Hakikat  ----------  Ali H.Üstay

Hakikat ---------- Ali H.Üstay

Fevzi BOZKURT
Bilim


Degerli Dostum, Yillardir, merak ediyorum, düsünüyorum, arastiriyorum. Varolusta, neler oldu, neler oluyor, sonra neler olacak diye?

Gördüm ki, insanoglu bir türlü rahat degil, hep kavga ediyor. Nedenini düsündüm, herkesin kendi dogrusunu gerçek gördügünü, onu savundugunu gördüm.

Bazen bu savunmanin, ölümü bile göze alacak boyutlara gittigini, Adem’in ogullarindan baslayip, Haçli seferlerinden Taliban'a, intihar timlerine ulasabildigini gördüm. Fikir ayriliklarinin, menfaat çatismalarina, silahli çatismalara ulasabildigini gördüm.

Taraflar olustugunu, bölücülügün kol gezdigini, herkesin ayri dogrulari oldugunu, üstelik esaslarin yerine sekilciligin sevgi ve hosgörü yerine öfke ve bagnazligin, geçebildigini gördüm. Aklimizi öne çikarip, sevgiyi geri planda biraktigimizi gördüm.

Analitik egitim almis olmam, mühendis olmam nedeni ile, isin asli nedir diye, bilimsel yoldan olayi anlamaya çalistim.

Birçok, birbirine ters, ancak hepsi de gerçek çikti ortaya! Aradigim hakikati bulamadim. Sonra bilimsel olmayan yoldan medet umdum. O, inanilmaz çikti. Hatta inanilmazin da inanilmazi, ... Muhtesem!

Bilimsel olarak gelinen yere bakinca, bilim ile izah edilemeyen müthis bir hakikatin bilimi de içine aldigini gördüm.

Yetmisime yaklasirken, gelebildigim noktadan özet görüslerim ile bazi düsüncelerimi ve lütfedilen bir isareti sizlerle paylasmak istedim.

Saygilarimla,
Ali H.ÜSTAY


?Ekler: 
1) Bilimsel özet 
2)Bilimsel olmayan özet 
3)Bazi düs ünceler...Gerçekler ile hakikat ayni sey midir? 
4)Bilgi hakkinda bazi düsünceler
5) Avcilik merakim, Hakikat avcilig ina dönüsüyor! 
6) “Bilimsel deg ilse, inanmam” diyenlere selam olsun! 
7)Bilimsel uyanislar – Hayaller 
8)Neler olacak? (Bilimsel ve bilimsel olmayan) 
9)Sözün özü 
10)Bir is aret var
****************************************************************  (Görebildigim kadari ile)
 1) Bilimsel gerçeklerin özeti
 
 
13.7  milyar yil önce,
 
1)    Büyük patlama (big bang) ile,
varliga geçildi. Matematik temeli ile kurallar kondu. Uzay, zaman, enerji ve biraz sonra da madde varedildi. Bilimler de sira ile geldi,
(önce fizik, milyarlar yil sonra kimya, sonra biyoloji ve en son sosyal bilimler)
Söyle ki,
2) 0 300.000 yil: Ilk yaratilan atomalti parçaciklar, (elektronlar, kuarklar, fotonlar vs.)
300.000 yil, birlikte, yogun, bitisik bir “kozmik çorba” halinde idiler.
3) 300.000 – 1.000.000 yil arasi: Uzay genisledi, bitisik olma hali bitti. Kuarklar, protonu olusturdu, elektronlar, protonlarin etrafinda (elektromanyetik gücün tesiri ile) yörüngeye girdi ve
ilk atomu (Hidrojeni) meydana getirdi.
Genisleme ile, atomlar birbirinden uzaklastilar. Etraf saydamlasti.
Sonra, atomlar (yerçekimi tesiri ile) toplandilar. Nebula denilen bulutlar oldular, yiginlastilar.
Bu yiginlarin “belli bir boyuta gelenleri” çok sikisti.
En orta kisim (nükleer kuvvetin etkisi ile) çakti, yanmaya basladi. Yildizlar olustu.
4)    Milyarlarca yilda: Çakan, çakmayan yildizlar, (nebulalar)
gruplar halinde toplasti, galaksileri (yildiz adalari) meydana getirdi. Milyarlarca yil geçti, bu arada çakan yildizlar (söminede yanan odunlar gibi) yakitini yani kendini, yakip tüketip sönmeye basladi.
Kimisi söndü, küllendi, sikisti ufaldi, beyaz cüce oldu.
 
-     Kimisi, (eger ilk basta daha iri idi ise) daha da ufaldi,
çok yogun olana kadar ufaldi, elektronlar, protonlara yapisti pulsar veya nötron yildizi oldu.
-   Kimisi de, (çok çok iri olanlar) garip ve inanilmaz bir sekilde, ufaldilar, adeta yok oldular.
Karadelik” oldular. (Bu adin nedeni, onlarin çok yogun olmalari nedeni ile “uzay-zaman”da bir “yirtik” meydana getirmeleridir!)
-    Bunlarin disinda garip, inanilmazin inanilmazi bir senaryo daha var ki; çok az yildiza nasip olur.
Ne yazi ne tura gelen, dik duran bir para gibi, az rastlanir bir senaryodur.
-    Yildizlar, bazen ömürlerinin ortasinda, yanarken içlerindeki basinç farklarindan, patlarlar,
adeta bir “havai fisek” gibi içlerindekileri gaz ve her türlü maddeyi disari, uzaya firlatir, atarlar.
Bunlara “süpernova” diyorlar.
5)   Sonra tekrar fizik kanunlari çalisir.
Tekrar bu atiklar, daha dogrusu (yari mamul atiklar) toplasir, topaklasir. Bu topaklardan büyük olanlar, yeniden çakabilen ikinci batin bir yildiz olur. Bizim Günesimiz  de böyle olusmustur.
 
Çakmaya boyu tutmayan ufaklar ise, (eger gaz yigini ise Jüpiter gibi, Satürn gibi) eger madde ise, yani toprak, tas vs. ise Merkür, Venüs gibi ve DÜNYA gibi gezegen olur.
   
5  milyar yil önce
 
- Evrende, 100 milyar kadar galaksi (yildiz-ada) oldugu biliniyor!
- Bizim galaksimiz, “Samanyolu” da bunlardan biri!
- Samanyolu’nda da, 200 milyar kadar yildiz oldugu hesaplaniyor!
Bizim Günesimiz de, bunlardan biri!
 
5 milyar yil önce, bir süper nova patlamasindan olusan 2.nesil bir yildiz! Ortalarda bir yerde dolanan, siradan bir yildiz! (yani hidrojen bombasi)
Günesin etrafinda da dokuz gezegen dolanip duruyor!
6)  Hepsi de birer gezegen, ama bir tanesi bir “Uzay Gemisi!” Biz de bu  uzay gemisine, “DÜNYA” diyoruz!
Bu güzel gezegenin inanilmaz bir sansi oldugunu görüyoruz.
-     Sanki, spor-toto’da 13 kere, 13 tutturmus gibi!
-    Bir kere, bir gezegen olmasi için patlayarak ölmüs bir yildizin (yani bir Süper-Novanin) küllerinden dogmak mecburiyeti var. Bu da milyonda bir sans!
-  Ikincisi, uzayda kaybolmamak için, etrafinda dönüp duracak, uygun bir yildiz bulunmasi gerekli.
-  Üçüncüsü, üzerinde hayat olusabilmesi için belirli bir boy gerekli, çok ufaksa, atmosfer tutamaz,
çok büyükse, üzerindeki canlilar parmagini kaldiramaz.
-    Dördüncüsü, etrafinda döndügü yildizina, belirli bir bant içinde olmasi gerekli, eger çok yakinsa yanar,
firinda hayat olmaz,
eger çok uzaksa donar, gene hayat zor. “Hayat bandi” denilen kisimda olmasi gerekli.
-    Besincisi: Hayat için gerekli elementlerin,
azot, oksijen, hidrojen, karbonun ve suyun olmasi,
yahut da göktaslari, meteorlar ile veyahut da kuyruklu yildizlar ile gökten hediye edilmesi, gaz gezegen yerine kati gezegen olmasi.
   
Bunlarin hepsinin ayni güzel gezegende olmasi belki de milyarda bir tesadüftür.
Hayal disi hayat da belki olasidir ancak,
eger milyar kere milyar yildiz ve gezegen de varsa,
o zaman da milyonlarca belki de milyarlarca bize benzer gezegen de olabilir diye düsünülebilir.
Buna “Drake denklemi” diyorlar.
-  Böylece, olusan ve yasi da 4.6 milyar olan dünyamiz, güzel gezegenimiz yavas yavas sogudu,
-   Türlü kimyasal olaylar ile atmosferi, denizleri, gölleri, akarsulari olustu,
-      Sonra bitkiler, daha sonra üzerinde canlilar olustu,
-      Bunlarin birçogu yok oldu,
-      2,5 milyon yil önce ilk insan denen homo habilis (yapabilen insan) dünya üzerinde yürüdü.
-      Sonra homo-erektus (dik duran insan) derken, homo sapien (düsünen insan) olduk.
 
 (Görebildigim kadari ile)
2) Bilimsel olmayan hakikat özeti
1) “Ol dedi Oldu” (Yasin 36/82) Kur’an-i Kerim
(Let there be light and there was light – (Isik Olsun ve Isik Oldu) Incil) Yoktan vara geçildi.
(Burada Ol, yaratilisin matematiksel bir ispatidir.) Matematiksel olarak ifadesi,
0 = 8
(Sifir = Sonsuz)
Olmayan bir seyin varliga geçisi onun bir basi oldugunu, “ömürlü” ve sonlu oldugunu gösterir.
Ayrica varolanin, bir varedeni de olmalidir.
2) Bu vareden; varedilmis,
dogmus, dogurulmus da olamaz. (Ihlas 112/3)
3)    Ol, bir geçis kapisidir, yoklugun varliga dönüsümü 1’dir. Her sey “1”in Yansimasidir (Vahdet):
Aslinda ayni sey olan, ancak degisik yansiyan, “Varedilenler” birbirlerinin etrafinda yörüngelerde bulunarak,
uzay, enerji ile sarmalandi, zaman ipi ile baglandi, adina “madde” dendi. Bunlar bazen madde, bazen de enerji (dalga) özelligi gösterdi,
(Bir sey, bir seye dönüsebiliyorsa, aslinda o sey demektir.) Enerjinin maddeye dönüsebildigi, her seyin “izafi” oldugu, hatta maddenin = enerji oldugu (Einstein)
zaten maddenin, çogunlukla uzay oldugu, her seyin ayni sey oldugu 1 oldugu 
gerçegi görülüyor. (Vahdet)
   
4) Ayni anda bunlarin yeri ve momentumlari bilinemiyor, tekinsizler! (Heisenberg Belirsizlik Ilkesi)
Bazen parçacik, bazen dalga oluyorlar. Kuantum mekanigi bunlari söylüyor.
5) Üstelik, bu küçük yaramazlar birbirlerinden sanki haberdarlar, sanki her sey, birbirinden haberdar gibi.
Sanki uzaya bilgi sinmis gibi.
Bilim adamlari, bu bilgilere infon diyorlar.
Uzayin bir “Hologram” tarzinda oldugunu söylüyorlar. (Yani “Bütünün Yazimi” Evreni) ve bunun içinde gizli bir Tanri parçacigi ariyorlar
 (Higgs particle) Ayrica bütün uzayda bir ag, bir network oldugu kanisi var.
Buna string – (sicim) teorisi diyorlar.
6) Üstelik, bilimsel mi degil mi diye tartisilan bilim adamlarinin da kafasini karistiran kuantum fizigine göre, atomalti parçaciklarin hareketleri de tuhaf, bir var, bir yok gibi, bir ortaya çikip, bir kaybolan özellikleri var. (Adeta mini yaratilis, yokolus gibi)
7)    Ayrica, ufak ve geçici enerji borç alip verilmelere müsaade var.
8)  Ayrica, anti-madde diye bir kavram da var ve maddeye degince yok oluyor. Görülen o ki, kuantum mekaniginin tuhafliklari çok!
3) Gerçekler ve Hakikat Üzerine Bazi Düsünceler
Görülüyor ki;               1)  Akil bir yere kadardir.
    2)  Sevgi, bu kainatta en önemli seydir.
    3)  Akil ile ulasilamayana gönül ulasir.
Ise bu açidan bakinca,
 
1)             Bir yandan, dün mucize olanlar, bugün bilim oluyor.
- Bir yandan da, her sey buharlasir gibi oluyor.
- Kati diye bildigimiz maddenin, aslinda, enerji ve zaman ile sarilmis uzay oldugu,
- Belirlenemez oldugu,
- Garip, tekinsiz oldugu,
- Her seyden haberdar oldugu,
- Her seyin ömürlü oldugu görülüyor.
2)  Yani bilimin “gerçekleri” ile, bilimsel olmayanin “hakikati” birbirine karisiyor.
- Bazen zit gibi görünenler sasirtici, inanilmaz gibi görünseler de, aslinda “Gerçeklerin; hakikat içinde, özel durumlar” oldugunu düsünüyorum.
Örnekler:
 
1)
Gerçekler:
Su, katidir (buzdur), durur,
Su, sividir, akar,
Su, gazdir (buhardir), uçar.
Hakikat:
Hepsi dogrudur, birdir.
2) Gerçekler:
(Yerden bakana göre)
Dünya düzdür.
(Uzaydan bakana göre)
Dünya küredir.
(Röntgen çekene göre)
Dünyanin içi bostur
Hakikat:
Hepsi dogrudur, birdir.
3)
Gerçekler:
- Kilom, hizim, boyum, zamanim sabittir
- Hizim ile kilom artar
- Hizim ile boyum uzar
- Hizim ile zaman yavaslar
Hakikat:
Hepsi dogrudur, birdir.
4)
Gerçekler:
Elektronlar parçaciktir.
Elektronlar dalgadir.
Elektronlar enerjidir.
Hakikat:
Hepsi dogrudur, birdir.
5)
Gerçekler:
Atom enerjidir.
Atom zamandir.
Atom uzaydir.
 
Atom bosluktur.
Atom serttir.
Hakikat:
Hepsi dogrudur, birdir.
6)
Gerçekler:
Madde kati, sivi veya gazdir
Madde enerjidir
Madde bosluk (uzaydir)
Hakikat:
Hepsi dogrudur, birdir.
7)
Gerçekler:
Beyaz bir renktir.
Beyaz tüm yedi rengin toplamidir.
Siyah bir renktir.
Siyah renk degildir, renksizliktir.
Hakikat:
Hepsi dogrudur, birdir.
8)
Gerçekler:
Uzay bosluktur.
Uzay alandir.
Uzayda madde vardir.
Uzayda enerji vardir.
Uzayda titresim vardir.
Uzayda dalga vardir.
Uzay bilgi doludur.
Uzayda zaman vardir.
Uzayda isi vardir.
Uzay soguktur.
Hakikat:
Hepsi dogrudur, birdir.
9)
Gerçekler:
Insan bir düsüncedir.
Insan titresimdir.
Insan maddedir.
Insan enerjidir.
Insan uzaydir.
Hakikat:
Hepsi dogrudur, birdir.
Not: Örnekler çok uzar, duralim.
10)
Son örnek:
Gerçekler:
1 + 1 = 2
2 x 2 = 4
1/0 = 8
1/8 = 0
Hakikat:
0 = 8
Hepsi dogrudur, birdir.
Her sey 1’in yansimasidir.
Netice olarak, gerçeklerin; hakikat içinde,
özel durumlar halinde gerçekligini koruyabildigini, kabul etmeye mecbur kaliyoruz.
Ayrica, tüm maddi dünyanin ve tüm evrenin aslinda, maddiyattan degil maneviyattan olustugu,
bir garip bilginin, iradenin ve sevginin evrene sindigi ortaya çikiyor.
 Bu “Bilgi” Hakkinda Bazi Düsünceler
1. Bu bilgi nasil bir sey?
Bugün “google”den dünyanin herhangi bir noktasinin görüntüsünü almak kolay. Giderek de kolaylasiyor, netlesiyor, detaylara iniliyor,
görüntüyü yollayan vericiyi 1013 km uzaga götürmek, 1 yil önceki görüntüyü, 1015 km, uzaga götürmek 100 yil önceki görüntüyü verebilir.
Hatta 3-5 milyar yil önceki halini su anda gördügümüz yildizlar, galaksiler de var, bir k ismi sönmüs de olsa, hala o zamanki (isik) görüntü geliyor.
13.7 x 1022 km’den, evrenin bebekligi görünüyor.
Demek ki o imkân, o bilgi, yani her anki halin bilgisi, tüm evrende mevcut. Demek ki evren koca bir alan.
Bu bilgiler de adeta evrenin, bu alanin içine sinmis gibi.
Simdi i sin içine her türlü isini (dalgayi) ilave edelim. (x-ray, radyo, mikrodalga, alfa (proton), beta (elektron), gama, röntgen, isi, ses ……vs. vs.)
Ayrica buna bir de düsüncelerimizi, yakarislarimizi, dualarimizi ilave edelim.
- Isin (ve her sey) titrer ve dalga halinde hareket eder.
- Aralarindaki fark, dalga boylarinda ve frekanstadir (saniyedeki titresim).
- Hepsi uzaya dagilir.
- Uzay bunlarla dopdoludur.
- Bunlara ulasilabilmesi, bunlarin
“kayit altina alinmis” oldugunu gösterir.
- Eskilerin “levhi mahfuz” muhafaza altindaki levhalar veya bilgi kayitlari da, bu olsa gerek.
2. Bu bilginin esasi nedir?
-      Titresim oldugu,
-      Her seyi kapsadigi,
-      Bilimin daha tam çözemedigi ancak aradigi,
-      Bunlarin belki de “Higgs parçacigi(Tanri parçacigi da diyorlar)” olabilecegi,
-      Belki de, “infon” (information particle),
-      Belki de “sicim” (string) olabilecegi görüsündeyim.
- Bilimin bunlari çözecegini düsünüyorum, bekliyorum.
 Peki, bu bilgi nasil alinir?
Bilindigi gibi çok türlü aygitlarla bu bilgiler aliniyor ve teknoloji de giderek gelisiyor.
(Bu sayede radyo, TV, internet, X-ray, röntgen vs. vs. türlü aygitlar da çalisiyor.) Bugün uzayin, isisi, genisligi, uzaydaki, galaksiler, görünümleri, uzakliklari vs. vs. ölçüldü, hatta artik, dünyaya bakip onun, sularini, sicak sularini,
bosluklarini, yer alti zenginliklerini, madenlerini bile
“bilgi okuyucu” bu aygitlar ile okumak, desifre etmek kabil.
(Geçen gün Afganistan’da trilyon dolarlik yer alti zenginligi bulundu.)
3. Bu bilgiler nasil naklediliyor? Okunuyor?
 
-      Tüm iletisim teknolojisi,
-      Bilgisayarlar, nasil bilgi naklediyor ve okuyor ise,
-      “Binary sistem” (ikili sistem) ile,
-      0 ve 1 in kombinasyonlari ile,
-      Evet / Hayir seklinde,
-  Var / Yok seklinde, bu bilgilerin bir sekilde nakledilebilecegini ve okunabilecegini düsünüyorum.
-      Kaldi ki, kuantum mekanigi de, bu var/yok sistemini kullaniyor.
4. Bu bilgiler sadece geliskin teknoloji ile mi bulunabilir?
(Görebildigim kadari ile)
-      Normal bir insanin 5 duyusu olduguna göre,
-      Isin tayfinin çok küçük bir kismini görür (görünen isik),
-      Ses tayfinin çok küçük bir kismini duyar (duydugumuz sesler),
-      Maddenin kati olanini, sivilarin çogunu, dokunma duyusu ile algilar,
-      Maddenin gaz halinin bir kismini da koku duyusu ile algilar,
-      Tatlarin çogunu tatma ile algilar,
-      Normal insanin durumu bu.
Ancak bazi özel insanlarda; (bunlarla sinirli olmayarak)
-      Düsünce dalgalarini okuyarak telepati,
-      Düsünce ile enerji verme, hatta metalleri bükebilme,
-      Bir baska âlemden, duru-görü, duru-isiti,
-      Ayrica, geçmise, gelecege ait kozmik bilgi alimi (örnek: Mayalar)
-      Sifacilik, spiritüellik,
-     Hatta bazi çok özel kisilerde levitasyon, radyestezi vs. bir çok özellik olabildigini biliyorum, görüyorum.
 5) Avcilik merakim, “Hakikat” avciligina dönüsüyor
 
Görebildigim (yakalayabildigim, avlayabildigim ?!) kadari ile inancim:
 
- Yaratilmisligin disinda,
- Bilimin izah ve tarif edemedigi,
- Akil ve mantik ile izah ve tarif edilemeyen
- Hafsalamizin, bilgimizin disinda,
-   Tüm bunlari kapsayan, yaratan, koruyan, merhametli, (rahman ve rahim) bir vareden oldugudur.
-        Ayrica, ayni yaratan tarafindan yaratilmis olmakla beraber çogumuzun bilmedigi, algilayamadigi, akil ve mantik ile izah edemedigi ve bilimsellestiremedigi,
bir ilahi alemin, bir sistemin, bir mekanizmanin var olduguna inaniyorum.
-   Bu alemin bizleri algiladigina, aldirdigina ve koruduguna inaniyorum.
-  Bizlerin ise, yani çogumuzun, bu alemi algilama gücümüz olmadigi gibi pek aldirdigimiz da yok.
-  Bu durumda, “aglamayana meme verilmedigi” gibi, o ilahi kaynaktan istifade sinirli kaliyor.
-    5 duyu ile sinirli, kendisini gelistirmeye aldirmayan, sadece menfaatini düsünen çogunluga da, lütuflar gelmiyor.
-     Ancak bes duyu ile alinamayan bu lütuflari alabilen,
6., 7., 8. duyulari geliskin, etik degerleri yüksek insanlar da var.
Yillar önce, Esop sunu söylemis:
 
Insanin fikirleri, düsüncelerini, Düsünceleri, davranislarini, Davranislari, huyunu,
Huyu da, kaderini olusturur.
Esop M.Ö.300 Yani kaderimiz fikirlerimize bagli imis.
Bilgisi olmayanin, fikri de olmaz!
Ugur Mumcu demis, rahmetli Ugur Mumcu.
Öyle görülüyor ki, bilgi esas!
Bilgili insanin, hayali ve sezileri açiliyor.
Demek ki, Einstein; Hayal, akildan önemlidir diye bos yere söylememis. Hayaller sezilere dönüsebilir.
 
Seziler, idraklerin öncülügünü yapar.
 
Murray Hope
   
6) “Bilimsel degilse, inanmam” diyenlere selam olsun!
   
Isin basi; “Büyük Patlama” (Big Bang) bilimsel degil!
Bilimlerin, ömürlü, basli, sonlu ve sinirli “yaratilmisliklar” oldugunu görüyoruz.
Biyoloji;
Hücre yoksa, canli (ve bizler) yokuz.
Hücrealti boyutlarda biyoloji yoktur.
Kimya;
Atomlar yoksa kimya yoktur.
Atomalti boyutlarda kimya yoktur.
Fizik;
10-33 cm’e Plank uzunlugu denir.
Sicim kuramindaki, tipik bir sicimin boyutudur.
Bunun altinda fizik kurallari islemez. Fizik de yoktur.
Matematik; Onun da sinirlamalari vardir. (Gödel Kanitlamasi)
Netice:
1) Bugün, bilim adamlarinin inandiklarina göre 13.7 milyar yil önce evren olustu, varedildi, yoktan, Plank boyutuna geldi.
2) Plank boyutundan sonra bilimler, sira ile geldi.
3) Ondan önce, bilimler (matematik dahi) mevcut degildi.
 
Gerçek ile HAKIKATI, bir bellemeyin
 
Gerçekler (bilimler) yok iken, HAKIKAT vard i. Hakikat ilmi; HAK’tan gelir.
 
 
   
 (Görebildigim kadari ile)
 
 7) Bilimsel Uyanislar – HAYALLER
- Bilim adamlari, bilimsel yönden sikintida, Habire ariyorlar. Arananlara bir bakinca:
o T.O.E. (Theory of Everything) Her seyin teorisi (Kuvvetlerin birlesim teorisi)
o G.U.T. (Grand Unified Theory) Büyük birlesik teori o Infonlar – Enformasyon parçacigi veya dalgasi
o Stringler – Sicimler – Kozmik bilgi agi, network
o Takyonlar – Isik hizindan da hizli teorik parçaciklar. Isik hizindan daha hizli gitmek demek,
isik hizi ile büyüyen uzayin disina çikmak demektir, bu da Takyonlarin “bu dünya mali”
bu evren mali olmadigini, hayali oldugunu görüyoruz.
Ancak, bilimin, bunlari düsünmesi ve aramasi dahi, bilimdisi olaylara, kulak kabartmasi gibi geliyor bana. Çok sükür “hayal etmeye” basladik.
Unutmayalim ki:
“Hayal, akildan önemlidir.” demisti, Einstein.
 
(Görebildigim kadari ile)
 
 8) Ne oldu, ne oluyor derken, Bir de önümüze bakalim Neler olacak?
a) Bilimsel açidan dünyanin hali ve gelecegi düsünce özeti:
Akil, bir yere kadardir. Einstein
-      Dünyamizda, insan nüfusu patladi ve zorlayici biçimde artti.
-  Ancak insanlarin güzel gezegenimize hoyratliklari da çok artti. Sevgileri azaldi.
-      Kaynaklar hizla tükeniyor, kirleniyor, hatta zehirleniyor.
-      Denizler, göller, sular ve atmosfer de öyle.
-      Bu gidisin devami fizikman mümkün degil, bir büyük degisim mecburiyeti var.
-      Ancak, görülen o ki, hala bir uyanma yok, tahribata devam var.
-    Dünya, bizlere, yanardaglar, yanginlar, dumanlar, depremler, firtinalar, seller, toprak çökmeleri vs. ile türlü isaretler veriyor. Bunlar çok hizlandi.
-      Dünyaya bir kurtarici sarttir.
-  Kurtarici gelmistir. Adi Foton kusagidir. Etkileri az da olsa baslamistir.
-      Koca bir simit (tor) seklindedir.
-      Foton enerjisi yakinda, dünyanin manyetik alanini etkileyecek, elektrikli aletler, iletisim cihazlari nakil vasitalari (bisiklet hariç) vs. yakinda, bir müddet için çalismayacaktir.
-      Manyetik alan degismeleri olacak, dünyanin dönmesi,
(Kuzey güney, gece gündüz, soguk sicak birbirine karisacaktir.) degisecektir.
-      Türlü dogal afetler olusabilecektir.
-      *Ayrica NASA dünyamiza yaklasan bir gökcisminden de bahsetmektedir.
-      Büyük bir degisim yaklasmaktadir, kaçinilmazdir.
-      Bundan kurtulamayanlar da kurtulanlar da olabilecektir.
-   Referans olarak, bunlar ve çok daha fazlasi muhtelif yazilarda, kitaplarda, internette yayinlanmakta, konferanslarda anlatilmaktadir.
-      Bir 2012 tartismasidir dillerde! Kulak kabartma, okuma, hazirlik zamanidir. Bu konudaki bilimsel verileri dikkate alma, tedbir alma zamanidir.
*** Bilimsel olmayan kayitlar; buna ‘Mardet’ (Babil) veya ‘Nibi’ (s….) diyorlar.
b) Bilimsel olmayan yoldan dünyanin hali ve gelecegi düsünceler özeti:
Hayal, dünyada en büyük seydir.
Einstein
(Kutsal kitaplar, ilahi eserler, efsaneler, çok defa semboller ile metaforlar ile mahlaslar ile anlatirlar.)
Güzel dünyamizi, harika uzay gemimizi bir canli ve bir “ana” olarak hayal edelim.
Organlari olsun:
 
-      Kalbi, okyanuslari olsun.
-      Atardamarlari, nehirleri olsun.
- Midesi, toprak olsun.
- Atmosfer, cigeri olsun.
-      Gündüz soluk alip, gece soluk versin.
- Sinir sistemi, madenler ve ley hatlari üzerinde dolassin.
-      Gövdesi*, dis kabugu olsun.
-      Üzerine bitkileri, canlilari yerlestirelim.
-      Insanlari yerlestirelim, çogaltalim, çogaltalim, çogaltalim.
-      Bu insanlar, üzerinde yasadigi, yasamini borçlu oldugu anasina kötülük etsin.
-      Kaynaklarini hoyratça kullansin, yok etsin.
-      Denizlerini, sularini, havasini kirletsin, zehirlesin.
-      Türlü ikazlar ile hala akillanmasin, sapkinliga, azginliga, menfaatine düssün.
- Nihayet, dünya
“Imdat, yardim edin” desin.
-     Imdadina da , (her zamanki gibi) Hizir A.S. (Foton kusagi) yetissin, onu kurtarsin.
- Doktor gibi tedavi etsin, yenilesin.
-      Üzerindeki “zararlilari” ayiklasin.
-      “Faydalilar” da, “Altin çagda”, bambaska bir dünyada yasasin.
 
 
***Canli olmanin özelli gi, “yogun ve çok sicak bir merkez” olamayacagi için, gövdenin, “Hindistan cevizi” veya “içi alinmis portakal kabugu” gibi,
iki yapisik cami kubbesi gibi içinin bos oldugunu hayal edelim.
(Bu fikir Gökbilimci Edmund Halley (1656 – 1742) tarafindan ortaya atilmis, matematikçi Leonard Euler Tesla tarafindan kabul görmüstür.)
Agirlik merkezi kabugunun ortasindaki kürede olacagindan
 
-      Bu durumda, iç yüzeyde, iç yüzeye çekilen, hatta orada yasayan canlilar hayal edilebilir.
-      Orasi havasi, sulari, bitkileri olan, aydinlatilmis, korunmus,
harika bir ortam da olabilir.
*   Bakiniz ‘Makalelerim, Yasar Özkan’
   
(Görebildigim kadari ile)
c) Nasil Kurtulabiliriz?
* Bencilligi birakarak ("Bildiklerim, bilmediklerimin yaninda çok küçük kalir", bilincinin idrakine varabilmek)
* Görürsem inanirim degil, inanirsam görürüm bilincinde hareket edebilmekle. *Alçak gönüllü olup, yaraticinin gücünü kabullenmekle.
*Tüm yaratilmisi bir görüp, sefkat ve merhamet gösterebilmekle. *Gönlünü ve seytanini bir bilip, her ikisini de sevebilmekle.
-      Güzel dünyamizi ilahi bir uyanma günü bekliyor diye düsünüyorum.(Fatiha 1/4)
-       Dogru yola ulasma yakarisinin kurtulusta etkili olacagina inaniyorum.(Fatiha 1/6)
-       Dogru yola girmis kisilerin de (insan dahil her sey titrestigine ve titresim olduguna göre) yükselen titresimleri (karakterleri) sayesinde sag kalacaklarini ve kamil insanlar olarak, (Fatiha 1/7)
-      Bambaska, yepyeni, harika bir dünyada mutlu, huzurlu ve insanca yasayacaklarini hayal ediyorum. Üstelik de buna yürekten inaniyorum. Referans: Kur-an’i Kerim, ilahi bilgiler.
Not:
Yevmiddin= Din günü= Kiyamet günü= Uyanma Gününde, “Üflenecek Sur’a”nin bu ayiklamayi yapacagini düsünüyorum. (Foton kusaginin manyetik etkisi ile yogun 2 gün içinde dünyanin merkezinden gelen “ugultulu sesi,”
frekansi düsük, yükselmemis kisilerin kaldiramayacagi inancindayim. Yükselin, yükselin.
 9) Sözün Özü
Din Gününün Sahibi………………………….. (FATIHA 1/4) Bizi dogru yola ilet……………………………. (FATIHA 1/6) Salim kullarindan eyle, sapkinlardan degil…. (FATIHA 1/7)
 Varedenin, bize gönderdigi Kur-an’i Kerim’in
 Bu “Muhkem” Ayetlerini (Hüküm içeren ayetler) uygularsak
 bizim selametimize kapi açacagina inaniyorum.
Ayrica, kirmizi ifadelerin  ISARET ile birlikte Lütfedildigini arzederim.
Not: Bes duyudan baska yetim olmadigi gibi, ilahi konularda haddimi asmak gibi bir niyetim de katiyen yoktur. (Acizane sadece derlemekle görevlendim.)
 
   
10) Bir Isaret Var
 
Telepati, duru-görü, duru-isiti, radyestezi, levitasyon, vs. Ayrica, ilahi alemden lütuf alinabilmesi,
insanin 5 ile sinirli olmayan duyularinin açilmasi ile, lütuflarla mümkün olabilir diye düsünüyorum.
Hem bu kabiliyetleri hep var olanlar, hem de yeni kazanmislar ile konustum, dinledim, yaptiklarini gördüm ve halen de görmekteyim.
Bunlar da bizleri aydinlatiyor, yükseltiyor, koruyor ve huzur veriyor.
Bir kismi okuduklarimiz ile örtüsüyor.
Ancak, bazi realiteler, bilgiler, ikazlar, tavsiyeler ve kehanetler de lütfediliyor ki, bunlar, çok yeni, hiç bilinmeyen bilgiler, lütuflardir. Bunlara layik olmak lazim görüsündeyim.
Bunlari kayda aliyoruz.
Düsünüyor, anlamaya, özümsemeye çalisiyoruz.
Bunlar, sadece bizlere degil, insanliga ait yükseltici bilgilerdir.
Ögretici, uyandirici, sirali günlere hazirlayici bilgilerdir, tavsiyelerdir, mesajlardir.
Her sey titrestigine göre, insanin da bir titresimi olduguna göre,
bu hayat yolculug umuzda gayemiz titresimimizi ve farkindaligimizi yükselterek, hakikate bir adim daha yaklasmak olmalidir kanaatindeyim.
Bazi bilgiler, tavsiye, ikaz, bazilari da kehanet özelligindedir. Bizden beklenen aklimizla tartip, düsünüp, gönül ile inanmaktir.
 
Gönlü açik, hak edecek, hazmedecek, nasibi olan dostlarla paylasmamiz için lütfedilen,
 
11 Temmuz ve haftasi içinde, sirali günlerin, büyük bir doga isaretinin gelecegidir. (Yanardag patlamalari, kabuk hareketleri vb.)
Sevgi, ask, sefkat, merhamet ve alçak gönüllülükle çikmamiz gereken hakikat yolculugunda,  bize lütfedilen bu degerli bilgilerin özünü,
siz degerli dostlarimla paylasmayi kendime vazife görüyorum.
Ask Ola...
 
 
 
http://www.ozetkitap.com/ ADRESINDEN ALINTIDIR

Benzer Kitaplar