300 SORUDA ERGENEKON IDDIANAMESI

300 SORUDA ERGENEKON IDDIANAMESI

Fevzi BOZKURT
Felsefe


300 Soruda Ergenekon iddianamesi adli kitap Ergenekon’un 2500 sayfalik iddianamenin
en çarpici noktalarini, yazar Erdal SIMSEK bu kitapla gün yüzüne çikariyor.
Öncelikle kitap Ergenekon terör örgütünü hiç bilmeyenler için genel hatlariyla bilgi vermektedir. Iste bu örgüte Ergenekon terör örgütü neden denildiginden tutunda bu örgütün nasil ortaya çiktigi ve operasyonlarin nasil basladigi hakkinda bize bilgiler vermektedir.
Operasyon Trabzon Il Jandarma Komutanligina gelen bir ihbar üzerine dikkate alinarak, ihbar yeri Istanbul Ümraniye oldugu için bu ihbar Istanbul Il Jandarma Komutanligi’na oradan da Istanbul Emniyet Müdürlügü’ne intikal ettirilmistir.
Ihbar degerlendirildi ve yapilan baskinda ev sahibi Mehmet Demirtas ve daha önce evde kiracisi olan yegeni Ali Yigit süpheli olarak yakalandi. Gecekondunun çatisinda da 27 adet savunma ve taarruz tipi el bombasi bulundu. Buradan anlasildigi üzere olay çok ciddi bir yapilanmanin oldugu ve konun üzerine gidilmesi gerektirdigini gösteriyor. Bu gözaltilar sonucunda yakalanan sahislarin itiraflari  bombalarin Oktay Yildirima ait oldugunu söylemesi üzerine sorusturmalar genisletildi. Ali Yigitin ifadesinde bu olaylarda Muzaffer Tekin ve Mahmut Öztürk isimli kisilerinde baglantili olabilecegini söylemesi üzerine yapilan operasyonda süpheliler de yakalandi ve arkasi yazarin tabiriyle çorap sökügü gibi geldi.
Ergenekon sorusturmasi kapsaminda birçok el bombalari, mühimmatlar, patlayicilar, silahlar, sarjörler ele geçirilmistir.
Örgüt bütün yapilanmalarini belgelerde toplamistir. Örgütün amaci, sekli, kurallari, sivil yapilanmasinin hepsi belgelendirilmistir. Buradan da anlasilan örgütün çok köklü, kararli, prensipli bir seklide yürütüldügünü bize gösteriyor.
Örgütün çok planli bir seklide faaliyetlerini sürdürmüstür. Toplumun her alaninda örgütlenilmeye gidilmistir. Sivil kanat, siyasi kanat, ekonomik kanat, basin kanadi, üniversite kanadi, askeri kanat, mafya kanadi vb. bunlar bize örgütün ‘’Devleti Yeniden Yapilandirma’’ adina toplumun her kanadina yayildigini göstermektedir.
Ergenekon örgütünün hedefi, ülkeyi kargasaya sürükleyerek ülkeni karismasini saglayarak ve ülke yönetimini antidemokratik yöntemlerle ele geçirmekti.
 
Örgütün yapilanmasinda eski pasalar ön plana çikmaktadir. Bunlardan en önemli isim Veli Küçüktür. Veli Küçük Türkiye Cumhuriyetine karsi örgüt kurmak, cinayete azmettirmek gibi faaliyetlerde bulunmustur. Kurallari da oldukça katidir. Örgütten ayrilanlarin ve ihanet edenlerin öldürülecegi dahi örgüt belgelerinde yer almaktadir.
Örgütün medya da birçok baglantisi vardir. Örgüt amaç ve dogrultularina uygun olarak medyayi ele geçirmek için faaliyetlerde bulunduklari görülmektedir. Ayrica örgüt hukukçulardan da olusmaktaydi. Bunun nedeni örgütün tüm faaliyetlerini hukuk kurallari çerçevesinde gerçeklestirmektir.
Örgüt bu faaliyetlerini tabi ki finanse etmek zorundaydi. Bunu da illegal faaliyetlerle gerçeklestirdiler. Mesela mafyayi kontrol etme, uyusturucu ticareti, naylon sirketler kurarak finanse ediyorlardi.
Örgütün askeri yapilanmasi ise oldukça güçlüdür. Eski pasalar, albaylar, yüzbasilari hatta halen görevde olan tegmenler, astsubaylar, uzman çavuslar yer almaktadir. Örgütün hukuki yapilanmasinda bahsedersek Kemal Kerinçsiz basi çekmektedir. Bu yapilanmaya süpheli Veli Küçük ‘ün de katkisi oldugu ve birçok hâkim ve savci ile baglantisinin oldugu iddia edilmektedir. Örgütün istihbarat ve emniyet yapilanmasinda ise eski MIT’çiler ve emniyet mensuplarinin oldugu söyleniyor. Örgütün üniversite yapilanmasinda ise birçok ögretim üyesi bulunmaktadir. Bunlarin amaçlari üniversiteler de örgütlenmek, kendi ideolojilerini, akademisyenler ile aradigini bulamamis ögrencilerle gerçeklestirmekti.
Örgüt’’ Devleti Yeniden Yapilandirma’’ çalismalarin da kendi eksilerini ve artilarini belgelendirmistir. Eksilerine örnek verirsek medya kontrolümüz zayif, parasal gücümüz yok gibi kendilerine göre eksileri belgelendirmislerdir. Ama örgüt artilarini da avantajlarimiz basligi altinda toplamis ve ölmekten korkmuyoruz, askeri gücümüz küçümsenemez gibi maddelerle artilarini belgelendirmislerdir.
  
Örgütün Cumhuriyet Gazetesini ele geçirmek istemesinin nedeni burayi örgütün merkez üssü yapmak istemesidir.
Örgüt birçok sivil toplum örgütüyle de baglantisi vardi ve bunlari destekleyerek kendi saflarina çekmeyi amaçliyorlardi. Örgütün mafya kanadinda Veli Küçüke sadik biri olan Sedat Peker vardir. Sedat Pekerin Veli Küçüke minnet borcunun olmasinin nedenlerinde birinin askere gitmemeyi, çürük raporu almasi gösteriliyor yani bunu da Veli Küçük’ün sagladigi yaziliyor. Örgütün amaçlarinda biri de ülkeyi kaosa sürüklemek oldugunu söylemistik ve bu nedenle bazi cinayetlerin gerçeklestirilmesinde, cinayetlerin azmettirilmesinde, hatta cinayeti isleyenlerin bile öldürülmesinde Ergenekon terör örgütünün parmaginin oldugu iddia ediliyor. Örgüt PKK ile de baglantisinin oldugu iddia ediliyor hatta yöneticilerinin görüstügü, iliski içinde oldugu, sorusturma dosyalarinda yer aliyor, bunun nedeni de PKK‘yi kontrol altinda tutup örgüt hedef ve dogrultusunda kullanmaya çalismakti.  Ergenekon terör örgütü birçok yasadisi örgüt ile baglantiya girmesinin tek nedeni bu örgütleri zamani geldiginde örgüt faaliyetlerinde kullanmak oldugu anlasilmaktadir.
          Örgüt gizlilige de çok önem vermektedir. Bu amaç dogrultusunda telefon konusmalarina dikkat edildigi ve kod adi kullandiklari anlasilmaktadir. Desifre olmamak için ellerinde geleni yapmaktadirlar. Desifre olan elemanlara ise sahip çikilmadigi açikça belirtilmistir. Istihbarat faaliyetlerine özen gösterilmekte bunu da ‘’Kontrol Dairesi’’ basligi altinda ele alinmakta, örgütün denetlenmesi, örgüt elemanlarinin cezalandirilmasi ve infazi, örgüte seçilecek elemanlarin niteligi hep belgelendirilmistir.
Örgütün bütün belgeleri incelendiginde benzerlik gösterdigi belirlendi. Iste kapak tasarimlari, metinler de saygilarimla tarzinda bir üslup kullaniliyordu.
  
Gerçekten de ülkeyi kargasaya düsürmek için yapilan Rahip Santora cinayeti, Danistay saldirisi, Hrant Dink cinayeti, Malatya Zirve Yayincilik olayi gibi olaylarda Ergenekon terör örgütü ile iliskilendiriliyor ve arastiriliyor. Kaos ortami yaratmak için birçok kisiye suikast düsüncesi oldugu ve bu isimler arasinda basbakan Recep Tayip Erdogan oldugu ve PKKyi da ülkeye karsi daha da kiskirtmak için Ahmet Türke ve Sebahat Tuncel suikast planlandigi belirtilmistir.
Örgütün faaliyet alanlarinin özelligi ve yerlerinden bahsediliyor mesela Türk Silahli Kuvvetlerine sizmak, medya organlarina sizmak, sendikalara sizmak, üniversitelere sizmak, illegal örgütlere sizmak gibi…
Örgüt bünyesine bagli bazi dernekler de var. Bunlar kuvva-i Milliye Dernegi, Vatansever Kuvvetler Güç Birligi. Sivil toplum örgütlenin tüzükleri farkli olmasina hatta faaliyetleri farkli olmasina ragmen hemen hepsini birlikte çalistigi görülmektedir.
Örgüt faaliyetlerini finanse etmek için uyusturucu ticareti yaptigi ve bunu yapanin da iddiaya göre Sami Hostan oldugu ve Veli Küçük’ün de buna sahip çiktigi söylendi.
Iddianameye göre, Tuncay Güney, Susurluk kazasi hakkinda da Ergenekon terör örgütünün birebir baglantisinin oldugunu Veli Pasanin kazadan sonra ki çanta olaylarinda çantayi kendi adamlarinin almasini bildirdigini söyledi.
Örgütün belgelerinin yakalandigi ilk kisi Tuncay Güney sorusturma ile ilgili ifadelerine sikça basvuruluyor. Tunay Güney e bu sorusturmada birçok soru soruldu ve o da ilginç iddialarda bulundu. Hatta Akin Birdal’in vurulmasinin ‘’yesil’’ kod adli Mahmut Yildirim’a verildigini ve Yesilin Veli Küçük ‘ün adami oldugunu iddia etmistir. Tuncay Güney bu sorusturma kapsaminda birçok çarpici iddia da bulunmus ve sorusturmanin gidisatini genisletmistir.
Örgütün dokümanlari en fazla Veli Küçük, Dogu Perinçek, Ümit Oguztan, Tuncay Güney, Adnan Akfirat ve Mehmet Zekeriya Öztürkten ele geçirildigi görülmektedir. Ele geçirilen belgeler de ‘’CHPin PKKlastirilmasi, Türkiyenin içinde bulundugu durum, milliyetçilik, laiklik, egitim gibi konu basliklari hakkinda bilgilere ulasilmistir.
Örgütün en alt tabakadaki elemanlarinin bile amaç ve hedefi gerçeklestirmek için her seyi yapabilecegi açikça kendi agzindan belgelenmistir.(Mehmet Fikri Karadaga örgüt üyesi ,’Pasam, Ihtilal Istiyorum ben, yemin ediyorum. Askeriye el koysun!’’ demistir.)
   
Ali Yigit In babasi Sevki Yigit bombalari oglunun basina bir seyler gelmesinden dolayi ben ihbar ettim demistir. Sorusturma kapsaminda Muzaffer Senocaka ait askeri gizli belgelere ulasilmistir ve o da bu belgeleri emekli Binbasi Fikret Emekin bilgisayarindan kopyaladigini söylemesi üzerine Fikret Emek yakalandi ve yapilan aramalarda birçok silah, mermi, patlayicilara ulasildi.
Iddianameye göre Danistay saldirisinin ve Cumhuriyet Gazetesinde örgütün ortak amacinin halki Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karsi silahli isyana tesvik etmek oldugu dile getirilmistir ve burada bu olaylari organize eden birçok kisinin adi geçmekte ve bunlarda zaten Ergenekon iddianamesinde ismi geçen sahislaridir.
Devletin yeniden yapilandirilmasi hakkinda kast edilen Meclis, Hükümet, Yargi ve halk örgütlenmesi oldugu belirtilmektedir. Örgüt belgelerinde örgüte ihanetin bedeli ölüm oldugu belirtilmistir. Ergenekon iddianamesinde Mehmet Adnan Akfirat birçok parti liderinin de rüsvet aldigi iddia edilmektedir. Yine Akfirat Iran gezisindeki izlenimlerinde bahsediyor ve Tuncay Güneyde Veli Küçük’ü suçlayarak Barzani ile uyusturucu ticareti yaptigi iddia etmistir.
Ergenekon terör örgütünün acil vurulacaklar listesin de siyasetçiler, gazeteciler, sanatçilarda yer almaktadir. Hatta Turgut Özal’a yapilan suikast girisimi de Ergenekon terör örgütü ile iliskilendiriliyor.
Örgütün örgüt semasi basligi altinda Asker, Mit, Polis, Emekli Subay basliklari altinda birçok isimlerden olusmaktadir. Sivil basligi altinda ise Ilhan Selçuk adi yer aldigi iddia edilmektedir. Bu iddia Ilhan Selçuka soruldugunda saçmalik olarak yorumlamistir. Ilhan Selçuk çatismalarin olmasinin iyi oldugunu söylemis ve söyle yorumlamistir. ‘’Çatisma olmazsa herkes susup otururdu ve o zaman fena olurduk.’’ demistir. Hatta kendi gazetesini kendi bombalattigi iddia ediliyor.
Iddianamede Fikri Karadag’in bilgisayarinda ‘’Türkiye bizim kontrolümüzde’’ isimli bir dosya bulunmustur. Karadag’in hazirladigi hainler listesinde 13500 kisinin oldugu bir liste ele geçirildi.
Ergenekon davasi dünya basininda da genis yer buldu. Yabanci basinina göre’’ siyasi krizin boyutunun net kaniti’’ gibi ifadeler kullanmislardir ve Türk basini da ciddiyetle olayi bekledi ve Cumhuriyet Gazetesinin tutumu merak ediliyorken onlar haberi mansetten verdiler
Ergenekon iddianamesi sonuçlanmamis ve failleri bulunmamis birçok davayi da etkileyecektir.
Ergenekoncular el yazilarinda notlarinda birçok seyi sifrelemislerdir. Bunlardan bazilari askeri yetkili:doktor, istihbarat görevlileri:hemsire, silah:cihaz gibiSorusturmalarin bundan sonra ki seyrinde birçok gizli taniga basvurulmustur vurulacaktir ve bunlar gizli tanik 5, gizli tanik 17 gibi isimlendirilmislerdir.Birçok gizli tanikta bu olaydan sonra cesaretlenip bazi itiraflarda bulunmuslardir. Iste yillardir aydinlatilamayan bilgileri savcilarla paylasmislardir.
Ergenekon terör örgütünün bir numarasi ismi kim sorusu çok merak ediliyordu ve bu konuda Doç. Dr. Emin Gürses polisteki ifadesinde Sener Eruygur oldugunu iddia etmistir. Hatta bazilari da Veli küçük oldugunu iddia etmislerdir.
Ergenekon’un hedef aldigi illerin basinda Mersin ili gelmektedir. Bunun nedeni Türk-Kürt çatismasi çikarilabilecek en iyi yerlerden birisi olmasidir. Bu nedenle de bayrak yakma olayi burada gerçeklestirilmistir.
Öcalan da Ergenekon’la iliski kurmakla suçlandi ve Öcalan savunmasinda kendilerine eski Basbakan Tansu Çiller’e yapilacak suikasti üstlenmelerini istediklerini fakat kabul etmediklerini söylemistir.
Operasyonlar da ele geçirilen bombalarin bazi yerlerden kullanilan bombalarla benzerliklerine dikkat çekmek gerekir. Bulunan bombalarla mesela Agri Patnosta bos arazide bulunan el bombasin seri numaralari ayni, yine Izmir Urlada bulunan 10 el bombasinin seri numarasi aynidir.
Bunlarin isiginda bu örgütün inanilmaz bir askeri, siyasi ve parasal gücü ortaya çikmaktadir. Bu sorusturma daha da derinletilecektir. Ve belki de bir çok bilinmeyen gün yüzüne çikacaktir. Her kuruma ele atmis olan örgüt kesinlikle amacinin ülkeyi bir çikmaza sokmak, kendi ideolojik çikarlari için kullanmak, hatta bu ugurda askerlerimizin sehit düsmesine, kardeslik ortamina nifak sokmaya, insanlari öldürmeye, tehdit etmeye kadar götürebilecekleri asikârdir. Birçok sivil toplum örgütünü, kurumu kendi hedef ve dogrultusunda yönlendirmeye çalisan, onlari kendi saflarina çekmeye çalisan bir hava içerisindedir. Ve her kurum ve kurulustan birilerinin Ergenekon bünyesinde faaliyet göstermesi de çok düsündürücüdür. Ve bu olaylar bir sekilde gün yüzüne çikarildi ve kismen de olsa bu kaos ortamindan kurtulduk.
Bu Ergenekon davasi ile artik insanlar ülkemiz üzerindeki oyunlari daha net görebiliyorlar. Aslin da dava daha sonuçlanmadigi için pesin hükümlerde söylemenin anlami yok. Zamanla operasyonlar genisletilecek ve nihai karara baglanacak. Gizli taniklarda bu davanin gidisatinda çok büyük bir role sahipler. Insanlar bu örgütü duyunca inanilmaz sasirdilar. O kadar organize bir örgütmüs ki her alana el atmislar. Okullar, üniversiteler, gazeteler, askeriye, mit, emniyet, sivil toplum kuruluslari vb. sanki bir ahtapotun kollari gibi. Buradan ne anlasiliyor ne kadar kararli ve sistemli olduklari, kendi mantalitelerini yasatmak için herkesi ve kurumu kullanabilirler. Baglantilari da o kadar güçlü imis ki her kurumdan her faaliyetten birileri var bünyelerinde. Kitabi okuduktan sonra fark ettim ki örgütün beyni Veli Küçük her kurumlar her sahisla iliski kurabilecek mevkilere gelmis fakat tabi ki bunlar birer iddiadan ibaret. Mesela savcilarla görüsmeler, mafya liderlerine iyilik yaparak onlari kendilerine borçlandirma taktigi, uyusturucu baronlari, Öcalanla baskalari vasitasiyla, hatta Barzani ile de baglantisi var, bununla beraber tabi ki örgütün baglantilari da var tabi, yine vurgulamakta yarar var bunlar sadece iddia fakat bazilarinin da belgelerine ulasilmis olmasina ragmen dava sürerken kesin yorumlar yapmakta anlamsiz olur. Gerçi siyasetçilerinde bu Ergenekon sorusturmasi hakkinda yorumlari oldu. Herkes siyasi görüsüne göre yorumlar yapiyor. Çogu objektif degil tabi.
  
Sonuçta böyle bir örgütün varligindan haberdariz ve böyle bir örgüt faaliyet göstermis ülkemizde bunun bir sorumlulugu ve yaptirimi olmasi gerekir. Bu dava kapsaminda iddianamede adi geçen sahislar hakkinda çesitli suçlamalar mevcuttur. Iste bazilari terör örgütü kurmaktan, bazilari isyana tesvikten, bazilari halki kiskirtmaktan, bazilari hukuka aykiri veri kaydetmekten yargilanacaklar. Yüce adalet bunlara suçlu bulunduklari halde gereken cezayi verecektir. Halkin duygularini(Mersin olaylari), devletin kurumlarini kullanarak sisteme, antidemokratik yöntemlerle ülkeyi ele geçirmek gibi faaliyetlerde bulunmanin cezasini adalet verecektir.
 
Kitapta böyle sistemli bir örgüt kurulup, her alana yayilarak faaliyet gösteren kisi ve örgütlerin suçlu bulunduklari zaman alacaklari cezalar ve almasini savcilarin belirttigi ceza sürelerinden bahsedilmistir. 

Benzer Kitaplar