Nefret
Söylemi Baglaminda Egemen
Medya Ve Azinlik Medyasi:
Türk Medyasinin
Ideolojik
Tutumu Ile Hrant Dink
Olayindaki Sorumlulugunun Degerlendirilmesi
Hrant Dink cinayeti, egemen medyanin sahip oldugu güçle beraber etkileyici ve kitle hâkimiyetinin çok
fazla olmasi, azinlik medya ve egemen medya kiyaslanmasinda azinlik medyasinin
ne kadar aciz bir durumda ve ulasmak istedigi kitle karsisinda
çok
zorluklar çekmekte oldugunu göstermektedir. Egemen medyanin
azinliklara
karsi
ne kadar tahammülsüzlügünü ifade etmektedir. Sonuç
olarak Medyalar ve basinlar arasi bir kisim güç farkliliklarinin ve ideolojik yönlendirme
açisindan keskin bir etkileme sürecini dogurmaktadir.
Türkiye’de yasayan Ermenilerin diaspora olarak kendilerini ifade
etmelerinden Türk toplumu oldukça rahatsizlik duymaktadir. Bunun en önemli
nedeni Türkiye'de olumsuz ve kötü bir anlam ifade ettigi düsünülmekle
beraber Türkiye’de bulunan Ermenilerin kendilerini kendi ülke topraklarinda yasiyormus gibi görmeleridir. Türkiye’de yasayan Ermeniler diasporaya bagli olarak kendi anavatanlarina
dönmek
istemelerine bagli
olarak bu amacinda zayif bir ihtimal oldugunu farkindadirlar. Bu ihtimalin zayif
olmasina
bagli olarak diasporayi da benimsemislerdir ve benzeme yolunda birtakim çabalar
göstermektedirler. Diaspora sosyal ve kültürel olarak ele alindigi
zaman bakis açisi olarak olumlu etkiler gösterebilir
ve yapilan
farklilasma çabalarini biraz yumusatabilir. Bu da iliskisel olarak olumlu etkiler olusturacaktir. Medyanin son zamanlardaki nefret ifadeleri ve yönlendirmeleri
öncelik olarak iktidarin ve zihinlerdekilerin bir yansimasidir. Medyanin bu
açidan nefret ifadeleri ve söylemleri çok genis bir kitleyi tesir altina
almaktadir.
Medyadaki bu nefret dolu söylemler, Hrank DINK in öldürülmesi sonucunda yogun bir sekilde kendine düsen payini almistir.
Hrant Dink'in ölümünde medyada çikan haberlerin
kabul edilir bir etkisi oldugu ortadadir. Bu haberlerde daha sonra süreçte açiklanmistir ve Hrant DINK adeta vatan haini gibi gösterildigi ortadadir. Ogün SAMAST bile verdigi ifadesinde kendisini bir suçu
olmadigi
gazetelerde çikan Hrant DINK vatan haini konulu yazilarin kendisini etkiledigini hatta agos gazetesinin daha önce
bilmedigini suçlu olaninda yazilan yazilarin oldugu söylemistir. Suanda Hrant DINK olsa oturup konusabilecegini ifade etmistir. Hrant DINK ve agos gazetesine karsi
karalama kampanyalari egemen medyada yogun bir sekilde medya sürecinde yerini almistir.
Hrant DINK, kendisi hakkinda çikan haberlere karsi
kendini savunabilmek ve ifade edebilmek amaciyla agos gazetesinde yazilar yazmistir.
Egemen medyada çikan bütün haber basliklarina ve konularina Hrant DINK ve agos Karsi
bir nefret söylemler ve elestiriler yerine kendilerini savunup her zaman anlayisli ve sagduyulu olmaya çalismislardir. Bu anlayis ve sagduyuyu da halka yansitmislar. Özellikle Hrant DINK Türk halkinin geneline yansitmis oldugu bir kendilerini anlayabildigini ve sagduyulu davrandiklarini ifade etmistir. Hrant DINK ve egemen medyanin bu nefret
ifadelerinin durmasini ve halki nefrete sürüklememeleri gerektigini yazilarinda belirtmislerdir. Halki nefrete getirecek bu söylemlerin
Türkiye
ve Türk
toplumu açisindan bir kayip olacagina
dikkat çekmislerdir. Çünkü egeen medyada çikan haberler tolum üzerinde daha
etkili ve hakim olmaktadir.
Netice olarak bütün kamuoyunun da görebildigi Hrant DINK in ölümünde medya sürecini önemi bir etkisi ve hatta söylenebilir ki en önemli
destekçisi olmustur.
Bu süreçte
tarihteki yerini kaydetmistir.
Etkilesimliligin Ideolojisi: Dijital Oyun
Dijital oyunlar süreç olarak soguk savas döneminde ortaya çikmis olup bu savas döneminin etkisi altinda kalmistir. Ilk çikan dijital oyun bulunan bir tane hedefe füze
atarak hedefi vurmasi yani bir savas oyunuydu.. Buna bagli olarak dijital oyunlar görsel
ve isitsel olarak zamanin içinde etkilesimliligin oldugunun kanitidir. Daha sonraki zamanlarda dijital oyunlar, oyun
arastirma laboratuarlarinda gelistirilerek gündelik yasamdan nasibini almis
sosyal ve kültürel olarak hayatin bir parçasi haline gelmistir.
Bir firma tarafindan yapilan Mario adli atari oyunu
görsel biçimsel olarak bir öykü tarzina dönüsmüstür. Oyunu kahramani Mario kendinden büyükçe
olan bir maymuna karsi tutsak olan prensesi kurtarmak için
önünü
gelen herseyi geçmeye
çalisiyor
ve zipliyor,
kosuyor, yeraltina giriyor bir mücadele veriyor. Böylelikle artik
öykücülük oyun içine girerek görsellik ve oyun metni haline dönüsmüstür. Internetin oyuna girmesiyle beraber artik ayni
ada kontrol edilen oyuncu sayisi artmis ve her
oyuncu farkli bir rol e bürünmüstür.
Böylelikle oyunlar oyun pazarinin etkisiyle büyük
bir sanal aleme dönüsmüstür. Oyunlar belle bir sinir
ve kurallar çerçevesinde ama onu yönlendiren bir oyuncunu oldugu, oyunda belli bin çevre disina
çikilamadigi ve
belli bir sürenin tanindigi sistem haline gelmistir. Zamanla oyuncularin,
oyunlarda gerçek ve güncel hayattan bir takim alintilar
oldugunu görmesi bir etkilesim sürecinin belirtisini görmüslerdir. Gerçek yasamdan alintilar olan oyunlar yaris,
savas, macera, spor vb. oyunlar olarak adlandirmaya
baslanmistir. Bu alanlarda olan oyunlar artik
oyuncu açisindan merak uyandiran ve oyuncunun haz almasini saglayan bir vazgeçilmez haline gelmistir.
Günümüzde oyunlar yaygin olarak kullanilmakta
milyonlarca insan oyun oynayarak vakitlerini geçirmektedir. Oyunlarda ortaya çikan öyküsellik, bulunan
zaman içerisinde bir etkilesim olmasi ile birlikte oyucu açisindan
bir kültür
olusturmaktadir.
Medya Dünyasina
Ilk Adim: Iletisim Fakülteleri
Iletisim fakülteleri alanlari bakimindan medya alaninda önem olusturan insan unsurun kaynagidir.
Bu kaynak, insan olarak medya açisindan beklentilere cevap verebilmekte ve
medyayi anlama, anlatma ve algilama olarak amaçlasa da egemen medyanin vermis oldugu etkiyle insan unsuru etkileyebilmektedir. Karsimiza
çikacak sorunda medya- iktidar-ideoloji baglamindan kaynaklanmaktadir. Ilerde dogrudan medya sektörü ile etkilesim olacagindan
fakültede
verilen egitimler
yeterli ve bagimsiz bir planda olmalidir.
Fakültedeki
her bölüm
kendi alaninda branslasmaya giderek bu baglantida
kendi konularina hakim olmaya çalismalidirlar.
Iletisim fakültelerinde verilen egitimler ideolojik etkilerle bir bagimsizliktan
söz
edilemez. Yani bu etkilerle yetisen insan unsuru belli bir çizgini
ötesine
gidemez ve medya açisinda bir gelisme göstermesi de düsünülemez.
Sonuç
olarak ta belli bir alan disina
çikamayan egitimler,
medya için
en önemli
unsuru olan insan kaynagini ne derecede basarili sonuç verecegi bir karamsarlik içindi düsünülebilir.
Estetigi Hakikilestirmek: Yeni
Medya ve Banksy
Görme eylemi her topluma göre degisiklik göstermekle beraber hakim olan düsüncesini
etkisi altina alinmistir. Sanatin ve iktidarin etkisi altinda olan
görme, bu alada belli bir etki
göstermektedir.
Sanatsal olarak ele alindiginda
graffiti bu alan için iyi bir örnekleme olacaktir. Bu alaninda en önemli ismi olan Banksy bunun vazgeçilmezi
olacaktir. Banksy'nin kendisinin politik düsüncelerini
dogrudan seçenek sunarak takdim etmesi, karsitçi bir karsilayis içinde vurgulaniyor. Banksy' nin sanatsal olarak
sokakta ve bu sokaklarda kullanilan birçok ürün ve malzemede bir payi vardir.
Banksy nin anlatmak istedigi hakikilik ve gerçekliktir. Kendine göre üretip
hatta kendinden önce üretilmis olanlara da yenilik katmaktadir.
Banksy bazen yeni olusmus medyayi kullanarak basarili bir sonuca ulasmistir. Banksy kendini görünürlükten
uzak tutup kendini anlatmak istemistir. Böylece görünürlükten uzak durarak kendini meshur etmistir.
Sinemada
Politize Sesin Özerkligi Ve Sesin
Hegemonyasindaki Görüntü "Britanyali Sesler" Ve "Haliç"
Filmleri
Ilk çikan sinema filmleri sadece hareketli bir fotograflar bütünü olup sessiz olarak yayinlanmaktaydi.
Bunun giderilmesi içinde sinema salonu içinde çesitli vurgular yapilarak müzik verilmekteydi. Sesin
sinemaya girmesiyle büyük degisiklikler olmustur. Sesin sinemadaki etkisinden birisi de
diksiyonu zayif olan Avrupali oyunculari gören izleyici hayal kirikligina
ugradi. Buna bagli olarak bu oyuncularin yerini diksiyonu
iyi olan tiyatro oyunculari yerini almaya basladi.
Sesin bagimsiz
olarak kullanimi açisindan Britanya Sesleri filmi, sesin hegemonyasindaki
görüntü olarak kullanimina da Haliç filmini örneklemek gerekecektir.
Ideoloji, insanlarin suurunda meydana gelen sosyal gerçekligin farkinda olamamakta ve bunun için
egemen olan siniflarin boslugunu sesli görüntüler yer almaktadir. Böylelikle ideoloji sinemalarda
kedine büyük pay çikararak kitlere ulasmayi amaçladi.
Haliç ve Britanyali Sesler filmleri birtakim ortak
özellikleri bulunmaktadir. Iki filmde de kapitalizmi elestirmekte, isçi
yogun çalismasini ve gösterilen emeklere karsi
bir sömürünü
oldugunu sesli olarak anlatmaktadir.
“Hâkim Ideoloji" Baglaminda Devrim
Sonrasi Iran Sinemasinda "Çocuk Imgesi"
Iran sinemasi devrimden önce çok durgunken devrimden çok büyük
bir gelisme göstermis olup hem senama adina yenilikler
geldi hem de devlet sinema alanindaki gelismeleri destekledi. Sinemanin
gelismesiyle beraber ideolojik olarak çocuk
vurgusu önemli
bir simge haline gelmistir.
Buna bagli olarak Iran’da çocuk vurgulu sinemalar dünya çapinda bir
taninmis ve birçok ödül almistir.
Sinema o kadar bir genis sektördür ki, bu sektörde güncel konular ve ideolojik düsünceler
sinema içinde
yerini her zaman almaktadir.
Bunu için sinema siyasal ve kültürel bir süreç
denilebilir. Sinema toplum üzerinde kabul edilebilir düsünceleri
irdeleyen en önemli araçlardan biri diyebiliriz. Iran’da devrim sonrasi ilk yillarda sinemada birçok
yenilik beraberinde geldi ve devrimin getirdigi yeniliklerden de payini büyük bir ölçüde almistir. Buna bagli olarak sinemada devrimin esintileri yerini alip,
sinema içinde
yer alan konular Islam’a
ters düsmeyip, karakterlerde toplumla bir uyusma göstererek bu tür düzenlemeler olmustur. Daha sonralari Islami rejim kendini her alanda kendini göstermeye
baslamis ve bunda sinemada nasibini almistir. Rejim sinemaya Islami açidan her türlü destegi vererek sinemayi bir propaganda Iran savasindaki
kahramanliklar ve dini liderlerin yasayis tarzlari konu olarak ele alinmistir. Hatta Bati isimli olan sinema solanlarin
adlari
bir bir degistirilmistir. Buna örnek olarak Empire sinemasi,
istiklal sinemasi olarak degistirilmistir.
Iran devriminden sonra sinemada çocuk
unsurun önemi
yapilan
sinema gösterimleri
ile belirtilip uluslararasi alanda kendi adini duyurmustur. Genelde çocuk unsuru sosyal ve güncel
hayatta olan sikintilar sikâyet
etme amaciyla kullanilmistir.
Türkiye'deki
Siyasi Partilerin Iletisim Sürecinde Kurumsal Web Sitelerini Kullanimina Yönelik Bir Arastirma(TBMM' de Temsil Edilen Üç Siyasi Parti Örnegi)
Gelisen dünyada, birçok alana aninda ulasabilmek için internet en önemli araçlardan biri demek dogru bir düsüncedir.
Türkiye'deki siyasi partilerin birçok alana ulasma asamasinda web sitelerini kullanmasi siyasal fikirlerin ve
kavramlarin ulasmasinda
katkisi
büyüktür.
Çünkü artik bu günümüzde bir gereklilik haline gelmistir. Böylelikle halkla bir bütünlesme gerçeklesip siyasal parti ve halk arasindaki
iliski sicak tutulmasi amaçlanmistir.
Detayli bir sekilde degerlendirilen AKP, CHP ve MHP kurumsal web
sitelerinde milli hassasiyeti olusturan Türk bayragi
vurgusu sitede yansitilmistir. Halkin dikkatini çekebilmek amaciyla üç sitede büyük harfli yazilar ve sloganlar yer almis ve görsellige büyük bir önem gösterilmistir. Bu görsel mansetler daha dikkat çekebilmek amaciyla
slaytlarla süslenmistir. Sitelerde haber basliklarina yer vererek kitlenin dikkatini çekmeyi
amaçlamaktadir.
Partiler tüm güncel teknolojileri takip etme yasina
girmislerdir. Mesela son zamanlarin facebook, twitter vb.
alanlarda faaliyetler göstererek halkla iliskiye önem vermislerdir. Toplumda bu web siteleri araciyla
partilere ulasip kendilerini ifade etme düsünleri
olusmustur. Böylelikle ulasilmak istenilen amaç
dogrultusunda gerçeklesen kitlenin istegine de cevap verilmis olunuyor.
Sonuç olarak her üç partide kurumsal web sitesinde
kendi tanitimini yaptigi saptanmistir. Partiler daha büyük
kitlere ulasabilmek ve
fikirlerini kabul ettirebilmek amaciyla teknolojik gelismeleri takip etmektedir. Internette bu bakimdan halka siyasal fikirlerin hizli
ulasmasinda büyük bir önem tasimaktadir.
Bir Kültür
Emperyalisti Olarak "Sünger Bob
Kültür emperyalizmin asilanmasinin
en kolay kitlesi tartismasiz çocuklardir. Zihinleri bos olan çocuklari fikirleri benimsetmek ve yönlendirmek
daha kolaydir. Kültür emperyalizminin çocuklari
etkilemesinde Sünger Bob adli çizgi filminin en önemli aracidir.
ABD de çikarilan bu çizgi film çocuklara ABD bir yasam tarzini benimsetmeyi amaçlamaktadir. Çizgi
filmde kadin ve erkek karakter nasil olmasi gerektigi yönünde bir çizgi koyar. Örnegin; çizgi filmde kadin karakteri oldukça az olmakla
beraber, kadin karakterini oynayan Sincap Sandy devamli
Olarak Sünger
Bob tan destek almakta ve yalniz basina
kendi isin görememektedir. Sincap Sany o kadar zeki olmasina ragmen hep yalniz kalmakta sorunlarin tek basina
halletmeye çalismaktadir. Kendi basina
halledemeyince de Sünger Bob tan yardim istemektedir.
Bu çizgi film adeta Amerikan kültürün bir dayatmasi
olarak kendini arka planda gizlemistir. Çizgi filmde kullanilan diyaloglar Amerikan
kültürünün bir parça olarak yer almaktadir. Bunun için kültür emperyalizmlerine
karsi çocuklarin
uzak durmasi için gerekenlerin yapilmasi
gerekmektedir. Zihinleri gelismemis çocuklar bu
kültür emperyalizmlerinden etkilenerek kendi benliklerinden uzaklasmaktadirlar.
IDEOLOJIK ARENA MEDYA
Burcu Kaya Erdem, Özge
Baydas Sayilgan,
Öykü Gül, Özlem Oguzhan, Cenk Demirkiran,
Monireh Nafeie, Tugçe
Boran, Hilal Ülker
BETA YAYINCILK