TÜRKIYE'NIN KÜRESEL SIYASET VIZYONU

TÜRKIYE'NIN KÜRESEL SIYASET VIZYONU

Fevzi BOZKURT
Bilim


Söz konusu kitap 2012 yilinda basilmis olup dolayisi ile AKP hükümetlerinin 2012 tarihine kadarki yapmis oldugu faaliyetleri iç dis politikasi vizyonu misyonunu ele almis. Kitapta anlatilanlarin artik geçerliligini yitirdigini, hemen hemen tüm komsularimizla iliskilerimizin bozuldugu, AB ile iliskilerin bu gün itibari ile kopma noktasina geldigi, keza Rusya ile yasanilan uçak krizi ardindan Rus Büyükelçisi Lavrov'a yapilan suikast ve son olarak Rusya'nin Suriye politikasi ve ülkemizin terör örgütü olarak gördügü PYD' ye yakinlasmasi, söz konusu terör örgütüne her türlü destegi vermesi, yine ABD ile iliskilerimizin de eskisine nazaran çok kötü oldugu bilinen bir gerçek.....
Sonuç olarak  üzülerek belirtmem gerekir ki  Cüneyt YÜKSEL'in eserinde belirttigi güzel tablodan ülkemizde eser kalmamistir.                                                                                                                  Iyi okumalar......
Yazar bu kitabinda daha çok meclis konusmalarini derleyerek düzenleme yoluna gitmistir. Yazar Cüneyt Yüksel kitabinda globallesen dünyada Türkiye’nin küresel vizyonu hakkinda Ak parti hükümetinin yapmis oldugu icraatlar hakkinda bizlere bilgi vermektedir,
 
Ak Parti hükümetinden önceki hükümetlerin yillarca çözümsüzlük politikalariyla birlikte Türkiye’nin bir çok meselesinin çözülemedigi gibi artik kangren halini aldigini ve Ak Parti hükümeti olarak ilk önceliklerinin Türkiye’nin komsulariyla olan problemlerini çözme yoluna gittiklerini belirtiyor ve bu konuyu da komsularla sifir problem olarak açikliyor.
 
Bu problemleri açiklarken daha önce savasin esiginde oldugumuz birçok komsu ülkemizle artik sinirlarin kaldirir hale gelmis bir Türkiye profili ile karsi karsiyayiz. Daha düne kadar su, elektrik ve en önemlisi PKK’yi kendi sinirlari içerisinde barindirdigi ve de destekledigi için Suriye ile savas noktasina gelmistik ama bugün o Suriye devleti ile bugün sinirlari kaldirip ticaret hacmini ise yaklasik 10 kat kadar arttirmis bir Türkiye bulunmaktadir.
 
Yine bir baska komsumuz olan Rusya ile ticaret hacmimiz 2002 senesine kadar 1 milyar dolar seviyesindeyken Ak parti Hükümetinin çabalari ve komsulariyla sifir sorun politikasinin ürünü olarak Rusya ile ticaret hacmini 30 Milyar dolara kadar çikartmis bir Türkiye vizyonu karsimiza çikiyor. Düne kadar gündemi baskalari tarafindan belirlenen bir Türkiye degil, gündemi belirleyen, güçlü bölgesinde sözü geçen bir Türkiye var artik.
 
Türkiye artik; Balkanlar da, Ortadogu da, Kafkasya da, Orta Asya da ve Kuzey Afrika da Güney Afrika da kisacasi Dünyanin her yerinde  çikan hiçbir olaya  veya probleme karsi sirtini çevirmiyor ortaya çikacak sorunlara, Türkiye’yi, Avrupa Birligi ülkelerini veya bölge ülkelerin istikrarini etkileyebilecek tüm siyasi ve ekonomiyi olumsuz etkileri olabilecek kisacasi istikrara yönelik ciddi tehditler olusturabilecek her olayda gerek sözlü olarak gerekse fiili olarak o konuyla alakadar olmus durumdadir, mesela Suriye’deki karisikliklardan kaçan mültecilere kucak açmakla kalmamis mazlum Suriye halkinin hakkini Uluslararasi tüm platformlarda güçlü bir sekilde dile getirmistir. Yani Türkiye artik bana dokunmayan yilan bin yil yasasin mantigindan ziyade bölgesinde olsun olmasin Atatürk’ün koymus oldugu Yurtta Sulh Cihanda Sulh hedefi dogrultusunda hareket eden bir Türkiye ve bölgesinde hem ekonomisiyle hem jeopolitik konumuyla süper güç olmaya aday büyük bir devletinin varligi ister istemez bir çok ülkenin hem dikkatini çekmekte hem de hoslarina gitmemektedir. Bu bölgeler kadar yakin olmasalar da dünyanin diger bölgelerindeki sorunlara benzer etkiler dogurmasi da olasidir. Mesela Arap Bahari Türkiye’nin burnunun dibinde gerçeklesmekte ve Türkiye’nin bu olaylari görmezlikten gelmesi beklenemezdi ki öyle de oldu. Özellikle küresellesen dünyada Türkiye bir çok Müslüman ülkeye örnek olmus gerek halkinin gerekse yönetim olarak Türkiye’yi , Lider Ülke, Agabey Ülke Pozisyonuna getirmistir. Ve bu pozisyon Türkiye’nin önümüzdeki yillarda kendine biçmis oldugu Süper Güç olma Misyonunu gerçeklestirme adina emin adimlarla gitmesini saglamaktadir. Bundan dolayidir ki, Türkiye’nin Uluslararasi arenada kendini göstermesi adina söz sahibi olmasi adina belirlemis oldugu politikalari uygulamali ve kendini geri çekmemelidir.
 
Dünyada yasanan son ekonomik kriz ile ilgili dünyanin süper gücü Amerika basta olmak üzere Avrupa’nin önde gelen ülkeleri olan Yunanistan, Ispanya, Almanya, Portekiz ekonomik krizde ciddi manada etkilenen ülkeler oldular. Yunanistan iflasini açiklar duruma geldi ve yardim paketleriyle ayakta duruyor diger Avrupa ülkelerinin durumlari da farksiz degil, fakat Türkiye bu krizi teget olarak atlatmis ve Avrupa da ayakta duran ender ülkelerin basinda geliyor.
 
Yine Türkiye’nin son zamanlarda bazi ülkelerle olan ikili iliskilerinde gerilmeler meydana gelmistir. Bunlarin ana sebebi de Türkiye’nin mazlum halklarin yaninda durma politikasidir. Evet düne kadar düsman oldugumuz Suriye ile iliskiler düzelirken Bessar Esad’in kendi vatandaslarina karsi girismis oldugu haksiz mücadelede tavrini Suriyeli vatandaslardan taraf tutan Türkiye Esad’in sert tepkisiyle karsi karsiya getirmis fakat Türkiye bu tavrindan ve mazlum hakli Suriye halkinin yanindan bir an olsun ayrilmamis ve onlara kucak açmistir. Mülteci olarak Türkiye’ye gelenlerin sayisi  bugünlerde 100 binin üzerine çikmis ve Suriyeli vatandaslarin tüm ihtiyaçlari karsilanmis ve karsilanmaya devam etmektedir.
 
Israil ile olan iliskilerimizde ise Mavi Marmara olayi dönüm noktasi olmustur. Israil Filistinli kardeslerimize yardim götüren gemiye hukuka aykiri olarak uluslararasi sularda müdahale etmis  ve 9 tane vatandasimiz hayatini kaybetmistir. Türkiye’de bu olaydan sonra tepkisini hem NATO hem de BM nezdinde en sert sekilde dile getirmis ve iliskileri askiya almistir. Iliskilerin normallesme sarti olarak da ilk önce Resmi bir özür ikinci olarak da magdur vatandaslarimiza tazminat talebinde bulunmustur. Bu talepler karsilanincaya kadar da diplomatik iliskiler askiya alindigini Israil tarafina bildirmistir. Bu olay Israil’in ilk terörist saldirisi degildir ve anlasilan son saldirisi da olmayacaktir. Çünkü Türkiye; Israil-Suriye arasinda yapmis oldugu arabuluculuk rolünü yine katil Israil Hükümetinin görüsmeler devam ederken Kudüs’e yapmis oldugu top yekun saldiriyla görüsmelere darbe vurmus ve bunun sonucunda Türkiye’nin baskanliginda yürütülen müzakere görüsmeleri sonlandirilmistir.
 
Baska konulardan biri de Türkiye’nin kendi içerisinde  yillardir çözümsüzlügü çözüm olarak gören önceki hükümetlerin çözemedikleri konulari ele almaya baslamis ve geçmisiyle cesurca yüzlesme yoluna gitmistir. Bu problemlerin en önemlilerinden biri olan Kürt Sorununun Çözümü adina belli basli girisimlerde bulunan Ak parti Hükümeti Milli Birlik ve Kardeslik Projesiyle Kürt vatandaslarimizin sorunlarini çözmeyi amaçlamistir. Bunun için Kürtçe kurslar, Kürtçe yayin yapan basta TRT 6 (ses)  olmak üzere özel TV kanallarinin ve özel radyolarin açilmasinin önünü açilmis,anadilde siyasetin önü açilmis,cezaevlerinde kendi dillerinde görüs yapma imkanlari saglanmis ve Kürt vatandaslarimizin Kamu hizmetlerinden daha kolayca yararlanma imkanlari saglanmistir. Sonuç itibariyle bu ülkede yasayan her vatandasimizin ayni haklara sahip oldugunu ve esit oldugunu deklare etmistir.
 
Buna en güzel örnek de Mardin’dir. Orda Türk’ü, Kürt’ü, Arab’i, Süryani’si,  Hristiyan’i yillarca beraber kardesçe yasamis ve yasamaya da devam etmektedir. Ezani ile Çani beraber çalmakta ve sehirde huzur ortami hakimdir. Din adamlari da bu hosgörünün içerisinde güzel bir diyalog ortami bulmus ve bunu da devam ettirmislerdir. Ak parti Hükümetinin en büyük amaci da bu huzur ortamini tüm Türkiye’de tesis etmektir
 
Sonuç olarak Türkiye artik eski Türkiye degildir. Sirtini ne doguya ne de batiya dönmüs bir Türkiye var .Her yerde ve her konuda fikrini rahatlikla beyan eden haklinin yaninda haksizin karsisinda mazlum halklarin savunucusu   zalim ve diktatörlükle yönetilen ülkelerin karsisinda sesini korkmadan yükselten ve yildizi her geçen gün daha da parlayan bir ülkemiz olmanin gururunu yasayan bir durumdayiz artik. Tüm engellemelere ragmen Avrupa Birligi yolunda emin adimlarla yürümekten çekinmeyen ve ülke demokrasisi ve refahi adina Avrupa birligi uyum yasalarini çikartan Ak parti Hükümeti Dünya ekonomisinde de yildizi parlayan bir Türkiye hedefini de tutturma adina büyük basarilar göstermistir. G 20 ülkeleri içerisinde de sözü geçer bir konuma gelmistir. Islam dünyasin da IKÖ (Islam Konferansi Örgütü) genel sekreterligine Ekmeleddin Ihsanoglu’nu getirerek Islam Dünyasinda konumu itibariyle çok önemli bir yere gelmistir. Karadeniz Is Birligi Platformuna baskanlik yapan Türkiye Bölgesinde ne kadar önemli bir ülke oldugunu bir kez daha ispatlamistir. Keza BM geçici üyeligine yüksek oy oraniyla seçilerek Dünya ülkelerinin destegini almis ve o ülkelerin   hem sözcülügünü hem de savunuculugunu üstlenerek mazlum halklarin en çetin savunucu ülkesi konumuna gelmistir.
 
Türkiye artik gelecegin süper gücü olmaya aday bir ülke olarak  hem ülke içerisinde hem komsulariyla hem de bölgesinde sorunlar içerisinde güvenilir bir ülke olmaktan ziyade Bölgesinin tamaminda sorunsuz baris içerisinde halklarin özgürlügü ve yönetimleriyle barisik komsularla güzel iliskiler içerisinde güçlü ve söz sahibi bir ülke olmalidir. 
 
 
TÜRKIYENIN KÜRESEL SIYASET VIZYONU
CÜNEYT YÜKSEL
ORIENT YAYINLARI

Benzer Kitaplar