Misir'da bulunan Naxos köyün de yasamlarini devam ettiren Melissa ve Kares isminde iki kardes hayatlarini
devam etmektedirler. Bunlarin büyük annesi vefat ettikten sonra ailesinin nereden geldigini ögrenmek için
Melissa ve Kares uzun bir gemi yolculuguna çikarlar. Tabi bu uzun yolculuga giderken bunu gizli bir sekil de yapmaya çalisiyorlar. Çevredekilerin bunu fark etmemesi gerekiyordu. Tüm bu riskleri göze alarak kendilerini güzel ve ihtisamli bir sahilde görmüslerdi.
Melissa ve Kares buraya geldikten sonra geri dönme gibi bir imkanlari yoktu. Kares, Melisanin yalniz kalmamasi ve üzülmemesi için elinden geleni yapiyordu. Fakat Melissa çok üzülmekte idi. Üzüntüsünden kaç gün dür bir sey yememisti. Bütün bu sikintilarin yanin da kimse tarafindan taninmamalari gerekiyordu. Bundan dolayi Melisa saçini kisaltarak erkek görünümüne girmisti. Bu da Melissayi daha çok üzmekte idi. Kares bunun farkinda idi ama baska çareleri de yoktu. Çünkü geldikleri yer Efes idi, burasi tehlikeler ile dolu bir yerdi. Burasi faili meçhullerin ardi arkasi kesilmeyen güçlünün zayifi ezdigi bir yer idi. Fakat dogru karar ve saglam is yapanlar için ise bulunmaz bir yermis. Yani aristokratlarin her dedigi olacak bir yer idi. Bütün bu tehlikelerin yaninda dünyanin en iyi felsefe okulu ve en büyük ressam atölyesi burada imis. Kares bütün bu imkanlari Melissaya anlatip, Melissanin üzüntüsünü hafifletmekti ama ne çare..... Kares yavas yavas alismaya baslamisti. Limanda
bulunan gemilerde ki mallari indirerek geçimlerini saglamak için ellerine biraz para geçmisti. ilk isi günleriydi gemide yedigi baliklardan baska bir sey yememislerdi. Melisa ile bir lokantaya gidip güzelce bir yemek yediler. Aradan geçen bir kaç gün içinde buranin bir ticaret merkezi oldugunu anlamislardi. Bunun yaninda burada yasayan ve ticaret yapanlari tanimaya baslamisti. Bütün bu iyi gelismelerin yaninda hala içlerinde bir korku vardi. Çünkü hala kod isimle dolasiyorlardi. Çünkü hertarafta Misir firavunlarinin ajanlarida ortada dolasmakta idiler. Efes e gelen herkes gizli ve kod isimli olarak geliyorlardi. Yine sicak bir yaz gününde Melissa uyurken Kares disarida olup bitenleri izliyordu. Sahile
yaklasan bir gemiyi dikkatli izliyordu. Gemide bir bay ve bayan i pür dikkat izliyordu. Daha sonra gemide ki bayan
kendisini gemiden atlayarak gözden kaybolmustu. Biraz bekledikten sonra çaliklarinarkasinda birinin hareket ettigini fark etti. Gemide bulunanlardan biri Metu digeride Anabis isminde ki bayan idi. Anabis, Metu ismindeki korumasi sayesinde kendini gemiden atlayip sahile vurmustu. Anabis de Misirli
oldugunu gizliyordu bunu kimsenin bilmemesi gerekiyordu. Anabis de Artemis tapinagina gidip orada kendini güvende hissedecekti.
Bu arada Anabis kendini gemiden atarken Kares bunu görmüstü. Kares kendisine sorarak nereden geldigini sordu.
Anabis Naxos dan geldigini söyledi. Halbu ki Kares ile Melisa Naxos tan gelmislerdi ve Naxos ta herkesi taniyorlardi bunun yalan söyledigini hemen anlamislardi fakat bunu kendisine hissettirmediler. Melisa, ayni zamanda Anabis in konusmasindan bunun soylu ve asil bir aileden geldigini anlamisti.
Bu arada Kares, Anabis ile çok yakinlasiyordu.
Bu Melissa nin hosuna gitmese de erkek
kiyafeti giydiginden sesini çikaramiyordu. Melisada orada çok iyi bir rehber olan Rufus tan etkilenmisti. Kares,
Melissa ve Anabis , Rufus u kendilerine
rehber ettiler.
Rufus çok bilgili ve her seyin farkinda olan
biriydi. Anabis onun dikkatini çekmisti. Kares ve Melissa ya dönerek burada
olup bitenlere çok dikkat etmeleri gerektigini, görültü çikaranlari degil sessiz kalanlara
dikkat etmeleri gerektigini söylemisti. Bu arada Rufus , Melissa ve Kares için
kalacak yer bulmaya basladi. Bir iki yer
sordular fakat bunlar Kares ismini
duyduklarinda büyük bir tepki göstermislerdi. Bu tepkileri niçin verdiklerini bir türlü
anlayamamislardi bunu sorma cesaretleri
de yoktu. sonunda çok da temiz olmayan küçük
bir Han bulmuslardi. Bu arada çevreden bir haber duyuldu Anabis in indigi
gemideki bütün insanlar ölü olarak
bulunmustu. Bunu kimin yapabilecegini kimse akil erdiremiyordu. Fakat
Melissanin içine bir korku sarmisti. Melissa
ile Anabis içerde otururken Anabis
aniden Melissanin yanina
gelir ve
kendisine makasi uzattirir
saçlarinin kesmesini ister. Melissa
istemeyerek de olsa Anabis in saçini
keser.
Kares ve Rufus , Anabis i bu sekil de
görünce kendilerinden açiklama beklerler. Neden saçlarini bu sekilde kestin. Anabis için her seyi
itiraf etme zamani gelmisti. Ve
kendisinin Misir firavunu Ptolemaios un
kizi oldugunu, kardeslerimin beni
öldürebilecegi korkusundan dolayi babam
güvendigi adamlarina beni teslim edip
buraya gönderdi. Anabis i korku sarmisti çünkü her tarafta firavunun adamlari
vardi, kendilerini bulabilir korkusu
vardi bu yüzden saçlarini kesmek zorunda kalmisti, fakat gemide
ölen kisilerden kendisini seven Metu
nun cesedi bulunamamisti.
Kares ve Melissa nin oturdugu evin sahibi Tirana
da kendilerine yabancilar buraya geldiklerinde hirsizlik ve cinayetlerin arttigini söylemisti. Bundan dolayi Kares ve Melissa da tedirgin olmaya basladilar. Eger
kendilerinin disaridan geldikleri
anlasilirsa öldürülebilecegi korkusu
sarmisti. Kares kendisine bir is bulmaya
çalissa da yapilan baskilar
ve tehditler sonucu ise girmekten
vazgeçip Nexos a dönmeye karar vermisti.
Burada sadece Apelles kendilerine yardim
etmisti fakat sebebini de bir
türlü ögrenememislerdi. Bunu
ögrenmeye çalisirken Anabis hemen
içeriye dalar. Bugün Bas Rahip toplanti
yaparken Efes e iki ugursuz sahsin girdigini ve bunlarin
ölmesi gerektigini söyledi.
Bunlar Kares ve Melissa idi. Bunlarin yaninda Tarina, Anabis in
oldugu bir Misir prensinin oldugu söylenmis
Melissa bazi islerinin farkina varmisti.
Apelles in yanina giderek olup bitenler hakkinda bilgi almak istedi. Apelles
artik her seyi açiklamaya hazirdi. Melissayi karsisina aldi. Baban benim
çocukluk arkadasimdi. Anneni de tanirim daha sonra evlendiler. Fakat buradan
kaçma zorunda kaldilar. .Melissa neden diye merak ettiginde, Apelles baban
dayindan hiç bahsetmis miydi? Melissa hayir bahsetmedi yani bir dayimda mi
vardi. Apelles evet…… ismi Herostratos idi.
Fakat Efes de dayisinin ismi anilmasi bile
yasakti. Isminin yasak olmasinin sebebi çok büyük olmaliydi. Çünkü çevrede
kimse onun ismini agzina alamiyordu. Herostratos un saf bir adam oldugu
ayakkabicilik isi yaptigi bunun yaninda
biraz da ruhsal bozuklugu oldugu herkes
tarafindan bilinmekteydi. Onun tek istegi tarihe geçmek idi. Iste bu yüzden
Herostratos o tapinagi yakmisti. Bunu yapmakla hem kendisini hemde ailesini mahvetti. Bundan dolayi Efes
yüzyillar boyu bir kargasanin içine girmisti. Melissanin ailesi baskilardan dolayi Naxos a yerlesmislerdi.
Bütün Efeslilerin bunlara saldirmasinin sebebi buydu. Apelles ben bir kaç gün evde
olmayacagim evimi kullanabilirsiniz. Evi en az tapinak kadar
güvenilir idi.
Melissa bu olanlari Kares, Rufus, Tarina ve Anabis
e anlatinca bu iste garip bir oyunun
oynadigini anladilar. Çünkü Melissanin dayisi saf biri imis. Tapinak da yangin çiktiktan sonra tapinagi
soymuslardi. Bunu melissa ve Kares in dayisi yapmis
olamazdi. Çünkü Rahipler ve Aritokratlar
yangini bahane ederek tapinagin onarimi için yillardir milletten vergi aliyorlardi bu
da halki
artik çileden çikarmisti. Tarina ve Rufus olayi çakinca bularin sonu geldi defterlerini
dürteriz dediler. Artik saklanmamiza
gerek yok dediler. Rufus bunlari sikistidiktan sonra suçlarini itiraf ettiler. Her sey yoluna girdi derken
Kares, Melissa, Rufus, Tarina tam disari
çikarlarken üç kisi kapida bunlari
yakaladi herkes yerinde durdu.
Bu sahislar dan biri ‘öne çik prenses’ diye seslendi. Herkes saldirmaya kalkismaya
çalisirken biri içeri girip
herkesi yere seriyor ve bir daha kalkamiyorlardi. Sonra üzerinde ki kiyafetleri çikardi bu
Anabis in korumasi Metu idi.
Metu firavuna vermis oldugu sözü
tutmustu. Ve herkes huzur içinde terasa
çikip bolca sobet
ettiler. Tarinanin evini yapacak paralari da Metu saklamisti. Bütün
sikintilari bitmisti mutlu ve huzurlu
bir yasam için hiçbir neden kalmamisti.
Tapinagin Sirri
Zehra Tapunç
Tudem
2012