Türkiye-Makedonya Iliskileri kitabi, Prof. Dr. Bülent ARAS tarafindan Stratejik Arastirma Merkezinin Türkiye-Makedonya dostluguna bir katki yapmayi planladigi
münasebetiyle
kaleme alinmistir.
Makedonya’nin bagimsizligini
kazanmasindan
sonra, son zamanlarda giderek artan ekonomik, siyasal ve kültürel
iliskiler siki dostluk baglari ile kuvvetlenmektedir.
BALKAN BARISI YOLUYLA
AVRUPA BARISI
Prof. Dr. Gjorge Ivanov
Makedonya Cumhuriyeti Cumhurbaskani
1912 yilinda
meydana gelen Birinci Balkan savasi
sonrasi
Osmanli
Devleti Balkanlarda hâkimiyetini kaybetmistir. Fakat 1913 yilinda baslayan ikinci Balkan savasi
sonrasi imzalanan Bükres
Antlasmasi ile Makedonya, Osmanli
Devleti’ne
karsi
bagimsizligini
kazanmistir. Asimilasyona sebebiyet vermeden gerçeklestirdigi bütünlesme modeli ile Makedonya halki tüm hak ve özgürlüklerden yaralanmasini saglamistir. Farkli kültürlere saygi temelinde kurulan
Makedonya Kültürü gelecek için vitrin olusturacaktir. Devletlerin taninmak için mücadele verdigi 19.Yüzyilda meydan okumalari bas göstermektedir. Devletler, baska bir devletin iç ya da dis kurumlar araciligi
tarafindan
vatandaslarinin haklarinin ihlal etmesine izin vermemelidir.
GELECEGE DÖNÜK BIR BALKAN VIZYONU
Prof. Dr. Ahmet DAVUTOGLU
Türkiye
Cumhuriyeti Disisleri Bakani
Balkan uluslari,
çatisma zihniyetini sürdürme ya da kader birligi yapma noktasindadir. Bu yaklasim
ancak ortak bir yaklasimda dogabilir. Balkanlar üzerindeki bu düsünceler bundan sonra nasil insa edilecegine dairdir. Buda yani yöntem
ve politika ilkelerine dayanir. Bölgesel isbirligini gelistirebilecek üç yöntem-dört politika vardir;
Yöntemler:
·
Kriz merkezli bir
yaklasim
yerine gösterim
merkezli bir yaklasima sahip olma,
·
Geçmise dönük yaklasim
yerine gelecege dönük
yaklasim,
·
Bölgesel sorunlara
ideoloji temelli bir yaklasim yerine deger temelli bir yaklasimi öngörür.
Etnik degerlere bakilmaksizin ortak degerler üzerinde uzlasi
saglanabilecegini öngörür.
Politikalar:
· Bölgesel
sahiplenme ve kapsayicilik; bölgenin bu bölgede uzun zamandir yasayan halka ait oldugudur.
·
Bölgesel yeniden
bütünlesme,
·
Avrupa
Entegrasyonu dikkate almanin önemi,
TÜRKIYE-MAKEDONYA ILISKILERI: SÜREKLILIK VE DEGISIM UNSURLARI VE GELECEK PERSPEKTIFI
Tuncay BABALI
Balkan mirasi Türk
kimligini ayrilmaz bir parçasidir. Balkan ve Birici Dünya savasi
sonrasi
milyonlarca göçmen Anadolu’ya göç etmek zorunda kalmistir.
Bölgesel
sahiplenme ve kapsayicilik ilkeleri benimsenerek sekillenen dis politikamiz dört prensibe dayanmaktadir:
·
Herkes için
güvenlik ve özgürlük
·
Siyasi diyalog ile
hiçbir kimseyi dislamayan
müzakere
anlayisi,
·
Ekonomik bagimlilik
·
Balkanlarda çok
kültürlü, çok dinli toplum yapisinin muhafazasi
Makedonya (Temmuz,
2011) nüfus sayimina göre 2.077.328 oldugu, bu nüfusun; %64,2 Makedonlardan, %2,2’si
Bosnaklardan, %3,9’ Türklerden, %2,7’si Romanlardan, %1,8’i Sirplardan
olusmaktadir. Bu tablodan da Makedonya’nin
çok
kültürlü,
çok
dinli bir toplulugu
içinde
bulundugunu anliyoruz. Makedonya’da güçlü bir NATO ve AB entegrasyonu olmayisi
gelecek adina kaygilari artirmaktadir. Türkiye Makedonya Cumhuriyeti’ni taniyan ilk
ülkelerden biridir. Makedonya ile Yunanistan arasinda isim müzakereleri sorunu
mevcuttur. Bu sorunun çözülebilmesi için ortak bir görüs bulunmamaktadir. Makedonya’nin bu süreçte 19 Aralik 2009’da AB ile bütünlesme baglaminda
Schengen vizesini kaldirmasi etkili olmustur. Bulgaristan, AB sürecinde Makedonya’nin kimligini tanimamaktadir. Makedonya sadece Arnavutluk ile sorunsuz iliskilerini sürdürebilmektedir. Makedonya ile ticari iliskileri her yil arta bir hacimle devam etmektedir. Makedonya’da
Eylül-2002
de yapilan
seçimlerde
Türk
Demokratik Partisi iki milletvekili çikartarak bir ilk olusturmustur.
Türkiye, Balkan
vizyonu ile bölgenin yapitaslarini olusturuyor.
Bosna Hersek ve Kosova çok etnikli demokratik yapiyi
Makedonya’da güçlendirmektedir. AB, Makedonya’nin
bir alt bölge olmasini temin etmeye çalismaktadir.
BIRINCI DÜNYA SAVASI’NIN BASLANGICINI
MAKEDONYA ÜZERINDEN DÜSÜNMEK
Burak
Samih GÜLBOY
1877-1878
Osmanli-Rus savasi sonunda Ayastefanos Anlasmasi imzalanmistir. Bu atlasma sonucunda; Karabag, Romanya ve Sirbistan’in yani sira Makedonya ve Rumeli sinirlarini içeren
Bulgaristan kralligi kuruldu. Antlasma Balkanlardaki Osmanli
varligini önemli
ölçüde sona erdirmekti. Bu yüzden Rusya Balkanlara hâkim
konumundaydi. Ayastefanos Anlasmasi ile en çok korkan Batili Devletler degil, Bulgaristan’in kurulma planindan rahatsiz olan Romanya ve Sirbistan gibi
Balkan Devletleriydi. Bulgaristan, Makedonya üzerine din adamlarini
ve ögretmenlerini yollayarak asimile çalismasina girmisti. Makedonya çetelerin savastigi
bir alan haline gelmisti.
1903 yilinda
ki Bulgaristan’in müdahalesini önleyen denge-denet sistemin isleyisi olmustur. Makedonya bu denge-denet sistemini kendi
bireysel yollariyla çözmeye çalismistir. Denge-denet sistemi aslinda
Osmanli
Devleti’nin
Balkanlardaki varligina
yöneliktir.
OSMANLI-RUS ILISKILERINDE KRIZ: MANASTIR’DA ROSTKOVSKI
OLAYI (1903)
Adil BAKTIAYA
2008’de Rus
diplomasisi gününde Rus Büyükelçisi Vladimir Solocinski Makedonya ile tarihsel
dostluk baglari
baglaminda Rus Haçi Anitina çiçek birakmisti. Söz konusu anit 1903’te Bitola’da Osmanli Jandarmasi tarafindan öldürülen Rus konsolos Rostkovski’nin öldürülmesinin 100. Yili aniliyordu. Büyükelçinin öldürülme sebebinin Makedonlari
savunmak oldugu iliskisi uluslararasi iliskiler çerçevesinde krize neden olmustur. Selanik, Manastir ve Kosova’nin
sürekli
bir iç
savas halinde olmasi Makedonya’yi Avrupa’nin “barut fiçisi” konumuna sokmustu. Rus Büyükelçisi Rostkovski hakkinda Sevket Süreyya AYDEMIR; “elinde kamçisiyla gezen, sokaklarda askerlere hakaretlerde
bulunan tam bir Bulgar komitecisi” seklindeki benzetmesi büyükelçinin
Osmanli
memurlari
tarafindan
sevilmedigini göstermekteydi.
Rusya’nin
saldirgan tutumlari, Makedonya’da dogacak ne tür kriz olursa olsun aninda
müdahale
edebilecegi görüntüsü
vermektedir. ““Rus ve
Avusturya-Macaristan hükümdarlari Çar II. Nikola ile Fransiz Josef Eylül
1903’te Mürrzsteg’te bulustular ve Ingiltere, Fransa ve Italya ile görüs birligi içinde Mürzsteg’te Reform
Programi diye bilinen programi hazirladilar.” Baski altindaki Osmanli Devleti bunu
kabul etmek zorunda kaldi. Genel müfettisin yanina bir Rus
bir de Avusturya-Macaristan’li danisman veren ve
jandarmanin bir Avrupali general tarafindan yenilenmesini ve Avrupali
subaylarin görevlendirmesini içeren program, barisi koruma amaçli uluslararasi bir polis gücünün ilk örnegi olarak da görülebilmektedir.” (OKAY:69)
RADOVISTE DOGUMLU BIR YAZAR: ETNOGRAFYA VE HALKBILIME YAPTIGI KATKILAR BAKIMINDAN SEVKET RADO
Yeliz OKAY
Asil adi Sevket Hifzi olan Sevket Rado 1913 yilinda Üsküp/Radoviste’de dogdu. Balkan harbinin çikmasi nedeniyle bebekken Istanbul’a göç etmistir. Istanbul Hukuk Fakültesi mezunu olan Sevket Rado, Türk yayinlarinda önemli bir hizmeti
bulunmustur. Yapi Kredi Bankasi’nin destegiyle ilk 1945’te çocuk dergisi olan Dogan Kardes’i
1947’de
Aile’yi ve 1952’de Resimli Hayat’i yayimlanmistir. Hayat Küçük Ansiklopedi ve Hayat Büyük Türk
sözlügü
de önemli
eserleri arasindadir. Sevket Rado’nun Türkiye ve Makedonya Iliskileri adli kitapta tanitilan eseri etnografik bir çalisma olan Onsekizinci Yüzyilin Basinda
Osmanli
Kiyafetleri
baslikli çalismadir. Sevket Rado’nun, Etnografya ve Halkbilim çalisma alanina giren konularda terminolojiye hâkim, söz
söyleyip yorum yapacak kadar bilgili oldugu anlasilmaktadir.
Buradan da halkbilim arastirmacisi
oldugunu söylemek dogru olur. Makedonya’da dogup Radoviste’den Türkiye’ye göç eden Sevket Rado, yaptigi
eserlerle öne çikmis bir kültür adamidir.
CEPHEDEN CEPHEYE KOSAN BIR BASKA BALKANLI DEVRIMCI: KÖPRÜLÜLÜ KAZIM
(1882-1968)
Eminalp MALKOÇ
17 Subat 1882’de Makedonya Cumhuriyeti sinirlari
içindeki Köprülü’de (Titov Veles) dogmus ve Manastirli süvari albayi Ismail Nazmi Bey ile Yildiz Hanim’in dokuz erkek çocugunun en büyügü
olan Kazim
ÖZALP,
6 Aralik 1903 tarihinde üstegmenlige yükselmis ve 5 Kasim 1905’te Mümtaz Yüzbasi
olarak Erkan-i Harbiye Mektebi’nden mezun olmustur. Bu dönemde Ittihat ve Terakki Cemiyeti’ne
girmistir. 9 Agustos 1910’da Bulgar çeteci Sandanski’nin ayaklanmasi üzerine Yüzbasi iken Menlik ilçe
Kaymakamligi’na tayin edilmistir.
Sirplarin
güneyde
ilerlemelerinin engellemek için önemli çalismalarda bulunmustur. 9 Kasim 1913’te 1. Kolordu Kurmay’ina atanarak ödüllendirilmistir.1918 yilinin haziran ayinda Altin Liyakat Harb ve Leopold Sövalye
madalyalarini almistir.15 Mayis 1919’da Yunanlilar tarafindan Izmir isgal edildiginde Balikesir’e geçerek direnise dâhil olan ve Balikesir Kongresi’nin toplanmasini sagladi. 17 Mart 1920’de Istanbul’un isgal edilmesi dolayisiyla
mesru ve bagimsiz
bir hükümet
kuruluncaya kadar bütün askeri ve mülki makamlari kendisinden emir almalari dogrultusunda bildiri yayimlamistir. Ordunun büyük taarruzunda Milli Müdafaa Vekili
olarak görev yapmistir.
26 Kasim
1924’te
TBMM Reisi seçilmistir. 30 Agustos 1926’da ise Orgenerallige yükselmistir. Atütürk’ün istegiyle ÖZALP soyadini alan Kazim Bey1 Mart 1935’te TBMM
Reisliginden ayrilmistir. 34 yil milletvekillik yapan Kazim ÖZALP bir kalp
krizi sonucu 6 Haziran 1968’de vefat etmistir. Atatürk’ten Anilar, Direnis 1919 ve Milli Mücadele 1919-1922 (Iki Cilt) adli eserleri mevcuttur.
SON OSMANLI ULEMASINDAN SIYASETE YÖN VERILMIS MAKEDONYALI BIR ÂLIM MANASTIRLI ISMAIL HAKKI EFENDI
(1846-6 Aralik 1912)
Cemil Ozan CEYHAN
Makedonya’nin
verimli topraklari yalnizca tarim da olmamak üzere siyasal ve sosyal alanda da
Osmanli Devleti’ne hediye vermistir. Ilmi ve Siyasi
faaliyetleriyle öne çikan Ismail Hakki Bey’de bu hediyelerdendir. Sancaktar Haci Ibrahim Efendi ile Hatice Hanim’in oglu olan Ibrahim Hakki Bey Konyali bir ailenin çocugudur. Istanbul
ilinde vaizlik yaptigi
sirada
hatiri
sayilir bir ulema olan Ismail
Hakki
Bey Süleymaniye
(1901), Ayasofya (1909) ve Dolmabahçe (1880) camilerinde vaizlik yapmistir. 6 Aralik 1912 tarihinde vefat etmistir. Ismail Hakki Bey’in oglu Asim Arar, Mustafa Kemal Atatürk’ün özel doktorlugunu yapmistir.
Türkiye-Makedonya Iliskileri
Yeliz OKAY-Tuncay BABALI
Dogu Kitabevi