ERGENEKON'UN SIFRELERI      ALI ERKAN KAVAKLI

ERGENEKON'UN SIFRELERI ALI ERKAN KAVAKLI

Fevzi BOZKURT
Psikoloji


Müfettis Safa çok korkunç bir rüya görmüs ve bunun etkisiyle uyanmisti. Aldigi tehditlerden dolayi psikolojisi bozulmus, bu yüzden de tedavi görüyordu.
 
Yakin arkadaslarindan Komiser Rabim ve Yzb. Hüseyin ile görüsmesi gerektigini düsünüyordu. Ama Hüseyin Amerika’da oldugundan istedigi her zaman görüsemiyordu. General Yener ile görüsmüs ve derin devlet kamuflajina bürünen çetenin kaos ve kargasa pesinde olduguna ittifak etmislerdi. Müfettis, Ergenekon ilgili bir takim belgeler ele geçirmisti. Bu belgelerde ciddi iddialar vardi. Belgelerde Ergenekon’un Icra Komitesi Baskani’nin Emekli Tuggeneral Veli KÜÇÜK, Abdullah ÖCALAN’in ise Ergenekon üyesi oldugu yaziyordu.
 
Müfettis ’in telefonuna Sokrates imzasi ile bir mesaj geldi. Mesajda bugün ögle saatlerinde Danistay’da kiyamit kopacagi yaziyordu. Mesaji okuyunca Müfettis ‘in romatizma agrilari siddetlendi, dislerini sikti, rahatlamaya çalisti. Bu esnada televizyondaki haber dikkatini çekti. Haberde Doç.Dr. Necip HABLEMITOGLU’nun Ergenekon tarafindan öldürüldügü söyleniyordu.
 
Önce Rasim ile görüsmeye akabinde Danistay’da tedbir almaya karar verdi. Ülkede çok sey bilenlerin öldürüldügünü biliyordu. Kendisine de birkaç defa suikast düzenlenmisti. Derin çetenin silah ve uyusturucu ticaretini yaptigini, Pilot Necati, Kesire ÖCALAN ve Abdullah ÖCALAN iliskisini bilen Ugur MUMCU’nun Ergenekon tarafindan öldürüldügünü düsünüyordu.
 
Yakinda Cumhurbaskanligi seçimleri vardi. Laikçi çevreler son kale olarak gördükleri köske basörtülü birini çikarmamak için hakimleri ve askerleri kiskirtiyordu. Darbe beklentisi içindeydiler. Her yerde mantar gibi ulusalci birileri çikiyor, ölme ve öldürme yeminleri ediyorlardi. Vatansever Kuvvetler Güç Birligi, Ulusal Güç Birligi Hereketi, Kuva-yi Milliye Dernegi vb. Birkaç hafta önce Cumhuriyet gazetesinin bahçesine bomba atilmisti. Ülke gündemi ve medyada genis yer tutmustu.
 
Hovarda Bar’da tüyler ürpertici bir suikast karari alinmisti. Veli Pasa, Danistay isinin bitirilmesini istiyordu. Alpaslan ASLAN, Muzaffer Yüzbasi’ya söz vermisti. Bu is karsiliginda bir milyon dolar alacakti. Cumhuriyit’e de bombayi bizzat kendisi atmisti ve yakalanmamisti. Bu sefer basörtüsü ile ilgili karar alan Danistay 2. Dairesi’nden bir hâkimi öldürecekti. 17 Mayis 2006 tarihinde Alpaslan ASLAN, Glock marka silahla Danistay binasina girdi ve suikasti gerçeklestirdi ancak kaçarken polisler tarafindan yakalandi.
 
Suikast esnasinda bina da bulunan Müfettis hemen cinayetin islendigi salona gitti. 2. Daire Hâkimi Mustafa Yücel ÖZBILGIN basindan vurularak öldürülmüstü. Diger hâkimler ise yaralanmisti. Olayi ve katili görenlerden bilgi aliyordu. Binayi Oyak Güvenlik koruyordu. Hemen güvenlik sefini çagirdi. Duydugu seyler ürkütücüydü. Çünkü X-ray cihazi ve güvenlik kameralari çalismiyordu.
 
Müfettis, katilin kullandigi ve Necatibey Caddesinde park halinde bulunan arabaya gitti. Araba da hamiline yazili 20 milyarlik iki çek, Glock marka tabanca, 2. Daire üyelerinin resimleri, Vakit gazetesinin “Iste O Üyeler” mansetinin internet çiktilari ile Vatansever Kuvvetler Güç Birligi Baskani Taner ÜNAL ve Dogus Faktoring ortagi Muzaffer TEKIN’e ait iki  adet kartvizit vardi. Arabanin arka tarafinda birsürü izmarit vardi. Katil yalniz degildi.
 
Müfettis arkadaslari ile birlikte Terörle Mücadele Subesi’ne gitti. Rasim sorguya baslamisti. Avukat Alpaslan ASLAN’in sorgulanmasina Müfettiste dahil oldu. Cumhuriyet gazetesine bomba attigini, yaninda Osman YILDIRIM, Ismail SAGIR, Tekin IRSI ve Erhan TIMUROGLU’nun bulundugunu itiraf etmisti. Atilan bombalar MKE üretimi ve KKK’na aitti.
 
Hürriyet gazetesi yazari Emin ÇÖLASAN’in esi olan Danistay Hakimi Tansel ÇÖLASAN “Allah’in askeriyiz. Allahuekber” diyerek katilin ates ettigini söylüyordu. Ancak saldiriya ugrayan hakimler bunu yalanliyordu. Bu süreçte basina düsen haberlerde ilginçti. Gazeteci Tuncay GÜNEY, Tuggeneral Veli KÜÇÜK’ün Dogu PERINÇEK üzerinden Abdullah ÖCALAN ile baglanti kurdugunu açiklamisti. Prof.Veli KÜÇÜK ile Öcalan’in can cigerkuzu sarmasi resimleri vardi. Müfettis, meydani darbecilere CIA ve MOSSAD usaklarina birakmayacagini söylüyordu.
 
Müfettis ve Rasim, Istanbul yolunda yakalanan Osman YILDIRIM ve Ismail SAGIR’i sorguya aldi. Cumhuriyet gazetesi ve Danistay saldirilarini itiraf ediyorlardi. Sabanci suikati sanigi Mustafa DUYAR’in Veli KÜÇÜK tarafindan öldürtüldügünü söylüyorlardi. Yapilan balistik çalismalar sonucu Rahip Santoro cinayetinde, Izmir’de ve Istanbul’da iki polisin öldürülmesinde, PKK ve DEV-SOL operasyonlarinda kullanilan Glock marka silahlarin seri numaralari ayni seridendi.
 
Türkiye’nin 1952 yilinda NATO’ya girmesiyle ülkemizde CIA’e bagli bir örgüt kurulmustu. Bu örgüte bazen Kontgerilla, bazen Özel Harp Dairesi, bazen de Özel Kuvvetlir Birligi deniyordu. Müfettis Safa derin komployu çözdükçe yapinin üzerine gidiyordu. Ancak sürekli tehdit aliyordu. Van Cumhuriyet Savcisi Ferhat SARIKAYA, Semdinli’deki Umut Kitabevi bombalaninca Ergenekon’un üzerine gitmis ancak HSYK tarafindan meslekten atilmisti. Kitabevini bombalayan askerler “iyi çocuklar” denerek sahip çikilmisti.
 
Öldürülen Danistay Hakiminin Kocatepe Camisi’ndeki cenaze merasiminde bakanlara tepki gösteriliyordu. Laiklik ile ilgili ve hükümet aleyhine sloganlar atiliyordu. Adalet Bakani Cemil ÇIÇEK saldiriya ugradi ve apar topar uzaklastirildi. Cenaze törenini provake edenler, kisa saçli, genç ve hirçindi. Fiziksel yapilari askere benziyordu.
 
Müfettis sorusturmayi derinlestirdikçe bir sürü delil elde ediyordu. Deliller arasinda V.K. ve Alpaslan ASLAN’in fotografi, silahlar, mermiler, bombalar, suikast ve darbe planlanlari vardi. Ancak Ergenekon hiç duraklamadan hedefine dogru emin adimlarla ilerliyordu. Alpaslan ASALN yedi asamali bir plandan bahsediyordu.
 
- Cumhuriyet’e bombali saldiri          
- Danistay hakimine saldiri
- Diyarbakir’da provakasyon              
- Misyonerlere yönelik saldiri
- Orhan PAMUK, genelkurmay baskani, basbakan gibi flas isimleri suikast
- Ülke idare edilemez hale getirilecek ve darbe servisi yapilacak.
 
12 Eylül 2006’da Diyarbakir’daki Kosuyolu Parkinda bomba patlatildi ve 7’si çocuk 10 kisi öldürüldü. Bir sürü de yarali vardi.
 
Necip Hablemitoglu’nu öldürdügünü itiraf eden Ibrahim ÇIFTÇI, Küçük ve ekibinden sürekli tehdit aliyordu. Ekim ayinda Izmir’deki Alsancak Kafe’de patlayan bombayla Ibrahim ÇIFTÇI’ de öldürüldü ve susturulmus oldu.
 
Sürekli tehdit mailleri alan, derin yapi ile ilgili bazi bilgileri bilen Hrant DINK 19 Ocak 2007’de Agos Gazetesi çikisinda öldürüldü. Müfettis Safa hemen olayi arastirmaya gitti. Kamera kayitlarinda ilginç bir detay buldu. Hrant’in katili ates etmeden önce birisine bakiyor ve vur emri aliyordu. Müfettis vur emri verenin görüntüsünü Istihbaratçi Mehmet YAVUZ’a gösterdi. Mehmet YAVUZ hemen tanidi ve Astsubay Satilmis SAHIN oldugunu söyledi. Kisa sürede katilin Ogün SAMAST oldugunu da ortaya çikardilar ve Samsun’da yakaladilar.
 
Ergenekon, Müfettisin çalismalarini durdurmak için kizi Gizem’i kaçirdi. Nitekim basarili da oldular. Kizi kaçirilinca Müfettis Safa ve esi Zahide’nin hayati allak bullak oldu. Müfettis kizini aramaya basladi. Basbakan, MIT ve Emniyet görevlilerini seferber etti ancak fazla ilerleme keydedilemiyordu. 3 ay geçti ama hala net bir haber yoktu.
 
Ergenekon hiz kesmeden planlarini uyguluyordu. Cumhurbaskanligina AK Partili birisinin geçmemesi için eylemlerine devam ediyordu. Malatya’da üç misyoner biçaklanip öldürülmüstü. Yüzbasi Hüseyin arastirmak için Malatya’ya gidecekti. Yaninda Müfettis Safa’yi da götürdü. Bu olaylar esnasinda Cumhuriyet mitingleri düzenleniyor, hükümet baski altina alinmaya çalisiliyor ve darbe çigirtkanligi yapiliyordu. Mitinglere CHP lideri Deniz BAYKAL ve DSP lideri Zeki SEZER destek veriyordu. Sener ERUYGUR ve ADD’ciler memleketin battigini iddia ediyordu. ATO Baskani ve Mason Locasi üyesi Sinan AYGÜN her hafta istatistikler açiklayarak ekonominin battigini iddia ediyordu.
 
Müfettis ve Hüseyin, Malatya’da misyoner cinayetinin arkasindaki sir perdesini hemen aydinlatti. Bütün cinayetlerde oldugu gibi bu cinayetin arkasindan da JITEM çikti. 27 Nisan 2007’de Genelkurmay internet sitesine Hükümeti tehdit eden bir bildiri konuldu. Medyada e-muhtira olarak yer aliyordu. Hükümet e-muhtiraya çok sert tepki gösterdi ve askere agzinin payini verdi.
 
Meclis Cumhurbaskanini seçmisti. Ancak Anayasa Mahkemesi 367 kararini vererek Abdullah GÜL’ün Cumhurbaskanligini düsürdü. Ülke gergindi. Basbakan Ergenekon operasyonunun dügmesine basmak için genel seçimlerin beklenmesi talimatini verdi. AK Parti genel seçimlerde %47 ile tek basina iktidar oldu. Seçimlerden sonra hükümet sorusturmayi hizlandirdi. Yeni belgeler ortaya çikiyordu. Ergenekon ile baglantili birçok kisinin evinde ve beglantili derneklerede arama yapildi. Özellikle Fikret EMEK’in evi cephanelik gibiydi. Ergenekon’un PKK, DHKP-C, Hizbullah gibi terör örgütleri ile olan baglantilari ortaya çikiyordu.
 
Sonunda Müfettis ve Hüseyin, Veli KÜÇÜK’ün de evine girdiler. Ergenekon ile ilgili belgeler elde ettiler ve Veli Pasayi da sorguladilar. Akabinde tutuklamalar hiz kazandi. 21 Subat 2008 Persembe günü 4. Dalga operasyon yapildi ve bir sürü üst düzey kisi tutuklandi.
14 Mart 2008 Sali günü Müfettis sok edici bir haber aldi. Yargitay Cumhuriyet Bassavcisi Abdurrahman YALÇINKAYA, AKP hakkinda kapatma davasi açti. 11 Hâkim %47 oy almis bir partinin faaliyetlerine son verebilirdi. AB esigindeki bir ülke resmen demokrasi sinavi veriyordu. Genelkurmay internet siteleriu kurduruyor, bu sitelerdeki iddialarla kapatma davasi açiliyordu. Cumhuriyet ve Aydin DOGAN’in gazeteleri de yangina körükle gidercesine haber yapiyordu.
 
Ergenekon’un disarda kalan yapilari ülkeyi kaosa sürüklemeye, kargasa çikarmaya ve darbe zemini hazirlamaya devam ediyordu. Fenerbahçe Orduevinden çikmayan Sener ERUYGUR, orduevindeki ofisinde “ELDIVEN” kod isimli darbe planini hazirlamisti. Bu durumu ögrenen Müfettis, Basbakan dahil tüm yetkililere haber verdi. Hemen operasyonun baslatilmasina karar verildi ve 1 Temmuz 2008 operasyonu ülke için dönüm noktasi oldu. Eruygur’un ofisinde yapilan arama da Ergenekon semasi, Eldiven adli darbe plani dâhil olmak üzere bir sürü döküman ele geçirildi.
 
15 Agustos Cuma günü Hüseyin, Ergenekon’un silah depolarindan birini tespit etti. Çengeldere Cad. Turaboglu EMLAK bürosunun arka odasiydi. Yapilan arama da gizlilik dereceli evraklar, silahlar ve bombalarin bulundugu 40 sandik bulundu. Öldürülen Bnb. Cem ERSEVER’in arsivi ve tabancasi da bu depodaydi. JITEM kurucusu Arif DOGAN’da sorguyu alindi.
 
Hüseyin’in gayretleriyle Müfettis ‘in kaçirilan kizi Gizem bulundu. Müfettis sevinçten havalara uçtu. Artik kendine gelmisti. Esi Zahide de bir süredir rahatsizdi. Kizinin bulunmasi Zahide’yi de kendine getirdi.
 
 
26 Temmuz’da iddianame 13. Agir Ceza Mahkemesi tarafindan kabul edildi. Müfettis dava durusmalarini takip etti. Türk Gladyosunu yargi önüne çikarmanin mutlulugunu yasiyordu. Saniklar haklarindaki iddialari inkar edip yalanlamaya çalisiyordu. Deliller ise çok açikti. Ama müfettisin isi henüz bitmemisti. Yargidaki, siyasetteki, madyadaki Ergenekoncular henüz ortaya çikmamisti.
 
ERGENEKONUN SIFRELERI
ALI ERKAN KAVAKLI
NESIL YAYINLARI
2013

Benzer Kitaplar