Derin devlet dendiginde anlasilmasi gereken konu sudur: Devletin refleksi. Yani derin
devletin olgun olmasi gerekir. Amerika Birlesik Devletleri, Avustralya hatta Isviçre deyince aklimiza nasil gelismis demokrasiler geliyorsa, mutlaka hepsinde derin devlet
olgusu vardir. Bizde derin devlet degil.
Bizde derin çetelesmeler
vardir.
Olmasi gerekenle ortada olmadigi halde varmis
gibi kabul ettigimiz olgu
örtüsünce ortaya büyük bir erozyon çikiyor ve sonuç olarak devlete saldiri basliyor.
Bizde Cumhurbaskani, Hükümet ve Asker
arasinda kolektif bir anlasma olamamasindan dolayi bir derin devlet yapisinin çikmamasi fikri ortaya çikiyor.
Yalnizca bu
üçü arasinda degil Türkiye'de bütün kurumlar arasinda bir iliski ne yazik ki kurulamiyor. Neden? Çünkü Cumhurbaskanligi müessesi ile hükümetin müessesi
farkli, Silahli Kuvvetler farkli bir kurum. Çok farkli bir müessese.
Çünkü
Kurtulus Savasi yapan ve cumhuriyeti kuran ordu...
Devrimleri yapan kadro ayni kadro. Durum böyle olunca Gazi Mustafa Kemal'in
altini çizdigi bir konu
var: Türkiye
Cumhuriyetini ve Türkiye Cumhuriyeti devletini silahli kuvvetlerin
korumasina birakilmistir.
Çünkü ordu meseleye söyle bakiyor; ordu diyor ki laik Cumhuriyetin
teminati benim. Ben korumak zorundayim. Bu benim en temel felsefemdir. Yani
dünyaya bakisimdir.
Iste bu nedenle bazen Ulusal istihbarat
teskilatlarinin derin devletle her zaman baglantisi vardir. Bu nedenle istihbarat teskilatlari operasyonlarinda kendilerinin gün
yüzüne çikamayacaklari, çiktiklarinda sakincalar doguracagi operasyonlarda taseronlar kullanir.
Tüm operasyonlarda adina derin devlet
dedigimiz baglanti odaklarini kullanir. Bunlar illegal kurumlar, kuruluslardir, onlar operasyonu yapar, ama
istihbarat örgütü ortada görünmez. Su an dünya da derin devlet isini en iyi Amerika Birlesik Devleti yapmaktadir. Nedenini gelirse:
CIA ve onunla baglantili operasyonlar ortada. En canli örneklerden birisi k Salvador Allenden’in ördürülmesi. Israil ayni sekilde. Almanya'da BND ayni sekilde. Kisacasi derin devlet olmasi gereken bir
kurumdur. Çünkü devletleri ayakta tutan onlarin istihbarat örgütleridir. Ve o
istihbarat örgütlerinde ülkelerin en iyi yetismis
insanlari
almalidir. Ama bizim istihbarat örgütümüz MIT öyle bir hale getirildi ki -özellikle 12 Mart 1971'den sonra MIT iskence yapan, insanlarin gözlerini oyan, onlari sakat birakan bir kurum gibi tanitildi.
11 Eylül olmamis olsaydi Amerika, Afganistan ve Irak'a bu
kadar kolay operasyon yapamazdi. ABD, 11 Eylüle kadar hep insan haklarindan,
adaletten, hukuktan söze-diyordu. Ama 11 Eylül'den sonra Amerika, "Benim
doktrininin degisti. Insan haklari birinci öncelikli degil.
Ulusal güvenlik
birinci önceliklidir"
dedi.
Ayrica uçaklar için çok sey söylendi. Uçaklardan birisinin tanker uçak oldugu söylendi. Pentagon'a bir uçak girmedigi, Pentagon'a füze atildigi NASA'nin kendi fotograflari ile ortaya kondu. Sekiz buçuk
saniyede iki tane çelik bina çöktü, ama ayni sekilde Karakas'ta ve Madrit'te ayni yükseklikte yanan
ayni çelik konstrüksiyonlarla yapilmis
binalar çökmedi.
Amerika Birlesik
Devletlerindeki binalarin kontrollü patlama ile çökertilmis
oldugu ortaya kondu.
Bütün o çelik bina eridi, ama Muhammed Atta'nin pasaportu zedelenmeden ortada
duruyor. Böyle sey
olabilir mi hiç?
Ayrica
yolcu listelerini hiçbir zaman hiç kimse göremez.
MOSSAD'in
hesabi görülmemis hiçbir is
birakmamasina Yani bir Yahudi öldürüldügü zaman ya da Yahudi sermayesi
zarar gördügünde MOSSAD bunun intikamini mutlaka aliyor. Zorunlu
olarak aliyor ve bence de kendileri acisindan dogru olan bir isi yapiyorlar.
Çünkü Israil orada Arap, Müslüman dünyasi içerisinde yaratilmis yapay bir devlet. Israil
siddeti devlet stratejisi
olarak belirledi? Tekrar altini çizerek söylüyorum, siddeti ve terörü devlet stratejisi
olarak belirlemis bir
devlettir. O nedenle ayakta kalabilmesi için kendisine ve vatandaslarina karsi yapilan en ufacik bir eyleme aninda reaksiyon karsilik göstermek zorundadir.
1996 meydana
gelen bir Susurluk kazasi var. Orada da bazi isimler ortaya çikti. Tansu
Çiller'in PKK'yi bitirme konusundaki stratejisini ortaya koydu.
Tansu Çiller'in PKK'yi bitirme stratejisini
dogru buluyorum. PKK'nin bitirilmesi gerekiyordu. Ama
stratejiniz yanlissa
taktik dogrular ile zafer
kazanamazsiniz. Ayrica biz sunu
söyleriz:
Dogrular yanlis kisiler tarafindan söylenirse dogru
olmaktan çikar.
Susurluk'ta bunu gördük. Çetelesmenin
uzantilarim gördük. Hiç kuskusuz ki sunu
söyleyemeyiz:
"Efendim, bu insanlar yurtsever degil.
Bu insanlar yalnizca para için görev kabul etmislerdir." Hayir, böyle bir sey
de söyleyemeyiz. Ama sunu
söyleyebiliriz:
Seçilen
insanlarin
yetenekleri, nitelikleri bu türlü operasyonlara uygun degil.
O konumda adi geçen herkes gereksiz
yere abartildi. ASALA'yi bitiren kurum Milli Istihbarat Teskilatadir. Ama bunu tabii söyleyebilecek durumda degillerdir. Bu nedenden dolayi, yani MIT'I korumak için birtakim insanlarin adlari ortaya konmustur,
Abdullah Çatli da bunlardan biridir.
Sayin Recep
Tayip Erdogan bugün ülkemizin basbakani. Ama 28 Subat olmasaydi Recep
Tayyip Erdogan'in önünün açilmazdi. Deniz Baykal o anayasa degisikligine razi olmasa
siyasette gene yoktu. Recep Tayyip Erdogan'in önünün açilmasi bir kere hem AKP iktidarinin varliginin nedeni hem Tayyip Erdogan'in basbakanliga gelis süreci Genisletilmis Ortadogu Projesi ile irtibatlidir. Milletin geri dönüp
Deniz Baykal'a su soruyu
sormasi lazim: Neden önünü açtin?
Kitap da
Geçen Orgeneral Esref BITLIS cinayeti
ile ilgili olarak da sunlari söyleye
biliriz.16 Eylül 2002 Pazartesi tarihli Sabah gazetesinde yayinlanan röportaja
da Amerikan jetleri Orgeneral Esref
Bitlis'in helikopterini düsürecekti.
Askeri uçak Esref Bitlis ve dört subayi Ankara'dan Diyarbakir'a götürürken düstü. Ilk
anda yapilan
resmi açiklama,
uçagin buzlanma nedeniyle düstügü idi. Askeri Savciligi, "Kovusturmaya gerek yoktur," diyerek kisa sürede dosyayi kapatti.
Uçak firmasi müfettisleri ile Türk askeri yetkililerinin incelemesi,
buzlanma olmadigini, uçagin bazi parçalarinin tahrip edildigini
ortaya çikardi.
Uçagin bulundugu bölgedeki nöbetçi asker, kazadan bir gün önce, tanimadigi bir kisinin, parola vererek bölgeye girdigini söyledi. Bu meçhul kisi hiç arastirilmadi.
Uçagin düsmesine iliskin ITÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi tarafindan hazirlanan raporda, uçagin buzlanma nedeniyle düsmedigi açiklandi.
Derin devlet
var midir sorusuna gelince Mahir KAYNAK’ in ifadesi ile var oldugunu 1995 yilinda Sayin Nabi Avci ile yaptigi televizyon
programinda derin devleti tartistigini. "Türkiye'de derin devlet olmadigi için bugünkü sorunlarim çözemiyor. Böyle bir yapilanma
olsa Türkiye de meseleler daha kolay çözülür. Oysa dünyada büyük güçleri temsil
eden devletlerin içerisinde, görünen yöneticilerin arka planinda bir derin
devlet vardir." Buna da en iyi örnek, tarihe gömülmüs olan Sovyetler Birligi'nin dagilmasinda rol oynayan aktörler oldugunu söylemistir.
Derin devletin
en temel özelligi ise; Bagimsiz olmasidir. Amerika ve Ingiltere'de
derin devlet bagimsizdir.
Tabi ki Böyle
bir gücün var olmasinin ilk sarti; Devletin tekligidir. Eger devlet içindeki güç odaklari birbiriyle çatisma
halindeyse akil devletten yani derin devletten söz edilemez.
Ergenekon
sorusturmasi hakkinda birçok iddia var ki bunlari
söyleyebiliriz:
Bazen baslangiçta böyle bir örgüt olmasa bile hayali bir örgüt
yaratilarak eylemlere imzasi atilir. Burada hakim olan düsünce sudur: Amaç toplumu belli bir yönde sartlanmasini saglamak,
örgütün varliginin ya da yoklugunun, baslangiçtaki hedefinin anlami yoktur. Operasyonu yapan güç bu örgütün arkasina saklanarak istedigi sonuçlari elde etmeye çalisir.
Neticede Ergenekon'un derin devletle uzaktan
yakindan ilgisi yoktur. Ama arkasinda bir sey var midir derseniz simdilik
yorum yok.
Türkiye de derin devlet liberal teori
ile tam anlamiyla uyum saglayamayan,
toplum için
neyin iyi neyin kötü oldugunu
belirleme aliskanligi olan bir devlet geleneginin uzantisidir. Bu nedenle yalnizca birey ve
toplum açisindan degil,
devlet örgütlenmesi açisindan da benzer bir tehdit olusturdugu ortadadir. Devletin kendi derinliginde bogulmamasi için, yasal boslugun islevsel
degil, yasal aktörlerce doldurulmasi önemlidir. Unutulmamalidir ki, bir ülkede gölgelerin
kapladigi
alanin
büyümeye baslamasi, o ülkede günesin
battigi anlamina gelmektedir.
Devlet bir güçler koalisyonu
tarafindan kontrol edilir. Fakat bu arada degisik
güçler
arasinda
güç
koalisyonunda yer alma, yarisi sürer. Ortak programlari olanlar bir
ittifaka girebilirken, ittifakin disinda kalanlarin muhalefeti sonucu ittifak dagilabilir ve yeni ittifaklarin dogmasinin önü açilir
Günümüzde devlet, uluslararasi
sistemde bir siyasi birim olarak, belirli bir cografyada otoritesini tatbik eden bir kurum/yapi olarak
tanimlanmaktadir.
Devlet, toplumdaki gücünü mesru kilmak ve devam ettirmek için gerekli çabayi göstererek halka, devletin toplumdaki sinif farkliliklarinin çikarlarini korumada tarafsiz bir otorite
oldugunu inandirmaya çalismalidir.
Türkiye'de Kontrgerilla, Seferberlik
Tetkik Kurulu, Özel Harp Dairesi, Özel Kuvvetler Komutanligi, Türk Gladio'su, Ergenekon ve Derin
Devlet yapilanmalari özdeslestirilmis bir tanimlama ile olumsuz degerlendirilmistir.
Kontrgerilla konusu, bugüne kadar olgular, teknikler ve uygulamalar baglaminda Türkiye özelinde ele alinmistir. Bu baglamda
onun ülkeler
arasi
baglantilari ve bütünlügü ile ilgili yani gözden kaçirilmistir. Bunun temel nedeni ABD hegemonik gücünün politik, ekonomik, askeri, güvenlik, ideolojik, olarak
sürdürülmesinin olgusu ülkelerarasi boyutlu olmasidir.
CFR; beyin örgütleri olan düsünce kuruluslari ve vakiflar araciligiyla küresel hegemonyasini yayginlastirmaya çalismaktadir
ABD Baskani Baskan
Yardimcisi ABD’nin iki siyasal partisi, Kongre üyeleri, Disisleri ve Savunma Bakanlari, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi
Danismanlari, CIA, NATO, AGIT, AGSP, ÎMF, Dünya Bankasi, Dünya Ticaret Örgütü, AB, APEC, NAFTA, IEC,
G-7, G-8, G-20 gibi politik, ekonomik, güvenlik ve askeri örgütlerinin üst düzey yöneticileri CFR’nin
kilit kadrolarini olusturmaktadir. CFR gerçekte en üst düzeydeki 48
üye tarafindan yönetiliyor
Susurluk
Olayi ve Süper NATO olayina gelince de:
Basbakan Tansu Çiller; Milli Istihbarat Teskilati,
Emniyet Genel Müdürlügünün bazi görevlileri, JITEM
ve Özel
Kuvvetler Komutanliginin sivil uzantilari, uyusturucu
mafyasi,
ülkücü mafya diye anilan suç örgütlerinde yer almis bazi sivil ve sivillesmis kisilerden
olusan bir özel suç örgütü olusturdu.
Bu örgütün olusumunda
Mehmet Agar, Hüseyin Kocadag ve Sedat Bucak yer aldi.
Çiller'in amaci ise Abdullah Öcalan'i
Suriye'den alip Türkiye'ye getirmek ve Çiller iktidarini olaganüstü güçlendirmekti. Bu dönemde Agar'in basi çekmesiyle Emniyet Genel Müdürlügü'ne dogrudan bagli
Özel Harekât timleri kuruldu
Agar, Kocadag,
Bucak ve Çatli'dan olusan çete Basbakan Çiller'in talimatiyla Öcalan'i Suriye'den alip Türkiye'ye getirmek üzere bir Mercedes'le yola çikti. Susurluk kasabasinda Mercedes'e çarpan bir kamyon bu operasyonu önledi. Çeteyi yola çikaran ABD (Süper
NATO) idi. Operasyonu önleyen de Süper NATO idi. Oyuna getirilen Türkiye idi.
Bunun sonucu, Türkiye'nin ulusal çikarlari ve prestijinin zedelenmesiydi.
Süper NATO
Operasyonlari
• 12
Mart 1971 ihtilali
• 12
Eylül 1980 ihtilali
• 1
Mayis 1977 Taksim katliami
• 1978
Kahramanmaras olaylari
• Sivas
katliami
• Bahçelievler'de
7 TIP'linin öldürülmesi
• Deniz
Gezmis, Yusuf Aslan ve Hüseyin Inan'in idam edilmesi
• Abdi
Ipekçi, Ugur Mumcu, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kislali, Bedrettin Cömert, Bahriye Üçok, Dogan Öz ve Necip Hablemitoglu suikastlari
• Orgeneral
Esref Bitlis suikasti
• Casa
uçagina
sabotaj
• Makine
Kimya Endüstrisi Kirikkale fabrikasina sabotaj
• AKP'nin
iktidara, Gül'ün Cumhurbaskanligina tasinmasi operasyonu
• Semdinli ve Danistay operasyonlari
Derin devlet
dedikleri birkaç tetikçi olarak nitelendiren Nuh GÖNÜLTAS ise derin devleti su sekilde tanimlandirmistir.
Son kirmizi kitap Milli Güvenlik
Siyaset Belgesi, Mart 2006'da bakanlar kurulunda onaylandi, yürütmesinin
durdurulmasi için Danistay'a
dava açildi. Danistay'da basbakanliktan Kirmizi Kitap'i istedi. Danistay saldirisi bundan sonra gerçeklesti. Simdi Danistay
saldirisi ve Hrant Dink Cinayeti'nin bu derin mekanizmanin eylemlerinden oldugunu ifade edelim. Yapilmak istenen
ortaligin
karistirilmasidir ve benzeri birçok cinayet de engellenmistir.
11 Eylül günü akan kanin 12 Eylül günü
durmasi gibi... Derin Devlet'in harekât planlarini Kirmizi Kitap belirliyordu.
Ama artik bu belgenin uygulanmasi zora girmistir.
Derin devlet
Herkese lazim diyen Cem Küçük Derin devlet kavrami ülkemizde 1996 yilinda
Susurluk'ta meydana gelen trafik kazasindan sonra çok sik bir sekilde kullanilmaya baslandi. Stratejist
Mahir Kaynak bu kavrami ilk kez
kendisinin kullandigini açikladi.
Benzer bir açiklama Hürriyet Gazetesi genel yayin yönetmeni Ertugrul Özkök'ten geldi.
Neticede bu kavram artik hayatimizda
önemli bir rol oynamakta. Meydana gelen önemli olaylari, ortaya çikan çeteleri
hemen derin devletle izah etmeye çalisiyoruz. Derin devlet bu kadar basit, bu kadar kolay
açiklanabilen bir sey mi?
Var mi,
yok mu? Olmasi
gerekir mi?
Gazeteci yazar Ömer Lütfi Mete derin
devleti, devletin bagisiklik sistemi olarak izah eder. Yani
devlet zora girmeden, hastalanmadan, mikrop kapmadan, derin devlet gerekli
önlemleri alir. Ideal
olan da budur.
Dünya üzerinde vuku bulmus bazi olaylara bakarak derin devlet kavraminin ne oldugunu
biraz daha iyi anlayabiliriz.
Neticede bugün de durumun farkli
olmadigini biliyoruz. Amerika ve yandaslari petrole sahip olmak için her türlü
yalana, dolana basvuruyorlar.
Bunlarin
hepsi birer derin devlet operasyonu olarak görülebilir.
Derin devlet her devlete lazimdir.
Derin devlet, devletin bekasi için elzemdir. Bugün bizde eksik olan ve
giderilmesi gereken budur.