TÜRKIYE'DE POLIS OLMAK

TÜRKIYE'DE POLIS OLMAK

Fevzi BOZKURT
Politika


Bu topraklarda dogan özellikle her çocugun belirli yasa gelinceye kadar hayallerini süsleyen POLIS/ASKER olma sevdasi  bu topragin çocuklarinin geninde bulunan vatanina bayragina olan ASKINDANDIR - SEVDASINDANDIR hayallerini süsleyen. Bu güzel yürekli aslan parçalari hayatin gerçekleri ile yüzlesmeye basladikça çevresi ile etkilesiminde, evinde, mahallesinde, okulunda yasanmisliklari ile baslar baskalasmaya. Zamanla ihtiyaçlar istekler ve yasam kalitesini ögrendikçe çocukluk hayalinden vaz geçerek farkli dallara yönelmeye basliyor,
Bu baskalasim POLIS mesleginin gerçek yasamdaki zorlugu, çalisma sartlari, kariyer yapma imkaninin yetersizligi, toplumun polise bakis açisi, emeginin karsiligini tam olarak alamamasi gibi bir çok nedenlerle hayaller ile gerçekler çatismakta. Sonuçta ve maalesef mecburiyetten polis olmak zorunda kalmis kisilerin olusturdugu SILAHLI KUVVET olarak ülkemizin iç huzurunu iç güvenligini saglayan koruyan bir yapinin mensubu oluyorlar.
        Burada mecburiyetten POLIS olmak zorunda kalan genç kardesimiz degil tek sorumlu. Ülkemizin egitim yapisi basta üniversitelerimizin günün sartlarina ihtiyaçlarina göre ülke dinamizmine ayak uyduramamasi, gençlerimizin mezun olduklari dallarda is bulamamalari (yüzbinleri bulan atanamayan ögretmen, atanamayan ya da is bulamayan ziraat mühendisi, kimyager, vs., vs.)
        Peki ya ülkemizin iç güvenligini saglayan koruyan kamunun huzur ve güvenligini saglamakla görevli olan PVSK (Polis Vazife Ve Salahiyet Kanunu) tanimina göre POLIS: Asayis, Amme, sahis tasarruf emniyetini ve mesken masuniyetini korumak, halkin irz, can, malini muhafaza etmek, ammenin istirahatini temin etmek, yardima ihtiyaci olanlara yardim etmekle görevlidir. seklinde tanimlanan polislerimizin egitimi ne durumda?
        Polisimiz gerçekten meslegi ile alakali yeterli egitimi aliyor mu? Simdilik özellikle  bu günlerde bu sorumun cevabini verebilmek gerçekten çok zor. Malum son iki yil içerisinde her kurumda oldugu gibi emniyet teskilatimiz  içerisinde de hatiri sayirlir derecede terör örgütü FETÖ/PDY ile irtibatli/iltisakli olmaktan haklarinda islem yapilan (görev yeri degistirilen, açiga alinan, meslekten ihraç edilen, resen emekli edilen, tutuklanan) 40.000'in üzerinde emniyet mensubunun etkilendigi  bundan dolayi kisa süreli (4 ay, 6 aylik egitimlerle) polis meslek temel egitimi verilerek emniyet teskilati kendini yenilemeye çalismakta.
        Hem kurumu içerisindeki olumsuzluklar hem de ülkemizin maruz kaldigi terör olayari içerisinde çok zor sartlarda görev yapmakta olan Polisimizin isi gerçekten çok zor. Her türlü toplumsal eylem ve etkinliklerde görev yap, kamu kurum kuruluslarina ait hassas  bina tesis ve önemli kisilerin güvenlgini sagla, terör örgütleri ile amansiz mücadele et, haksizliga ugramis magdur edilmis masum vatandaslara hizmet et ama halk tabiri ile KENDI SÖKÜGÜNÜ DIKEME...
 
        Polisimize sahip çikalim, onlar görevlerini yaparken ayni zamanda birilerimizin babasi,  annesi, kardesi, dayisi, amcasi, her seyden önemlisi bizlerden biri ama en önemlisi INSAN. Onlarin da duygulari hayalleri, beklentilari var yasamlarina dair...
        Bizler hastalandigimizda doktorumuzu, hastanemizi seçebiliriz, aracimiz ariza yaptiginda istedigimiz servise götürebiliriz, ama Allah korusun basimiza bir is geldiginde olay mahallinin bagli oldugu Polis Merkezine gitmekten baska çaremiz yok.
        10 Nisan 1845 yilinda kurulmus olan polis teskilatinin ne yazikki günümüze kadar tam anlami ile kurumsallasamadigi. gerek kurum içi uyumsuzluklarin gerek diger kurumlar arasi iletisimsizligi  en önemlisi de her ne kadar Içisleri Bakanligina bagli bir kurum olmasina ragmen (siyasetle içli disli olmasi nedeni ile) sahipsiz olmasi, ast üst iliskilerinin hakkinca degerlendirilemedigi  emniyet mensubu kardeslerimizin üzerimizde haklari çok inanin.
        Her türlü sartta ve durumda halkina ve memleketine hizmet etmeyi kendine siar edinmis 273,000 (subat 2016 verilerine göre) polisimizden birini gördügümüzde bugün ve diger günlerde en azindan göz göze geldigimizde  bir tebessümü çok görmeyelim onlara, bizlerin  bir tebessümü, bir gülümsemesi  onlara en büyük moral en büyük destek olacaktir.
        HAYDI ÇAK BI SELAM POLISINE....                                                                                                                                                                                                                     Sevgiyle kalin...
Editör: Tugberk ÖZTÜRK

Benzer Kitaplar