Ikinci Dünya Savasindan yenik
olarak çikan Italya, Almanya ve Japonya sicak savasin ardindan uzun yillar agir
bedeller ödemek zorunda kaldilar. Uzun süren sessizlik komünizmle baslayan
dalgalanmalar çig gibi büyüyen ve soguk savas diye adlandirilan yeni bir sayfa
açilacakti tarih sayfalarina. Ve bu korkuyu yasayan Amerika ve Ingiltere hemen önlem
arayislarina geçmis günümüzde haber alma teskilati olarak adlandirilan CIA ve
Ulusal Güvelik Konseyi NSC’ yi, Ingiltere ise MI6’i kurarak bu gizli ve hizla
büyüyen tehdide karsi savasin ancak gizli teskilatlanmalarla asilabilecegini
düsünmüstür.
Nazi Almanyasinda General olarak
orduda görev yapmis ve bir çanta dolusu evrakla Sosyalist Sovyetlerle ilgili
çok önemli bilgileri ABD’ye tasiyan Gehlen daha sonra finansmanligi Amerika
tarafindan karsilanacak Almanya’da çok gizli bir ordu kurarak ilk adimi atmis
olacakti.
GLADIONUN ILK ADIMI
TÜRKIYE’DE:
Ismet Pasa: Milli Sef
Atatürk’ün ölümünden sonra paralardan
resmini kazitip kendi resmini bastiran ve siki bir rejim uygulayan tam bir
Amerikan hayrani sahsiyet
Onun yaptigi icraatlarda bununla
da kalmamis
Ilerde anlatacagimiz üs talep
eden Sovyet baskisi ve ABD den alinan
Marshall yardimi ve üyelik süreçlerimizden önce anlatilan daha da yüz kizartici
olaylara imza atan geri dönemeyen sahsiyet MISSUORI
ZIRHLISI nin ABD Türkiye Büyük Elçimizin cenazesinin ülkemize getirmesinden
sonra Coniler’e sunulan jestte genelev hizmetleri ve onlarin
kizlarimiza bacilarimiza kizarirsa yüz kizartici onlarca sarkintilik, tecavüz,
ve daha tahkir edici hareketler tozlu arsivlerde ve tarihimizde kara bir leke olarak raflara kaldirilmis ve zamanin hükümeti(I.INÖNÜ) tarafindan
bu islerin üzerine dahi gidilmedigi gerçegi çok aci…
Amerika izledigi yolda:
Hizla yayilan komünizm akimina
set olabilecek odak ülkelerle arasini sicak tutacak, ayni teskilatlanmalarin
olmasi için para ve silah yardimi saglayacakti. Amaci Sosyalist Sovyetlere
karsi tampon bölge olusturmakti. Bunun içinde bu ülkeye yakin olan Türkiye bu
is için biçilmis kaftandi sanki.
Ilk is olarak 1947 de TSK da
görevli subaylarin Amerika’da gerilla egitimi programi adi altinda komünizm
akimina karsi antikomünist fikirler empoze edilerek ise baslanacakti. Özellikle
Türk Siyasetinde yillarca emek vermis olan Alparslan TÜRKES ve beraberindeki 15
subay (Turgut SUNALP, Danis KARABELEN….) Askeri Okullarda basari göstermis ve
yeterli derecede dil(Ingilizce) bilen örgencilerin tercih edilmis. Ve ne
gariptir ki bu sahsiyetler daha sonra Türkiye’nin yaklasik 50 yillik kaderini
belirleyici yönde rol oynacaklardi.
NATO’ ya girmek istedigimiz o
yillarda patlak veren Kore Savasi ABD’ye yaranmamizi saglayacak ve ilk ret
gelen adayligimiz birdenbire üyelikle son bulacakti. Amerika ve Ingiltere ilk
olarak NATO’ya bagli ülkelerin milli unsurlarini kullanarak komünizmle savasa
basladi. Çünkü komünizmin karsisinda ancak milliyetçi bir durus dayanabilirdi.
Italya’da sekil itibariyle Küçük
Kiliç olarak ifade edilen Gladio ismi ile gizli ordu kuruldu. Ardindan Fransa,
Danimarka ve ardindan güçlü Sosyalist Sovyetlerin üs talepleriyle yillardir
korkulu rüyalar gören ve mecbur kalan Türkiye.
Gizli teskilatlanmaya bizde
gidecektik. Ve görünen köyün yollari Özel Harp Dairesi ismini alacak ve zamanla
gizlilik esas olmasi itibariyle adi Seferberlik Tetkik Kurulu olacakti.
Amerika’nin yapacagi para ve silah yardimi ile büyüyecek ve kendi içinde askeri
sivil unsurlar diye ikiye bölünecekti. Askeri unsurlar: Özel Kuvvetlerde siki
askeri egitimi almis subay ve astsubay personeller, Sivil unsurlar ise:
Istihbarat toplama ve haber alma faaliyetleri kapsaminda degerlendirilen
kisiler olacakti. Egitimlerini teskilatin istekleri ve A.B.D. iç hesaplarina
göre alacaklardi. Çünkü antikomünizm akiminin S.S.C.B. fikir akimina karsi
dirençli bir bilgiyle donatilmasi gerekiyordu.
Yine bu teskilatlanmanin basina geçen Amerikada gerilla egitimi almis
olan subaylardan Danis KARABELEN olacakti. Ülkede istihbarat faaliyetler veren
MAH da ayri çalisma politikalari güdülemezdi. Hemen basina bir asker
getirilerek emeller dogrultusunda kararlar alinacakti.
Çok Partili döneme geçilen
yillarda Adnan MENDERES bu olusumun farkina varmis maddi kaynaklarinin ABD
tarafindan karsilanmasini “Her seyden önce bu devletin bir hükümeti var ve
muhatap alinmasi gereken de budur” seklinde söylemlerle rahatsizlik duydugunu
açikça belirtmistir.
Demokrat Parti Baskani ve
Basbakan Adnan Menderes’in yaptigi ilk icraat TSK’nin komuta kademesiyle
oynamak olmustur. Generallerin üzerine albay atamasi onun siyasi hayatini hatta
hayatiyla ödeyecegi sonunu getirmisti.
Bagdat Paktinda alinan kritik
kararlar ve 27 Mayis 1961 de yargilanma sürecinin ardindan gelen idam karariyla
Bagdat Paktinda alinan kararlar sekteye ugramis ve Kibris Sorunu yine çözümsüzlüge
gömülmüstü. Idamda kullanilan Ip parasi
aileden karsilanacak ve MENDERES ailesinden gelen kisilerinde ve onun
fikirlerini savunanlarda saibeli sekilde ya trafik kazalari geçirecek ya da
otel odalarinda ugradiklari silahli saldirilarla faili meçhullere eklenecekti.
Adada zamanla kutuplasma ve
sertlesen hava Türkiye’nin de içislerini karistiracak ve Adada meydana gelen
olaylara karsi gizli teskilatlanmalar kurulmasi artik bir ihtiyaç halini alarak
Ismail TANSU komutasinda Türk Mukavemet Teskilati adi ile kurulacakti. Rumlarin
adadaki EOKA’larina karsi kurulmus yavru vatan da yavru gladio olacakti.
Kibristaki sorunda unutulup sorunun kaynagi komünizm gösterilecekti.
Sovyetler Birligiyle baslayan
ekonomik ve ticari gelismeler Amerikanin canini sikacak ve teskilatin sivil
unsurlari ülkede kaos ortamlari yaratarak gerginligi tirmandirarak Ankara da
yapilan ögrenci olaylari tarihe 555K adi geçecek ve 27 Mayis 1977 darbecileri
tarafindan aralarinda Ergenekon Saniklarindan Sener ERUYGUR’unda bulundugu Harp
Okulu ögrencileri tarafindan darp edileceklerdi.
Sorunlar bununla da kalmayip
kutuplasmalar içeride de devam edecek siyasal cinayetler islenecek, bombalar
patlayacak, ve askeriyenin hükümete el koymasiyla kontrolde tam olarak
saglanabilecekti. Adnan MENDERES’ li dönemlerin bitip Adalet Partisinin basina 6
defa gidip 7 defa gelen Süleyman DEMIREL gelecek ve Avrupada Ankara
Antlasmasinin devami sayilabilecek Brüksel antlasmasina imza atacakti Fakat
hesaplar tutmayacak ve 12 Mart Muhtirasinin(darbe)1971 de sikiyönetim ilan
edilmesiyle 22 yil içinde girmeyi planladigimiz ortak pazar yani AB
hayallerimiz hala müzakerelerle ve bitmez gitmez taleplerle devam edecekti.
Ülke genelinde sag-sol görüsten insanlar toplanacak akil almaz iskencelere
maruz birakilacaklardi.. Ziverbey Köskü o zamanlarda adini altin harflerle
tarihe kaziyacak içinde Özel Harp dairesinde yetismis Emniyetçilerinde
bulundugu sorgu odalari kurulacakti. Bu dönemlerde Hiram ABAS MIT çi Mehmet
EYMÜR ünde ismi Ziverbey Kösküyle
duyulmaya baslanacakti.
Kibris Baris Harekatinda
komutanlarin istihbaratsiz ve deneyimsiz davranislari ile elimiz ve gözümüz
bagli bir biçimde cografi sartlari ve savas stratejilerinden bir haber
girdigimizi kendi uçaklarimiz tarafindan bes saati askin bir süre bombalanan
TCG Kocatepe Muhribimiz isin içinde gizli oyunlarin ve emellerin yattigini, TCG
Kocatepe gemisinin kaptani Kurmay Yüzbasi Güven ERKAYA’ nin zamanla Deniz
Kuvvetleri Komutanligi gibi bir mertebeye gelerek yükseldiginin de görülmesi
isin düsündürücü boyutlarini zorladigi, Zamanin Deniz K.Komutani Oramiral Kemal
KAYACAN’in da isin içinde baska güçler var dedikten sonra –sözde- bagimsizligi
isteyen DHKP/C lideri Dursun KARATAS tarafindan sehit edildigi ve bir çok
suçtan aranmasinin olmasi durumunda 29 kez polis baskinindan kurtulmus ve bir
çok ülke tarafindan bunlara göz yumulmasinin düsündürücü oldugu,
1 Mayis 1977 de Istanbul Taksim
Meydaninda meydana gelen olaylarda kimligi belirsiz kisilerce açilan ates
sonucu 36 vatandasimiz hayatini kaybetmis Basbakan Bülent ECEVIT olayin
içerisinde kontrgerillanin varligindan söz ederek komünist lakapli Basbakan
olarak tarihte yerini almisti.
Amerika tarafindan her yil
düzenli ve gizli olarak ödenen örtülü ödenek aksamaya baslamasiyla Genelkurmay
Baskaninin ve Özel Harp Dairesi Komutaninin örtülü ödenek basvurusu için
ECEVIT’e gittiklerinde Özel Harp Dairesi ile ilgili komutanlardan icra
ettikleri islerle ilgili brifing istemistir. Basbakan Bülent ECEVIT gelisen bu
olaylardan rahatsizlik duyarak ilk olarak telefonunun dinleniyor oldugunu
düsünerek telefonunu kaldirttigi ve 1978 de kurulan ikinci hükümette ÖHD den
rahatsizlik duydugunu bizzat zamanin Genelkurmay Baskanina bildirecek fakat
bundan da olumlu bir sonuç çikmayacakti.
Türkiye’de 1980’li yillara
gelindiginde de Gladio is basindaydi tansiyon stratejisini kullanan sivil
unsurlar toplumda siyasette her yerdeydiler. Suikastler, faili meçhul cinayetler,
ögrenci ayaklanmalari, Iktidardan dogan rahatsizliklar ve Cumhurbaskaninin kim
olacagi konusunda düsülen belirsizlikle bunalan ortamda her kesim Askerden
yardim istemeye baslamis. Artik duruma dur diyecek demokrasi anlayisinin bu
oldugunu savunan sivil toplum kuruluslari bürokratlar bile vardi. Oysa ki
askeri darbenin en çok zulmune ugrayan ve iskenceli yillari unutan Türkiye her
seyi kabullenmis olacak ki bundan da nasibini alan kesimde askeriyeyi en çok
isteyenlerdi. Sikiyönetim dönemi tekrar gelmis sokaga çikma yasaklari baslamis.
Sag-Sol görüslü vatandaslar Diyarbakir Cezaevinde, Siyasi iktidarlar Hamza koyunda,
Uzunada da iskenceli günler baslamis ve sagli sollu idamlarla bir çok genç
dimaglar yitip gitmisti. Tüm kamu kurumlarin basina komuta kademedeki
komutanlar atanmisti. Genelkurmay Baskani Kenan EVREN MGK Baskani sifati ile
Cumhurbaskanliginin tüm yetkilerini kullanarak geçici bir hükümet kurulana
kadar Deniz K.K. ni Bülent ULUSU’yu Basbakan olarak atayacakti.
Amerika Yunanistan’in o
dönemlerde Sosyalist Sovyetlerin Varsova Paktina Imza atacagi konusunda derin
tereddütlere girmis ve Avrupa’nin ortasinda komünist akimin yapacagi en büyük
felaketin ancak NATO ya kabul edilmesiyle asilabilecegini düsünerek NATO ülkelerinin
bir anlamda Yunanistan’a kucak açacaklarina olan büyük inanciydi. Öyle de oldu
Türkiye yillardir veto ettigi Yunanistan’i birdenbire kabul etmisti NATO’ya.
Turgut ÖZAL’li dönemlere
gelindiginde Türkiye’de %45 lik oy alarak iktidara gelen ve Kenan Pasa tarafindan
halkin gözünde yok sayilan bir siyasetçi ancak böyle bir planlamayla iktidara
oturabilirdi. NETEKIM: Kenan Pasanin oyu ve düsüncesi Bülent ULUSU hükümetinin
kurulmasi olacagi yönündeydi. Halkin nabzinin onun gösterecegi yönde olmayacagi
da gün gibi ortadaydi. O zaman yapilan ve izlenen siyaset ortada. Turgut ÖZAL
hükümeti ekonomik istikrar programi adi altinda bir çok projeye imza atacak ama
bir sekilde terörle baltalanmak istenen olaylar suikast girisimleri isin içinde
gizli oyunlar oldugunu gizili bir elin her seyin yolunda gitmesini istemedigini
ortaya koyacakti. PKK terör örgütü bu dönemlerde yasanan ekonomik büyümeleri
kendi küçük aklinca takip edemezdi onunda bir taseron örgüt oldugu apaçik
belliydi. Ama kimin taseron örgütü idi. ASALA tarihten silindikten sonra
kurulan bu örgüt nedense Yunanistan’in NATO’ya girmesinden sonra PKK
eylemlerini hizlandiracak düsünsel olarak kurulan bir örgüt etnik olarak
saldiracakti…
Ugur MUMCU PKK ile dis kaynakli
para ve silahin hangi yollarla ve baglantili oldugu kisilerin getirdigi
evraklari zamanin komutanlarindan Esref BITLIS le paylasmasindan sonra
arabasina konan bombanin patlamasi sonucu hayatini kaybedecek çok geçmeden
Esref BITLIS te geçirdigi uçak kazasiyla hayatini kaybedecekti ve gün isigina
çikacak gizli tarihte bu trajik olaylarla tarihte yerini alacakti. Ayni sekilde
MIT Müstesari Hiram ABAS da silahli saldiri sonucu hayatini kaybedecekti. Onun
da PKK terör örgütünün kamplari, teröristbasinin gizlendigi yerlere kadar her
seyi bildigini bunu da Turgut ÖZAL’la paylastigi için öldürülmüs olabilecegini.
ÖZAL terör konusuna ve Kürt
sorununa çözüm yollarini bulmak için Danismanlik, Müstesar ve Bakanlik yapmis
Adnan KAHVECI’ yi görevlendirecek bölge hakkinda bir rapor hazirlamasini
isteyecekti. Adnan KAHVECI raporunda Askeri harekatin hiçbir zaman baris
getirmeyecegini, bölge halkinin siyasal ve kültürel isteklerine devlet olarak
cevap verilmesi gerektigini, egitim ve her alanda bir açilimin sart oldugunu
belirtmis ve bu raporu yazdiktan bir süre sonra ailesinin çiktigi
Istanbul-Kocaeli yolunda süpheli bir trafik kazasinda hayati sonlanacakti.
Bu raporu ÖZAL, MGK ya sunmus ve
yaklasik 2 ay sonra da saibeli bir sekilde hayata gözlerini kapamisti. Yillar
sonra otopsi yapilmasini kabul etmeyen ailesi birdenbire zehirlendi süphesiyle
ortaligi ayaga kaldiracaklardi.
DEMIREL’li yillara geldigimiz
zaman bayragi teslim alan Cumhurbaskani Süleyman DEMIREL 1993 te DYP Genel
Baskanligina getirilen Tansu ÇILLER’e Hükümeti kurma görevini vermis kurulan
koalisyon hükümetiyle Türkiye’nin ilk kadin Basbakani olma serefine nail
olmustu.
ÇILLER Türkiye’ye terörle mücadele
sözü vererek örgüt hakkinda çok gizli istihbarat verileri topladi örgütün
finans kaynaklarindan ve isadamlarina kadar adim adim yol katetti. Korkut
EKEN’in MIT ten emekli oldugu dönemlerde (K) Mehmet ÖZBAY Abdullah ÇATLI ile
görüstükleri daha çok ÇATLI’ yi yurtdisi bilgilendirmelerinde kullandigi yurtdisindan
çok açik ve net bilgiler topladigi, PKK terör örgütünün finans kaynaklari
hakkinda net bilgilerle geldigi bunlari filmlerle ve evraklarla teyitledigi
için ondan yararlanacak Istihbarat servislerine çalistigi gibi ülke namina dami
çalisti o bilinmez ama;Ülkede baslayan Kürt orjinli isadamlarinin günden düne
cinayet haberleri yayilmaya baslamasi akillarda ÇATLI’nin bu iste ekibinin
parmak izlerinin oldugu fikrine kaptirmadi da denmez. ÇATLIdan alinan bilgiler
Emniyet Genel Müdürlügüne getirilen Mehmet AGAR’a Ondanda Tansu ÇILLER’e
sunulacak ve uygulanacak stratejiler uzun uzun konusulacakti.
Siyasi arenada isler tikirinda
degildi meclise sunulan güven oylamasinda hukuksal süreçler ve mecliste sayica
fazla olan Refah Partisi koltuk sayisi güven oylamasinin hukuksal sürecini
asacak ancak IRTICA adiyla Yargitay Bassavciligi tarafindan ve zamaninda Kibris
Çikarmasinda görev yapmis ve Akdeniz
Sularina gömülmüs TCG Kocatepe Muhribinin Komutani olan Deniz Kuvvetleri
Komutani Güven ERKAYA Hükümetin programini çok sert elestirilerle 28 Subat Post
Modern Darbenin tohumlarini ekmis olacaklardi. Ardindan Süleyman DEMIREL de
Basbakan ERBAKAN’a rejimle ilgili duydugu kaygilari açikca belirtecekti.
28 Subat POST MODERN DARBE
Sürecinde irtica odakli hareketler baslamis Aczmendiler ellerinde sopali cübbeli,
sarikli sözde hocalar, mollalar, üfürükçü
hocalar türedi birdenbire, Müslüm GÜNDÜZ, Fadime SAHIN ekranlarda aglayan
gözlerle halkin kalbini oksayan sözlerle hergün dinlendi, onlara inanan halk,
asker, memur meslekten ihraçla yargilandi. Imam Hatip Liseleri ve Meslek
Liselerine getirilen katsayi karmasasi gibi birçok uygulama ile sinsi oyunlarla
darbe gerçeklestirilmis oldu. Dedigimiz gibi o dönemlerde gündemde olanlar
birdenbire kaybolduklari,
Habertürkte program yapan ve HT köse yazari
Balçiçek PAMIR’in de Dikkatini çekmis olacak ki Fadime SAHIN ile ilgili genis bir arastirma
yapmis ama eline geçen evraklarda Fadime SAHIN diye birinin olmadigi Türkiye de
böyle bir sahsiyetin yasamadigi ortaya çikmis (Ali KALKANCI) ve yine hayret verici bir sey vardir ki onun
o zamanlarda avukatligini yapan sahis( Kemal KIRENÇSIZ) da su an yargiya hesap
vermektedir. O zamanlar bu talimatlari veren sahsin da Albay Vural BERKAY’in
Kibris 97/2 Toros Tatbikatinda seken kursunla süpheli bir sehit düsmesinde rolü
oldugu düsünülen Çevik BIR pasa oldugu,
PKK terör örgütünün neden 30
yildir bizim ülkemizin basina bela oldugunu da gelindiginde; Abdullah ÖCALAN’in
bu örgütün basinda olmasi Ibrahim KAYPAKKAYA gibi ideolojik formasyonu güçlü bir
liderin olmamasi rastlanti olamazdi. Çünkü A.ÖCALAN MIT’e göre: Pragmatist biri
degerlendirilmelerde daha kolay yönlendirilebilir diye nitelendirildigi, onu çok yakindan taniyanlar belirtmistir.
Peki neden Türkiye bu soruya cevap aramis elimizdeki kitap
Acaba Türkiye Petrol Ülkesi miydi
ve PKK bunu bilenlerin ürünü müydü?
Yoksa bu kadar genisleyip ve
güçlü hale gelmesinde ARZUL VEDIA
nin kuzeyinde bulunan topraklarda büyümeleri miydi onlari güçlü kilan?
Ögrencilik yillarinda çalistigi
MIT çinin bir eserimiydi A.ÖCALAN kim bilir?( O zaman devsirme miydi?)(kitapta
böyle açiklanmasi da çok ilginç)
Bu sorularin elbette ki cevabi
PKK taseron bir örgüttü ve varligini sürdürmesi birilerinin isine gelecekti
bunu da etnik sinifa sokarak olayi farkli boyutlara çekecekti. Çünkü PKK
bölgede uyusturucu ve Kaçakçilik faaliyetleri ile zaten bu agin sisteminde
olmasi gereken yerdeydi. Etnik boyutlarina gelince PKK siyasallasma ve sözde
sehir ayagi KCK yi tamamlayarak isi kontrol altina almayi hedefliyordu. Sözde
bölge halkinin temsilcisi rolünü oynayacakti. Türkiye sonu gelmez terör
sahnelerine tanik olan bir ülke yilda 1 Milyar EURO gibi sadece uyusturucu
agindan gelen parayla ve daha katlanarak artan ve teröre harcanan para ile
yillari tükenen ve hala ayakta duran ve
Kürt sorunu gibi yapay oyunlari zorla kabul etmeye itilen bir ülke haline
gelmemizde sadece hükümetler mi yanlis yapti?Yoksa NATO’ ya girmemiz mi de yanlis yapildi?
Hayir…..
Yazar diyor ya son sözünde ben
çok etkilendim.
“Bu
kitabi okurken tüyleriniz diken diken olduysa, korkacak bir durum yoktur. Çünkü
siz varsaniz,
TÜRKIYE
vardir...”
SON
Muhammet KUTLU
15.5.1970 Yilinda Sakarya
Akyazi ilçesinde dogdu. Ilk ve orta ögretimini Akyazida tamamladi.1991 yilinda
Ankara Üniversitesi Iletisim Fakültesi Gazetecilik ve Halkla Iliskiler bölümünü
bitirdi.
Degisik sirketlerde halkla
iliskiler ve basin danismani olarak çalisti. Genç radyoda çalisti.1997-2001
yillarinda Ihlas haber ajansi Ankara bürosunda politika muhabiri olarak
çalisti. Türkiye kamu Sen basin müsavirligi görevini 2 yil yapti. 2005 Yilinda
Kirmiz Çizgi aylik Siyaset dergisinin kurulusu ve yayin yönetmeligini yapti.
2007 yilinda Kirmizi Bülten dergisini sahibi ve genel yayin yönetmenligini
yapti. 2007 yilinda Cafesiyaset.com internet haber sitesinde
Ankara haber sorumlusu olarak görev yapti.
Yazarin yayinlanmis 'Kirmizi
Kitap' Romani
ve Helikopter süpheli kazasi ile kaybettigimiz Muhsin YAZICIOGLU'nun hayatini
anlatan 'Yigit Düsünce' isimli kitaplari vardir.