ARAKAN MÜSLÜMANLARI (Kaybolmaya Yüz Tutmus Bir Halkin Hikayesi)        MEHMET ÖZAY

ARAKAN MÜSLÜMANLARI (Kaybolmaya Yüz Tutmus Bir Halkin Hikayesi) MEHMET ÖZAY

Fevzi BOZKURT
Psikoloji


Arakanlilar çogunlugu Burma’nin Arakan Eyaletinde olmak üzere Benglades, Tayland ve Malezya gibi ülkelerde yasamaktadirlar. Günümüzde 3 milyon olan sayilari ve tarihte Burma yönetiminin zoruyla 4 büyük göçe zorlanan Arakanlilar, soyu tükenmekte olan 10 toplum arasinda gösterilmektedirler. Arakan tarihi Güneydogu Asya tarihi içinde unutulmaya yüz tutmus oldugundan dolayi yazar kitabin alt basligini ‘Kayip Halkin Hikâyesi’ olarak belirlemistir.
 
Myanmar 262.000 km2 alanda Çin, Benglades, Hindistan, Tayland, Laos ve Malay ülkelerine komsu, Güneydogu Asya’nin cografi genislik olarak ikinci büyük ülkesidir. 130 küçük etnik unsuru içinde barindiran bu genis cografyada Burma, Shan, Kachin, Chin, Karen, Mon, Rakhine ve Kayah etnik unsurlari çogunluktadir. Burma % 60’lik oran ile ülke nüfusunun çogunlugunu olusturmakta Karenler %18 ile ikinci en yogun etnik unsurdur. Müslümanlarin nüfusa orani ise yaklasik % 4’tür.
 
Ayrintilara geçmeden önce 4 Ocak 1948 yilinda Ingilizlerden özgürlügünü alan ülke bu zamana kadar, 2 anayasa uygulamaya koymus ve 3 siyasi evre geçirmistir. Bu evreler; 1948 - 1962 parlamenter demokrasi, 1962 - 1988 Burma Türü Sosyalizm ve 1988 - 1997 Yasa ve Düzeni Koruma Konseyi. Bu konsey 1997’den sonra Baris ve Kalkinma Konseyi adini almistir.
 
Kitaba konu olan halkin ve cografyanin adlandirilmasinda çesitli sikintilar vardir. Uluslararasi çalismalarda ve medyada bölge için Rohingya, burada yasayan halk için de Rohingya Müslümanlari tabiri kullanilmaktadir. Günümüzde cografyayi ve burada yasayan toplumu ifade etmek için kullanilan Arakan ismi Rakhaing kelimesinin Ingilizcelesmis halidir. Arakanin Bengal körfezine bakan uzun bir sahil seridi ve Bengladesle uzun bir kara siniri bulunmaktadir. Myanmar topraklari içerisinde ise Burmalilarla Arakan Dag silsilesi ile ayrilmaktadirlar. Bu bölgede iki farkli etnik yapi bulunmaktadir. Bunlar Müslümanlar ve Roang Maghs olarak isimlendirilen Budist Arakanlilardir. Bugün bölgede yasanan etnik çatismalar farkli etnik unsura bagli olduklarini ifade eden Roang Budistlerinin, Arakan Müslümanlarina bir takim tarihsel sebeplerden dolayi cephe almalarindan kaynaklanmaktadir.
 
Arakan bölgesi tarih boyunca sürekli iç ve dis güçlerin kapisma alani olmustur. Batili sömürgeci güçlerin sahil seritlerinde ticaret sehirlerine sahip olma istegi 16. yüzyilda çatismalara sebep olmus, ardindan Pegu, Burma Kralliklari ve Mogollarin daha sonra da Portekizlilerin saldirilarina maruz kalmistir. 1784 yilinda Budist Burma Kralligi tarafindan istila edilmis, bu dönemde Arakanlilar bölgenin kuzeyinde bulunan Chittangong’a bugünküne benzer sekilde göçe zorlanmislardir. 1824’lü yillarda Ingilizler tarafindan isgal edilen bölge, halk tarafindan Burma rejiminin baskici uygulamalari nedeniyle ‘kurtulus’ olarak degerlendirilmistir. II. Dünya Savasi sirasinda otonom hakki verme karsiliginda Ingilizler Arakanlilari gerilla olarak kullanmis ancak savas sonrasi bu talep yerine getirilmemistir. 1947 yilinda Jafar Kawal adiyla bilinen Mohammad Jafar’in öncülügünde “öz savunma” anlayisinda olan Mücahitler birligi kurulmustur. 1948 yilinda da Myanmar bagimsizligini kazanmistir. Budist Burma yönetiminin Burmalilastirma çabalari, yozlasma ve güvensizlik etnik gruplar arasinda huzursuzluga neden olmustur.
 
Ayrica Budist Burmalilarin sayisal üstünlügü ve ellerinde bulunan siyasi, askeri ve ekonomik gücü etnik azinliklarla paylasmak istememesi, ülke politikasinin sekillenmesinde etkili olmustur. Devlet, gücünü devam ettirebilmek için Budizmi dini-kültürel aidiyet ve toplumsal çimento olarak görmektedir. Bu yüzden 1960’larda devlet dini olarak Budizm belirlenmistir. Zamanla Budizm farkli dinden olanlarin üzerinde bir baski aracina dönüstürülmüs, özellikle Arakan bölgesinde ayni irka sahip Müslüman Arakanlilar ve Budist Maghlar arasinda çatismalar olmustur. II. Dünya Savasi sonrasi Maghlarin çogunlugu güneye yerlesmisken Müslüman Arakanlilarin çogunlugu ise kuzeyde bulunmaktaydi.
 
Arakan sorununun temellerine baktigimizda; bagimsiz bir devlet olmus olmalari tarihi, Müslüman olmalari dini, Arakanli olarak adlandirilmalarina ragmen Bengladesli olarak algilanmalari ise milliyetçilik unsurlari olarak karsimiza çikmaktadir.
 
Modern dönemde Arakanlilara yönelik baskilari 6 baslik altinda kisaca anlatalim.
 
1-    1948-1960 U Nu’lu yillar: AFPFL’nin baskani olan U Nu, Myanmar’in bagimsizligina kavustugu 4 Ocak 1948’de seçimleri kazanarak basbakanlik görevine getirilmistir. Bagimsizligini içerisinde bulunan etnik unsurlar ile birlikte kazanan Myanmar, U Nu liderliginde azinliklara verilecek haklar konusunda pek istekli olmamis, çogulcu parti sistemini kabul etmistir. Bu dönemde, Otonom veya bagimsizlik isteyen Mücahidin silahli hareketiyle U Nu arasinda baris görüsmeleri yapilmissa da basariya ulasmamistir.
2-    1960 seçimleri ve sivil rejimin sonu: Subat 1960 seçimleri ile Arakan’a yari-otonom hakki vaadinde bulunan U NU oylarin çogunlugunu alarak 4 Nisan günü devlet baskani olmustur. Ancak seçim sonrasi azinlik sorunlariyla yogun bir sekilde karsilasan U Nu partisinde kopmalar da yasaninca istifa etmek zorunda kalmistir. 2 Mart 1962 yilinda ise General Ne Win azinliklarin ülkenin bütünlügünü tehdit ettigi gerekçesiyle ülke yönetimine el koymustur. Ordunun yönetime el koymasiyla demokratik yollarla haklarini arayamayacak olan Arakanlilar bu dönemde Rohingya Bagimsizlik Gücü (RIF)’nü ve Arakan Ulusal Özgürlük Partisini kurmus ayrica bu dönemde Mücahidin hareketine de ciddi katilimlar olmustur.
3-   1962-1988 Ne Win dönemi: Bu dönemde Ne Win Myanmar’i dünyaya kapatmis ve kendi halklarina düsman etmistir, bu yüzdendir ki iki zit kutup olan Burma milliyetçiliginin ve etnik özgürlükçü hareketlerin hiz kazandigi yillardir. Ne Win bu hareketlere önlem olarak 1974 yilinda anayasa degisikligi yapmis, anayasa ile azinliklara teritoryal hak verilmistir. Buna ragmen hükümeti tek parti rejimine tabi kilmasi nedeniyle etnik unsurlarin tepkisini çekmeye devam etmistir. Bugüne kadar devam eden sürecin baslangici da bu dönemde kabul edilen Vatandaslik Yasasidir. Bu yasa ile belli kriterleri saglayamayan Arakanli Müslümanlarin vatandaslik haklari ellerinden alinmis, devletsiz toplum durumuna düsürülmüslerdir. Cunta rejimi 1964’te baslayan Burmalilastirma projesiyle siyasi, ekonomi, egitim, saglik alanlarinda Arakan Eyaleti tüm altyapisini yitirmis, yoksulluga itilmis, seyahat özgürlükleri kisitlanmis ve Arakanli Müslümanlari tamamiyla ortadan kaldirmaya yönelik çalismalar baslatilmistir.
4-   1988 kitle gösterileri ve 1990 seçimleri: ülkede yasayan nerdeyse tüm etnik unsurlar tarafindan sevilen Aung San’in kizi olan Suu Kyi’nin 1984 yilinda ülkeye tekrar dönmüs ve 1988 yilinda kitle gösterilerinin dozu iyice artmistir. Askeri cuntanin bu gösterilere cevabi çok sert olmus ve bu süreçte en çok baski ve zulme Arakanli Müslümanlar maruz kalmistir. 1990’da yapilan seçimde Suu Kyi’nin baskani oldugu parti oylarin %82’sini almis ancak cunta seçimleri tanimayarak yönetimi devretmemistir.
5-   2000’li yillar ve reform çabalari: Basbakanlik yapan General Khin Nyunt’un ilimli siyasi yaklasimi ülke içerisinde Ulusal Mutabakat adiyla etnik unsurlarin da genis katilimiyla bir dizi reformlara baslanabilecegi umudunu yesertmisse de 2005 yilinda yolsuzluk nedeniyle görevinden alinmasiyla umutlar tekrar tükendi.
6-   2008-2009 mülteci akini ve reform süreci: Arakanli Müslümanlarin çogu baski ve zulümler nedeniyle Açe’ye ve Benglades’e siginmislar ancak her iki ülkede mültecilere karsi pek ilimli yaklasmadiklarinda, ya sinir bölgesinde açlik sefalet içinde yasamislar ya da geri dönerek yasa disi yollarla çalismak durumunda kalmislardir. Ülkede çesitli reform çalismalari olmussa da sosyo-ekonomik sistem her etnik unsuru asli unsur olarak kabul etmeyeceginden hiçbir zaman yeterli olmamistir.
 
 
Günümüzde BM’nin kamp yasamini gida ile takviye ediyor olmasi Arakanlilara ferah bir yasam alani sunmuyor, siginmacilarin bulundugu devlet güçlerin ulusal veya uluslararasi yardimlari kabul etmiyor olmasi süreci daha da zor bir duruma sokmaktadir. Arakan’la ilgilenen uluslararasi yapilarin sorunu çözme istekleri ve sorunun boyutlari arasindaki fark, Arakanlilari tekrar karsi durulmasi zor durumlara sokacaktir. Sosyal yatirimlarin (insani yardim, yoksullukla mücadele vb.) bir degeri olduguna süphe yok, ancak Arakanlilarin kendilerine yetecek sekilde bagimsiz, özgür bir yapiya ulastiracak ve gelecege ümitli bakmasini saglayacak açilimlarin boyutu çok daha önemlidir. Arakan sorununa bütüncül olarak yaklasmak gerekmektedir. Bu baglamda acil müdahale olarak Arakanlilarin mülteci olarak yasadiklari ülkelerde ve Arakan Eyaleti’nde acil temel insani ihtiyaçlar karsilanmalidir.
 
Orta vadede Myanmar yönetiminin ortaya koydugu reformlarda Arakanlilarin hak ettigi yeri almasini saglayacak ulusal, bölgesel ve uluslararasi girisimler saglanmalidir. Uzun vadede ise sadece Arakanli Müslümanlarin degil, ülkedeki bütün etnik unsurlarin insani haklarini elde etmelerini saglayacak yasal haklar silsilesi hedeflenmelidir.
 
ARAKAN MÜSLÜMANLARI 
(Kaybolmaya Yüz Tutmus Bir Halkin Hikayesi)        
MEHMET ÖZAY
METAMOFMOZ YAYINLARI
2013

Benzer Kitaplar