârün-ileyhsiz isbu
fermâni
celîl-ül-ünvani mülûkânemi usûlü üzere
gerek Der-saâdet'imde ve gerek memâlik-i sâhânemin her bir tarafinda ilân ve isaatle
husûsât-i
mesrûhanin
balâda beyan olundugu
vechile icrâ-yi iktizalarina ve bundan böyle ahkâm-i celîlesinin daima ve
müstemirren mer'iyyül-icrâ tutulmasi esbâb-i lâzime ve vesail-i kaviyyesinin
istihsal ve istikmali hususuna bezli cell-i himmet eyliyesiz söyle
bilesiz alâmet-i serifeme
itaat kilasiz.
(11
Cemâzi-yel-âhir 1272 – 28 Subat)
ISLAHAT FERMANI(1)
Sadelestirilmis Metin
Bilinsin ki, benim elimde Allah’in
emaneti olan Osmanli halkinin, her yönüyle, mutluluk olusturan
bütünlükleri padisahligimin hayirlar saçan fikirlerinin en önemlisi olarak, tahta çiktigim
günden beri, bu konuda açiga
çikan padisahligimin özel
çabasinin, hamt olsun, pek çok faydali ürünleri
görülmüstür. Ülke
ve milletimizin imari
ve serveti günden güne artmakta ise de, Devlet-i Aliyye’mizin sanina uygun ve medenilesmis
milletler arasinda hakkiyla haiz oldugu mühim ve yüce mevkie layik olan halinin tam bir olgunluga
ulasmasi için
simdiye
kadar kurmaya muvaffak oldugum hayirli
yeni düzenin yeni bastan
saglamlastirilmasi ve genisletilmesi,
padisahligimin adaletle birlikte istegi
oldugu
halde; bütün
halkimizin hamiyetlerinin güzel isleri
ve müttefigimiz
olan taninmis
devletlerin himmetleri ve hayirli yardimlari eseri olmak üzere Devletimizin bu
defa, Allah’in yardimi ile, dis politikada yüce hukuku bir kat daha saglamlasmistir.
Bu yönüyle yasadigimiz asir,
Devletimiz için bir
hayira yaklasilan
zamanin sonrasi (mutlu son) olacagindan,
iç politikada dahi, saltanatimizin güç ve
kuvvetinin artmasi ve vatandaslarinin birbirine kalpten bagliligi
ve de nezdimde koruyuculugumun ve adaletimin geregi
olarak Osmanli halkinin
her yönden mutluluklarinin
elde edilmesi ve ülkemizin
gelismesini
gerektirecek sebeplerin ve vasitalarin günden güne ilerlemesi, hükümdarligimin merhametli muradi geregidir.
Bu muradimin
geregi
olarak asagida
zikrolunan hususlarin
icrasi için
Padisahligimin adalet ifadesi olan iradesi, serefle
tecelli etmistir.
____________________________________________________________
Isbu
Sadelestirme tarafimdan yapilmis olup, Tanzimat’tan Günümüze Islah, Resepsiyon
ve Uyum Çalismalarinin Tahlili. Adli Tebligimizin Ek’inde yer almaktadir. http://www.muharrembalci.com/yayinlar/tebligler/52.pdf
________________________________________________
Söyle
ki:
Gülhane’de okunan Hatt-i hümayunum ile
ve Tanzimat fermani geregince her din ve mezhepte bulunan
Osmanli halki hakkinda istisnasiz, can ve mal emniyeti ve namusun korunmasi
için Padisahligim
tarafindan vaat ve ihsan olunmus
olan teminat, bu kere dahi kuvvetlendirilmis ve saglamlastirilmistir. Bunun tam olarak hayata geçirilmesi için etkili tedbirler kabul olunmus;
ve Padisahligimin yüce
koruma kanatlari
altinda Osmanli ülkemizde
bulunan Hiristiyan
vesair gayri müslim
halkin cemaatlerine büyük
ecdadim taraflarindan taninmis
ve sonraki senelerde de yine bagislanmis
olan bütün
imtiyazlar ve ruhani muafiyetler bu kerre tekrar saglamlastirilmis
ve sürekli kilinmistir. Fakat Hiristiyan ve diger
gayri müslim halkin her bir cemaatinin, belirli bir süre içinde
imtiyazlarinin ve var olan muafiyetlerinin
görülmesine ve kontrol edilmesine ivedilikle baslanmasi ile, o konuda zamanin ve gerek kazanilmis
bilgiler ve medeniyet eserlerinin icap ettirdigi islahati iradem ve uygun bulusumla,
Hükümetimizin
nezareti altinda özel olarak patrikhanelerde olusturulacak
meclisler marifetiyle müzakere
ile Hükümetimize arz ve ifade etmeye mecbur olarak, Fatih Sultan Mehmet Han
hazretleri ve gerek daha sonraki büyükler tarafindan patrikler ile Hiristiyan
piskoposlarina verilmis olan ruhsat ve iktidar padisahligimin cömertçe niyetlerinden dolayi isbu
cemaatlere temin olunmus olan hal ve yeni mevki ile uygun hale
getirilip, patriklerin halen geçerli olan tayin usulleri islah olunduktan sonra
patriklik yüce beratinin hükümlerine uygulanarak hayat boyu tayin edilmeleri ve
makama getirilmeleri usulünün tamamen ve eksiksiz icrasi...
Hükümetimiz ile çesitli
cemaatlerin ruhani reisleri arasinda
kararlastirilacak
bir yönteme uygun olarak patrik ve metropolit
ve murahhasa ve piskopos ve hahamlarin
tayini sirasinda makama atanma usulünün yerine getirilmesi...
Her ne suret ve ad ile olursa olsun
rahiplere verilmekte olan bahsisler ve
gelirler bütünüyle engellenerek onun yerine patriklere ve cemaat önderlerine
belirli gelirler tahsis olunmasi...
Diger
ruhbanlarin dahi rütbe ve makamlarinin önemine ve bundan sonra verilecek karara
göre kendilerine hakkaniyete uygun maaslar
tayin olunacaktir.
Bununla birlikte Hiristiyan rahiplerinin menkul ve gayri menkul mallarina
hiçbir zarar verilmeyerek, Hiristiyan vesair gayri müslim halkin cemaatlerinin
milletçe olan maslahatlarinin idaresi her bir cemaatin ruhban ve halki arasinda
seçilmis
üyelerden olusmus
bir meclisin güzel
korumasina havale kilinmasi...
Ahalisi bütünüyle bir mezhepte bulunan sehir
ve kasaba ve köylerde ayin yapilmasina mahsus olan binalarin ve gerek mektep ve
hastahane ve mezarlik gibi diger yerlerin asli özellikleri üzere tamir ve onarimlarina
hiçbir sekilde
engeller konulmayip
böyle yerlerin yeniden insasi gerektikçe patrik veya milletin reislerinin tasvibi
halinde bunlarin plan ve projeleri bir kere hükümetimize arz olunmak gerekeceginden,
ya arz olunan suretler kabul ile onunla ilgili olacak padisahligimin iradesi geregi
icra veya belirli bir zaman zarfinda
o konuda olan itirazlar beyan olunmasi...
Bir
mezhebin cemaati baskalariyla karisik
olmayarak bir mahalde bulunur ise, o yerde ayin ile ilgili isleri
açik ve gizli olarak icrada hiçbir kayitla bagli olmamasi...
Ahalisi çesitli
dinlerde bulunan cemaatlerden olusan sehir
ve kasaba ve köylerde
ise her bir cemaatin kendi kendine oturdugu ayri mahalde yukarida genisçe
açiklanan usule uyarak kendi kilise,
hastahane, mektep ve mezarliklarini
tamir ve onarimlarina muktedir olabilmesi...
Yeniden insa
olunmasi gereken binalara gelince, bunlar için gerekli ruhsati patrikler veyahut
cemaat metropolitleri Hükümetimizden dilekçeyle isteyip Devletimizce bundan
hiçbir sekilde
idari engeller olmadigi
durumlarda yüce
ruhsatimin
uygun görülmesi
ve bu gibi islerde hükümet
tarafindan yapilacak islemlerin
bütünüyle samimi olmasi ve bir mezhebe
tabi olanlarin sayisi ne kadar olursa olsun, o mezhebin tam bir serbestlik ile
icra olunmasini temin için gerekli ve saglam
tedbirlerin alinmasi...
Mezhep, lisan veyahut cinsiyet
bakimindan halkimin siniflarindan bir sinifin diger siniftan
asagi
tutulmasini
çagristiran bütün
resmi yazisma tabir ve kavramlarinin
sonsuza kadar ortadan kaldirilip
silinmesi...
Halkin alt tabakalari arasinda veyahut
memurlarca dahi ayip sayilacak, utanilacak veya namusa dokunacak her türlü
tarif ve tavzifin kullanilmasinin kanunen yasaklanmasi...
Ülkemde bulunan her din ve mezhebin
ayinlerini serbestlikle icradan men olunmamasi ve bundan dolayi sikinti ve
eziyet çekmemesi ve din ve mezhep degistirmek
için kimsenin zorlanmamasi...
Yüce saltanatimizin memur ve
görevlilerinin seçim ve atanmasi padisahligimin iradesi ve uygun görmesine bagli olarak, halkimin
tamami hangi milletten olursa olsun devletin
hizmet ve memuriyetine kabul olunacaklarindan, bunlarin ehliyet ve kabiliyetlerine göre genel düzenlemelere bagli olarak memuriyetlerde istihdam olunmalari...
Yüce saltanatim halkindan bulunanlarin,
hükümdarligimin
mekteplerinin konulmus yönetmeliklerinde
gerek yasça
ve gerek imtihanca kayitli bulunan sartlari yerine getirmeleri halinde tamaminin
ayrim gözetilmeden Devlet-i Aliyye’min askerî ve idarî mekteplerine kabul
olunmasi...
Bundan baska her
bir cemaat, maarif meslek ve sanayiye dair mektepler açmaya izinlidir. Fakat bu gibi genel
mekteplerin egitim usulleri ve ögretmenlerinin
seçiminin, üyeleri padisahligimca
atanacak karisik bir maarif meclisinin nezaret ve
teftisi
altinda olmasi...
Müslümanlar ile Hiristiyan vesair gayri
müslim halk arasinda veyahut Hiristiyanlar vesair gayri müslim çesitli
mezheplere bagli
olanlarin birbirleri aralarinda ticaret veyahut
cezaya dair davalarin tümünün karisik
divanlara (kurullara) havale olunmasi, davalarin dinlenerek kabulü için isbu
divanlar tarafindan
kurulacak meclisler aleni olacagindan davali ile davaci yüz
yüze getirilerek bunlarin getirecekleri sahitlerin
anlatacaklarini daima kendi ayin(ibadet) ve mezhepleri
üzere yerine getirecekleri birer yemin
ile tasdik eylemeleri ve hukuk-i adiyyeye ait olan davalar dahi eyaletler ve
sancaklarin karisik meclislerinde vali ve kadi hazir
olduklari halde ser’en
veya nizamen bakilip, isbu mahkemeler ve mecliste olayin muhakemesinin aleni yürütülmesi...
Hiristiyan vesair gayri müslim halktan
iki kimse arasinda miras hukuku gibi özel davalara, dava sahibi olanlar
isterlerse, patrik veya reisler ve meclisler marifetiyle bakilmak üzere havale
kilinmasi...
Ceza ve ticaret kanunlariyla karisik
divanlarda yürütülecek
usul ve durusma nizamlarinin
mümkün
mertebe tamamlanarak, yazilip düzenlenerek
ve ülkemde kullanilan çesitli
dillere tercüme
edilerek nesredilmesi ve ilan olunmasi...
Beserî hukuku ilahî hukuk ile uygun hale getirmek için, kendisinden kötülük beklenilen kimselerin veyahut
cezalandirilanlarin hapsedilmeleri ve tutuklanmalarina tahsis edilmis
bütün
hapishanelerde ve diger yerlerde hapis usullerinin mümkün
mertebe en az zamanda islahina baslanmasi ve her durumda hapishanelerde bile yüce saltanatimca konulan disiplin yönetmeliklerine uygun muamelelerden baska
hiçbir biçimde bedensel cezalandirma, eziyet ve iskenceye
benzer muamelelerin tamaminin dahi bütünüyle lagv ve
iptal edilmesi ve bunun aksine meydana gelecek hareketler çok siddetli
engelleneceginden ve yasaklanacagindan
baska,
bunun yapilmasini
emreden memurlar ile fiili olarak yapan insanlarin dahi ceza kanunnamesi geregince
cezalandirilmasi...
Baskent,
eyaletler, sehirler ve köylerde emniyet islerinin
tanzimi konusu rahat bir halde olan bütün halkimin kendi mal ve canlarinin
korunmasinin gerçekten ve güçlü olarak emniyet verecek surette düzenlenmesi...
Vergi esitliginin
diger
yükümlülüklerin
esitligini
gerektirdigi gibi, hak esitliginin
dahi görev esitligini
gerektirdiginden, Hiristiyan vesair gayri müslim halka dahi Müslümanlar gibi askerlik borçlarinin ödenmesi
hakkinda daha sonra verilen karara
uyma mecburiyeti getirilmesi...
Bu
hususta bedel vermek veya nakit olarak para ödemek yoluyla fiili hizmetten muaf
olmak usulünün icra olunmasi...
Müslümanlardan baska
diger
halkin askeri siniflar
içinde görevlendirilmeleri hakkinda gerekli yönetmelikler yapilip
mümkün
olan en az zaman içinde
nesir
ve ilan edilmesi...
Eyaletler ve sancaklar meclislerinde
Müslüman, Hiristiyan vesair üyelerin seçilme islerini
dogru
bir biçime sokmak ve fikirlerin (oylarin) dogru
olarak ortaya çikmasini
temin etmek için isbu
meclislerin tertip ve teskilleri hakkindaki yönetmeliklerin islahina girisilmesi,
Devlet-i Aliyye’m fikirlerin (oylarin) sonucunu ve verilen hüküm ve karari dogru
olarak bilmek ve buna nezaret edebilmek için,
gerekli düzenleme
ve etkili vesilelerin elde edilisinin
etraflica düsünülmesi...
Alis veris
ve emlak mülkiyeti
ve gelirler maddelerine iliskin Osmanli kanunlarina ve Belediye zabita yönetmeliklerine
uymak ve onlara uygun davranmak ve asil
yerli halkin
verdikleri vergileri vermek üzere
Yüce Saltanatim ile yabanci devletlerarasinda yapilacak anlasmalardan
sonra yabancilara
dahi emlak mülkiyeti
müsaadesinin verilmesi...
Halkin tamami üzerine konulacak
vergiler sinif ve mezheplerine bakilmayacak bir surette alindigindan,
isbu
vergilerin ve hele âsarin alinmasinda meydana gelen suiistimallerin düzeltilmesi için acil tedbirler düsünülüp
müzakere edilerek dogrudan
dogruya
(aracilar kullanmadan) vergi alma usulünün
asamali olarak yerine getirilmesi mümkün
oldukça, devlet gelirlerinin iltizam usulü yerine bu yeni yöntem kullanilip
toplanmasi gerçeklestikçe,
devlet memurlari ile meclislerdeki üyelerin açik artirmalarda açiktan icra
olunacak iltizamlardan birini yerine getirmemeleri veya herhangi bir türlü
hisse almalarinin çok sert cezalarla yasaklanmasi...
Mahalli
vergilerin dahi mümkün oldugu kadar ürünlere
zarar vermeyecek ve iç ticarete engel olmayacak biçimde konulup tayin edilmesi...
Bayindirlik isleri
için tayin ve tahsis olunacak uygun bir
miktara, karadan ve denizden ve yeni olusturulacak
çesitli
yollardan istifade edecek eyaletler ve sancaklarda olusturulacak
özel vergilerin dahi ilave edilmesi...
Yüce Saltanatimin her sene için
gelirler ve masraflar defterinin (bütçesinin) tanzim ve kilavuzlugu
hakkinda sonradan özel bir düzen kurulmus
oldugundan
bunun hükümlerinin
yürütülmesine bütünüyle itina olunmasi...
Her
bir memura tahsis kilinmis olan maaslarin güzelce
ödenmesine baslanmasi...
Her bir cemaatin reisleriyle tarafimdan
(Saltanatça) tayin olunacak birer memurlari halkimin geneline ait ve ilgili
bulunan maddelerin (kanun ve yönetmeliklerin) müzakerelerine Meclis-i Vâlâ’da
(1837’de kurulan ve günümüzde Danistay ve
Sayistay’in
görevlerini yerine getiren bir meclis) bulunmak üzere Mutlak Vekilligimin
Yüce Makamindan özel olarak çagrilirlar.
Isbu
memurlar birer sene için
tayin edilip bunlar memuriyetlerine basladiklari
anda yemin ettirilmeleri ve bunlarin
Meclis-i Vâlâ’nin üyeleri olarak gerek olagan ve
gerek olaganüstü yapilan
toplantilarinda rey ve görüslerini dogruca açiklamalari ve ifade etmeleri ve bundan dolayi asla rencide olunmamalari...
Bozgunculuk ve hirsizlik ve yolsuzluga
dair olan kanunlarin
hükümlerinin,
halkimin tamami hakkinda hangi sinifta ve ne türlü bir memuriyette bulunurlarsa
bulunsunlar, mesru usule uygun olarak yerine
getirilmesi...
Devletimin para politikasinin
düzeltilmesi ve maliye islerine itibar verecek baska
buna benzer seyler yapilip
ülkemin maddi zenginlik kaynaklari olan konulara gerekli olan
sermayelerin tayiniyle ve ülkemdeki
ürünlerin
nakli için gereken yollarin ve yöntemlerin açilmasiyla
ve tarim ve ticaret islerinin
genisletilmesini
engelleyen sebeplerin ortadan kaldirilmasiyla
gerçek kolayliklarin
icra olunmasi...
Bunun
için bilim, egitim ve Avrupa sermayesinden faydalanilmasi
yollarinin
etraflica düsünülmesiyle,
parça parça uygulamaya konulmasi...
Maddelerinden ibaret olmakla, siz ki
Sadrazamsiniz, isbu fermanimi
usulüne göre
gerek Istanbul’umda
gerek ülkemin her bir tarafinda ilan ve haber vererek, mesru
hususlarinin yukarida açiklandigi gibi uygulanmalarina ve bundan böyle yüce hükümlerinin daima ve israrli olarak
yürürlükte tutulmasi için gerekli yollarin ve saglam yöntemlerin bulunmasi ve gelistirilmesi
konularina bezl-i cell-i himmet eyleyesiz.
(gücünüzü kuvvetinizi esirgemeden harcayasiniz) Söyle
bilesiz, alamet-i serifeme itaat kilasiz.
(28
Subat 1856)
__________________________________________________________________
YAZAR HAKKINDA..........
Av. Muharrem BALCI
1952 yilinda Istanbul'da dogdu. 1979 yilinda Avukatlik meslegine basladi. Halen serbest Avukatlik yapmaktadir. Evli, dört çocuklu, 5 torunludur. HUKUK VAKFI Baskani'dir.
Av. Muharrem Balci, fiili avukatliginin ve hukuk çalismalarinin yani sira birçok sivil toplum kurulusunun kurucu üyesidir ve bu kuruluslarin çalismalarina aktif olarak da katilmaktadir.
Bunlar arasinda,
Hukukçular Dernegi (HD),
Arastirma Kültür Vakfi (AKV),
Islâm Dünyasi Kültür ve Tarih Arastirmalari Merkezi (IDKAM),
Mazlumlarla Dayanisma Dernegi (MAZLUMDER),
GENÇ HUKUKÇULAR HUKUK OKUMALARI GURUBU,
Sinirsiz Kardeslik ve Dayanisma Dernegi (KIYADER),
Dün-ya Yetimler Egitim Vakfi,
Hasta Haklari Aktivistleri Dernegi,
Saglik ve Gida Gü-venligi Hareketi Dernegi’nin kurucu üyelikleri,
69. Dönem (2010 - 2012) Türkiye Yesilay Cemiyeti Genel Baskanligi, YESILAY,
MAVIAY ve SARIAY Dernekleri Onur-sal Baskanliklari olup, birçok sivil
toplum kurulusunun da fahri Hukuk Danisman-ligini yapmaktadir.
1998 yilindan itibaren,-kesintisiz/tatilsiz- Istanbul’da, 2008’den itibaren Ankara'-da, 2014’ten itibaren de Gaziantep ve Makedonya’da GENÇ HUKUKÇULAR HUKUK OKUMALARI GRUBU'nun çalismalarini yürütmekte ve bu çalismalarin toplandigi
BIRIKIMLER I – II – III – IV - V (2003, 2006, 2009, 2012, 2015) editörlügünü yapmaktadir.
Çok sayida makalelerinin yani sira yayimlanmis kitaplari, arastirma raporlari ve tebligleri bulunmaktadir. Mecelle’nin ilk 100 maddesini ilk defa sadelestirerek genç hukukçulara sunmustur.
Yayimlanmis Kitaplari:
- MGK ve Demokrasi - Hukuk - Ordu - Siyaset, 3 Baski, (1997 - 1999 - 2000))
- Egitim ve Ögretimde Haklar ve Yükümlülükler (1998)
- Üniversitelerde Disiplin Cezalari ve Hak Arama Yollari (1999)
- Ihtilâflarin Çözüm Yollari ve TAHKIM (1999)
- Temel Belgelerde Insan Haklari (Av. Gülden SÖNMEZ ile birlikte),(2001)
- BIRIKIMLER I - II - III - IV Editörlügü (2003 - 2006 - 2009 - 2012)
- Aliya ve Arkadaslarinda Yol Haritasi ve Gelecek Tasavvuru (2010)