Romanda ask, sehvet, cinsellik çekici kadinlar, bebek yüzlü katiller, saygin ama hirsli sahsiyetler, iyiler, kötüler, casuslar, gazeteciler, mektuplar ve bu mektuptaki sirlarin pesine düsen sahsiyetler. Kisacasi romanda yok yok kurmacayi, metin oyun iliskisini seven, entrikadan hoslanan, eski dilin lezzetini arayanlar için iyi bir firsat “ Bir Türk Casusunun Mektuplari”…
Üç yüz yil önce sirra kadem basan bir
Türk casusunun yazdigi mektuplar aniden ortaya çikar ve New York’ta açik
artirmaya konur. Milli hazinesini geri almak için harekete geçen Türk Hükümeti,
karsisinda, isini iyi bilen, zengin bir antika koleksiyoncusunu bulur.
Amerikali bir akademisyen, mektuplarin bulunmasi ile çürüyen tezinin ve
mahvolan akademik kariyerinin hincini almak için entrika pesine düser. Bütün
bunlarin gerisinde ise, yüz yüze ve teke tek hesaplasacaklari ana dek bir
gazeteciyi kendi emelleri için kullanarak hareket eden bir casus
gizlenmektedir. Olaylar, bu gölge karakterin sevdigine yazdigi mektuplarda
gelisir.
Barindirdigi tarih, metinler etrafinda
gelisen olaylar ve ortalarda gezinen bir ölü adamla tam bir post-modern bir
roman kurgulanmis ve o tarihi çagristiran bir dil kullanilmistir.
Kitabin girisinde daha çok Arap Mahmut
ile ilgili ansiklopedik bilgiler verilmistir. Bu da hikâyenin mitolojisini
olusturuyor aslinda…
IV. Murat tarafindan Fransa’ya
gönderilen 1637-1682 yillari arasinda Bugdanli kesis Titus Durciah Nieski takma
adiyla Paris’te istihbarat görevlisi olarak çalisan ve sonunda Osmanli saray
entrikalarina kurban edilen Arap Mahmut kimligi yaratilmaktadir romanin özünde.
Ardindan da Mektuplara geçiliyor. Daha sonralari tarihçi ve bilim adamlarini
ihtilafa düsüren tartismalara yol açan Mektuplarin kimileri Daniel Defoe’ye ait
oldugu yakistirmalari yapilarak Mektuplar ona mal edilmis ve Mahmut gerçek bir
kisilik olmaktan çikartilmaya çalisilmistir. Defoe’nin yarattigi bir roman
kahramanina dönüsmüstür Arap Mahmut… Bu Mektuplar da bati dünyasini derinden
etkilemistir ve bu mektuplarin bir müzayedede satisa çikmazsi üzerine kuruludur
roman.
Pek çok kisi pesine düser bu
Mektuplarin ama hiç süphe yok ki içlerinde en ilginci, Mektuplarin yazari Arap
Mahmut’un kendisidir. Bu romanin kahramani, öldürüldügünde Tanri tarafindan
ruhu özgür kilinan, böylelikle zaman ve mekân içerisinde kolaylikla
gezinebilen, ruh olmakla kalmayip maddi bir varliga da bürünerek olaylarin
akisini fiziksel anlamda etkileyen bir kisiliktir. Hem gerçekten yasamisligini,
hem de suçsuz oldugunu hiç degilse tarih önünde kanitlayabilecek tek delildir bu
Mektuplar.
Ama usta bir casus olan Mahmut’un isi
çok zordur bu sefer. Çünkü kimler yok ki üç yüz yil önce onun kaleminden
yazilan Mektuplarin pesinde? Bir kere, her olayda ayni savunma refleksini
gösterip tarihi belgelerin kendileri aleyhine kullanilabileceginden kuskuya
düsen Türk hükümeti bu tarafi temsilen Elçinin görevlendirdigi casus Azer Azem
ve tetikçi Yasar Necip var karsisinda. Öte yandan ortaya çiktiklarinda bilimsel
tezinin çürüyeceginden, akademik söhretinin lekeleneceginden korkan Profesör Armand
Richelieu de küçümsenecek bir rakip hiç degil. Üstüne üstlük tarihi eser
kaçakçiligi nedeni ile Türkiye’den kaçan Seftali Nur ve sevgilisi Karamustafazade
de paranin kokusunu alip aç kurtlar gibi dolasiyorlar hazinenin etrafinda. Genç
ve güzel Ines Amor bile tehlikeli olabilecek bir yapida görünüyor bu romanda.
Arap Mahmut’un en büyük kozu ise
ortaligi karistirmak için kullandigi acar gazeteci Muzaffer Mürüvvet “ Vazifem
icabi bazi malumati zaman zaman gazetede nesrettirip süpheli kimselerin
hareketlerini istedigim yöne çekmek için ona ihtiyacim var tabii” sözleriyle
özetliyor istihbarat görevlileri ile medyanin iliskisini Arap Mahmut.
1. MEKTUP
Ajan memleketinden uzakta kilik
degistirerek girmek zoruna oldugu ortamlari anlatiyor. Bunlari yaparken içinde
bulundugu durumun hosnutsuzlugundan ve memleketinden uzakta bulunmasinin
hüznünden bahsediyor.
2. MEKTUP
Anlatici öncelikle mesleginin
inceliklerinden bahsederek eskiden kendisinin de mesleki anlamda ne kadar
maharetli oldugunu ancak hem yasi hem de fiziki durumu nedeni ile artik eskisi
kadar iyi olmadigini ifade ediyor. Yüzündeki siyah benden ve o ben yüzünden
basina ne isler açildigindan bahsediyor. Müzayede evine girebilmek için basina
gelen bir takim sikintili olaylardan bahsediyor ve müzayede evini uzun uzun
tasvir ediyor. Burada tanidigi Philip Kuleci’nin mektuplara sahip olabilme için
yillarca harcadigi çabayi anlatarak mektuplarin yazari Arap Mahmut’un
mektuplarini koruyacagini belirerek müzayede evi mezatçibasisi Giotto Adonai’yi
incelemeye koyuluyor. Mezatçi basi uzun uzun mektuplardan bahsederek bir
zamanlar mektuplarin çeviri dili nedeni ile Daniel Defoe tarafindan yazildiginin
düsünüldügünden o zamanlar Arap Mahmut’un bir roman kahramani zannedildiginden
Mektuplari Türk Hükümeti dâhil birçok kimsenin elde etme çabalarini anlatiyor.
Daha sonra yazar müzayede evinde tanidigi kisilerden bahsediyor. Muhabir
Muzaffer Mürüvvet’i anlattiktan sonra bu muhabirin Mektuplar ve Arap Mahmut
hakkinda söylediklerini anlatiyor. Daha sonra camli dolabin ardinda duran Mektuplarin
görünen kismindan okumaya basliyor.
3. MEKTUP
Yazar sevdigi kadina yazdigi bu
mektuplarda Mektuplarin hayati ansittigini anlatiyor. Mektuplar ve özellikleri
hakkinda bilgi veriyor. Türk casusunun Mektuplarindan alinti yaparak bir aniyi
paylasiyor. Daha sonra sevdigi kadina yazdigi Mektuplardan bahsederek ona hayir
dualari ediyor.
4. MEKTUP
Türk hükümetinin Mektuplar için açilan
davayi kaybettigi haberini Muzaffer’e söylediginden ve Muzaffer’in de bu haberi
gazetesine nasil yazdigini anlatiyor. Elçi Ali Fazil ile Muzaffer arasinda
geçen diyalogu anlatiyor. Ve Profesör Armand’in Mektuplarla ilgili sakladigi
birtakim gerçeklerden ötürü Muzaffer’i Profesörün üzerine saliyor. Profesör
Mektuplari yazanin Arap Mahmut oldugunu bilmesine ragmen bu bilgiyi kendi
kariyeri için saklamis ve Mektuplarin Daniel Defoe tarafindan yazildigini
savunmus.
5. MEKTUP
Mektuplarla ilgili gerçekler Armand
tarafindan saklanmis ve bir kutuya kaldirilmistir. Yillarca gerçekler ortaya
çikmamistir. Armand uzun uzun ve hirsla hiç kimseye konusma hakki vermeden
kitaplardan ve kendinden bahsederek mektuplar konusunda kendini hakli
göstermeye çalismistir.
6. MEKTUP
Yazar bu mektupta sevdigine Profesör
Armand’in mektuplarla ilgili hakikati sakladigi belgeleri ortaya çikarmak üzere
Üniversiteye Profesörün odasina gittiginde basindan geçen olaylari anlatiyor.
Belgeleri gizlice elde ettigini ancak, her seyin muhabir Muzaffer’in üstüne
kaldigini ve Profesörden yedigi dayagi anlatiyor.
7. MEKTUP
Belgeler yüzünden yasananlardan dolayi
anlatici suçüstünde kalmasin diye muhabire verdigini ve onun da yedigi dayagin
acisini çikarmak için bunu gazetesinde yazdigini, Muzafferin Mektuplarla ilgili
bu bilgiyi nereden bulduguna dair anlaticiya yönelttigi sorular ve onun serinkanli
bir sekilde cevap verdigini, Muzaffer'in Mektuplarin Incir adasina korsan
Barbarubya tarafindan nasil getirildigi Philip Kuleci’nin Mektuplari akrabasi
Joseph Benen Lumber’den aldigindan Lumber’in Mektuplari asirlardir koruyan
ailesinden çaldigini ve bu nedenle büyükannesi Lucy Benen’in duydugu üzüntüden
ayrica Barbarubya’nin karisi Ira’nin Arap Mahmut’un gayri mesru kizi oldugu nu
yazdigini anlatiyor.
8. MEKTUP
Haberin gazetede yayimlanmasinin
ardindan Armand’in verdigi tepkilerden bahseden anlatici daha sonra müzayede
evinde çalisan güzel Ines Amor’u, müzayede evine artik kolaylikla
girebildigini, Mezatçi basi Giotto ile yaptiklari Arap Mahmut ve Mektuplara
dair sohbetlerini Profesör müzayede evine geldiginde Giotto’nun onu basindan
savmak için Ines Amor’a yönlendirdigini ve bu sekilde Ines ve Armand’in
arasinda bir yakinlik baslayacagini anlatiyor.
9. MEKTUP
Anlatici Mektuplarin Arap Mahmut tarafindan
yazilmasina ragmen Daniel Defoe’ye mal edilmesinden duydugu üzüntüyü anlatiyor.
Mektuplarin birinde Giotto adinda bir ressamin hirsi ugruna yaptigi fenaliklari
anlatan bölümden alinti yaparak Mektuplarin basina gelenin de ayni seytanlik
ürünü oldugundan bahsediyor.
10. MEKTUP
Profesör Armand ve müzayede evi
memuresi Ines Amor’un tanismasini, Ines’in Profesöre yaptigi türlü itiraflari
ve aralarinda olusan yakinligi ve daha sonra baslayacak olan atesli
yakinlasmalardan bahsetmektedir.
11. MEKTUP
Anlatici baharin gelmesiyle ortamdaki
degisikligi ve Profesör ile Ines’i saran aski, onlarla beraber gittigi yemegi
anlatiyor. Ancak anlatici olaylardin hep disinda ve sürekli bir köseye
gizlenerek tüm her seyi uzaktan gözetlemektedir.
12. MEKTUP
Anlatici Armand ile Ines arasindaki
aski görünce Mektuplardan alintilar yaparak Arap Mahmut ve Darya’nin askini
hatirlatiyor. Yemek sirasindaki yasananlardan bahsetmeye devam ediyor. Bu iki
kisinin Mektuplar için birbirlerinden faydalanmayi amaçlarken içine düstükleri
ask atesini anlatiyor.
13. MEKTUP
Ines ve Armand ögle yemeginde
içtikleri sarabin etkisi ile solugu otelde alip o gün beraber olurlar ve
Ines’in uyur-gezerlik huyu oldugu ortaya çikar. Ines Mektuplarla ilgili sirlari
ortaya döker. Ira Mektuplarin sahibinin Ira oldugunu, Barbarubya ile evlenerek
Incir adasina yerlestiklerini ve bu sirlari Muzaffer Mürüvvet’ten ögrendigini
anlatiyor.
14.MEKTUP
Mektuplarin Lucy Benen’de oldugunu
ölümsüzlüge mahkûm edilen Agasfer’den ögrenir ve Agasfer ona Lucy hakkinda
bilgi verir. Anlaticinin Lucy’i bulmasi için Agasfer israrci olur.
15. MEKTUP
Anlatici Incir adasina varir ve
Lucy’nin yasadigi ev hakkinda bilgiler vermektedir. Oraya vardiginda Lucy’nin
yakin arkadasi Frances ile beraber oldugunu, bu iki yasli kadinin adada nasil
vakit geçirdiklerini, günlük yasamlarin, küsüp barismalarini hatta incir
reçelinin yapimi ile ilgili bitmek bilmeyen tartismalarindan bahsediyor.
Lucy’nin Mektuplarin torunu Lumber tarafindan çalindiktan sonra yasadiklarindan
bahsediyor.
16. MEKTUP
Anlatici öncelikle Incir adasini
anlatiyor. Lucy Mektuplari senelerdir sakladigi yeri komsusu Frances’e açiklar.
Torunu Lumber’in Mektuplari nasil çaldigini, Mektuplarin asirlardir ailesi
tarafindan nasil saklandigini Ines’in Muzaffer Mürüvvet’ten duyduklarinin dogru
oldugunu anlatiyor.
17. MEKTUP
Gazetede Mektuplarin Incir adasinda
saklandigini ögrenen Profesör, antik tüccari Seftali Nur, Muhabir Muzaffer
Mürüvvet ve casus Azer Azem de Incir Adasi’na giderler. Anlatici kütüphanede
saklanmis olanlari sessizce izler. Lucy tüm misafirperverligi ile misafirlerini
agirlar.
18. MEKTUP
Incir Adasi’nda zaten hayati
entrikalarla dolu olan Seftali Nur gazeteci Muzaffer Mürüvveti bastan çikarmak
için çalisiyor. Onlari görünce sevdigine karsi olan özlem ve arzularinin
deprestigini anlatir ve Mektuplardan Arap Mahmut’un yazdigi bir bölümü hatirlar.
19. MEKTUP
Bu Mektupta anlatici Seftali Nur’un ve
ailesi ve kendisi hakkinda bilgi verir. Sevgilisi Karamustafazade Sevket’in de
Nur gibi düzenbazliga yatkin kisilerdir. Mektuplarla ilgili sirlari çözmek ve
onlari elde edebilmek için bir takim düzenbazliklar yapma çabasindadir. Anlatici
da onlari gizliden gizliye izleyerek planlari hakkinda bilgi sahibi olarak
onlarin Mektuplari ele geçirmelerini önlemeye çalismaktadir.
20. MEKTUP
Seftali Nur ve sevgilisinden dinledigi
bilgileri Muhabir Muzaffer’e yetistiren anlatici, diger casus Azer Azem’i
onlarin pesine düsürüp ayni anda birçok kisiyi saf disi birakmaya çalisir. Ama
Muzaffer’in Seftali’ye olan zaafindan dolayi yaptigi haberde kadini ön plana
çikartmaz ve bu haber Azer’i de harekete geçirir.
21. MEKTUP
Anlatici Azer Azem’i takibe
aldigindan, onun içkiye olan zaafindan ve Azer’in sürekli gittigi makarnacida
yasadigi tuhaf olaylardan bahsediyor.
22. MEKTUP
Daha önceden de bahsedildigi gibi Türk
Hükümeti Mektuplari alabilmek için açtigi davayi kaybetmistir. Türk Elçisi Ali
Fazil Mektuplari ele geçirmek için Azer Azem’i görevlendirmistir. Anlatici bir
gölge gibi Azem’i takip eder ve elçilikte konusulanlari dinler ve onlarin hain
planlarini ögrendikten sonra Mektuplari onlardan önce bulup koruma altina alma konusundaki
hassasiyeti bir kat daha artar.
23. MEKTUP
Azer’i tek basina halletmek yerine
Yunan casusu Dimitris’ten yardim almaya karar veren anlatici, bir casusluk
dükkânina girip birtakim dinleme ve izleme cihazlari satin alarak Dimitri’si
Azer’in planlari hakkinda uyarir ve onu Azer’in pesine takar. Dimitris bir süre
Azer’i izledikten sonra aldigi istihbarati hemen dairesine bildirir.
24. MEKTUP
Planlari anlasilan Azer hemen elçilige
geri döner. Anlatici onun ardinda gölge gibi dolanmaya devam eder. Oradan sonra
Azer kanunsuz islerde yardim aldigi Yasar Necip’in yanina kosar ve Yasar’dan
sahte plaka bulmasi ve antikadan anlayan antikaci ayarlamasi konusunda yardim
ister.
25. MEKTUP
Incir Adasi’na giden Profesör Armand,
Seftali Nur muhabir Muzaffer’e çay servisi yapmak için mutfaga giden ev
sahibesi Lucy Benen’i birazdan komsusu Frances mutfakta bulur. Bu sirada
anlatici kütüphaneye gizlenmis olanlari izlemektedir. Birazdan konuklar da
mutfaga kosarlar ve Lucy’nin öldügünü anlarlar. Bu olay anlaticiyi çok üzer.
Yakin arkadasini kaybetmenin hüznünü yasar.
26. MEKTUP
Lucy’nin ölümünden etkilenen anlatici
onun nasil can verdigi konusunda fikir yürütür ve komsusu Frances’in yalniz
kalacagini ve Lucy’nin Incir Agacinin dibindeki hazineyi tek bilen kisi olarak
hayata veda ettigini düsünür.
27. MEKTUP
Kesis kiligindaki anlatici Lucy’nin
ölümünden duydugu üzüntüyü belirterek Lucy ile Incir adasinda geçirdigi
günlerden Lucy’nin ailesi ve farkli olaylarla ilgili anlattigi hikâyelerinden erkek
incir agacinin dibindeki hazine ve mektuplari babaannesinin Lucy’ e emanet edip
Incir adasini ve hazineleri koruma görevini ona verisinden bahsediyor.
28. MEKTUP
Lucy’nin ölümünün ardindan adada çikan
firtina ve anlaticinin daha önceden basindan geçen bir deni macerasini hatirlamasi
ile Lucy’ nin firtina anlarinda adayi ne olursa olsun terk etmedigini ve tüm
rahatligi ile komsusu Frances ile firtina zamani geçinceye kadar evde pispirik
oynadiklarindan bahsediyor.
29. MEKTUP
Cenaze gününde Lucy’nin oglu ve
torununun incir adasina gelip, torunu Joey Lumber’in babaannesinden çalarak
koleksiyoncu Philip Kuleci’ ye mektuplari satmasindan dolayi babaanneden af
dilemesi ve babaanneyi onun vasiyet ettigi gibi incir agacinin dibinde
belirtilen yere gömmelerinden bahsediyor.
30. MEKTUP
Muhabir Muzaffer’i mektuplari ele
geçirmek için yem olarak kullanmaya çalisan Seftali Nur’dan uzaklastirmaya
çalisan anlatici onu Lumber ailesinden baska bayanlara yönlendirir, böylelikle
Seftali’den gelecek tehlikeleri bir nebze azaltmis olur.
31. MEKTUP
Cenaze dönüsü Seftali Muzaffer’den yüz
bulamayinca Profesör Armand’a yönelir ve onunla beraber Incir adasindan
ayrilirlar. Yolculuk sirasinda mektuplarla ilgili bir seyler ögrenebilmek için
ikisi de her firsati degerlendirir. Bu arada anlatici Lucy’nin büyük dedesi
Barbarubya’yi hatirlar ve onun denizlerde yaptigi türlü çesit fenaliklardan
bahseder. Bunlari anlatirken bir zamanlar kendisinin de korsanlarin istilasina
ugradigini ve bu sirada yedi yillik bir esarete mahkûm oldugunu hatirlar.
32. MEKTUP
Yola çikan profesör ve Seftali’yi
casus Azer ile Muzaffer takibe koyulurlar. Bu arada Muzaffer ona gelen bir
tehdit mektubundan bahseder ve Azer ona pesindekinin ölü bir katil oldugunu
söyler. Azer’de Muzaffer’den mektuplar hakkinda bilgi almak için onu sorulara
bogar, Azer bu islerin içinde Arap Mahmut’un oldugunu söyler ve Muzaffer’i
galeyana getirir.
33, MEKTUP
Mektuplar’in satisa çikarilacagi
müzayede günü gelir. Müzayede evinde hummali bir hazirlik vardir.
Hazirliklardan yorgun düsen Ines hasta düser, bu arada anlatici Ines’in babasi
Stanislav’a kizi ve profesör arasinda geçenleri anlatip onlari birbirine
düsürmek pesindedir. Müzayedeye çikacak eserler büyük titizlikle hazirlanir ve
davetliler yavas yavas müzayede evine gelmeye baslar. Anlatici yine kendine
gizli bir köse seçip, olanlari uzaktan izlemeye koyulur.
34. MEKTUP
Anlatici çevreyi incelerken
duvarlardaki içi doldurulmus av hayvanlarinin varligindan rahatsiz olur ve
hayvanlarla ilgili bir anisindan bahseder.
35. MEKTUP
Müzayede saati geldiginde mektuplarin
pesinde olan tüm kisiler salonda yerlerini alirlar. Seftali Nur müzayedeye
haydut tipli iki kisi ile gelir ve bu durum anlaticiyi rahatsiz eder. Ines’in
babasi Stanislav geldiginde ise anlatici onu bir köseye çekip, olan biteni ona
anlatir.
36. MEKTUP
Mezatçi basi Giotto müzayedeyi açar ve
büyük bir sevk ve heyecanla eserleri satmaya baslar. Bu arada gözü dönen
Ines’in babasi Profesör Armand’a saldirir ve müzayede evinde bir kargasa
meydana gelir. Mezatçi basinin daha önceden de içine dogan sikinti ve olumsuzluklar
gerçeklesmis olur. Kargasa bittikten sonra müzayede evinde çalisan kizlar
mahcup bir sekilde Giotto’nun yanina giderler ve mektuplarin çalindigini
söylerler.
37. MEKTUP
Mektuplarin çalinmasiyla muhabir
Muzaffer bunu hemen kösesine tasir ve Armand ile Stanislav arasindaki biçaklama
olayini da hirsizlikla bagdastirir. Mektuplarin pesinde olan herkes sorguya
alinir ve deliller titizlikle incelenmeye baslanir.
38. MEKTUP
Mektuplarin çalinmasiyla ortalik
birbirine karisir. Anlatici müzayede evinin yakinlarindaki parkta oturur ve
çevredeki gördükleri ile ilgili bilgiler verir. Bu arada mektuplari çalan hala
belli olmamistir ve mektuplar konusunda elçiye verdigi sözü tutamayan Azer
sabah gazetedeki haberi görür görmez ortadan kaybolur.
39. MEKTUP
Müzayede evi yakinlarindaki parkta
olanlari anlatmaya devam eden anlatici, mektuplarin korunmasi konusundaki
vazifesini basari ile tamamladigini ve üstüne kurban kesecegini belirtir, bir
gün sonra kurban kesmek için hazirliklarini tamamlar.
40. MEKTUP
Gazeteci Muzaffer’i ölümle tehdit
edenin Karamustafazade Sevket oldugu ortaya çikar. Sabah erkenden Muzaffer’in
kapisina giden anlatici gerçek kimligini orada açiklar ve bu kisinin Arap
Mahmut oldugu belli olur. Arap Mahmut kendi hayat hikâyesini ve nasil idama mahkûm
edildigini anlatir. Arap Mahmut küçük yasta saraya gelir ve burada ajan olarak
yetistirilir. Sonra birçok dili ve bilimleri sarayda ögrenir. Bir görev
esnasinda Sicilya’da köle olarak yedi yil kalir ve oradan ayrildiktan sonra
görevi geregi Hiristiyan Katolik gibi görünüp ismini Bugdanli Titus olarak
degistirir. Saraya ve padisaha asla ihanet etmedigi halde saraydaki birtakim
kötü niyetli kisiler tarafindan islemedigi bir suçla itham edilip, idama mahkûm
edilir. Bu arada Muzaffer onun gerçek kimligini ve mektuplari onun kaçirdigini
anlar. Ancak Arap Mahmut onu bir sekilde evden çikararak yakinlardaki parkta
kurban eder.
41. MEKTUP
Bu mektupta Arap Mahmut Müftü basi ve
saraydaki birtakim kisilerin ona oynadiklari çirkin oyun yüzünden idama mahkûm
edilisini ve infazin nasil gerçeklestigini anlatir.
42, MEKTUP
Arap Mahmut idamdan sonra Yaratana
nasil kavustugunu ve suçsuz yere cezalandirildigi için Allah’in onun ruhunu
azat ettigini ve onun kesis kiliginda dünyada dolasmasina izin verdigini
anlatir.
43. MEKTUP
Son mektubunda Arap Mahmut sevdigi
kadin Darya’ya olan askindan bahsederek, nasil tanistiklarini ve Agasfer’den
bir kiz çocuklari oldugunu ögrendigini ve bu kizin Barbarubya’nin esi Ira
oldugunu anlatir. Darya’ya aradan yüzyillar geçmis olmasina ragmen onu hala
eskisi gibi sevdigini ve ona kavusmak ümidi ile mektubuna son verir.
Bir Türk Casusunun
Mektuplari
Sebnem SENYENER
Can Yayinlari
Kasim
2008