Ahmet Demir adiyla bilinen
Kontrgerilla elemani Yesil’in gerçek adi Mahmut YILDIRIM’dir. Bingöl, Solhan’da 1951’de dogdu. MHP kökenli, 1973'te Bingöl Genç Ilçe Jandarma Komutanligi tarafindan kullanildi ve iliski ayni yil MIT Tatvan Bölge Müdürlügü’ne
devredilmistir.
Kasim 1975'te askerden geldikten sonra
Milli Görüs hareketi
içinde MIT adina çalistigi,
Yildirim, Elazig’da
1977'de
Etibank Ferro Krom tesislerinde puantör olarak göreve basladi. 20938 sicil numarasini kullandigi,
Tam dört yil sonra farkli
bir göreve baslayip, farkli bir isimle anilmaya basladi. Yesil kod ismini buradayken
aldigi,
Susurluk kazasindan sonra ortaya dökülen iliskiler, pek çok
cinayetin tetikçisi oldugunu ortaya koydu. Herkes Yesil’den söz etti ancak bulunamadi. Dönemin Basbakani Mesut Yilmaz,
Yesil’in öldürüldügünü söyledigi,
Ancak kisa bir süre sonra Yesil, IHD Baskani Akin Birdal’i
vuranlarin arkasindaki
isim olarak ortaya çiktigi,
Daha sonraki bilgiler Yesil’in hala hayatta oldugunu ortaya koydugu, Susurluk Raporu’nda da Yesil’e 12 sayfalik özel bir yer ayrildigi,
Ahmet Demir, Mehmet Kirmizi sahte kimliklerini kullanan, Güneydogu’da “Sakalli”
adiyla bilinen Solhanli
Mahmut Yildirim’in geçmisi bir ölçüde desifre edilebildigi, Bir dönem MIT’te, bir dönem
JITEM’de görev aldigi
anlasildi.
Ahmet Cem Ersever‘in öldürülmesinden, Güneydogu’daki pek çok faili meçhul
cinayete kadar sayisiz olayda tetikçilik yaptigi, Hatta Abdullah Öcalan’in Suriye’de öldürülmesi için görevlendirilen
ekipte de yer aldigi,
Afyon Cezaevi’nde öldürülen Sabanci suikasti saniklarindan DHKP – C’li
Mustafa Duyar’i Türkiye’nin Sam Büyükelçiligi’nden alip
getiren ekipte onun da adi sayildigi,
Üzerinde tasidigi telefonla aradigi yerler arasinda
resmi kurumlarin yani sira Abdullah Çatli, Sami Hostan, Sedat Peker gibi isimlerin de bulundugu. Mesut Yilmaz’a Budapeste’te yumruk atanlar da Yesil’in telefonundan arananlar arasinda yer aldigi,
Yesil adinin korkuyla anilmasi Susurluk çetesi tarafindan
tahsilat amaciyla kullanildigi, Susurluk çetesinin tehditle para topladigi kisileri arayanin hep Yesil oldugu,
Ömer Lütfü Topal’in öldürülmeden önce para yatirdigi Ziraat Bankasi
Ankara Heykel Subesi’ndeki hesabin
sahibinin de Ahmet Demir kimligini kullanan Yesil oldugu,
Yasayip yasamadigi konusunda da net bir bilgi bulunmadigi,
Iddiaya göre 2006’da meshur Yesil, oglunun gözaltina alindigi baskindan 'kil payi' kurtulmustu.
Adinin Susurluk
süreciyle özdeslesen hatta yasadisi silahli terör örgütü PKK'nin elebasi Abdullah Öcalan'in 'firarda' oldugu yillarda
yakalanmasi için devletin pek çok kez özel olarak görevlendirdigi,
Terminator, Sakalli, Savasçi, Emmi gibi
degisik kod adlarinin oldugu, ama kamuoyunun O'nu daha çok 'Yesil' olarak
tanidigi
Yesil denmesinin nedeninin gözlerinin rengi olmadigi, kahverengi gözlü oldugu. Operasyonlarda PKK'li gibi giyinen Yesil, güvenlik görevlilerince ayirt edilebilmek için 'yesil fular' taktigi,
Musa Anter,
Cem Ersever, Tank Ümit ve Behçet Cantürk basta olmak üzere birçok faili meçhul cinayette
'zanli' olarak isminden söz edildigi, Mehmet Ali
Birand gibi birçok ünlüye suikast planlayanlar arasinda ismi sayildigi,
Murat Yildirim’in, babasini devlet adina yurt içi
ve yurt disinda gizli operasyonlara katilmis bir savasçi olarak tanimladigi,
Yesil’in, Alpaslan Türkes'le tanistigi, Türkes’in ona
PKK’ya bulasmamasi için uyarilarda bulundugu,
Susurluk sorusturmasi sirasinda verilen
hemen her ifade Güneydoguda derin devletin tetikçisi olarak görev yapan 'Yesil' kod adli Mahmut Yildirim'i isaret ettigi, Çok sayida
faili meçhul cinayeti isledigi öne sürülen Yesil'in Güneydogu'dan sonra büyük kentlere geldigi ve haraç toplamaya basladigi,
Kumarhaneler Krali Ömer Lütfü Topal'in kalasnikoflarla
taranarak öldürülmesi isini de Yesil'in üstlendigi,
Bir süre Ankara'da haraç topladigi, Susurluk Skandali ile adinin ortaya atilmasindan
sonra bir sekilde hiçbir iz birakmadan ortadan kayboldugu,
MIT'in eski Kontterör Daire Baskani Mehmet Eymür, 'atin.org' adli internet
sitesinde ve 'Analiz' adli kitabinda, Yesil'in artik hayatta
olmadigini yazdi. ANAP eski Milletvekili Eyüp Asik ise bir gazeteye verdigi röportajda, 'Ben hâlâ yasadigi kanaatindeyim'
dedigi,
Sonraki dönemlerde Yesil'in yakm zamanda Ankara Gazi Orduevi'nde albay kimligiyle kaldigi ve Kuzey
Irak'ta Kerkük Türklerine egitim verdigi,
Aralarinda Yesil'in de
bulundugu JITEM elemanlari ve itirafçilar hakkinda 1992-1994 yillari arasinda
'cürüm islemek için tesekkül olusturmak, taammüden adam öldürmek'
suçlamasiyla Ocak 2006'da 7. Kolordu Askerî Ceza Mahkemesi'nde dava
açilmisti. Iddianamede tüm saniklar hakkinda agirlastirilmis müebbet hapis
cezasi istenirken JITEM'den 'çete' diye bahsedildigi,
Ahmet Yesil, Mehmet Kirmizi, Tire,
Sakalli ve Terminator takma
isimlerini kullanan Mahmut Yildirim'm adi,
Binbasi Cem Ersever ve Musa Anter basta olmak üzere, pek çok
cinayetle birlikte anildigi,
Çocuklugu ve dogup büyüdügü yillar;
Babasinin çiftçi olsugu, arazilerinin oldugu, durumlarini iyi oldugu, Babasinin ona, dedesinin
Rus Harbinde vurulusunu anlattigi, 8 kursunla yaralandigi dedesinin,
Küçük bir
çocukken Ruslara karsi kin besledigi, okula basladiktan sonra, tarihe merak saldigi, Ilkokul hocasinin asiri bayrak
sevgisi asiladigi, dogarken ülkücü olarak dogdugu,
Sonra sag-sol olaylarinin çiktigi. Solu arastirirken onlarin Rus oldugunu ögreniyor ve kininin
gittikçe attigi,
Elazig'da ilk duvarlara yazi yazan adamin kendisi oldugu,
Ülkücü olarak dogdugu ve komünist nefretiyle büyüdügünü kendisinin
dile getirdigi, ancak Ülkü Ocaklarina gidip gelmedigi, Elazig’da kendisinden habersiz yaprak kimildamadigi ancak ocaga gitmesi
halinde prestij kaybina ugrayacagi için oralara ugramadigi,
Abdullah ÇATLI ile ayri dünyalarin insanlari
olduklari ve bir araya geldiklerinde gergin anlarin yasandigi, Çatli’nin irtibat
kurdugu her insanin kesinlikle bir menfaat iliskisinin bulundugu, dolayisiyla Alpaslan TÜRKES’in Çatli’yi kovdugu,
Oglunun anlattigina göre; Yesil'in 1994 yilinda MIT ve JITEM'den
tasfiye edildigi, '1994 yilinda karar aliyorlar ve bizi ailece Ankara'ya gönderiyorlar.
Babam bir yil hiç disari çikmadi. Ondan sonra
Mehmet Eymür'le iliskiye girdi.
Yurtdisi operasyonlara gönderiyorlardi. Eymür'e 'baba' derdi. Eymür olmasaydi belki
Ankara'ya döndükten sonra çalismayacakti.'
Dogu ve Güneydogu'dan sevkedilirken Yesil'e 300 bin Mark para
verildigi, parayla Ankara'da iki daire satin aldigi, 1993 model Opel Vectra ve Renault marka iki
araba aldigi,
Oglunun Yesil'in öldürdügü iddia edilen
Behçet Cantürk, MIT'çi Tarik Ümit, Iranli Asker Simitko ve Lazim Esmaeli'nin
de Susurluk ekibi tarafindan ortadan kaldirildigini düsündügü, Cantürk'ün PKK ile mücadele
kapsaminda degil uyusturucu kaçakçiligi yapan diger isadamlarina gözdagi vermek oldugu,
Ümit ve iki Iranli'nin da aleyhlerine bilgi toplayarak MIT'e sizdirdigi gerekçesiyle Susurluk
çetesi
tarafindan katledildigi,
Yesil’in, uyusturucu trafigine karismasindan dolayi Abdullah Çatli'yi uyardigi: 'Ülkücüleri bu islere karistirma. Sonra dava büyük zarar görür.'
Komünist karsiti olan Mahmut Yildirim, 1973’ten itibaren MIT'e çalismaya basladigi, MIT'den önce irtibat kurdugu Jandarma,
verdigi bilgileri degerlendirmekte
güçlük çekince, Yildirim'i MIT'e devrettikleri, Yesil, MIT'le çalismaya baslamasindan 6-7 ay sonra askere
gittigi, dönüsünde MIT elemani olarak görevine devam ettigi,
1973’te baslayan iliski 1989 yili Mayis ayinda son bulur. Kontrolü güç
bir eleman olmasi, basina buyruk olmasi ve talimatlara uymamasi, güvenlik
güçleri arasinda sikintilara neden oldugu,
MIT'in iliskisini
kesmesi üzerine Jandarma’nin onu yeniden sahiplendigi,
Tunceli Jandarma Bölge Komutanligi adina, Nazimiye ve Ovacik’ta istihbari bilgiler
toplamaya, güvenlik kuvvetleriyle birlikte uygulamalara katilir. Bu çalismalar sirasinda Tunceli bölgesinde desifre olmasi üzerine
Jandarma Asayis Komutani tarafindan Diyarbakir'a çekilir ve Jandarma Asayis Komutanligi'na bagli olarak kirsal alanda, çalismaya basladigi,
Önemli operasyonlarda yer aldigi, Asayis ve Il Emniyet Komisyonu toplantilarina katildigi, polis Istihbarat ve Özel Harekât birimleriyle koordine ettigi, kendisine, silah, hüviyet ve telsiz verildigi, sanki Devletin güvenlik görevlisi olarak çalistigi, halkin onu
'Türk ordusunun bir subayi' zannettikleri,
Yesil, Diyarbakir’dayken Cem Ersever ile yakinlastigi ve birlikte
birçok operasyona girdigi,
Medyada adinin birçok faili meçhul ve haraç alma
olayina karistirilmasi üzerine Jandarma 1994’te, kendisini ailesi ile
birlikte Ankara'ya yollar. Aktif çalismaya alismis olan Yesil’in, Ankara'da fazlasiyla zorlandigi,
MIT'e geri dönen Mehmet Eymür'ün operasyonel faaliyetlerin
basinda oldugunu duyarak,
Ekim 1994'de Mehmet Eymür'le temas sagladigi,
Durum dönemin müstesarina bildirildi
ve onay vermesinden sonra 'eleman adayi' statüsüne alinan Yesil(K) Mahmut Yildirim ile irtibat devam ettirildigi,
Kod
Adlarinin Yesis, Ahmet Demir, Sakalli, Haci veya
Hoca oldugu,
Ahmet Cem Ersever'rn iddialarina göre Tunceli, Diyarbakir,
Bitlis, Bingöl, Elazig hatunda islenen
cinayetlerin büyük bölümünün sorumlusu Yesil ile Mehmet
Yaziciogullari oldugu, 9 cinayetle suçlandigi, bunlarin,
a) 18 Subat 1992'de Gazeteci Halit Güngen'in öldürülmesi.
b) 27 Mayis
1992'de Mus'ta Alay Komutanligi'nda gözaltina alinan bes kisinin yer göstermeye götürmek üzere alinip kursuna dizilmesi.
c) 21 Subat 1993'te Elazig insan Haklan Dernegi Baskani Avukat Metin Can ile Dr. Hasan Kaya'nin, iskence yapilip kafalarina kursun sikilarak Öldürülmesi.
d) 27 Subat 1992’de Ayten Öztürk'ün Tunceli'nin Mazgirt Ilçesi'ne bagli Kepektasi köyünde evinden alinarak öldürülmesi.
e)
Aydinlik gazetesi 09.02.1997
tarihli sayisinda Ye-sil'in ayrica Mayis 1993'de Elazig-Bingöl karayolunun
Semdin Sakik'a bagli PKK
militanlari tarafindan kesilerek 35 erin öldürülmesi olayinda,
erlerin sevkiyat tarihini Semdin Sakik'a ulastiran kisi oldugunu, Sakik'in Yesil ile olan iliskilerinden
dolayi Bekaa'da sorgulandigini iddia etmistir.
Yesil (K) Mahmut Yildirim hakkinda, Ankara 7. Agir Ceza Mahkemesi'nde 24 Haziran 2002'de 'cürüm islemek için tesekkül olusturmak' suçundan 3 yila kadar hapis cezasi istemiyle dava açildigi,
Jandarma, Emniyet, MIT tarafindan çesitli eylemlerde kullanilan kanun kaçakçisi tetikçi Yesil (K) Mahmut Yildirim’in, Basbakan Mesut Yilmaz'a
Budapeste'de yapilan saldirinin gerisinde yer aldigi,
Kamuoyunu etkiledigi su görütmeyen Mahmut
YILDIRIM’in adina www.yesil.org isimli
sitenin kuruldugu” belirtilmistir.