Yazar kitabi üç bölümde ele almis, birinci bölümde RUSYA'da faaliyet yürütmüs Anarsistleri, ikinci bölümde ;AMERIKA'da faaliyet yürütmüs Anarsistleri, üçüncü bölümde de AVRUPA VE
DÜNYA üzerinde sosyalizmi savunan lider durumda olan sahislarin biyografilerini yazmis, çok begenerek okudugum bir eser. Ben kisaca kitapta adi geçen sahislarin kisa olarak özetlemeye çalistim tamamini okumanizi siddetle tavsiye ederim, SÜPPER ÖTESI...
1. BÖLÜM: RUSYA
Bakunin, Moskova’nin
bir köyündeki aristokrat bir ailenin çocugudur. 14 yasindayken Topçuluk
Üniversitesinde askerî egitim alir. Rusya Imparatorluk Muhafiz Alayi’na düsük
rütbeli bir subay olarak atanir. Bunlari terk ederek, felsefe okumayi umut
ettigi Moskova’ya geçer. Bakunin, Moskova’da eski üniversitelilerden olusan bir
grupla arkadaslik kurdu ve ardindan sistematik bir idealist felsefe çalismasina
baslar. Özellikle de Schelling, Fichte ve Hegel’e yogunlasir.
Bakunin’in plâni
üniversitede profesör olmakti (dogrulugun rahib). Fakat daha sonra “Sol
Hegelciler” adi verilen radikal ögrencilerle karsilasir ve onlara katilir.
Berlin’deki sosyalist harekete dâhil olur. Buradan Proudhon ve George Sand’le
karsilasacagi, Polonyali sürgünlerin lideriyle tanistirilacagi Paris’e geçer.
Paris’ten Isviçre’ye seyahat eder. Burada bir süre kalarak sosyalist
hareketlerde faal olarak bulunur.Paris’e döndügünde, Rusya’ya karsi atesli bir saldiri
baslatir ve bu Bakunin’in Fransa’dan sürülmesine neden olur. Devrimci
hareketler kendisine demokratik kiskirtma yapan köktenci bir kampanyaya katilma
firsatini verir ve Dresden ayaklanmasina katilmasi nedeniyle tutuklanir ve ölüm
cezasina çarptirilir. Bununla birlikte idam hükmü ömür boyu hapse çevrilir ve
Rus yetkililere teslim edilir. Bakunin Amur bölgesine
gitmek için izin talep eder ve buradan kaçmayi basararak Japonya’ya,
ardindan da Amerika Birlesik Devletleri'nden Ingiltere’ye geçer. Geri kalan
yasamini bati Avrupa’da, özellikle de Isviçre’de sürgünde
geçirir. Daha sonra Sosyal Demokratik Birligi kurar.
Bakunin’in Lahey Kongresi’nde Marx’in üstün gelmesiyle
Enternasyonal’den tasfiye edilmesi, Marksist düsüncenin devletin nihai
çözülmesinden önce kurulmasini öngördügü isçi devleti görüsü ile Bakunin’in
böyle bir ara basamaga gerek olmadigina dair görüsü arasindaki uyusmazligin
açik bir temsili oldu. Marx’in
dehâsini kabul ederek yaptigi sinif çözümlemesini ve kapitalizme iliskin öne
sürdügü ekonomik teorilerini kabul etmekle birlikte, Devlet ve Otorite
hakkindaki görüslerini de son derece âciz, yetersiz buluyordu. Marx’in küstah ve kibirli oldugunu ve
yöntemlerinin komünist devrimi tehlikeye atacagini düsünüyordu. Bakunin Yahudi kökenli oldugu için Marx’a saldirarak anti-semitist oldugunu da
açiga vurdu diyenler de vardir.
Kropotkin, Moskova’da dogdu. Pages Taburuna katilir. Bu
taburda çogunlugu soylu sinifindan 150 genç egitim görmektedir. Kropotkin sinif
arkadaslari ile iliskilerini gelistirmekte zorlanir; taburdan ayrildigi
zamaninin büyük bir bölümünü kitap okumaya, mektup yazmaya ve dergi çikarmaya
ayirir. 1871 Komünü’ nün etkisi ile isçi hareketlerine olan ilgisi artar; isçi hareketleri
hakkinda daha çok sey ögrenmek için yurtdisina seyahat etmeye karar verir.
Rusya'dan ayrilarak Isviçre'ye hareket
eder. Zürih'e varir
varmaz hemen Enternasyonal'in yerel
subesine üye olur. Ancak bir süre sonra daha radikal olan Jura Federasyonu'nun Neuchatel'deki
merkezini ziyaret eder. Buradaki izlenimleriyle anarsizmi benimser. Çar II. Alexander’in suikasta ugramasindan kisa bir
süre sonra Kropotkin Isviçre'den sinir disi edilir. Thonon Savoy'da kisa bir
süre kaldiktan sonra Londra'ya gider. Burada Fransiz hükümeti tarafindan
tutuklanir. Lyon'da yapilan durusmada Enternasyonal üyesi oldugu gerekçesiyle
bes yil hapis cezasina çarptirilir. Serbest birakilinca Londra'ya yerlesir.
Zamaninin çogunu yazmakla geçirir; kitaplarinda anarsist-komünizmi teorisini
gelistirmeye çalisir. Kanada ve ABD'yi ziyaret eder. Amerikan dergisi Atlantic Monthly anilarini basmayi
kabul eder. Kropotkin 8 Subat 1921'de ölür. Bolsevik lider Lenin'in kisisel
izni ile Novodevichy mezarliginda anarsistler tarafindan büyük bir cenaze
töreni düzenlenir. Bu, anarsistlerin kitlesel olarak Rusya'daki son bir araya
gelisi olur.
Anatoli
Jelezniyakov; Seksen yildir Ekim Devrimi olarak tarihe ve dünya
literatürüne geçen Bolsevik darbenin elebaslarindandir.
Nestor
Makhno; 19.yy’lin sonlarinda 1848-50
devrimlerinin sonrasinda, Paris’i kisa bir süreligine de olsa özgürlestiren Paris
Komünü ’nün üzerinden
tam 18 yil geçmisti Makhno Uykayna’nin Gulye-Polye isimli bölgesinde yoksul bir
köylü ailesinin çocugu olarak dünyaya geldiginde. Makhno gerek içinde bulundugu
sinifsal ve cografi durum gerekse de o yillarda dünyada ve özellikle Avrupa’da
gelisen isyanci dalgadan çabucak etkilenerek egemenlere ve otoriteye karsi
mücadeleye ömrünü adayacak bir anarsist olarak,1906 yilinda,17 yasinda bir
anarsist eylem grubunun içinde bulur kendini. O eylemin sicakligi içinde isyanci ve devrimci
kisiligini bulabilen bir eylem insaniydi. Bu nedenle de henüz 17 yasinda bir
polise yönelik silahli bir saldiridan dolayi idam cezasina çarptirilir. Fakat
yasi küçük oldugundan ömür boyu hapis cezasi uygun görüldü. Hapishanede
geçirdigi 11 yilda gerek diger mahkûmlarla yaptigi sohbetler gerekse kendince
yaptigi okumalar ona çok sey katar. Bu yillar ona bilginin ötesinde sarsilmaz
bir devrimci irade kazandirir.1917 Subat Devrim’inde diger tüm tutsaklar gibi
serbest birakilir. Onun eylem anlayisi, yalnizca sabotaj, suikast vb. gerilla
tarzi eylemliliklere dayanmiyordu. Makhno, yönetilenlerin, artik yönetilmek
istememesinin ezilenlerin bilincinde açacagi devrim ufkunu da çok iyi kavramis
bir anarsistti. Bu yüzden de hapishaneden serbest kalir kalmaz, ilk isi dogdugu
Gulya-Polya’ya dönerek, orada tarim emekçilerinin örgütlenmesine öncülük etmek
olur. Mücadele yasaminda, bir an bile örgütlü mücadele anlayisindan taviz
vermeyerek, günümüze devrimci anarsistlerin mücadelesine isik olmustur.
Köylülerden silahli küçük ama vurucu gücü oldukça etkili birlikler kurarak
toprak sahiplerinin elinden topraklari alip asil sahiplerine ani o topragi
isleyen köylülere dagitilmasinda öncülük eder.
Makhno ve
yoldaslarinin isyan ordusunun önünde çiktigi her saldiri eyleminde anarsinin
sembolü olan kara bayrak ve “fabrikalar isçilerin, toprak köylülerin”
gibi liberter sloganlarin bulundugu kara pankartlar da bulunuyordu. Makhno’nun
kara bayrakli isyan ordusunun Ukrayna emekçilerinin gözünde bir efsane haline
getiren dört ayri düsmana karsi verdikleri uzlasmaz ve kahramanca mücadeleydi. Bolsevikleri 1918'de Brest-Litovsk Antlasmasi’nin
imzalamasiyla önce Avusturya-Macaristan Birliklerine karsi sonra Denikin’in
basinda bulundugu Beyaz Ordu’ya isbirlikçi ve Ukrayna toprak agalarinin
destekledigi Ukrayna Ordusu’na ve Bolsevikler’in Kizil Ordu’suna karsi dört
ayri cephede olaganüstü dirençli bir mücadele vermistir. Makhno ve yoldaslarinin kara bayrakli Isyan
Ordusu. Bolsevikler ’in iktidari Denikin’in Beyaz Ordusu’nun tehdidi
altindaydi. Bu tehlike karsisinda Makhno öncülügündeki Isyan Ordusu’nun süvari
birlikleri ve taçankalarla güçlendirilmis gerilla savasinin basarisini bilen
Bolsevikler üç kez ittifak kurmak zorunda kaldilar. Ancak her ittifak sonunda
Bolsevikler, Beyaz Ordu tehlikesinin bertaraf edilmesiyle antlasmayi ihlal eden
taraf oldu. Ancak Kizil Ordu’nun en büyük ihaneti 70 kadar isyan ordusu
komutanini bir konferansa davet etme bahanesiyle pusuya düsürüp katletmesidir.
Bu olay Makhnovist Hareket için de dönüm noktasi olur.
Kizil Ordu’yla Makhnovist Isyan Ordu’su arasinda
Makhno ve yoldaslarinin güneye sürülmesiyle sonuçlanan ciddi çatismalar
yasanir. Makhnovist Isyan Ordusu, örgütlü direnisin kusursuz uygulamariyla
yüzyilin ortalarinda yasanacak Çin, Küba ve Vietnam Devrimleri ’ne esin
kaynagidir. Ama asil önemlisi Makhno ve yoldaslari topragin özgürlestirilmesi
ve kolektif estirilmesi deneyimlerini 1918-1920 Ukrayna’sinda gerçeklestirerek
1871 Paris Komünü’nden sonra 20.yy’in ilk anarssit deneyimini gerçeklestirerek
Büyük Ispanya Devrimi’nin müjdeleyicisi olmustur.
V.M.
Eihenbaum (Volin), Volin Orta Rusya’nin Voronezh
vilayetinde dogar, Koleji bitirmesi ardindan Saint Petersburg’a
hukuk okumak üzere gider. Üniversiteyi birakarak Sosyalist-Devrimci Parti’ye
katilir ve böylece devrimci isçi hareketinin bir parçasi olur. Father Gapon ile
tanismasi ardindan sehrin isçileri arasinda kültürel ve egitsel etkinliklere ve
Gapon’un çagrisi ile gelisen, Kanli Pazar'la sonuçlanan harekete katilir; Kanli
Pazar olayinda Volin ve dâhil oldugu grup Kislik Saray’a ulasmalarindan önce
askerler tarafindan geri çevrilmisti. Art arda gelen grevler boyunca St.
Petersburg Sovyetinin kurulmasinda isçiler arasinda yardimlari organize ederek
ve bilgi akisini saglayarak öncü rol üstlenir; yilin büyük kisminda genel
hareketsizligine ve 1905 Rus Devrimi ardindan, Aralik ayinda bastirilmasina
ragmen, Sovyet, 1917 Subat Devrimi boyunca yeniden canlilik kazanmistir.
Esinin ölümü Volin’i çok etkilemis,
II. Dünya Savasi onu bir yerden bir baskasina gizlenerek yasamak zorunda
birakmistir; savastan sonra Paris’e döner, fakat tedavi edilemeyen tüberküloza
yakalanarak 1945 yili Ekim ayinda bir hastanede hayatini kaybeder, bunun
öncesinde Volin devrimlerde ve iç savasta yasadiklarini anlattigi ve ölümünden
sonra yayinlanacak olan Bilinmeyen Devrim adli eseri yazmistir.
2. BÖLÜM: AMERIKA
Proudhon,
Fransa’da dogan, kendini anarsist olarak niteleyen ve tüm hayati boyunca
anarsizmin yasanabilir bir ögreti olmasi için mücadele veren bir düsünürdür.
Proudhon'a göre devlet, kendine özgü, bireylerin disinda ve üstünde hukuksal
normlar üzerinde kurulu oldugundan her türlü yasal temelden yoksundur. O gerçek
bir sözlesme sonucu ortaya çikmadigi gibi devami da herhangi bir sözlesmeye
dayanmaz. Demokrasi de azinligin çogunluk tarafindan yapilan kanunlari kabul
etmeye zorlandiklari bir totalitarizmdir. Proudhon,
genel oy ilkesini reddederken sendikalari da çalisma özgürlügünü ortadan
kaldirmaya yönelmis tekeller olarak nitelemektedir. Insanoglunun insanoglunca
yönetilmesi köleliktir. Ona göre önderlik insanin içgüdüsel ve hayvani yanina
ait bir duygudur. Proudhon
kapitalizmi, bütün mülkiyet sistemlerinin en adaletsiz olanim yaratmakla
suçluyordu. Bu sistemde üretici ile mülk sahibi arasinda ters orantili bir
bölüsüm sistemi ve bu sisleme dayanak saglayan faiz, rant, gibi haksiz
kazanmasi yollariyla toplumun en genis kesimini olusturan emekçi ve üretici
güçler ezilmekte ve sömürülmektedir. Proudhon ‘un
devleti reddetmesi dogal olarak Hegelci
diyalektigin çatiskilari çözüme ulastiran sendeciligim de reddetmesine neden
olacaktir. Proudhon'u diger
anarsistlerden ayiran bir yön de geleneksel degerleri ve özellikle aile
baglarim siddetle savunmasidir. Yahudi düsmani biri olan Proudhon zencileri de
asagi bir irk olarak görmektedir. Proudhon bir ihtilalci oldugu halde
ayaklanmalara, sinif savaslarina ve teröre karsidir. Arzuladigi anarsizmi
olumlu anarsizm olarak niteler. Barisçi yöntemlerin kullanilmasindan yanadir.
Beri yandan savas olgusunu da reddetmez. Kavga ve çatismalarin toplumlarin
gelismesinde olumlu bir rol oynadigim söyler.
Benjamin Tucker, Mutualizm,
18. Yüzyilda Ingiliz ve Fransiz isçi hareketleri ile ortaya çikar ve ardindan
Fransa'da Pierre-Joseph Proudhon, ABD'de diger bazi düsünürlerle baglantili
olarak anarsist görünüm kazanir. Birlesik Devletler'de, örnegin Benjamin Tucker
ve William B. Greene gibi bireyci anarsistler üzerinde etkisi görülür.
Bartolomeo
Vanzetti, Kuzey
Italya'daki Villafalletto'da dogmus, 20 yasinda ABD'ye göç etmistir. Italya'dan
ABD'ye göçen anarsistlerden çok etkilenen Vanzetti, hayatini anarsizm
mücadelesine adamistir.
Nicola
Sacco ise Güney
Italya'daki Torremaggiore'de dogmus, ABD'ye göç etmistir. Karisi ve çocuguyla
Italya'dan göçenlerin yasadigi bir mahallede oturan Sacco'nun hayati, göçmen anarsistlerle
tanismasinin ardindan tamamiyla degismistir. Her ikisi de grevlerde, savas
karsiti mücadelede ve devlet karsiti propagandada aktif olarak yer almaktaydi.
O dönemde ABD'nin en etkili anarsist gazetesi olan ve Italyanca yayinlanan
Cronaca Sovversiva'da da yazmaktaydilar. Amerika'nin Massachusetts Eyaletinde
Slater&Morrill ayakkabi sirketinin paralarini tasiyan zirhli bir araç
soyulur; araçtaki sirket muhasebecisi ve korumasi vurularak öldürülür. Araçta
bulanan parayi alan iki soyguncu, kimseye görünmeden olay mahallinden
uzaklasirlar. Soygunun ardindan, olayla hiçbir iliskisi olmayan iki anarsist,
Nicola Sacco isimli bir ayakkabici ve sokaklarda balik satan yoldasi Bartolomeo
Vanzetti tutuklanir, savcinin mahkemeye delil olarak sundugu tek sey Sacco ve
Vanzetti'nin göçmen anarsistler olmalariydi. Sacco ve Vanzetti ölüm cezasina
çarptirildi.
Berkman, bir
Yahudi ailenin çocugudur, anne
babasinin ölümünden sonra Rusya’yi terk ederek amerikaya gitmis, devrimci
amaçlarini eyleme dönüstürmek için çelik grevcilerini öldürmeleri için silahli
adamlarina emir veren zatin banker elemanina vurma girisiminin sonucu 22 yil
hapis cezasi almistir.
Ricardo Flores Magon,
Meksika
dogumlu liberal-anarsist sair, politikaci, gazeteci biridir. Meksika liberal
partisini kurmus, zapatanin
da katilacagi "toprak ve özgürlük"
sloganiyla baja californiada
ayaklanma baslatmis, Mayis itibariyle Tijuana
bagimsizligini kazanmis, sonra ABD
otoritelerinin tutuklamalari ve infazlari baslamistir. Bu konuda önemli bir etkisi olmustur.
Mollie Steimer, Birlesik
Devletler I. Dünya Savasina girdiginde, anarsistler savas karsiti hareketin ön
saflarinda yer alir. Emma Goldman,
Alexander Berkman ve digerleri Zorunlu Askerlige Hayir Birligi kurdular.
Yürüyüsler, protestolar ve gösteriler düzenlediler. Yayinladiklari manifestoda
söyle deniliyordu, "Zorunlu Askerlige Hayir Birligi, vicdani retçilerin
kendi vicdani seçimlerini yapma özgürlügünü beyan etmelerini ve arkadaslari
olan insanlarin öldürülmesine” ihlal
ettikleri gerekçesiyle tutuklandilar.
1918'de
kabul edilmesiyle beraber savas karsiti yazini yasadisi hale getiren Casusluk
Yasasi'na dayanarak yapilan ilk davalardan birisi Mollie Steimer de
aralarindaydi, bes anarsistin davasiydi. Grup, geceleri posta kutularina
attiklari bir gazeteyi dagitmis ve askere alinma karsiti brosürler yazmisti.
Davalilardan birisi olan Jacob Schwartz mahkemeye asla getirilmedi. Sorgumalar
sirasinda polis tarafindan öyle kötü dövülmüstü ki, hastaneye kaldirilmak
zorunda kalmis ve orada da ölmüstür. Dört kisilik grubun hepsi suçlu bulunur ve
ardindan da Savas karsiti faaliyetleri nedeniyle 1921'de Rusya'ya gönderilmek
üzere sinirdisi edilmislerdir.