BIR TÜRK CASUSUNUN MEKTUPLARI

BIR TÜRK CASUSUNUN MEKTUPLARI

Fevzi BOZKURT
Ekonomi


Romanda ask, sehvet, cinsellik çekici kadinlar, bebek yüzlü katiller, saygin ama hirsli sahsiyetler, iyiler, kötüler, casuslar, gazeteciler, mektuplar ve bu mektuptaki sirlarin pesine düsen sahsiyetler. Kisacasi romanda yok yok kurmacayi, metin oyun iliskisini seven, entrikadan hoslanan, eski dilin lezzetini arayanlar için iyi bir firsat “ Bir Türk Casusunun Mektuplari”…
 
Üç yüz yil önce sirra kadem basan bir Türk casusunun yazdigi mektuplar aniden ortaya çikar ve New York’ta açik artirmaya konur. Milli hazinesini geri almak için harekete geçen Türk Hükümeti, karsisinda, isini iyi bilen, zengin bir antika koleksiyoncusunu bulur. Amerikali bir akademisyen, mektuplarin bulunmasi ile çürüyen tezinin ve mahvolan akademik kariyerinin hincini almak için entrika pesine düser. Bütün bunlarin gerisinde ise, yüz yüze ve teke tek hesaplasacaklari ana dek bir gazeteciyi kendi emelleri için kullanarak hareket eden bir casus gizlenmektedir. Olaylar, bu gölge karakterin sevdigine yazdigi mektuplarda gelisir.
Barindirdigi tarih, metinler etrafinda gelisen olaylar ve ortalarda gezinen bir ölü adamla tam bir post-modern bir roman kurgulanmis ve o tarihi çagristiran bir dil kullanilmistir.
Kitabin girisinde daha çok Arap Mahmut ile ilgili ansiklopedik bilgiler verilmistir. Bu da hikâyenin mitolojisini olusturuyor aslinda…
IV. Murat tarafindan Fransa’ya gönderilen 1637-1682 yillari arasinda Bugdanli kesis Titus Durciah Nieski takma adiyla Paris’te istihbarat görevlisi olarak çalisan ve sonunda Osmanli saray entrikalarina kurban edilen Arap Mahmut kimligi yaratilmaktadir romanin özünde. Ardindan da Mektuplara geçiliyor. Daha sonralari tarihçi ve bilim adamlarini ihtilafa düsüren tartismalara yol açan Mektuplarin kimileri Daniel Defoe’ye ait oldugu yakistirmalari yapilarak Mektuplar ona mal edilmis ve Mahmut gerçek bir kisilik olmaktan çikartilmaya çalisilmistir. Defoe’nin yarattigi bir roman kahramanina dönüsmüstür Arap Mahmut… Bu Mektuplar da bati dünyasini derinden etkilemistir ve bu mektuplarin bir müzayedede satisa çikmazsi üzerine kuruludur roman.
Pek çok kisi pesine düser bu Mektuplarin ama hiç süphe yok ki içlerinde en ilginci, Mektuplarin yazari Arap Mahmut’un kendisidir. Bu romanin kahramani, öldürüldügünde Tanri tarafindan ruhu özgür kilinan, böylelikle zaman ve mekân içerisinde kolaylikla gezinebilen, ruh olmakla kalmayip maddi bir varliga da bürünerek olaylarin akisini fiziksel anlamda etkileyen bir kisiliktir. Hem gerçekten yasamisligini, hem de suçsuz oldugunu hiç degilse tarih önünde kanitlayabilecek tek delildir bu Mektuplar.
Ama usta bir casus olan Mahmut’un isi çok zordur bu sefer. Çünkü kimler yok ki üç yüz yil önce onun kaleminden yazilan Mektuplarin pesinde? Bir kere, her olayda ayni savunma refleksini gösterip tarihi belgelerin kendileri aleyhine kullanilabileceginden kuskuya düsen Türk hükümeti bu tarafi temsilen Elçinin görevlendirdigi casus Azer Azem ve tetikçi Yasar Necip var karsisinda. Öte yandan ortaya çiktiklarinda bilimsel tezinin çürüyeceginden, akademik söhretinin lekeleneceginden korkan Profesör Armand Richelieu de küçümsenecek bir rakip hiç degil. Üstüne üstlük tarihi eser kaçakçiligi nedeni ile Türkiye’den kaçan Seftali Nur ve sevgilisi Karamustafazade de paranin kokusunu alip aç kurtlar gibi dolasiyorlar hazinenin etrafinda. Genç ve güzel Ines Amor bile tehlikeli olabilecek bir yapida görünüyor bu romanda.
Arap Mahmut’un en büyük kozu ise ortaligi karistirmak için kullandigi acar gazeteci Muzaffer Mürüvvet “ Vazifem icabi bazi malumati zaman zaman gazetede nesrettirip süpheli kimselerin hareketlerini istedigim yöne çekmek için ona ihtiyacim var tabii” sözleriyle özetliyor istihbarat görevlileri ile medyanin iliskisini Arap Mahmut.
1. MEKTUP
Ajan memleketinden uzakta kilik degistirerek girmek zoruna oldugu ortamlari anlatiyor. Bunlari yaparken içinde bulundugu durumun hosnutsuzlugundan ve memleketinden uzakta bulunmasinin hüznünden bahsediyor.
2. MEKTUP
Anlatici öncelikle mesleginin inceliklerinden bahsederek eskiden kendisinin de mesleki anlamda ne kadar maharetli oldugunu ancak hem yasi hem de fiziki durumu nedeni ile artik eskisi kadar iyi olmadigini ifade ediyor. Yüzündeki siyah benden ve o ben yüzünden basina ne isler açildigindan bahsediyor. Müzayede evine girebilmek için basina gelen bir takim sikintili olaylardan bahsediyor ve müzayede evini uzun uzun tasvir ediyor. Burada tanidigi Philip Kuleci’nin mektuplara sahip olabilme için yillarca harcadigi çabayi anlatarak mektuplarin yazari Arap Mahmut’un mektuplarini koruyacagini belirerek müzayede evi mezatçibasisi Giotto Adonai’yi incelemeye koyuluyor. Mezatçi basi uzun uzun mektuplardan bahsederek bir zamanlar mektuplarin çeviri dili nedeni ile Daniel Defoe tarafindan yazildiginin düsünüldügünden o zamanlar Arap Mahmut’un bir roman kahramani zannedildiginden Mektuplari Türk Hükümeti dâhil birçok kimsenin elde etme çabalarini anlatiyor. Daha sonra yazar müzayede evinde tanidigi kisilerden bahsediyor. Muhabir Muzaffer Mürüvvet’i anlattiktan sonra bu muhabirin Mektuplar ve Arap Mahmut hakkinda söylediklerini anlatiyor. Daha sonra camli dolabin ardinda duran Mektuplarin görünen kismindan okumaya basliyor.
3. MEKTUP
Yazar sevdigi kadina yazdigi bu mektuplarda Mektuplarin hayati ansittigini anlatiyor. Mektuplar ve özellikleri hakkinda bilgi veriyor. Türk casusunun Mektuplarindan alinti yaparak bir aniyi paylasiyor. Daha sonra sevdigi kadina yazdigi Mektuplardan bahsederek ona hayir dualari ediyor.
4. MEKTUP
Türk hükümetinin Mektuplar için açilan davayi kaybettigi haberini Muzaffer’e söylediginden ve Muzaffer’in de bu haberi gazetesine nasil yazdigini anlatiyor. Elçi Ali Fazil ile Muzaffer arasinda geçen diyalogu anlatiyor. Ve Profesör Armand’in Mektuplarla ilgili sakladigi birtakim gerçeklerden ötürü Muzaffer’i Profesörün üzerine saliyor. Profesör Mektuplari yazanin Arap Mahmut oldugunu bilmesine ragmen bu bilgiyi kendi kariyeri için saklamis ve Mektuplarin Daniel Defoe tarafindan yazildigini savunmus.
5. MEKTUP
Mektuplarla ilgili gerçekler Armand tarafindan saklanmis ve bir kutuya kaldirilmistir. Yillarca gerçekler ortaya çikmamistir. Armand uzun uzun ve hirsla hiç kimseye konusma hakki vermeden kitaplardan ve kendinden bahsederek mektuplar konusunda kendini hakli göstermeye çalismistir.
6. MEKTUP
Yazar bu mektupta sevdigine Profesör Armand’in mektuplarla ilgili hakikati sakladigi belgeleri ortaya çikarmak üzere Üniversiteye Profesörün odasina gittiginde basindan geçen olaylari anlatiyor. Belgeleri gizlice elde ettigini ancak, her seyin muhabir Muzaffer’in üstüne kaldigini ve Profesörden yedigi dayagi anlatiyor.
7. MEKTUP
Belgeler yüzünden yasananlardan dolayi anlatici suçüstünde kalmasin diye muhabire verdigini ve onun da yedigi dayagin acisini çikarmak için bunu gazetesinde yazdigini, Muzafferin Mektuplarla ilgili bu bilgiyi nereden bulduguna dair anlaticiya yönelttigi sorular ve onun serinkanli bir sekilde cevap verdigini, Muzaffer'in Mektuplarin Incir adasina korsan Barbarubya tarafindan nasil getirildigi Philip Kuleci’nin Mektuplari akrabasi Joseph Benen Lumber’den aldigindan Lumber’in Mektuplari asirlardir koruyan ailesinden çaldigini ve bu nedenle büyükannesi Lucy Benen’in duydugu üzüntüden ayrica Barbarubya’nin karisi Ira’nin Arap Mahmut’un gayri mesru kizi oldugu nu yazdigini anlatiyor.
8. MEKTUP
Haberin gazetede yayimlanmasinin ardindan Armand’in verdigi tepkilerden bahseden anlatici daha sonra müzayede evinde çalisan güzel Ines Amor’u, müzayede evine artik kolaylikla girebildigini, Mezatçi basi Giotto ile yaptiklari Arap Mahmut ve Mektuplara dair sohbetlerini Profesör müzayede evine geldiginde Giotto’nun onu basindan savmak için Ines Amor’a yönlendirdigini ve bu sekilde Ines ve Armand’in arasinda bir yakinlik baslayacagini anlatiyor.
9. MEKTUP
Anlatici Mektuplarin Arap Mahmut tarafindan yazilmasina ragmen Daniel Defoe’ye mal edilmesinden duydugu üzüntüyü anlatiyor. Mektuplarin birinde Giotto adinda bir ressamin hirsi ugruna yaptigi fenaliklari anlatan bölümden alinti yaparak Mektuplarin basina gelenin de ayni seytanlik ürünü oldugundan bahsediyor.
10. MEKTUP
Profesör Armand ve müzayede evi memuresi Ines Amor’un tanismasini, Ines’in Profesöre yaptigi türlü itiraflari ve aralarinda olusan yakinligi ve daha sonra baslayacak olan atesli yakinlasmalardan bahsetmektedir.
11. MEKTUP
Anlatici baharin gelmesiyle ortamdaki degisikligi ve Profesör ile Ines’i saran aski, onlarla beraber gittigi yemegi anlatiyor. Ancak anlatici olaylardin hep disinda ve sürekli bir köseye gizlenerek tüm her seyi uzaktan gözetlemektedir.
12. MEKTUP
Anlatici Armand ile Ines arasindaki aski görünce Mektuplardan alintilar yaparak Arap Mahmut ve Darya’nin askini hatirlatiyor. Yemek sirasindaki yasananlardan bahsetmeye devam ediyor. Bu iki kisinin Mektuplar için birbirlerinden faydalanmayi amaçlarken içine düstükleri ask atesini anlatiyor.
13. MEKTUP
Ines ve Armand ögle yemeginde içtikleri sarabin etkisi ile solugu otelde alip o gün beraber olurlar ve Ines’in uyur-gezerlik huyu oldugu ortaya çikar. Ines Mektuplarla ilgili sirlari ortaya döker. Ira Mektuplarin sahibinin Ira oldugunu, Barbarubya ile evlenerek Incir adasina yerlestiklerini ve bu sirlari Muzaffer Mürüvvet’ten ögrendigini anlatiyor.
14.MEKTUP
Mektuplarin Lucy Benen’de oldugunu ölümsüzlüge mahkûm edilen Agasfer’den ögrenir ve Agasfer ona Lucy hakkinda bilgi verir. Anlaticinin Lucy’i bulmasi için Agasfer israrci olur.
15. MEKTUP
Anlatici Incir adasina varir ve Lucy’nin yasadigi ev hakkinda bilgiler vermektedir. Oraya vardiginda Lucy’nin yakin arkadasi Frances ile beraber oldugunu, bu iki yasli kadinin adada nasil vakit geçirdiklerini, günlük yasamlarin, küsüp barismalarini hatta incir reçelinin yapimi ile ilgili bitmek bilmeyen tartismalarindan bahsediyor. Lucy’nin Mektuplarin torunu Lumber tarafindan çalindiktan sonra yasadiklarindan bahsediyor.
16. MEKTUP
Anlatici öncelikle Incir adasini anlatiyor. Lucy Mektuplari senelerdir sakladigi yeri komsusu Frances’e açiklar. Torunu Lumber’in Mektuplari nasil çaldigini, Mektuplarin asirlardir ailesi tarafindan nasil saklandigini Ines’in Muzaffer Mürüvvet’ten duyduklarinin dogru oldugunu anlatiyor.
17. MEKTUP
Gazetede Mektuplarin Incir adasinda saklandigini ögrenen Profesör, antik tüccari Seftali Nur, Muhabir Muzaffer Mürüvvet ve casus Azer Azem de Incir Adasi’na giderler. Anlatici kütüphanede saklanmis olanlari sessizce izler. Lucy tüm misafirperverligi ile misafirlerini agirlar.
18. MEKTUP
Incir Adasi’nda zaten hayati entrikalarla dolu olan Seftali Nur gazeteci Muzaffer Mürüvveti bastan çikarmak için çalisiyor. Onlari görünce sevdigine karsi olan özlem ve arzularinin deprestigini anlatir ve Mektuplardan Arap Mahmut’un yazdigi bir bölümü hatirlar.
19. MEKTUP
Bu Mektupta anlatici Seftali Nur’un ve ailesi ve kendisi hakkinda bilgi verir. Sevgilisi Karamustafazade Sevket’in de Nur gibi düzenbazliga yatkin kisilerdir. Mektuplarla ilgili sirlari çözmek ve onlari elde edebilmek için bir takim düzenbazliklar yapma çabasindadir. Anlatici da onlari gizliden gizliye izleyerek planlari hakkinda bilgi sahibi olarak onlarin Mektuplari ele geçirmelerini önlemeye çalismaktadir.
20. MEKTUP
Seftali Nur ve sevgilisinden dinledigi bilgileri Muhabir Muzaffer’e yetistiren anlatici, diger casus Azer Azem’i onlarin pesine düsürüp ayni anda birçok kisiyi saf disi birakmaya çalisir. Ama Muzaffer’in Seftali’ye olan zaafindan dolayi yaptigi haberde kadini ön plana çikartmaz ve bu haber Azer’i de harekete geçirir.
21. MEKTUP
Anlatici Azer Azem’i takibe aldigindan, onun içkiye olan zaafindan ve Azer’in sürekli gittigi makarnacida yasadigi tuhaf olaylardan bahsediyor.
22. MEKTUP
Daha önceden de bahsedildigi gibi Türk Hükümeti Mektuplari alabilmek için açtigi davayi kaybetmistir. Türk Elçisi Ali Fazil Mektuplari ele geçirmek için Azer Azem’i görevlendirmistir. Anlatici bir gölge gibi Azem’i takip eder ve elçilikte konusulanlari dinler ve onlarin hain planlarini ögrendikten sonra Mektuplari onlardan önce bulup koruma altina alma konusundaki hassasiyeti bir kat daha artar.
23. MEKTUP
Azer’i tek basina halletmek yerine Yunan casusu Dimitris’ten yardim almaya karar veren anlatici, bir casusluk dükkânina girip birtakim dinleme ve izleme cihazlari satin alarak Dimitri’si Azer’in planlari hakkinda uyarir ve onu Azer’in pesine takar. Dimitris bir süre Azer’i izledikten sonra aldigi istihbarati hemen dairesine bildirir.
24. MEKTUP
Planlari anlasilan Azer hemen elçilige geri döner. Anlatici onun ardinda gölge gibi dolanmaya devam eder. Oradan sonra Azer kanunsuz islerde yardim aldigi Yasar Necip’in yanina kosar ve Yasar’dan sahte plaka bulmasi ve antikadan anlayan antikaci ayarlamasi konusunda yardim ister.
25. MEKTUP
Incir Adasi’na giden Profesör Armand, Seftali Nur muhabir Muzaffer’e çay servisi yapmak için mutfaga giden ev sahibesi Lucy Benen’i birazdan komsusu Frances mutfakta bulur. Bu sirada anlatici kütüphaneye gizlenmis olanlari izlemektedir. Birazdan konuklar da mutfaga kosarlar ve Lucy’nin öldügünü anlarlar. Bu olay anlaticiyi çok üzer. Yakin arkadasini kaybetmenin hüznünü yasar.
26. MEKTUP
Lucy’nin ölümünden etkilenen anlatici onun nasil can verdigi konusunda fikir yürütür ve komsusu Frances’in yalniz kalacagini ve Lucy’nin Incir Agacinin dibindeki hazineyi tek bilen kisi olarak hayata veda ettigini düsünür.
27. MEKTUP
Kesis kiligindaki anlatici Lucy’nin ölümünden duydugu üzüntüyü belirterek Lucy ile Incir adasinda geçirdigi günlerden Lucy’nin ailesi ve farkli olaylarla ilgili anlattigi hikâyelerinden erkek incir agacinin dibindeki hazine ve mektuplari babaannesinin Lucy’ e emanet edip Incir adasini ve hazineleri koruma görevini ona verisinden bahsediyor.
28. MEKTUP
Lucy’nin ölümünün ardindan adada çikan firtina ve anlaticinin daha önceden basindan geçen bir deni macerasini hatirlamasi ile Lucy’ nin firtina anlarinda adayi ne olursa olsun terk etmedigini ve tüm rahatligi ile komsusu Frances ile firtina zamani geçinceye kadar evde pispirik oynadiklarindan bahsediyor.
29. MEKTUP
Cenaze gününde Lucy’nin oglu ve torununun incir adasina gelip, torunu Joey Lumber’in babaannesinden çalarak koleksiyoncu Philip Kuleci’ ye mektuplari satmasindan dolayi babaanneden af dilemesi ve babaanneyi onun vasiyet ettigi gibi incir agacinin dibinde belirtilen yere gömmelerinden bahsediyor.
30. MEKTUP
Muhabir Muzaffer’i mektuplari ele geçirmek için yem olarak kullanmaya çalisan Seftali Nur’dan uzaklastirmaya çalisan anlatici onu Lumber ailesinden baska bayanlara yönlendirir, böylelikle Seftali’den gelecek tehlikeleri bir nebze azaltmis olur.
31. MEKTUP
Cenaze dönüsü Seftali Muzaffer’den yüz bulamayinca Profesör Armand’a yönelir ve onunla beraber Incir adasindan ayrilirlar. Yolculuk sirasinda mektuplarla ilgili bir seyler ögrenebilmek için ikisi de her firsati degerlendirir. Bu arada anlatici Lucy’nin büyük dedesi Barbarubya’yi hatirlar ve onun denizlerde yaptigi türlü çesit fenaliklardan bahseder. Bunlari anlatirken bir zamanlar kendisinin de korsanlarin istilasina ugradigini ve bu sirada yedi yillik bir esarete mahkûm oldugunu hatirlar.
32. MEKTUP
Yola çikan profesör ve Seftali’yi casus Azer ile Muzaffer takibe koyulurlar. Bu arada Muzaffer ona gelen bir tehdit mektubundan bahseder ve Azer ona pesindekinin ölü bir katil oldugunu söyler. Azer’de Muzaffer’den mektuplar hakkinda bilgi almak için onu sorulara bogar, Azer bu islerin içinde Arap Mahmut’un oldugunu söyler ve Muzaffer’i galeyana getirir.
33, MEKTUP
Mektuplar’in satisa çikarilacagi müzayede günü gelir. Müzayede evinde hummali bir hazirlik vardir. Hazirliklardan yorgun düsen Ines hasta düser, bu arada anlatici Ines’in babasi Stanislav’a kizi ve profesör arasinda geçenleri anlatip onlari birbirine düsürmek pesindedir. Müzayedeye çikacak eserler büyük titizlikle hazirlanir ve davetliler yavas yavas müzayede evine gelmeye baslar. Anlatici yine kendine gizli bir köse seçip, olanlari uzaktan izlemeye koyulur.
34. MEKTUP
Anlatici çevreyi incelerken duvarlardaki içi doldurulmus av hayvanlarinin varligindan rahatsiz olur ve hayvanlarla ilgili bir anisindan bahseder. 
35. MEKTUP
Müzayede saati geldiginde mektuplarin pesinde olan tüm kisiler salonda yerlerini alirlar. Seftali Nur müzayedeye haydut tipli iki kisi ile gelir ve bu durum anlaticiyi rahatsiz eder. Ines’in babasi Stanislav geldiginde ise anlatici onu bir köseye çekip, olan biteni ona anlatir.
36. MEKTUP
Mezatçi basi Giotto müzayedeyi açar ve büyük bir sevk ve heyecanla eserleri satmaya baslar. Bu arada gözü dönen Ines’in babasi Profesör Armand’a saldirir ve müzayede evinde bir kargasa meydana gelir. Mezatçi basinin daha önceden de içine dogan sikinti ve olumsuzluklar gerçeklesmis olur. Kargasa bittikten sonra müzayede evinde çalisan kizlar mahcup bir sekilde Giotto’nun yanina giderler ve mektuplarin çalindigini söylerler.
37. MEKTUP
Mektuplarin çalinmasiyla muhabir Muzaffer bunu hemen kösesine tasir ve Armand ile Stanislav arasindaki biçaklama olayini da hirsizlikla bagdastirir. Mektuplarin pesinde olan herkes sorguya alinir ve deliller titizlikle incelenmeye baslanir.
38. MEKTUP
Mektuplarin çalinmasiyla ortalik birbirine karisir. Anlatici müzayede evinin yakinlarindaki parkta oturur ve çevredeki gördükleri ile ilgili bilgiler verir. Bu arada mektuplari çalan hala belli olmamistir ve mektuplar konusunda elçiye verdigi sözü tutamayan Azer sabah gazetedeki haberi görür görmez ortadan kaybolur.
39. MEKTUP
Müzayede evi yakinlarindaki parkta olanlari anlatmaya devam eden anlatici, mektuplarin korunmasi konusundaki vazifesini basari ile tamamladigini ve üstüne kurban kesecegini belirtir, bir gün sonra kurban kesmek için hazirliklarini tamamlar.
40. MEKTUP
Gazeteci Muzaffer’i ölümle tehdit edenin Karamustafazade Sevket oldugu ortaya çikar. Sabah erkenden Muzaffer’in kapisina giden anlatici gerçek kimligini orada açiklar ve bu kisinin Arap Mahmut oldugu belli olur. Arap Mahmut kendi hayat hikâyesini ve nasil idama mahkûm edildigini anlatir. Arap Mahmut küçük yasta saraya gelir ve burada ajan olarak yetistirilir. Sonra birçok dili ve bilimleri sarayda ögrenir. Bir görev esnasinda Sicilya’da köle olarak yedi yil kalir ve oradan ayrildiktan sonra görevi geregi Hiristiyan Katolik gibi görünüp ismini Bugdanli Titus olarak degistirir. Saraya ve padisaha asla ihanet etmedigi halde saraydaki birtakim kötü niyetli kisiler tarafindan islemedigi bir suçla itham edilip, idama mahkûm edilir. Bu arada Muzaffer onun gerçek kimligini ve mektuplari onun kaçirdigini anlar. Ancak Arap Mahmut onu bir sekilde evden çikararak yakinlardaki parkta kurban eder.
41. MEKTUP
Bu mektupta Arap Mahmut Müftü basi ve saraydaki birtakim kisilerin ona oynadiklari çirkin oyun yüzünden idama mahkûm edilisini ve infazin nasil gerçeklestigini anlatir.
42, MEKTUP
Arap Mahmut idamdan sonra Yaratana nasil kavustugunu ve suçsuz yere cezalandirildigi için Allah’in onun ruhunu azat ettigini ve onun kesis kiliginda dünyada dolasmasina izin verdigini anlatir.
43. MEKTUP
 
Son mektubunda Arap Mahmut sevdigi kadin Darya’ya olan askindan bahsederek, nasil tanistiklarini ve Agasfer’den bir kiz çocuklari oldugunu ögrendigini ve bu kizin Barbarubya’nin esi Ira oldugunu anlatir. Darya’ya aradan yüzyillar geçmis olmasina ragmen onu hala eskisi gibi sevdigini ve ona kavusmak ümidi ile mektubuna son verir.
 
 
Bir Türk Casusunun Mektuplari
Sebnem SENYENER
Can Yayinlari
                                                                 Kasim 2008
 
 

Benzer Kitaplar