ZAVALLI GERÇEK KIMIN UMURUNDA ?

ZAVALLI GERÇEK KIMIN UMURUNDA ?

Fevzi BOZKURT
Politika


Zavalli romani Istanbulda iki Polisin 22 günde basindan geçenleri anlatmaktadir. Bu polislerden Erdal içine kapanik, batil inançlari olan özgüveni az, olaylarda yapmak istediklerini yapamayan, içinde yasayan, kendini basarisiz gören biri diyebiliriz, Gürkan ise özgüveni yüksek, giyimine dikkat eden, her zaman bir adim ileride olmak isteyen, yakisikli ve basarili biri diyebiliriz. Erdal ve Gürkan çocukluktan beri birlikte büyümüs, daha sonra polis olmus, beraber ayni evi paylasiyor ve Istanbulda ayni binada farkli subelerde görev yapmaktadirlar. Erdal Asayis Sube Müdürlügü Kayip Sube Müdürlügü’nde, Gürkan ise Kaçakçilik ve Organize Sube Müdürlügü’nde çalismaktadirlar. Romanin ilk gününde Erdal Ayse isimli on sekiz yasindan küçük kizin kaybolmasi olayini safi Adnan ile birlikte Büro amirleri tarafindan verilmis bu görevlendirme Erdal’in hosuna gitmemistir. Daha Subede tahkikat zamaninda bile sefi tarafindan çömez muamelesi yapmaktaydi. Erdal ve sefi Ayse’nin bulunmasinda ilk adim olarak kizin babasini aramis evlerine gelip kizi hakkinda birkaç soru soracaklarini söylemis ve Istanbul’un ücra gecekondulu semtlerine dogru yol almislardi. Yol üzerinde Adnan’in Erdal’i durdurup araç içerisinde beklemesini söyleyip arabadan indi ve Erdal arabadan indikten bes dakika sonra dikiz aynasindan sefi Adnan’in muhtemelen ülkeye kaçak giren mültecilerden zorla para aldigini görüp Adnan’a karsi olan tiksintisi bir kat daha artigini hissetmistir. Aradan biraz zaman geçtikten sonra Adnan arabaya gelip cüsseli vücudu ile ön koltuga savrulmus ve bir dolu küfrederek ülkeye kaçak giren mültecilere verilen ekmegin bir zarar oldugunu bunlar yaratiklar diyerek telefonun tuslarini çevirip arkadasi ile at yarisi hakkinda bagirarak sohbete koyulmus, görüsmesini bitirdikten sonra sonra paranin bir kismini Erdal’a teklif etmis Erdal teklifini geri çevirmis Aysenin babasi evine dogu yol almislardi. Adnan kendini sürekli olarak ülkücü milliyetçi olarak görüp oturdugu her ortamda ülkenin Islamcilar tarafindan istila edildigini söyleyip onlarinda devri kapanacak diyerek nutuk atmaya baslardi. Aysenin evine geldiklerinde evin gecekondu evi oldugunu babasinin durumunun iyi olmadigi eve girmeden kapinin agzinda belli olmustu. Evde baba ve kizlari vardi. Adnan agzi bozuk bir sekilde babalik kiz ne zaman kayboldu birine mi? kaçti gibi sorulmasi gereken sorulari sordu. Baba kizinin yasinin küçük oldugunu endise duydugunu kaybolmus olabilecegini bir ayaginin hafif sekilde aksadigini söyledigi sirada salonun öte tarafinda bulunan kizin söze atlayarak yalvaris içerisinde kardesinin yol iz bilmedigini bulunmasini istedigi söylediginde Erdal lafa atlayarak gayet kibar sekilde bide kaybolma konusunu ablasinin agzindan dinledigi sirada kesin seyh kaçirmistir demesi üzerine baba hemen kizi susturup yalan söyleme günaha girersin seyh niye böyle bir sey yapsin gibi sözlerle kizinin baya bir azarlamis Adnan babaya bir hayli kizarak seyh kim diye sordugunda söylememesi halinde suçlu olacagini yardim ve yatakliktan ceza alacagini söylemis korkan baba daha önce köyde yasadigini ara sira arkadaslarinin israri ile seyhin sohbetlerine katildigini, sohbetleri çok hosuna gittigini daha sonra seyhinde kendisini çok sevdigini Istanbulda kendisinin yanina tasinmasini kendisine ev yapacagini söylemistir. Baba da varini yogunu satip seyhin yanin tasinmis cebindeki paranin büyük kismini seyhe vermis, fakat aradan alti ay geçmesine karsin ev falan vermemis üstelik kaybolan kizini da cemaatten birine vermek istedigini söylemis baba da baska çaresinin olmadigini görüp kabul etmis hatta kizini da arada dövermis. Erdal ve sefi de durum karsisinda Seyhin evinin Kara Dicle köyünde sadece cemaat üyelerinin yasadigi kooperatif evlerinin adresini alip tahkikata orada devam etmisler. Adnan ise Islamcilarin girmesinin hosuna gittigini sanki elline düstügünü firsat kollarmisçasina öç almak istedigi her halinden belliydi. Erdal her zaman oldugu gibi Adnan’in yaptigi çömezlik muamelesinin ezikligini hissederek arabaya binip dogruca Karadicle’nin yolunun tuttular. Adnan bugüne kadar Islamcilara olan kizginliginin öcünü almak istercesine arabanin içinde iri cüssesiyle homurdanmaya devam ediyordu. Karadicle sadece cemaat üyelerinin kooperatif seklinde yapilan kendine ait köyün girisinde kalan küçük bir bakkal, kahvehane ve okul olup bunun disinda tamami cemaat üyelerine ait evlerden olusuyordu. Erdal ve Adnan Karadicle’nin girisine geldiklerinde köyün içi bombos sanki terkedilmis gibiydi. Köyün içine dogru ilerlediklerinde kahvehaneyi gören Adnan sevinmisçesine Erdal’a arabayi durdurmasini söyledi. Kahvehaneye girdiklerinde Köy sakinleri içeriye sanki uzayli gelmisçesine gözlerini Erdal ve Adnan çevirmislerdi. Adnan selam verip kendilerinin polis olduklarini, kayip olan bir kiz için geldiklerini söylemis Erdal hemen elini cebine atarak elindeki kayip kiza ait olan fotografi kahvehane sakinlerine göstermisti. Bu sirada siska kisa biri hemen ortaya atilarak kendisinin Muhtar oldugunu kizi tanimadiklarini söylemis, Adnan hemen söze atilarak seyhi sormus muhtarda seyhin çok iyi oldugunu sanki kelimelere sigdirmayacakmisçasina anlatmaya baslayinca Adnan aniden muhtarin lafini keserek seyhin kaldigi evi sordu. Muhtarda evin tepede oldugunu eger isterlerse kendilerini birakacagini söylemis beraberce seyhin evine dogru yol almislardi. Evin önüne geldiklerinde, seyhin evinin köydeki diger evlerden farkli oldugu hatta malikane gibi olan evi görünce seyhin karadicle’deki agirligini eve girmeden anladi. Adnan her zamanki gibi homurdanarak içeri girdi. Seyh misafirlerini salona aldi. Adnan seyhin misafirperverligini bir kenara birakmasini istermisçesine söze atilarak kizin fotografini gösterip taniyip tanimadigini sormus seyhse yüzyilin bilgesi edasiyla agirbasliligini koruyarak tanimadigini niye buraya kadar gelip de bana soruyorsunuz diye sordu. Adnan kizin isminin Ayse oldugunu babasinin sizinle iyi dost oldugunu kizi zorla evlendirmeye çalisiyormussun kiz nerdeyse çikart yoksa hakkinda yasal islem yaparim diye çikisti. Seyh babasinin dostu oldugunu, hatta sirasi geldiginde Karadiclede kendisine ev yapacagini kizini da Babasinin istegi ile üyelerden birine verecegini bununda babasinin bilgisi ve istegi dahilinde oldugu söylemis deyim yerinde ise Adnan’in sabrini iyice zorlamisti. Erdal uysal bir kedi gibi sesini çikartmadan bir kösede kivrilmisti. Adnan köpürerek Erdal ile birlikte evden çiktilar. Erdal ve Adnan arabaya bindiklerinde Adnan Erdal’a yürü gidelim ben seyhe yapacagimi bilirim bunlar böyle devleti eline geçirmisler gibi arada küfürler savurarak yol boyunca konustu. Erdal sakin bir sekilde arabayi sürerken arada Adnan’in laflarini onaylayarak kafasini salliyor ama bir yandan da yolun bitmesini Adnan’in sesinden kurtulmayi istiyordu. Fakat Erdal ve Adnan ellerinden geleni yapmalarina karsin bir türlü kizi bulamamislardi. Bu sirada Erdal’in ev arkadasi Gürkan’in ani ölümü üzerinden Erdal Gürkan’in katilinin bulunmasi için Cinayet Büro amirine yardim ile görevlendirilmis Sonradan kaybolan kizin Seyhin evinde çiktigi duyulmustu.
 
Romanda Gürkan ise Organize Sube müdürlügünde Erdaldan daha önemli isler ile mesguldü. Gürkanin babasinin Emekli Emniyet müdürü olmasindan dolayi arkadaslarinin onun torpilli oldugu için Organizede çalistigini bu kadar rahat hareket ettigini düsünürlerdi. Gürkan ise bunun hiç sorun etmeyip alttan almaya çalisirdi. Romanin baslangicinda Gürkan derin devlet hakkinda ki sorusturmayi sürdüren sansli polislerden diyebilecegimiz ekipteydi. Gürkan, Mustafa ve Arif birlikte bu görevi yerine getiriyorlardi. Daha önceden derin devletin önemli kademelerine adam soktuklarini ülkeyi böylelikle yönettiklerini simdiki siyasileri gelmesi ile birlikte bir bir eylem planlarinin ortaya çikmasi hakkindaki sorusturma dalgasinin önemli ayaginda görev yapan Gürkan’in ekibi sürekli operasyonlar yapip ülkeyi dehsete düsüren belgeleri bulmuslardi. Bu sorusturma kapsaminda gözaltina aldiklari muvazzaf Albayin dosyalarini incelemekle görevlendirilmis Ülkenin beklide kaderini degistirecek belgelere ulasilmisti. Gürkan böyle bir görev üstlenmesi kendine ola güvenini göklere tasiyordu. Bu sirada Gürkan sürekli olarak emniyet binasinin önündeki zenginlerin gidebilecegi lüks bir restorana yemek yemek için gittigi sirada hayallerini süsleyen kiza asik olup sürekli onun ile tanismak için içi içini yiyordu. Tüm cesaretini toplayip kizi takip eder ve kizinda Polis aynin binada oldugunu Olay yeri inceleme Sube Müdürlügünde Suç Profili Analizcisi oldugunu adinin Asli oldugunu ögrenip günlerce ayni restorana gidip tanisma ani yakalamaya çalisirdi. Gürkan Asli’yi kendine olan güveni bakimli olmasi ve yakisikliligi ile ayarlamayi barisir ve düzenli olarak görüsüp hatta gecelerinin çogunu da Aslinin evinde geçirmeye baslar. Bu davranisi Erdal’in hiç hosuna gitmez arkadasinin ileride Asli ile evlenmesinde kendisinin yalniz kalacagini düsünerek sürekli içlenir. Gürkan is yerinde hep sakalasan biri oldugu içi diger bürodaki arkadaslari tarafindan da sevilirdi. Gürkan ve arkadaslari Mustafa ve Arif, Albay operasyonunda sorgulama için çok yogun çalisarak önemli adimlar atmis derin yapilanmanin para trafigini yöneten Türkiye’nin en zengin adamlari arasinda gösteriler sahsina karsi operasyonlar düzenlemisler ve bir hayli zor durumda kalarak sorusturmayi gece gündüz devam ettirmislerdir. Tam Asli ile evlenme düsüncesine kapildigi sirada is geregi görüsme esnasinda profesyonelce iki el silah sikilarak sehit edilmis, Asli ve Erdal bu durum karsisinda yikilmislardi.
 
Romanda dikkat çeken konulardan biri Erdal karakteri ile anlatilarak polislerin görevlerini kanunlar çerçevesinde yanli polis olmadan olaylari küçük büyük ayirmadan profesyonel bir sekilde çözüme kavusturabilmek ve Adnan karakteri ile de bir polisin küfür etmemesi siyasi konulari aleni bir sekilde konusmamasi gerektigi ve belki de en önemlisi rüsvet kumar ve at yarisini oynamasi gibi konulari islerken,
 
Gürkan karakteri ile de Emniyetin siyasi iktidar dogru orantili bir sekilde yürüdügünü devletin hiç olmadigi yerlerinde derin devlet diye tabir edilen birimin temizlenmesini Zavalli romani islemistir.
 
ZAVALLI GERÇEK KIMIN UMURUNDA
TIMUR SOYKAN
POSTACI YAYINEVI

Benzer Kitaplar