Bir liderde olmasi gereken özelliklerden biri yasadigi
hayatin
nasil
sekillenecegini öngörebilmektir.Insanlar hayatta neyin önemli
oldugunu ne yönde ilerlemeleri gerektigini düsündüklerin
de kendilerine öncülük yapacak bir rehber ararlar.Baskalarina dogru istikameti gösterebilmek liderin sahip olmasi
gereken niteliklerden biridir.Ayrica bir insanin liderlik yapabilmesi için
gerekli olan vasiflardan biride ileri görüslü olabilmektir.Özgün olabilmelidir lider herkesin düsündügünden
öngördügünden
yani olaganliktan siyrilip gelecege dair tahminler yürüterek
liderligini pekistirmelidir.
Toplumlarda ileriye ufku açik insanlar daha kolay bir sekilde lider olarak kabul edilirler. Ancak ileriyi
görebilmek liderligin
sartlarindan olmasina ragmen bu tek basina
yeterli olmayan bir olgudur.Gelecege dair olumsuz tahminlerde bulunup bu tahminlerin
gerçeklesmesi digerligin ispati degil tam aksine sizi insanlardan uzaklastiran bir sebep oluverir.Liderligin baska bir yolu da öngörülen is ve islemlerin takibi sonrasinda
insanlari
iyi kazanimlar elde edebileceklerine inandirabilmektir.Son
olarak insanlarin sizi lider olarak kabul edebilmeleri için
bir çok
önemli
ise imza atabilmenize baglidir.Büyük liderlerin hayatlari dikkatle izlendigi zaman hepsinin ayricalikli
bir geçmisleri oldugunu söylemek yanlis olsa gerek.Liderlerin bazilari
böyle
bir geçmisleri olsa da bu istisnai bir durumdur.Insanlar çogunlukla rahat bir ortamda hayatlarini ikame etmedikleri gibi hayatin önlerine çikardigi
engelleri kendi iradeleri ve çalismalariyla astiklari için güçlerine güç katmislardir.
Insanlar bütün arzularinin gerçeklestigini önlerindeki hedeflere kolayca vardiklarini
görebildiklerinde
güzel
bir duyguya kapiliverirler.Lakin hayatin hep olumlu hem de olumsuz
yönlerinden insan olarak ögrenecegimiz çok
sey vardir.Insanlar isleri rayinda gittigi zaman sadece kendi mutluluklariyla
ilgilenir, baska insanlarin
duygu dünyalarindan
bir habersiz yasarlar.Doga insanlara içebakis için her daim firsatlar sunmaktadir.Insanlar bu firsati yakaladiklari zaman tam
bir içebakis durumuyla karsilasma imkani bulurlar.Zaten kendi iç
benliklerinin özünü yakalayamamis ve kendinin öz elestirisini hiç yapmamis bir insandan gerçek bir lider olmasini
beklememek gerekir.Ayrica insanlarin ruhsal ve düsünsel
gelisimleri için belli bir sikinti çekmeleri ve sikintilardan basari ile siyrilmasi gerekmektedir.Vasifli insanlar bir ise koyulduklari zaman isi ne kadar iyi basardiklarini göstermek için hemen hemen her yola basvurmaktadir. Insanlar normal yasamda
çok
hassas davranislar sergilemektedir. Eger insanlar beraber yasadiklari insanlarla birlikte olduklari zamanlarda
kendilerini mutsuz hissettikleri zamanlarda o insanlarla aralarina mesafe
koymaya baslarlar.
Is hayatinda misyonunu tamamlayan bir kisinin bile is hayatini sonlandirdiginda
onun görevini
devralacak biri her zaman vardir.Hiç vazgeçilmez diye düsünülen
önemli
bir görevde
bulunan bir kisi bile belli
bir zaman geçtikten sonra kendi yerini dolduracak birinin oldugunun farkina varir.Baska bir ifadeyle bir isyerinde yapilan isler bir sahsa mal edilmemeli o isin asilanda ekip
veya takim
isi oldugunu gerçegi göz ardi edilmemelidir.Icra edilen islerde iste emegi geçen herkesin çalismasi neticesinde kendi beceri ve yetenegini sergileyebilme firsati
buldugunu unutmamalidir.Eger insan bir sikinti yada zorlugun içendiyse bunun evveliyatina
bakmalidir.Hayatinizin
gerçek
çizgisinden
uzaklasip
uzaklasmadigina
bakip
yada yapilan
islerde sadece kendisinin takdir edilmesine önem
verip baskalarinin yaptiklarindan dolayi takdir edip etmedigimizi hatirlamaliyiz.
Hayatta insanlarin karsisina
birçok firsat
gelir ve bu firsati olumlu kullananlar gerçek
basariya ulasmis olanlardir. Karsilasilan
güçlükleri asip
durumu lehlerine çevirebilen insanlar her zaman umut kaynagi
olmuslardir.Diger yandan Karsilasilan
olumsuzluklari veya sikintilara
kendi lehlerine çeviremeyenler ise basarisiz olarak lanse edilip toplumda umutsuz vaka olarak
gösterilirler.Insan hangi sikintiyla karsi
karsiya
kalirsa
kalsin
bu süreç çok
uzun süremeyecek,
sikintinin
sundugu dezavantajlar avantaja dönüstürmek ve ondan iyi çikarimlar
elde etmektir .Insan
hayatini
bahanelerle dolu bir biçimde sürdürmemelidir.Herhangi bir olumsuzlukla karsilasildigi
zaman yasanan durumun sadece kendi basina
geldigini düsünmemeli,
ayni
durumu baskalarinin
da yasayabilecegi unutulmamalidir.ABD de bir baskan tekerlekli sandalyeyle yasamasina ragmen baskanlik görevini layikiyla sürdürmesi, onun hayatta bahanelerin ardina
saklanmayip karsilastigi
zorluklari bile olumlu yönlere çekmesini bilmistir.Yine ayni durumu farkli bir örnekle daha pekistirebiliriz.ABD de genç
yasta kocasini kaybedip çocuk lari tarafindan terk edilen kadin, tüm
bu olumsuzluklara ragmen
hayatta tutunmus
söz
konusu devlette yüksek bi makama kadar yükselmeyi
basarabilmistir.Bu tür insanlar hayatta yasadiklari olumsuzluklardan hep güzel çikarimlar elde
etmislerdir.En dipte iken bile normal insanlarin
dahi hayal edemeyecegi
isleri basarabilmislerdir.Böyle olumsuzluklarla karsilasan insanlar yasadiklari olumsuzluklardan dolayi
asla üçüncü kimseleri sorumlu tutmadiklari gibi böyle bir
davranisin
ise bile yaramayacagini
bilirler.Basarili
insanlar ilk olarak herhangi bir olumsuzluktan dolayi üçüncü kisileri veya kaderi suçlamazlar.Ikinci olarak kaderin kendilerine sundugu kabullenirler.Üçüncü olarak karsilastiklari olumsuzluklardan hep önemli çikarimlar yapmasini
bilirler.Dördüncü önemli nokta ise baskalarinin destegine güvenmeyip kendi ayaklari üzerinde
durmasini
bilirler.
Insan hayatinda her zaman kararlilik
ve irade gücü ile karsilastigi
olumsuzluklari yenip yolunu açmasini bilmelidir.Bunun için çok
büyük sorumluluklar almaniza gerek yoktur.Elinizden gelen ve kapasitenizin neyi
basarabilecegini biliyorsaniz o isle yola baslarsaniz basarinin gelmesi çok geç olmayacaktir.Insanlar hayatta her daim yenilmez olmanin yollarini
bulmaya çalismalidir.Insanin sahip oldugu imkanlar ne kadar fazla ve olanaklar ne kadar
iyiyse insan baskalarina
yardimci
olabilmesi için o kadar fazla sansi olmaktadir.Insan hayatta basarali
olabilmesi için sabit kalmamali, yapilan
is her halükarda analiz edilmeli ve yapilan analiz neticesinde
gerçeklestirilen isler sonucunda daha basarili sonuçlar alinabilir.
Insanin bireysel olarak basarabilecegi seylerin bir siniri vardir. Bu sebepten ötürü dünyada basariyi yakaliya bilmek için
insanin
yaninda
olacak ve kendisine destek olacak kisilere de ihtiyaç duymaktadir.Insanlarin basari elde edebilmeleri için her daim
insanlarin
istedikleri seyler için
arayista olmak ve istenilen talebin daha çok
asama kaydetmek için bir araç olarak kullanmaktan geçer.
Insanlar her ne kadar ugrastigi
problemlerin sebeplerini psikolojik olarak tahmin etse de bu sorunlarin
büyük
bir bölümü
ekonomik kaynaklidir.Bir insanin maddi durumu belli bir oranda artmasi
durumunda bir çok problemin ortadan kalktigi
gözlemlenmektedir.Özellikle
ailelerin yasadigi
sorunlarin
çogu maddi gerçeklere dayanmaktadir.Yasadigimiz
bu problemlerin halledilmeyecek oldugu fikrine hiçbir zaman kapilmamaliyiz.Bu sorunlarin üstesinden gelmek için her zaman mantikli çözümler
üretmeliyiz.
Kendisini belli bir çizgide tutan insan her daim düsüncesi
kadar basarili olabilir. Önemli olan husus suan basarabildigimiz seylerin daha iyisini yapabilecegimize inanmaktir.Böylesi durumlarda insanin
iradesine büyük bir görev düsmektedir.Insan ne düsünüyorsa
odur.Iste belirtilen bu sebeplerden ötürü irademizi daha
çok ve daha akilci kullanmaliyiz.Irade gücünün bir çok özelliginin yaninda çok sayida insani ilgilendiren problemlerden biride egitim geçmisi ve egitim donanimiyla
ilgili sorundur.Hatta bir çogumuz hayatimizda bu sorunla karsilasiyoruzdur.Birçogumuzun egitimi belli bir süreçten
geçmistir.Asil önemli olan husus ise bu egitimleri bitirdigimizde nasil hayat sürdürdügümüz
ve insana güven hissi verecek türde sonuçlar
elde etmektir.Insanlar bir çok
dönemde
egitimsizlikleri bahane etmislerdir.Halbuki insanlarin
bu eksikligi egitimden degil de zihinlerin geçmise dayanmalarindandir.Resmi egitimden uzak olan insanlar genelleme yapmakta ve asil
anlatilmak
isteneni algilamakta zorluk çekmektedirler.Insan kendini sinirlamadiginda
düsündügü
insan profilini yakalamasi kolay olur.Simdi saydigimiz
fiilleri hayata geçirip gerekli çalismalari yaptiginiz
takdirde basari
yolu size sonuna kadar açilacaktir.Bunun devamliligini
sagladiginiz
andan itibaren sürekli zafer elde etmis ve yenilmez oldugunuzun farkina varacaksinizdir.
Insanin perspektifini kökten degistirebilmesi yeni fikirler üretmesine baglidir. Perspektifini kökten degistirmek fikri çok zor görünebilir lakin bunun öncelikli anlami
is yapmanin degisik bir seklini
bulmaktir.
Bu düsünce
hayatin
bir çok
bölümünde
yer alan her insana uyarlanabilir.Insan hayatta ne kadar çok
deneme gerçeklestirirse kendisine o kadar çok yeni yol açilir.Bu
tür denemeler önemlidir bu tür çalismalarda sürekliligi saglayip devam imkani bulduktan sonra iyi ve degisik fikirler bulma imkaniniz daha da artmaktadir.
Insan olarak yaptigimiz
seylerden olumlu çikarimlar elde edebilmek için yaptigimiz
yada düsündügümüz
seyin tam aksini düsünmeliyiz.Isinizi sekteye ugratabilecek veya sahip oldugunuz mevkiinizle bagdasmayacak seylerin
aslinda
is verimliliginizi attirdigini
hatta çalisma kosullarinizi yükseltmeye etki ettigini gözlemleyebilirsiniz.Bu hususlar hayatin bir çok
noktasinda geçerlidir.Insanlarin
yasadigi
zor durumlardan kurtulmanin yollarini düsünmeli,
bunu yaparken de bir an olsun bile olumsuzluga kapilmamalidir.Insanlar basarisizligi
her zaman bir siçrama tahtasi olarak kullanmalidir.Ayrica bakis açisini kökten degistirmek, her durumu hatta basarisizligi
bile avantaja dönüstürecek biçimde dönüstürmektir.Böylece sahip olunan hiç bir seyin aslinda bosuna harcanmadigini
anlamis oluruz.Bahsedilen seyler insan içinde geçerlidir.Sevdigimiz insanlardan biriyle berabersek mutluluk hazzi
duyariz
lakin sevmedigimiz bir
insan ile birlikteyseniz o insan sizin için bir ögretici olabilir.Çünkü sizin o insan ile neden bir türlü
kisiliginizin bagdasmadigi
ortaya çikarabilirsiniz.
Hayatta karsilastigimiz
problemlerin bu hayatta üstesinden
gelmemiz gereken sorunlari açiga çikardigini
anlariz.Aslinda
hayat çözülmesi
gereken sorunlarin olusturdugu bir egzersiz bir kitap gibidir.Hayatta bir çok
insan kendi vücudu için olumsuz düsüncelere
bürünmektedir
hatta çok azimiz kendi bedeninin sorunsuz oldugunu düsünmektedir.Insan kendisine üzüntü veren olumsuzluklari listelerse ne
kadar da çok seyle karsilar.Hayatimizda negatif faktör olarak gördügümüz
bir çok
sey aslinda çok olumludur.Üzüldügümüz
bir çok seyin bile olumlu hiçbir yaninin
olmadigindan
kim söz
edebilir.Üzüldügümüz
noktalardan birinin olumlu bir yönünü yakaladigimiz
an onun için çabalayip o yakaladigimiz
olumlu yönü
gelistirmek için çalismaliyiz.Birçok insan yeterli düzeyde zeki olmadigini
düsünüp
buna üzülebilir.Bu
tür
insanlar bu hissiyata kapildiklari anda kendilerini yeterli düzeyde
görmemeleri
halinde kendilerine degistirme sanslari yitirirler.Bazi durumlarda insanlara sinirlarinin
neler oldugu hatirlatilmalidir
ki o insanlar bunu sezdiklerinde olumsuzluga bürünmesinler.
Insan ömrünü bir takim çabalar göstererek uzatabilecegi su götürmez bir realitedir.Hayatimi
sürdürürken
yeni baslangiçlari ifade eden bir takim dönüm noktalariyla karsilasabilir, bunlarin bazilari önceden planlanmis seylerdir.Bu evrende neden kalmamiz gerektiginin farkina vardigimiz
an ömrümüzü
uzatmamiz
için
bir sansimiz olabilir.Bu sebeple dünyada
daha fazla kalabilmek için varlik gayemizin anlamini
bulmamiz
gerekmektedir.Hayat aslinda bir oyuna benzer.hayat tek bir oyun üzerinden
oynanirsa sikici ama birkaç oyun üzerinden oynanirsa hayat hem daha güzel hem
de daha anlamli olur. Gelecegimiz için sadece bir plan degil bunlarin alternatif birçok planda hazirlamaliyiz
ki karsilasacagimiz
sorunlar için alternatif çözümler bulalim.
Insanin sahip oldugu bedenin bakimi kisinin kendisine kalmistir.Sihhatli bir yasam sürdürdügümüz
takdirde bedenimiz asli görevini yerine getirmis olacaktir.Kisi kendi bedenine bakmadigi
takdirde suçu baskasinda aramamalidir.Bedenin asil yöneteni insanin ta kendisidir.Kisi bedenini tehlikeden kendisi uzak tutmalidir
hatta tutabilmek için elinden gelenide yapmalidir.Sayet bunlari gerçeklestirmedigi takdirde zihin bundan olumsuz etkilenmekte ve
bunun bas sorumlusu da kisinin ta kendisi olur.Insan ne kadar çalisacagini
ne kadar dinlenmesi gerektigini veya kendini zinde tutabilmesi için neler yapmasi gerektigini kestirmesi çok zor bir durumdur.Insanlarin yasi
ilerledikçe daha çok sikayet etmeye baslar
ve bu durum kisinin
kendisinin hem geçmis hem de gelecek hakkinda kaygilanmasina neden olmaktadir.
Insanlar Ideal bir esle nasil evlenecegi konusunu
bes-yirmi yil
boyunca düsündükleri
bir konudur.Halbuki bu sorunun cevabi çok basittir.Aslinda insanlar ideal bir esin pesinden ne kadar çok kosarsa ondan o
kadar uzaklasir.Öncelikle insanlar evlenmek istediklerinde
kendilerini ideal esinin
evlenmek isteyecegi
kisi olabilmek için çaba harcamalidir.Disariya çikip ideal bir es aramak ilk amaç olmamalidir.Ideal bir este
aranan bütün
özellikler
belirlense bile, disarida
aranan kriterlerde bir es
adayi
bulmak çok
zor bir durumdur. Evlenmek için birçok insanla tanistirilan is adaylari belirtilen adaylardan hoslanmadigini
ve ideal esi bulamadigini
belirtir. Hâlbuki sorunun asil kaynagi
bu insanlarin kendilerini nesnel bir sekilde degerlendirmemelerinden kaynaklanmaktadir.
Kendisine böyle bakmayan bir insanin karsisindakine
böylebakmayacaklarindan
istenilen sonuç alinamamaktadir. Diger tarafta gelecege dair planlamalarin ne oldugu tam olarak belirtildigi takdirde aranan kriterlere uygun es adayini bulmak çok kolaylasir.
Ister bay isterse bayan olsun es aranirken dikkat edilmesi gereken en önemli
nokta eslerin birlikte yasamlarini sürdürmek istedikleri kisinin isteyecegi kisilige bürünmektir. Eger bir insan evlenmek istiyorsa insanin evlenmek
isteyecegi kisiyi anlama yetenegine sahip olmalidir.Es adaylarinda aranilacak kriterlerden biride anlayabileceginiz birini bulabilmektir.Bu sayilan hususlarin
hepsi tamamlandiginda geriye sadece karsilikli
anlayis prensibi kalmaktadir.
Evliliklerde önemli olan hususlardan biri de
evlilik sonrasi iliskilerin
nasil
devam ettirilecegidir.
Insanlarin birçogu evliliklerinin ilk zamanlarinda
çok
mutlu olmalarina ragmen iliskileri zaman sonra bozulan çiftlerin
sonucunda ayrilan birçok es bulunmaktadir. Esler birbirlerini anlamak için
yogun bir çaba sergilemeli ve çok büyük
bir özveride
bulunmalilardir.
Iliskilerde yasanan sorunlar evliligi yikma noktasina getirmisse burada eslere düsen önemli görev bu zorluklarin sikintilarin üstesinden ustalikla siyrilabilmektir.
Hayatimizin çesitli evrelerine dönüp
baktigimizda
birçok dönüm
noktasi
oldugunun farkina varilir. Bu noktalarin her birinde kaderlerimize etki etmis insanlar yer almaktadir.
Insan her zaman böyle karsilasmalarda kendisine olumlu yönde etki edecek kisi veya kisilerle karsilasmak ister. Insanlarin kaderlerini degistirecek karsilasmalarin ikinci kosuluda karsinizdakinin
size söyleneni
alçakgönüllülükle
dinlemektir.
Mutlulugun temel ilkelerinde dört
ana konuya deginmek gerekmektedir.
Bunlar sevgi, bilgelik, içebakis ve ilerlemedir. Yenilmez düsünce
her insan için temel felsefi görevdir. Bu görüs hiç kimsenin yanlis yapmadan yasayamayacagi
fikrinden hâsil olmustur.
Hiç kimse bir problemle karsilasmadigi
takdirde hayatta belli bir mesafe kat edemez. Bu düsence yapisi yasamimizi sürdürdügümüz
bu evrende bize en büyük ilham kaynagi
olan ve destek veren manevi güçtür. Yenilmez düsünceden
hakiki gücü
alabilmek için önemli olan düsünce
tarzi
yilmaz
bir ruha sahip olabilmektir. Söz konusu düsence zamanimizin hakimi olmamiza ve zamanimizi
kontrol altinda tutmamiza imkan saglayan bir felsefi düsencedir.
Her geçen gün gelismeyi ve üzerine sürekli koymaya çalisin.
Insan kendini devamli olarak gelistirirse basari kendiliginden gelir.
YENILMEZ
DÜSÜNCE
YENILGI DIYE BIR SEY YOKTUR |
RYUHO OKAWA
OMEGA
|