Uluslararasi
örgütü uluslararasi düzeyde faaliyet gösteren, devletler tarafindan kurulmus
olan veya sivil toplum örgütleri tarafindan olusturulmus küresel yâda bölgesel
ölçekte özel yâda genel amaçlara ulasmak, isbirligi saglamak amaciyla çesitli
mekanizma, yapi ve süreçlere sahip tüzel kisilikler ‘olarak adlandirabiliriz.
Uluslararasi örgütlerin üyeleri tamamen devletlerdir ve devletler kendi
istekleriyle üyeliklerini sürdürürler. Bu örgüt hem üye devletlerin iç hukukuna
hem de genel hukuk açisindan tüzel bir kisilige sahiptirler. Bunun uzantisi
olarak bu örgütler fiziki bir olusuma sahiptir ve idare merkezleri, yönetimleri
ile faaliyetleri de bu amaçladir. Bu örgütlerin adi, faaliyet alanlari ve
uluslararasi kamuoyunda kendilerini temsil etme kapasiteleri kurumsal
kimliklerinden kaynaklanmaktadir.
Devletler
kendi baslarina zaten bir örgüt olduklari için, uluslararasi örgütleri ikincil
derecede bir örgüt olarak tanimlayabiliriz. Devletler bu yapiyi olustururken çok
tarafli bir sözlesme imzalayarak kurucu statüsüne sahip olurlar. Uluslararasi
örgütler çesitli karar alma ve yönetme organlarina sahiptirler. Buna bagli
olarak genel kurullari, yönetim kurullari ve sekretarya organlari mevcuttur. Bu
örgütlerin siniflandirilmasi cografi alanda yapildiginda örgütsel ve bölgesel
olarak, faaliyet gösterdikleri alan olarak ele aldigimiz da ise örgütlerin
tüzel kisilik kazandiklari beseri alan olarak yapabiliriz. Ayica bu
siniflandirma teknik, ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel ve baska alanlarda da
yapilabilir ancak bu iki siniflandirma uluslararasindaki politikayi etkileme
açisindan birbirlerinden farklidir.
Uluslararasi
örgütlerin varlik amaci ortak amaç ve çikarlarin gerçeklestirilmesi ve düzen ve
istikrarin saglanmasina katkidir. Bu yapida kararlar genellikle oybirligi ile
alindigindan üye devletlerin tek baslarina özerk karar vermeleri zordur.
Uluslararasi politikada hayatta kalmalari devletleri inisiyatifine baglidir. Bu
örgütler hem devletlerin hem de devletleri yöneten sahislarin sosyallesmesine
katki saglar. Bu yapi üyelerin ortak amaçlarini yani sira özellikle büyük
devletlerin amaçlarina da hizmet etmektedir. Bu yapi devletlerarasindaki
sorunlarin barisçil yollarla çözülmesi, diplomasi ve müzakere kültürünün
gelismesinde yardimci olurlar. Ayrica devletler bu yolla birbirleri hakkinda
daha fazla bilgi sahibi olma, denetim, birlik ve süreklilik mekanizmasini çalistirirlar.
Bu yapiya ne kadar çok devlet üye olursa ilgilendikleri konular ve kamuoyu da o
kadar genistir. Üye devletlerin az da olsa bir istihdam kaynaklari mevcuttur ve
bu yapida operasyon kisimlarinin kaynaklari da oldukça genistir. Bu yapiya
katilan devletlerin sinirsiz özgürlükleri yoktur birçok sinirlandirici norm,
hukuki ve ahlaki degerleri dikkate alirlar. Örgüt insanligin tek bir çati
altinda toplanmasi amaciyla çalismalar yürütürler. Üye devletlerin yapmis
olduklari çalismalar bazen görev disina çikmaktadir. Görev disina çikma üye
devletlerin rizasina muhalefet degilse genelde ikna seklinde olmaktadir.
[caption id="attachment_3430" align="alignright" width="203"] 100 CHARACTERS[/caption]
Uluslararasi
arena da düsüncelerini ifade etme hedeflerine ulasma konusunda bölgesel
örgütlerin islevlerini etkin bir sekilde yerine getirmektedir. Uluslararasi
örgütlerin geçmisten günümüze kadar pek çok örnegi olmakla beraber, modernlesme
ve teknolojinin ilerlemesi ivme kazandirmistir. Ilk örnegi milletler cemiyeti
seklinde olan örgütün amaci savasi bitirmek olup ikinci dünya savasi sonrasinda
tamamen islevsel kalmistir. Soguk savasin etkisiyle bölgesellesmenin
yayginlasmasi, soguk savas sonrasi dönem, uluslar arasi örgütlerin evrimi
modern ulus devletinin olusumu, sanayi kapitalizminin yükselisi (yeni
bagimsizligini kazanan sömürge topraklarinin bir kisminda vücut bulan bölgesel
örgütlenmelerin sekillenmesinde sömürge tecrübesi ve tarihi açidan kritik öneme
sahiptir. Sanayinin ve teknolojinin artmasiyla beraber bu örgütlere ihtiyaç
daha da artmaktadir. Uluslararasi örgütler insani hayatin geregi olarak ortaya çikar;
en küçük birimlerden baslayan bu insani yapilanma devletler sayesinde bölgesel
hatta evrensel boyuta ulasirlar. Uluslararasi örgütler devletlerin amaçlarini
takip etme, ortaya çikan anarsi ortamini belirli bir istikrara kavusturmak için
gereklidir. Evrensel anlamda ortaya çikan belirsiz ve istikrarsiz ortami
düzenlemek için uluslararasi örgütler kurulmustur. Siyasette aktörler sadece
devletler olarak tanimlanir. Daha sonra sivil toplum örgütleri çok uluslu
sirketler hatta terör örgütleri uluslararasinda devletle birlikte faaliyet
bulunan aktörler haline gelmistir. Uluslararasi aktörler özerk karar alma
kapasitelerinde bagimsiz, arar alma ve uygulama gibi eylem potansiyeline
sahiptirler. Kurumsal yaklasimlarin uluslararasi örgütlere varsayimlari ve
açiklamalarinin gözden geçirilmesi gerekir. Bu günkü dünya politikasi içinde
sahip oldugu konum netlestirilebilir. Baska kurumlarin uluslararasi örgütlere
bakis açisi degerlendirilmistir. Bunlar; Realizm, Marksizm, fonksiyonalizm
(islevselcilik) ,yeni liberalizm, sosyal olusturmacilik (konstrüktivizm ).
Uluslararasi
örgütlerin küreselliginin ve çok tarafliliginin gelismesinde gizli diplomasi,
Avrupali devletlerin üçüncü devletler üzerine planlari, sömürgecilik yarisi,
açik deniz seferlerinin tehdit altinda olmasi, silahlanma gibi nedenler savas
sebebi oldugundan özellikle çok uluslu devletler baris ve istikrari saglamak
amaciyla bu yapilanmaya ihtiyaç duyulmasina neden olmustur. Küresellesme
tamamen Avrupa odakli bir olgudur. Politikanin küresellesmesine bagli olarak
ekonomik iliskiler ve ideolojilerde küresellesme egilimine girmistir. Her blok
kendi siyasal toplumsal ve ekonomik sistemine dünyaya yayma ugrasina girmistir.
Bunun sonucunda dünya politikasi ve pazar küresellesmistir. Küresellesme
dünyaya hâkim olmak isteyen sanayilesmis devletlerin az gelismis ve gelismekte
olan ülkelerin kaynaklarini kendi çikarlarina mal edebilmek için özellikle
ikinci dünya savasindan sonra ortaya çikardiklari bir kavramdir. Bu kavram
insanligin gelismesinde önemli bir bilincin ortaya çikmasina neden olmustur.
Evrensellik
modernize ve aydinlanma gibi paradigmalari tarihsel gelisimlerden bagimsiz
olarak belirlenen bir insanlik durumunu ortaya çikarmaya çalismislardir.
Küresellesmenin alt süreçlerini ekonomik serbestlesme, küresel sivil toplumun
girisimleri, yerlesme hareketi ve uluslararasi örgütler olarak
siniflandirabiliriz. Milletler Cemiyeti evrensel nitelige sahip ilk örgüttür. Örgüt
belirli bir cografyayla sinirli kalmamis ve devletlerarasi politikalarin
yönetilmesi amaciyla kurulmustur. Bütün egemen devletler bu cemiyete üye olabilirler.
Paris Baris Konferansi 1920 yilinda kurulmus ve 1946 yilinda islevine son verilmistir.
Özellikle Birinci Dünya Savasindan sonra ABD nin etkisini kaybetmesiyle beraber
sömürgeci devletlerin siyaset araci haline gelmistir. Bu cemiyetin amaci
savaslari sona erdirmek, evrensel baris ve huzuru saglamaktir. Tabi bu cemiyete
egemen devletlerin bakis açisi da farkli olmustur. Cemiyetin kurulusuna ABD
öncülük etmistir. Fransa; cemiyeti Almancaya karsi garanti bir kurum görmüstür
ve Almancaya karsi bir sigorta ve güç birligi göstergesi gibidir. Ingiltere
cemiyete baris ve güvenlik sisteminin merkezi olarak girmistir. Italya cemiyet
misakinin aksine revizyonizm yönünde politikalar gelistirme gayretine girmistir.
Japonya sanayilesmis ülkeler sinifina katilan Avrupa ve kuzey Amerika disinda
kalan tek ülkedir. Sömürgecilik yarisina katilmistir. Sovyetler Birligi, baris
içinde birlikte yasama ve tek ülkede sosyalizm tezleri dogrultusunda devlet
olma yoluna gitmistir. Almanya cemiyetten koparak degisimci politikalarini
hayata geçirmeye baslamistir. Ayrica bu cemiyet kendisinden sonra kurulan örgütlere
örnek teskil etmektedir. Cemiyetin üyeligi evrensel olup, ülkemiz 1932 yilinda
üye olmustur.
Cemiyetin
yapisinda genel kurul, konsey ve genel sekreter ve cemiyet bürokrasisi bulunmaktadir.
Genel kurul üye devletlerin esit temsil edildigi ve her üyenin oy hakki bulunup
üç temsilci gönderebildigi yerdir. Cemiyet 2/3 çogunlukla onaylamaktadir. Genel
kurulun görevleri; uygulanmasi imkânsiz hale gelisen anlasmalari incelemek ve
gözden geçirerek dünya barisini tehlikeye atar. Sorunlarin görülmesiyle ilgili
taraflari davet etmek. Misakinin maddelerin degistirilmesi konusunda son karar
ve onaylamak. Konseydeki geçici üyelerin sayisini artirmak. Milletler arsinda
daimi adalet divani üyelerini tespit etmek atamak ve onaylamak. Konsey Daimi
olan ve olmayan üyelerden olusur. Daimi üyeler Ingiltere, Fransa, Italya,
Japonya ve ABD ‘dir. Türkiye 1932’de cemiyete üye olduktan sonra konseye geçici
üyelik yapmistir. Konseyin görevlerini su sekilde siralayabiliriz.
Silahsizlanma planlamalarini hazirlama. Saldiri durumunda ortak güvenlik
mekanizmalari harekete geçirme. Savas ve savas tehlikesi durumlarini görüsmek.
Ortak asker hareketlere devletlerin verecegi katkilari koordine etmektir.
Cemiyet üyesi olmayan devletler imsaki hükümet uyma katki belirlemek. Mandater
devletin yetkilerinin karar vermek Genel sekreter atamamani onaylamak-alinan
kararlari uygulamak. Adalet divani üyelerini tespit etmek, atamak ve onaylamak.
Genel sekreter cemiyet bürokrasisi ise; Tüzel bir kisilik olan cemiyet
uluslararasinda örgütün idari bürokrasinin yönetimlinde sorumlu olan üst
makamdir. Sekreterlik makami en kritik makamdir.
Cemiyet
ile baglantisi olan diger kuruluslari ise Uluslar arasi Çalisma Örgütü(ILO) ve
Milletlerarasi Daimi Adalet Divani seklinde siralayabiliriz. Cemiyet ile
iliskilendirilen diger kuruluslari ise daha önce çesitli alanlarda teskil
edilmis ve teknik özellikleri bulunan uluslar arasi örgütlerdir. Manda
rejiminde ise Mandater devletler sömürgelerde cemiyet adina hareket ediyorlardi.
Bunun sonucu olarak insani degerler ön plana çikmistir. Bölge halkinin refahini
arttirmak ve onlarin gelismelerinin saglanmasi temel amaç olarak zikredilmis ve
medeniyet vazifesi olarak tanimlanir. Ülkede istikrarli varligi ve yerlesik
devlet idaresinin kurulmus olmasi toprak bütünlügünü ve bagimsizligini koruma
gücüne kavusmasi baris için de yasamasi kamu idare ettirecek mali kaynaklara
sahip olmasi güven veren karar veren kararlar almamasi manda rejimini sona
erdirmistir.
Cemiyetin
uluslararasi politikaya iliskin görevlerini iki sinifta ele alabiliriz.
Birincisi örgütün çesitli organlar araciligiyla yerine getirdigi görevler:
Silahsizlanma konusunda çalismalarda bulunmak. Toprak bütünlügü ve siyasal
bagimsizligini almak Savasin veya savas tehlikesini uluslar arasi güvenligine
tehdit olmadigini belirlemek Barisçil çözümü konusun da çalismalar yapmak.
Misak a aykiri davranan üyelere karsi yaptirimlar uygulama ve ortak güvenlik
mekanizmasini hareketine geçirmek. Gerektiginde ordu teskil etmek. Saldirgana
karsilik vermek. Taraflara tavsiyelerde bulunmak. Misaka aykiri anlasma
yapilmamasini temin etmek. Ikincisi ise devletlerarasi iliskilerin düzenlenmesi
ve yönetilmesidir. Cemiyet halkoylamasi, sinir ve toprak sorunlari ve misaka
aykiri hareket eden devletlere uygulanan yaptirimlar konusunda basarili olmustur.
Ancak uluslar arasi baris ve güvenligin tesisi edilmesinde hayati olan
konularda basarisiz olmustur. Milletler Cemiyeti maddelerinin içerisinde ise
birçok madde yer almakla beraber kisaca bahsedersek: Üye ve üye olmayan
ülkelere karsi hem ekonomik ve siyasal hem de gerektiginde askeri tedbirlerin
alinmasini öngörmektedir. Düzeni istikrarin barisi ve güvenligi belli sartlar
dâhilinde saglamaya çalisan örgütlerdir.
Birlesmis
Milletler özellikle birinci dünya savasindan sonra ortaya çikan sömürgecilik ve
emperyalist akimlar neticesinde kurulmus bir örgüttür. Birlesmis Milletlerin
amaç ve ilkelerini ise; egemen esitlik, iyi niyet barisçil yöntem, kuvvet kullanmama,
diger devletler, iç içlere müdahale etmeme gibi siralayabiliriz. BM yi
Milletler Cemiyetinden farkli kilan özelliklerden biri BM sartini ayri bir
sözlesme olarak imzalanmasidir. Örgüt ayni zamanda küresel bir özellige sahiptir.
Örgütün uluslar arasi kamuoyunda sahip oldugu prestij beklentilerin yüksek
olmasina neden olmustur. Bütün üyeligine
açik olmasi nedeniyle evrensel niteliktedir. BM ‘nin sartini imzalayarak
örgüttün kurulusunda yer alan 51 devlet örgütün asil üyeleridir. Dördüncü
bölümde hükme baglanmistir. En üst temsilci daimi temsilcisidir. Diplomatik
misyonu bulur. Oy çokluguyla karar alinir. Güvenlik ve ekonomik ve veraset
konsey üyelerinin seçimi yeni üye kabul üyelikten çikarma, askiya alma bütçe
gibi konular ele alinir. Konsey 15 üyeden olusur. ABD. INGILTERE, FRANSA ÇIN
HALK CUMHURIYETI VE RUSYA FEDERASYONU daimi üyeleridir. BM ‘nin en yetkili
organidir. Veto yetkisi güvenlik konseyine esittir.
BM
disinda diger küresel uluslar arasi örgütlerde mevcuttur. Dünyanin yoksul
ülkelerine yardim etmek amaciyla 1960 yilinda Uluslar Arasi Kalkinma Birligi kurulmustur.
Birlige üye olabilmek için DB ye üyelik sarttir. AB nin yan kurulusu olan ve
özel sektörün etkinligini arttirmak için 195 da Uluslararasi Finans Kurumu
kurulmustur. Ev sahibi ülkeler de siyasal risklere karsi yabanci yatirimcilara
garanti vermek yoluyla yabanci yatirimlarin yayginlastirilmasi amaciyla 1988 de
Çok Tarafli Garanti Yatirim Ajansi kurulmustur. IMF ise uluslararasinda
tehlikeli boyutlara varan devülasyonlarini engellenmesi ve parasal istikrarin
saglanmasi amaciyla 1944 te kurulmustur. Amaci; Ödemeler dengesi açigi bulunan
ülkeye mali yardimda bulunmak, döviz kurlarinda istikrari tesvik etmek üyelerin
rekabetçi devülasyonlara basvurmalarina engel olmak, döviz kontörlerini
kaldirilmasina çalismak. Uluslar asinda enflasyonu önleyici tekbirler almak.
Üye ülke ekonomilerinin yapisal dönüsümlerine yardimci olmamak. Üyeler arsinda
çok tarafli ödemeler sisteminin kurulmasina çalismak gibi fon ve mali parasal istikrar
saglanmasi hedeflenmistir. Fonun yardim mekanizmasi olan Dünya Ticaret Örgütü
ise ülkeler arasinda denge açigi sorunu gidermek üzere saglanmis oldugu mali
destekle onlari rahatlatmaktir.153 üyesi bulunmaktadir. Amaçlari temel
amaçlarla baglantili olarak uluslararasi mal ve hizmet ticaretinin önündeki
engellerin kaldirilmasi sürdürebilir. Kalkinmanin desteklenmesi çevrenin
korunmasi, gelisme yolundaki ülkeler ile ez gelismis ülkelerin büyüyen dünya
ticaretin de kalkinma ihtiyarlariyla orantili pay elde etmelerine destek
olunmasi uluslar arasi ticaretteki ayrimci uygulamalarin ortadan kaldirilmasi
çok tarafli ticaret sisteminin kalici kilinmasi ve gelistirilmesi gibi hususlar
örgütün diger amaçlari olarak sayilabilir.
Bölgesellesme ve uluslar arasi örgütler basligina baktigimizda ise hedefler
ve fikirler gündeme tasiyarak bölge düzeyinde bir uluslar arasi düzen ve ya
toplum olusturulmasina yönelik çalismalardir. Ekonomik, güvenlik ve siyasal
alan da is birligi bu tür girisimlerin somut sonuçlaridir. Ortak amaçlari
gerçeklestirilmesi için ülkeler arasinda bölgesel düzeyde sosyal kültürel
ekonomik siyasal ve güvenlik baglarini yer alan hükümetler arasi anlasmalar
sonucu ise bölgesel örgütler ortaya çikmistir. Bu örgütler siniflandirilirken;
Siyasal, ekonomik ve örgütler siyaset kapsayici ana çerçevesi olusturmaktadir.
Ekonomik bölgenin kalkinmasi ve refahin artirilmasi amaciyla olusur. Güvenlik
insan haklarini ve hukukun üstünlügünü yücelten korunmasina özen gösteren
gelistirmeye çalisan örgüttür. Devletlerin ortak çikar anlayisi ve bölgesel
dayanisma bölgesellesmenin dinamiklerini ortaya çikarmistir. Bölgesellesmenin
dinamiklerini güvenlik, ekonomik iliskiler, hegemonya, küresellesme ve ortak
kimlik olarak siralayabiliriz. Bölgesellesme düzeylerini ise bölgesel isbirligi,
bölgesel bütünlesme ve bölgesel birlik olarak ele alabiliriz.
Bölgesel
Siyasal Örgütler ise Avrupa Birligi, Avrupa Konseyi, Arap Birligi, IIÖ, Afrika Birligi,
Amerika Devletler Örgütü, Asean olarak siniflandirabiliriz. Devletler ekonomi
alaninin bazi kisimlardaki yetkileri uluslararasi örgütlerin devretmeye çok
kaygi verici bulmazken, siyasal alandaki münhasiran egemenlik alanin da olmasi
gerektigini düsünülerek siyasal örgütlenmelere daha soguk bakmakta isbirligine
girdiklerini ise egemenlik helal getirmemesi konusunda azami hassasiyet
göstermektedir. Birbirlerinin varligini egemenligini siyasal bagimsizligi ve
toprak bütünlügü siyasal örgütlenme yoluyla karsilikli olarak garantiye alan
ayni bölgedeki iç ve dis tehdit algilamalarini asgari düzeyi indirgemis
olurlar. Nüfusun egitim düzeyi ekonomik refah isdihtam sanayilesmis, kalkinma,
saglik gibi pek çok konuda gelistirler. Avrupa Birligi yapilanmasi Ikinci dünya
savasi sonrasinda hiz kazanmistir. Üçüncüsünün engellenebilmesi için böyle bir
örgütlenmenin gerekli oldugu yaygin inançtir. Avrupa Konseyi 1957 yilinda
kurulmustur. Rutin olarak ülkelerin dis isleri bakanlarindan olusur. Konseyin
yapilanmasinda 4 sekil vardir. Liderlerin zirvesi, dis isleri bakanlarinda
olusan kurul, gündemdeki konuyla ilgili olusan kurum, dördüncüsü ise bükseldeki
birlik merkezindeki üye ülke daimi temsilcilerinde olusan daimi temsilcileri
komitesidir. Konseyin birligi ana karar alma organidir. Baslica yetkileri; komisyondan
genel tasarilari görüsmek ve karar baglamak. AB yi kuran anlasmalar
çerçevesindeki konularda karar almak gerektiginde yetkilerini parlamentoyla paylasmak,
isbirliginin genel politikalarini belirlemek, komisyon baskani ve dis güvenlik
politikasi yüksek temsilcisini diger organlarla birlikte atamak. Avrupa Parlementosu;
konseyle birlikte yasama faaliyetinde bulunmak, komisyon tarafindan hazirlanan
bütçeyi onaylamak, AB kurumlarinin faaliyetlerini soru ve genel görüsmeler
yoluyla denetlemek, komisyon üyelerinin ve baskanin atanmasin da ve görevden
alinmasin da rol almak, çok farkli konularda tavsiye kararlari almak. Avrupa
Birligi Adalet Divani;1957 Yilinda roma antlasmasi ile kurulmustur. Birligin en
üst yargi olarak islev üstlenmeye devam etmistir.
Arap
Birligi; Arap topraklarinin bagimsizliginin saglanmasi ve Araplar arsin da
birlik kurulmasini amaçlamistir.1945 de kurulmustur. Bagimsizlik ve
egemenliklerini korumak siyasi alanda isbirligi yapmak ve çikar refahlarini yükseltmektir.
Islam Isbirligi Örgütü; pek çok Müslüman ülkede etkinlilik kazanmis olgudur.
Batili devletler sömürgeci tavirlari Islam is birligi düsüncesini canli tutmustur.
Afrika Birligi; batili devletler sömürge uygulamalari agir olarak icra edildigi
cografya olmasinda dolayi Afrika birligi olusturmustur.54 üyesi vardir. Kamu
düzeni eksikligi, fakirlik az gelismislik bagimlilik kalkinmamislik gibi
nedenlerden dolayi kurulmustur. Amerikan Devletler Toplulugu; baskenti
Washington da’dir.35 üyesi bulunmaktadir. Avrupali sömürgeci devletlerin
kitadan el çektirmek istemesidir. Güneydogu Asya Uluslar Toplulugu;1961 de
ASEAN teskil edilmesi ekonomik sosyal etkenlerin yani sira komünizm tehdidinden
dolayi olusan topluluktur.
Bölgesel
Güvenlik Örgütlenmeleri; Siyasal Örgütler, Güvenlik Örgütleri ve Ittifaklar
degerlendirdigimizde ise siyasal örgüt bazinda Avrupa Birligi, Arap Birligi
Afrika Birligi, Güneydogu Asya Uluslar Toplulugu bu gruba girer. Bölgesel
Güvenlik Örgütlerini ise Kuzey Atlantik Anlasmasi Örgütü (NATO),Kolektif
Güvenlik Anlasmasi Örgütü olarak ayirabiliriz. Ikili ve Çok Tarafli Ittifaklar ise;
ikili ittifaklara; ABD-Suudi Arabistan Ittifaki, Rusya –Suriye Ittifaki ve
Çin-Kuzey Kore Ittifaki örnek verebiliriz. Çok Tarafli Ittifaklar ise;
Avustralya-Yeni Zelanda-ABD Ittifaki(Anzus),Almanya-Fransa-Japonya
Ittifaki(Mihver) ve Ingiltere-Fransa-Türkiye Ittifaki dir.
Sonuç olarak;
uluslar arasi örgütler egemen devletlerarasinda küresel veya bölgesel ölçekte
genel yâda özel amaçlara ulasma dogrultusunda isbirligi saglama için kurulan ve
çesitli yapilara mekanizmalara ve süreçlere sahip tüzel kisilikler olarak ele alinmistir.
Gerek teknik örgütlerden siyasi örgütlere, bölgesel olanlardan küresel
nitelikte olanlar kadar beseri hayatin hemen her alanin ilgilendiren konular da
faaliyet gösteren bu örgütlerin uluslararasi alanda ve devletlerin dis
politikasinda önemli bir yere sahiptir.
ULUSLARARASI ÖRGÜTLER VE DEVLETLERIN ÖRGÜTLENME MANTIGI
DAVUT ATES
DORA YAYINLARI
2012