ULUSLARARASI ÖRGÜTLER VE DEVLETLERIN ÖRGÜTLENME MANTIGI

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER VE DEVLETLERIN ÖRGÜTLENME MANTIGI

Fevzi BOZKURT
Biyografi


[caption id="attachment_3429" align="alignleft" width="203"] 100 CHARACTERS[/caption]
Uluslararasi örgütü uluslararasi düzeyde faaliyet gösteren, devletler tarafindan kurulmus olan veya sivil toplum örgütleri tarafindan olusturulmus küresel yâda bölgesel ölçekte özel yâda genel amaçlara ulasmak, isbirligi saglamak amaciyla çesitli mekanizma, yapi ve süreçlere sahip tüzel kisilikler ‘olarak adlandirabiliriz. Uluslararasi örgütlerin üyeleri tamamen devletlerdir ve devletler kendi istekleriyle üyeliklerini sürdürürler. Bu örgüt hem üye devletlerin iç hukukuna hem de genel hukuk açisindan tüzel bir kisilige sahiptirler. Bunun uzantisi olarak bu örgütler fiziki bir olusuma sahiptir ve idare merkezleri, yönetimleri ile faaliyetleri de bu amaçladir. Bu örgütlerin adi, faaliyet alanlari ve uluslararasi kamuoyunda kendilerini temsil etme kapasiteleri kurumsal kimliklerinden kaynaklanmaktadir.
Devletler kendi baslarina zaten bir örgüt olduklari için, uluslararasi örgütleri ikincil derecede bir örgüt olarak tanimlayabiliriz. Devletler bu yapiyi olustururken çok tarafli bir sözlesme imzalayarak kurucu statüsüne sahip olurlar. Uluslararasi örgütler çesitli karar alma ve yönetme organlarina sahiptirler. Buna bagli olarak genel kurullari, yönetim kurullari ve sekretarya organlari mevcuttur. Bu örgütlerin siniflandirilmasi cografi alanda yapildiginda örgütsel ve bölgesel olarak, faaliyet gösterdikleri alan olarak ele aldigimiz da ise örgütlerin tüzel kisilik kazandiklari beseri alan olarak yapabiliriz. Ayica bu siniflandirma teknik, ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel ve baska alanlarda da yapilabilir ancak bu iki siniflandirma uluslararasindaki politikayi etkileme açisindan birbirlerinden farklidir.
Uluslararasi örgütlerin varlik amaci ortak amaç ve çikarlarin gerçeklestirilmesi ve düzen ve istikrarin saglanmasina katkidir. Bu yapida kararlar genellikle oybirligi ile alindigindan üye devletlerin tek baslarina özerk karar vermeleri zordur. Uluslararasi politikada hayatta kalmalari devletleri inisiyatifine baglidir. Bu örgütler hem devletlerin hem de devletleri yöneten sahislarin sosyallesmesine katki saglar. Bu yapi üyelerin ortak amaçlarini yani sira özellikle büyük devletlerin amaçlarina da hizmet etmektedir. Bu yapi devletlerarasindaki sorunlarin barisçil yollarla çözülmesi, diplomasi ve müzakere kültürünün gelismesinde yardimci olurlar. Ayrica devletler bu yolla birbirleri hakkinda daha fazla bilgi sahibi olma, denetim, birlik ve süreklilik mekanizmasini çalistirirlar. Bu yapiya ne kadar çok devlet üye olursa ilgilendikleri konular ve kamuoyu da o kadar genistir. Üye devletlerin az da olsa bir istihdam kaynaklari mevcuttur ve bu yapida operasyon kisimlarinin kaynaklari da oldukça genistir. Bu yapiya katilan devletlerin sinirsiz özgürlükleri yoktur birçok sinirlandirici norm, hukuki ve ahlaki degerleri dikkate alirlar. Örgüt insanligin tek bir çati altinda toplanmasi amaciyla çalismalar yürütürler. Üye devletlerin yapmis olduklari çalismalar bazen görev disina çikmaktadir. Görev disina çikma üye devletlerin rizasina muhalefet degilse genelde ikna seklinde olmaktadir.
[caption id="attachment_3430" align="alignright" width="203"] 100 CHARACTERS[/caption]
 
Uluslararasi arena da düsüncelerini ifade etme hedeflerine ulasma konusunda bölgesel örgütlerin islevlerini etkin bir sekilde yerine getirmektedir. Uluslararasi örgütlerin geçmisten günümüze kadar pek çok örnegi olmakla beraber, modernlesme ve teknolojinin ilerlemesi ivme kazandirmistir. Ilk örnegi milletler cemiyeti seklinde olan örgütün amaci savasi bitirmek olup ikinci dünya savasi sonrasinda tamamen islevsel kalmistir. Soguk savasin etkisiyle bölgesellesmenin yayginlasmasi, soguk savas sonrasi dönem, uluslar arasi örgütlerin evrimi modern ulus devletinin olusumu, sanayi kapitalizminin yükselisi (yeni bagimsizligini kazanan sömürge topraklarinin bir kisminda vücut bulan bölgesel örgütlenmelerin sekillenmesinde sömürge tecrübesi ve tarihi açidan kritik öneme sahiptir. Sanayinin ve teknolojinin artmasiyla beraber bu örgütlere ihtiyaç daha da artmaktadir. Uluslararasi örgütler insani hayatin geregi olarak ortaya çikar; en küçük birimlerden baslayan bu insani yapilanma devletler sayesinde bölgesel hatta evrensel boyuta ulasirlar. Uluslararasi örgütler devletlerin amaçlarini takip etme, ortaya çikan anarsi ortamini belirli bir istikrara kavusturmak için gereklidir. Evrensel anlamda ortaya çikan belirsiz ve istikrarsiz ortami düzenlemek için uluslararasi örgütler kurulmustur. Siyasette aktörler sadece devletler olarak tanimlanir. Daha sonra sivil toplum örgütleri çok uluslu sirketler hatta terör örgütleri uluslararasinda devletle birlikte faaliyet bulunan aktörler haline gelmistir. Uluslararasi aktörler özerk karar alma kapasitelerinde bagimsiz, arar alma ve uygulama gibi eylem potansiyeline sahiptirler. Kurumsal yaklasimlarin uluslararasi örgütlere varsayimlari ve açiklamalarinin gözden geçirilmesi gerekir. Bu günkü dünya politikasi içinde sahip oldugu konum netlestirilebilir. Baska kurumlarin uluslararasi örgütlere bakis açisi degerlendirilmistir. Bunlar; Realizm, Marksizm, fonksiyonalizm (islevselcilik) ,yeni liberalizm, sosyal olusturmacilik (konstrüktivizm ).
Uluslararasi örgütlerin küreselliginin ve çok tarafliliginin gelismesinde gizli diplomasi, Avrupali devletlerin üçüncü devletler üzerine planlari, sömürgecilik yarisi, açik deniz seferlerinin tehdit altinda olmasi, silahlanma gibi nedenler savas sebebi oldugundan özellikle çok uluslu devletler baris ve istikrari saglamak amaciyla bu yapilanmaya ihtiyaç duyulmasina neden olmustur. Küresellesme tamamen Avrupa odakli bir olgudur. Politikanin küresellesmesine bagli olarak ekonomik iliskiler ve ideolojilerde küresellesme egilimine girmistir. Her blok kendi siyasal toplumsal ve ekonomik sistemine dünyaya yayma ugrasina girmistir. Bunun sonucunda dünya politikasi ve pazar küresellesmistir. Küresellesme dünyaya hâkim olmak isteyen sanayilesmis devletlerin az gelismis ve gelismekte olan ülkelerin kaynaklarini kendi çikarlarina mal edebilmek için özellikle ikinci dünya savasindan sonra ortaya çikardiklari bir kavramdir. Bu kavram insanligin gelismesinde önemli bir bilincin ortaya çikmasina neden olmustur.
Evrensellik modernize ve aydinlanma gibi paradigmalari tarihsel gelisimlerden bagimsiz olarak belirlenen bir insanlik durumunu ortaya çikarmaya çalismislardir. Küresellesmenin alt süreçlerini ekonomik serbestlesme, küresel sivil toplumun girisimleri, yerlesme hareketi ve uluslararasi örgütler olarak siniflandirabiliriz. Milletler Cemiyeti evrensel nitelige sahip ilk örgüttür. Örgüt belirli bir cografyayla sinirli kalmamis ve devletlerarasi politikalarin yönetilmesi amaciyla kurulmustur. Bütün egemen devletler bu cemiyete üye olabilirler. Paris Baris Konferansi 1920 yilinda kurulmus ve 1946 yilinda islevine son verilmistir. Özellikle Birinci Dünya Savasindan sonra ABD nin etkisini kaybetmesiyle beraber sömürgeci devletlerin siyaset araci haline gelmistir. Bu cemiyetin amaci savaslari sona erdirmek, evrensel baris ve huzuru saglamaktir. Tabi bu cemiyete egemen devletlerin bakis açisi da farkli olmustur. Cemiyetin kurulusuna ABD öncülük etmistir. Fransa; cemiyeti Almancaya karsi garanti bir kurum görmüstür ve Almancaya karsi bir sigorta ve güç birligi göstergesi gibidir. Ingiltere cemiyete baris ve güvenlik sisteminin merkezi olarak girmistir. Italya cemiyet misakinin aksine revizyonizm yönünde politikalar gelistirme gayretine girmistir. Japonya sanayilesmis ülkeler sinifina katilan Avrupa ve kuzey Amerika disinda kalan tek ülkedir. Sömürgecilik yarisina katilmistir. Sovyetler Birligi, baris içinde birlikte yasama ve tek ülkede sosyalizm tezleri dogrultusunda devlet olma yoluna gitmistir. Almanya cemiyetten koparak degisimci politikalarini hayata geçirmeye baslamistir. Ayrica bu cemiyet kendisinden sonra kurulan örgütlere örnek teskil etmektedir. Cemiyetin üyeligi evrensel olup, ülkemiz 1932 yilinda üye olmustur.
Cemiyetin yapisinda genel kurul, konsey ve genel sekreter ve cemiyet bürokrasisi bulunmaktadir. Genel kurul üye devletlerin esit temsil edildigi ve her üyenin oy hakki bulunup üç temsilci gönderebildigi yerdir. Cemiyet 2/3 çogunlukla onaylamaktadir. Genel kurulun görevleri; uygulanmasi imkânsiz hale gelisen anlasmalari incelemek ve gözden geçirerek dünya barisini tehlikeye atar. Sorunlarin görülmesiyle ilgili taraflari davet etmek. Misakinin maddelerin degistirilmesi konusunda son karar ve onaylamak. Konseydeki geçici üyelerin sayisini artirmak. Milletler arsinda daimi adalet divani üyelerini tespit etmek atamak ve onaylamak. Konsey Daimi olan ve olmayan üyelerden olusur. Daimi üyeler Ingiltere, Fransa, Italya, Japonya ve ABD ‘dir. Türkiye 1932’de cemiyete üye olduktan sonra konseye geçici üyelik yapmistir. Konseyin görevlerini su sekilde siralayabiliriz. Silahsizlanma planlamalarini hazirlama. Saldiri durumunda ortak güvenlik mekanizmalari harekete geçirme. Savas ve savas tehlikesi durumlarini görüsmek. Ortak asker hareketlere devletlerin verecegi katkilari koordine etmektir. Cemiyet üyesi olmayan devletler imsaki hükümet uyma katki belirlemek. Mandater devletin yetkilerinin karar vermek Genel sekreter atamamani onaylamak-alinan kararlari uygulamak. Adalet divani üyelerini tespit etmek, atamak ve onaylamak. Genel sekreter cemiyet bürokrasisi ise; Tüzel bir kisilik olan cemiyet uluslararasinda örgütün idari bürokrasinin yönetimlinde sorumlu olan üst makamdir. Sekreterlik makami en kritik makamdir.
Cemiyet ile baglantisi olan diger kuruluslari ise Uluslar arasi Çalisma Örgütü(ILO) ve Milletlerarasi Daimi Adalet Divani seklinde siralayabiliriz. Cemiyet ile iliskilendirilen diger kuruluslari ise daha önce çesitli alanlarda teskil edilmis ve teknik özellikleri bulunan uluslar arasi örgütlerdir. Manda rejiminde ise Mandater devletler sömürgelerde cemiyet adina hareket ediyorlardi. Bunun sonucu olarak insani degerler ön plana çikmistir. Bölge halkinin refahini arttirmak ve onlarin gelismelerinin saglanmasi temel amaç olarak zikredilmis ve medeniyet vazifesi olarak tanimlanir. Ülkede istikrarli varligi ve yerlesik devlet idaresinin kurulmus olmasi toprak bütünlügünü ve bagimsizligini koruma gücüne kavusmasi baris için de yasamasi kamu idare ettirecek mali kaynaklara sahip olmasi güven veren karar veren kararlar almamasi manda rejimini sona erdirmistir.
Cemiyetin uluslararasi politikaya iliskin görevlerini iki sinifta ele alabiliriz. Birincisi örgütün çesitli organlar araciligiyla yerine getirdigi görevler: Silahsizlanma konusunda çalismalarda bulunmak. Toprak bütünlügü ve siyasal bagimsizligini almak Savasin veya savas tehlikesini uluslar arasi güvenligine tehdit olmadigini belirlemek Barisçil çözümü konusun da çalismalar yapmak. Misak a aykiri davranan üyelere karsi yaptirimlar uygulama ve ortak güvenlik mekanizmasini hareketine geçirmek. Gerektiginde ordu teskil etmek. Saldirgana karsilik vermek. Taraflara tavsiyelerde bulunmak. Misaka aykiri anlasma yapilmamasini temin etmek. Ikincisi ise devletlerarasi iliskilerin düzenlenmesi ve yönetilmesidir. Cemiyet halkoylamasi, sinir ve toprak sorunlari ve misaka aykiri hareket eden devletlere uygulanan yaptirimlar konusunda basarili olmustur. Ancak uluslar arasi baris ve güvenligin tesisi edilmesinde hayati olan konularda basarisiz olmustur. Milletler Cemiyeti maddelerinin içerisinde ise birçok madde yer almakla beraber kisaca bahsedersek: Üye ve üye olmayan ülkelere karsi hem ekonomik ve siyasal hem de gerektiginde askeri tedbirlerin alinmasini öngörmektedir. Düzeni istikrarin barisi ve güvenligi belli sartlar dâhilinde saglamaya çalisan örgütlerdir.
Birlesmis Milletler özellikle birinci dünya savasindan sonra ortaya çikan sömürgecilik ve emperyalist akimlar neticesinde kurulmus bir örgüttür. Birlesmis Milletlerin amaç ve ilkelerini ise; egemen esitlik, iyi niyet barisçil yöntem, kuvvet kullanmama, diger devletler, iç içlere müdahale etmeme gibi siralayabiliriz. BM yi Milletler Cemiyetinden farkli kilan özelliklerden biri BM sartini ayri bir sözlesme olarak imzalanmasidir. Örgüt ayni zamanda küresel bir özellige sahiptir. Örgütün uluslar arasi kamuoyunda sahip oldugu prestij beklentilerin yüksek olmasina neden olmustur.  Bütün üyeligine açik olmasi nedeniyle evrensel niteliktedir. BM ‘nin sartini imzalayarak örgüttün kurulusunda yer alan 51 devlet örgütün asil üyeleridir. Dördüncü bölümde hükme baglanmistir. En üst temsilci daimi temsilcisidir. Diplomatik misyonu bulur. Oy çokluguyla karar alinir. Güvenlik ve ekonomik ve veraset konsey üyelerinin seçimi yeni üye kabul üyelikten çikarma, askiya alma bütçe gibi konular ele alinir. Konsey 15 üyeden olusur. ABD. INGILTERE, FRANSA ÇIN HALK CUMHURIYETI VE RUSYA FEDERASYONU daimi üyeleridir. BM ‘nin en yetkili organidir. Veto yetkisi güvenlik konseyine esittir.
BM disinda diger küresel uluslar arasi örgütlerde mevcuttur. Dünyanin yoksul ülkelerine yardim etmek amaciyla 1960 yilinda Uluslar Arasi Kalkinma Birligi kurulmustur. Birlige üye olabilmek için DB ye üyelik sarttir. AB nin yan kurulusu olan ve özel sektörün etkinligini arttirmak için 195 da Uluslararasi Finans Kurumu kurulmustur. Ev sahibi ülkeler de siyasal risklere karsi yabanci yatirimcilara garanti vermek yoluyla yabanci yatirimlarin yayginlastirilmasi amaciyla 1988 de Çok Tarafli Garanti Yatirim Ajansi kurulmustur. IMF ise uluslararasinda tehlikeli boyutlara varan devülasyonlarini engellenmesi ve parasal istikrarin saglanmasi amaciyla 1944 te kurulmustur. Amaci; Ödemeler dengesi açigi bulunan ülkeye mali yardimda bulunmak, döviz kurlarinda istikrari tesvik etmek üyelerin rekabetçi devülasyonlara basvurmalarina engel olmak, döviz kontörlerini kaldirilmasina çalismak. Uluslar asinda enflasyonu önleyici tekbirler almak. Üye ülke ekonomilerinin yapisal dönüsümlerine yardimci olmamak. Üyeler arsinda çok tarafli ödemeler sisteminin kurulmasina çalismak gibi fon ve mali parasal istikrar saglanmasi hedeflenmistir. Fonun yardim mekanizmasi olan Dünya Ticaret Örgütü ise ülkeler arasinda denge açigi sorunu gidermek üzere saglanmis oldugu mali destekle onlari rahatlatmaktir.153 üyesi bulunmaktadir. Amaçlari temel amaçlarla baglantili olarak uluslararasi mal ve hizmet ticaretinin önündeki engellerin kaldirilmasi sürdürebilir. Kalkinmanin desteklenmesi çevrenin korunmasi, gelisme yolundaki ülkeler ile ez gelismis ülkelerin büyüyen dünya ticaretin de kalkinma ihtiyarlariyla orantili pay elde etmelerine destek olunmasi uluslar arasi ticaretteki ayrimci uygulamalarin ortadan kaldirilmasi çok tarafli ticaret sisteminin kalici kilinmasi ve gelistirilmesi gibi hususlar örgütün diger amaçlari olarak sayilabilir. Bölgesellesme ve uluslar arasi örgütler basligina baktigimizda ise hedefler ve fikirler gündeme tasiyarak bölge düzeyinde bir uluslar arasi düzen ve ya toplum olusturulmasina yönelik çalismalardir. Ekonomik, güvenlik ve siyasal alan da is birligi bu tür girisimlerin somut sonuçlaridir. Ortak amaçlari gerçeklestirilmesi için ülkeler arasinda bölgesel düzeyde sosyal kültürel ekonomik siyasal ve güvenlik baglarini yer alan hükümetler arasi anlasmalar sonucu ise bölgesel örgütler ortaya çikmistir. Bu örgütler siniflandirilirken; Siyasal, ekonomik ve örgütler siyaset kapsayici ana çerçevesi olusturmaktadir. Ekonomik bölgenin kalkinmasi ve refahin artirilmasi amaciyla olusur. Güvenlik insan haklarini ve hukukun üstünlügünü yücelten korunmasina özen gösteren gelistirmeye çalisan örgüttür. Devletlerin ortak çikar anlayisi ve bölgesel dayanisma bölgesellesmenin dinamiklerini ortaya çikarmistir. Bölgesellesmenin dinamiklerini güvenlik, ekonomik iliskiler, hegemonya, küresellesme ve ortak kimlik olarak siralayabiliriz. Bölgesellesme düzeylerini ise bölgesel isbirligi, bölgesel bütünlesme ve bölgesel birlik olarak ele alabiliriz.
Bölgesel Siyasal Örgütler ise Avrupa Birligi, Avrupa Konseyi, Arap Birligi, IIÖ, Afrika Birligi, Amerika Devletler Örgütü, Asean olarak siniflandirabiliriz. Devletler ekonomi alaninin bazi kisimlardaki yetkileri uluslararasi örgütlerin devretmeye çok kaygi verici bulmazken, siyasal alandaki münhasiran egemenlik alanin da olmasi gerektigini düsünülerek siyasal örgütlenmelere daha soguk bakmakta isbirligine girdiklerini ise egemenlik helal getirmemesi konusunda azami hassasiyet göstermektedir. Birbirlerinin varligini egemenligini siyasal bagimsizligi ve toprak bütünlügü siyasal örgütlenme yoluyla karsilikli olarak garantiye alan ayni bölgedeki iç ve dis tehdit algilamalarini asgari düzeyi indirgemis olurlar. Nüfusun egitim düzeyi ekonomik refah isdihtam sanayilesmis, kalkinma, saglik gibi pek çok konuda gelistirler. Avrupa Birligi yapilanmasi Ikinci dünya savasi sonrasinda hiz kazanmistir. Üçüncüsünün engellenebilmesi için böyle bir örgütlenmenin gerekli oldugu yaygin inançtir. Avrupa Konseyi 1957 yilinda kurulmustur. Rutin olarak ülkelerin dis isleri bakanlarindan olusur. Konseyin yapilanmasinda 4 sekil vardir. Liderlerin zirvesi, dis isleri bakanlarinda olusan kurul, gündemdeki konuyla ilgili olusan kurum, dördüncüsü ise bükseldeki birlik merkezindeki üye ülke daimi temsilcilerinde olusan daimi temsilcileri komitesidir. Konseyin birligi ana karar alma organidir. Baslica yetkileri; komisyondan genel tasarilari görüsmek ve karar baglamak. AB yi kuran anlasmalar çerçevesindeki konularda karar almak gerektiginde yetkilerini parlamentoyla paylasmak, isbirliginin genel politikalarini belirlemek, komisyon baskani ve dis güvenlik politikasi yüksek temsilcisini diger organlarla birlikte atamak. Avrupa Parlementosu; konseyle birlikte yasama faaliyetinde bulunmak, komisyon tarafindan hazirlanan bütçeyi onaylamak, AB kurumlarinin faaliyetlerini soru ve genel görüsmeler yoluyla denetlemek, komisyon üyelerinin ve baskanin atanmasin da ve görevden alinmasin da rol almak, çok farkli konularda tavsiye kararlari almak. Avrupa Birligi Adalet Divani;1957 Yilinda roma antlasmasi ile kurulmustur. Birligin en üst yargi olarak islev üstlenmeye devam etmistir.  
Arap Birligi; Arap topraklarinin bagimsizliginin saglanmasi ve Araplar arsin da birlik kurulmasini amaçlamistir.1945 de kurulmustur. Bagimsizlik ve egemenliklerini korumak siyasi alanda isbirligi yapmak ve çikar refahlarini yükseltmektir. Islam Isbirligi Örgütü; pek çok Müslüman ülkede etkinlilik kazanmis olgudur. Batili devletler sömürgeci tavirlari Islam is birligi düsüncesini canli tutmustur. Afrika Birligi; batili devletler sömürge uygulamalari agir olarak icra edildigi cografya olmasinda dolayi Afrika birligi olusturmustur.54 üyesi vardir. Kamu düzeni eksikligi, fakirlik az gelismislik bagimlilik kalkinmamislik gibi nedenlerden dolayi kurulmustur. Amerikan Devletler Toplulugu; baskenti Washington da’dir.35 üyesi bulunmaktadir. Avrupali sömürgeci devletlerin kitadan el çektirmek istemesidir. Güneydogu Asya Uluslar Toplulugu;1961 de ASEAN teskil edilmesi ekonomik sosyal etkenlerin yani sira komünizm tehdidinden dolayi olusan topluluktur.     
Bölgesel Güvenlik Örgütlenmeleri; Siyasal Örgütler, Güvenlik Örgütleri ve Ittifaklar degerlendirdigimizde ise siyasal örgüt bazinda Avrupa Birligi, Arap Birligi Afrika Birligi, Güneydogu Asya Uluslar Toplulugu bu gruba girer. Bölgesel Güvenlik Örgütlerini ise Kuzey Atlantik Anlasmasi Örgütü (NATO),Kolektif Güvenlik Anlasmasi Örgütü olarak ayirabiliriz. Ikili ve Çok Tarafli Ittifaklar ise; ikili ittifaklara; ABD-Suudi Arabistan Ittifaki, Rusya –Suriye Ittifaki ve Çin-Kuzey Kore Ittifaki örnek verebiliriz. Çok Tarafli Ittifaklar ise; Avustralya-Yeni Zelanda-ABD Ittifaki(Anzus),Almanya-Fransa-Japonya Ittifaki(Mihver) ve Ingiltere-Fransa-Türkiye Ittifaki dir.
 
Sonuç olarak; uluslar arasi örgütler egemen devletlerarasinda küresel veya bölgesel ölçekte genel yâda özel amaçlara ulasma dogrultusunda isbirligi saglama için kurulan ve çesitli yapilara mekanizmalara ve süreçlere sahip tüzel kisilikler olarak ele alinmistir. Gerek teknik örgütlerden siyasi örgütlere, bölgesel olanlardan küresel nitelikte olanlar kadar beseri hayatin hemen her alanin ilgilendiren konular da faaliyet gösteren bu örgütlerin uluslararasi alanda ve devletlerin dis politikasinda önemli bir yere sahiptir.
 
ULUSLARARASI ÖRGÜTLER VE DEVLETLERIN ÖRGÜTLENME MANTIGI  
DAVUT ATES
DORA YAYINLARI
2012

Benzer Kitaplar