Kitabin
önsözünü yazan Emekli Tuggeneral Adnan TANRIVERDI 28 Subata gelene kadar Türkiye’deki
darbeler tarihine kisaca deginmistir. Darbelerin bir gelenek oldugunu her
darbenin kendinden öncekilerin devami niteliginde oldugunu Türkiye darbeler
tarihinin 27 Mayis 1960 darbesiyle basladigi darbeyi yapan Milli Birlik
Komitesi adini alan cuntanin kendileri gibi düsünmeyen taraf olmayan yüzlerce
general ve subayi tasfiye ederek silahli kuvvetler içerisinde darbeci bir yapi olusturmuslar
ve bu yapi daha sonraki dönemlerde varligin devam ettirmis kendine tehdit
olarak gördügü kisileri tasfiye etmeye devam etmis bütün bunlar emir komuta
zinciri çerçevesinde oldugu daha sonra 12 Eylül 1980 ve 28 subat darbesinin bu
yapinin yaptigini 28 subatla ilgili Çevik BIRIN demokrasiye balans ayari yaptik
dedigini yine ayni sekilde bu darbeye post modern darbe olarak ifade eden ilk
kisinin dönemin Genel Kurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Erol ÖZKASNAK oldugu
Bütün
darbe ve müdahalelere gerekçe olarak ayni argümanlarin kullanildigi bunlar
basta laiklik olmak özere inkilap kanunlarinin korunmasi çagdas medeniyet
seviyesine ulasmaya engel oldugunu düsündükleri milletin yasantisi içerisindeki
bazi davranislar vs. Bütün bunlar bahane edilerek müdahalelerde bulunmus
kendilerine hukuku olarakta TSK iç hizmet kanununun 35. maddesindeki ‘Türkiye
Cumhuriyeti Devletini koruma ve kollama görevini göstermislerdir. Öncelik tehdit olarak Milli Güvenlik Siyaset
Belgesinde irticayi ön plana çikardiklari ayrica belgede yer alan iç tehdit
unsurlarinin cephelesmelere sebep oldugu etnik kimlik ve dindarligin tehdit olarak
öncelikli hale gelmesi temel haklarin kullanilmasinda engel teskil ettigini
yapilan müdahaleler sonucu ülkenin istikrarsizliga sürüklendigi ülkenin zarara
ugradigi ülkenin gelismesin için bu tarz yapilarin devlet içerisinden tasfiye
edilmesin gerektigini belirtmistir
Günümüzde
ortaya çikarilan çarsaf, oraj suga, sakal eylem planlarinin desifre olmasi
internet andici balyoz davasi gibi davalardan anlasilan 28 Subat sürecinin
bitmedigi hala devam ettigi darbeci yapinin ancak yeni ve sivil bir anayasayla
tamamen tasfiye edilebilecegi yeni anayasa yapilmadigi takdirde bu sikintilarin
hep ülkenin gündemini mesgul edecegi ve ülkeyi sikintiya sokacagi suana kadar
bu tarz girisimlerde bulunanlarin dahi tam olarak adalet önüne çikarilamadigi
bu konuda açilan davalarin ilerleyemedigi davalarin çogununun delil yetersizligini
sebep gösterilerek bir sonuca ulasilamadigi 28 Subatla ilgili delil arayanlara delil
olarak bu kitapta yeterince delilin mevcut oldugu 28 Subat davasinin delil
yetersizligi bahane gösterilerek sonuca ulasmama gibi bir durumun olamayacagi
bati çalisma grubunun yapmis oldugu fislemelerin ortada oldugu bu fislemelerle
bütün kurumlari etkiledikleri kendi denetimleri altina aldiklari özel
isletmeleri dahi ajan tutarak denetledikleri bu sekilde birçok kisinin magdur oldugu
kitabin devaminda asillarinin kendisinde mevcut oldugunu söyledigi belgeleri sunmustur.
Bu belgeler;
ISLAK
IMZALI GIZLI BELGE
Deniz
Kuvvetleri Komutanliginin 5 mayis 1997 tarihli islak imzali gizli belgede sivil
toplum örgütlerini denetim altina nasil alindigini gösteren en iyi belge oldugu
bu belgeyle verilen yazili emirde vakif, dernek, meslek kuruluslari, sendikalar,
basin kuruluslarinin fislenmesinin istendigi
nasil fislenecegi ile ilgili ve
bu fislemelerde yer almasi gereken bilgilerin siralandigi bu belgede Bati
Çalisma Gurubunun fisleme metodunu
gösteren en iyi belge oldugunu söylemistir doldurulmasin istenin formlarda
kisilerin kimlik bilgileri Asiri sag,
Asiri sol, Nurcu, Naksibendi, Bölücü, PKK, ve ayrilikçi seklinde fislemelerin
istendigi belgede haklarinda bilgi toplanmasi istenen kurumlarin tek tek
siralandigi okullar, dernekler, vakiflar, siyasi parti yönetimleri, basin
seklinde detayli bir sekilde kurumlarin siralandigi ve yazinin gönderildigi
kurumlar tarafindan bu çalismalarin yapildigini belirtmis
Bu
sekilde hazirlanan bir dikkat çekici bir belge olarak emekli bir Tümamiralin
bile fislendigi emekli olduktan sonra dahi hakkinda bilgi toplanmaya devam
edildigi hatta ailesi ile olan iliskilerinin dahi detayli takip edildigi,
Çetin
Dogan imzali bir baska belgede 16 Nisan 1997 tarihli Laiklik aleyhtari faaliyetler
konulu belgede verilen emirlerde cami vaazlarinin kontrol edilmesi bunun için
personel görevlendirilmesini yapilmasi ve tespit edilen hususlarin kendisine
bildirilmesini istemistir.
Bati
Çalisma Gurubunun askeri personel hakkinda sürekli bilgi topladigi özellikle dindar
subaylarin fislendigi personelle ilgili giyim kusam sosyal faaliyet evlerindeki
davranis tarzlarina aile yapilarina kadar her seyin detayli bir sekilde
fislendigini belirtmistir
Çetin
dogan imzali gönderilen bir baska belgede illerde bulunan degisik tarikat ve
mezheplerin yeri ve miktari dergâh, tekke, türbe, kuran kursu imam hatip
okullari ve ögrenci sayilari tek tek istenmis kislada bulunan cami ve
mescitlerin denetim altinda tutulmasi istenim bu dönem gönderilen yazili
emirlerde çagdas kiyafete uymayan personelin lojman, ordu evi, gazinolar ve
servis araçlarindan yararlanmalarin müsaade edilmeyecegi belirtilmistir,
DYP lideri Tansu Çiller, 1997’de Samsun’daki mitingde
kullandigi sözler TSK’nin büyük bir kampanyasina imza attigi, Çiller, 24 Eylül
1997 tarihli mitingde, dönemin Basbakani Mesut Yilmaz’i hedef alarak, ‘Bugüne
kadar ara rejim oldu, atanmislar oldu, ama hiçbir zaman seçilmis bir siyasi
partinin genel baskani, onbasi olma serefsizligini göstermedi’ demisti. Bu
sözler üzerine harekete geçen Genelkurmay’in birliklere kampanya kontrol formu
gönderdigi anlasiliyor.
Kontrol formunda Çiller’e karsi yapilacak kampanyada izlenecek yol
haritasi anlatiliyor.
Kampanyaya emekli subay ve astsubay dernekleri ile
gazi derneklerinin istiraklerinin saglanmasi talep ediliyor. Bu derneklerin
yani sira evlatlari askerde olan aileler, onbasilar, subay ve astsubaylar,
onbasilar ve çavuslu isimli köylere ulasilarak tepki göstermelerinin saglanmasi
isteniyor. Yapilacak açiklamalar hakkinda da detayli bilgi verilirken, DYP
Genel Merkezine ait tüm iletisim bilgileri de veriliyor.
Bu
konularda o süreçte Bati Çalisma Gurubunu desifre eden ve darbe sürecini
engelledigini belirttigi dönemin Emniyete Istihbarat Dairesi Baskani Bülent
Orakoglu’nun görüslerine basvurdugunu.
Bülent Orakoglu’nun Derin
yapilarin amaçlarinin darbe oldugunu iddianameler ile ortaya koyuldugunu 28 Subat’tan sonra devreye koyulmak istenen darbe
girisimlerinin ana kaynaginin BÇG ihtiyaçlari belgesi oldugunu belgenin,
günümüze uyarlanarak devreye sokuldugu yapilan 28 Subat sorusturmasinin
göstermelik bir dava olmadigi yakin zamanda davayla ilgili çok farkli
gelismelerin ortaya çikacagini, karanlik olaylarin bu süreç ile desifre olacagini ve kazananin
Türkiye olacagini belirtmistir devlet
içerisindeki derin yapilarla mücadele ediyorsa 28 Subatçilarla da hesaplasilmasinin
gerekli oldugunu Yarginin bu konuda
harekete geçmesi gerektigini belirtmistir yapacagini düsünüyorum. Birde
28 Subat sürecini sadece TSK içindeki cunta ile sinirlandirilamayacagi, Sürece destek
veren birçok kurumun oldugunu bunlarin basinda o dönem Cumhurbaskanligi
makaminda olan Süleyman Demirel’ in bulundugunu ve görevini yapmadigini
belirtmistir. Bunun yaninda Cuntaya yardim
eden Is dünyasi, oldugunu yine belli
bir medya grubunun ve gazetecilerin cuntanin görüsleri
dogrultusunda hareket ettigi dava açildiktan sonrada davayi itibarsizlastirmaya
çalistiklari bunu da basin özgürlügünü adi altinda yaptiklar bu denemde 28 subatçilara yardim eden
herkesin adalet önünde hesap vermesi gerektigin belirtmistir
Orakoglu 28 Subat sürecinde yasadiklarini ise su
sekilde anlatiyor “Biz o dönem TSK içinde cuntayi tespit ettiklerini TSK içindeki
Bazi komutanlarin bu cuntaci ekibe karsi oldugunu Ama seslerini çikaramadiklarini
karsi çikmalarinin sebebinin terör örgütleri ile bu ekip arasinda yakinlasma
oldugunu gördüklerini ve bundan rahatsiz olduklarini bundan dolayi bu cuntaya
destek olmadiklarini destek olmalari durumunda darbenin kanli bir darbe
olacagini bu denem kendilerinin ülkeyi kaosa sürüklemek isteyenlere karsi
çalismalar yaptiklarini bu çalismalar yapmadiklari takdirde görevlerini
yapmamis sayilacaklarini yapmis olduklari görevleriyle ilgili yargilandigini
yargilanmalarin on yil sürdügünü oysa yapmis olduklarinin bizzat görevleri oldugunu
yapilan çalismalar sayesinde TSK içindeki yapilanmalari desifre ettigini yapilan
çalismalari dönemin cumhurbaskanina gönderdiklerini o dönem gerekenin yapilmadigi
yapilmasi halinde darbenin olmayacagini darbeden dolayi ülkenin büyük zarara ugradigini
ekonomisinin battigini söylemistir.
28 subatla ilgili bilgisine basvurulan HAK-IS
genel baskani Mahmut Arslan; bu dönemde irtica korkulariyla toplumun
korkutulddugu ve toplumu endiseli bir duruma getirdiklerini ülkenin onca sorunu
olmasina ragmen irtica, laiklik giyim kusalla ilgili sorunlarin konusuldugunu
bu dönemin en büyük aktürlerinden daha sonra besli çete olarak adlandirilan
konfederasyonlarin kendilerine sivil toplum örgütü diyen yapilarin oldugunu ve bu yapilarin bazilarinin daha
sonra yaptiklarindan rahatsiz oldukklarini belirtmistir 28 subatin ülkemizi
kirizlere sürükledigi ve telafisi mümkün olmayacak sikintilar soktugunu Meclisin devre disi kaldigini mesleki egitimlerin sekteye ugradigini toplumun korkutuldugunu bu sürece medya ve is dünyasinin destek
verdigini kendilerinin bu konuda 12 eylül ve 28 subatta yapilanlara karsi
durduklarin yapilan ve yapilacak olan
sorusturmalarin ülkemiz için iyi
sonuçlar doguracagini belirtmistir.
28 subat sürecinde Bati Çalisma Grubu
tarafindan alti milyon kisinin fislendigi
ayni dönemde bu konuda Milli Istihbarat Teskilatinin da ayni sekilde fislemeler yaptigini bütün bakanliklarda mevcut
personelin fislendigini kitapta bu fisleme dosyalarini belge seklinde kitapta
yer almaktadir.emniyet müdürlüklerine gönderilen ph adli belgede belirtilen
kurallara uymayan özellikle kamu kurumlarindaki personellerin fislenmesinin
istendigi belgenin aslini kitapta yayinlamistir.
Yazar
28 subat sürecinde nerdeyse bütün devlet kurumlarindaki hatta özel sektördeki birçok personel tet tek
fislendigini, çok kisinin magdur oldugunu, isten atildigini yada isi birakmak zorunda kaldigini olusan
istikrarsizlik sonucu ülkenin büyük
ekonomik kayiplar verdigini büyük zararlara
ugradigini vatandasin büyük sikintilar
yasadigini belirtmis konuyla ilgili belgelerini tamamini kitapta orijinalleri
bende diyerek yayinlamistir.
28 SUBATIN ÇÖZÜLEN KODLARI
Aslan DEGIRMENCI
ÇIRA YAYINLARI
2012