RUTIN DISI - JITEM - KAYIP SILAHLAR VE HARCANAN HAYATLAR

RUTIN DISI - JITEM - KAYIP SILAHLAR VE HARCANAN HAYATLAR

Fevzi BOZKURT
Biyografi


SALIH SARMAN : 23 Haziran 1948 tarihinde, babasi Piyade Yüzbasi
Necdet Sarman ve an­nesi Muhsin’e Vildan Saman’in oglu olarak Çorum'da dünyaya gelmistir.Babasinin görevi dolayisiyla bulunduklari Van'in Özalp ilçesi ilkokulunda basladigi ögrenimine sirasiyla, Ankara Ulubatli Hasan ilkokulu, Cumhuriyet li­sesi ve Kayseri lisesinde devam eden Sarman, 1964-1965 ögretim yilinda An­takya lisesinden mezun olarak orta ögrenimini tamamlamistir. Askerlik mes­legine duydugu büyük ilgi ve istek yüzünden, 1965 yilinda girdigi Hava Harp okulu imtihanlarini kazanmasina ragmen, aile muhalefeti yüzünden bu okula kaydini yaptiramamis, çok sevdigi askerlik mesleginden uzak kalmistir.
Daha sonra girdigi üniversite imtihanlarinda, 1966 yilinda Ankara Üniver­sitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini kazanan Sarman, bu okulda basladigi ögrenimini, 1970 yilinda bu Fakültenin Iktisat ve Maliye bölümünü bitirerek tamamlamistir.
1971 yilinda, Içisleri Bakanliginin açtigi 'maiyet memurlugu', bu günkü adiyla 'kaymakam adayligi' imtihanlarini kazanarak meslek hayatina, Bursa ili maiyet memuru olarak baslamistir. Bu görevde iken, Ekim  1971 - Ocak 1973 tarihleri arasinda, Polatli Topçu ve Füze okulunda yedek subay olarak askerlik görevini tamamlayan Salih Sarman, askerlik dönüsü Ankara maiyet memuru olarak devam ettigi görevinde tüm staj ve kurslari ta­mamlayarak ve 56. dönem kaymakamlik kursunu da basari ile bitirerek Konya ili Ermenek ilçesi kaymakami olarak meslek hayatina baslamistir. Eylül-1993 tarihinde Batman Valiligine atanincaya kadar, asaleten ve vekâleten 10 ilçede kaymakam olarak görev yapan Sarman bu dönemde sayisiz hizmet içi egitim programina katilmis, 1987 yilinda, içisleri Bakanliginca bir yil süre ile Ingiltere'de görevlendirilmistir. Daha sonra devam ettigi Milli Güvenlik Akademisinin 37. dönem egitimini basari ile bitiren Salih Sarman, Ordu ili Ünye Ilçesi kaymakami iken, Batman Valiligi görevine atanmis ve Eylül -1993 tarihinde basladigi bu görevini dört yili askin bir süre Ile yürüt­tükten sonrai Ekim -1997 tarihinde merkez valiligine atanmasi ile aktif va­lilik hayati sona ermistir.
Vali Sarman, Batman Valiligi sirasinda, terör örgütlerine ve uyusturucu sebekelerine karsi verdigi basarili mücadeleden rahatsizlik duyan mihraklarca aleyhinde baslatilan ve yillarca sürdürülen kampanyalar esnasinda aleyhinde açilan onlarca inceleme, sorusturma ve ceza davalarina karsi tek basina mücadele vermeye çalismistir. Bu çabalar sonucunda aleyhinde açi­lan dört ceza davasinin üçünden aklanarak çiksa da, uydurma bir rüsvet id­diasi Ile yargilandigi davada gücünün tükenmesi sonucu mahkûm olmus ve 16 ay süren bir hapis hayatina muhatap olmustur.
Yasanan bu aci sürecin tabii bir sonucu olarak Vali Sarman Haziran-2004 tarihinde emekli olarak genç yasta çok sevdigi mesleginden kopmak zorun­da kalmistir. 1970 yilindan buyana Zehra Hanim ile evli olan Salih Sarman, 3 çocuk ba­basi olup Ingilizce bilmektedir.
 
---------------------------------------
KITAPTA KISACA
 
 
Kitap’in yazari olan Salih Sarman Çorum’a vekâleten Vali olarak bakan Mehmet Fevzi Sarman‘in torunu ve Yüzbasi Piyade Ahmet Nejdet Sarmanin oglu olarak Çorum da dünyaya gelen yazar, egitim ve ögretim hayatini aldiktan sonra birçok ilde Kaymakamlik yapmistir. Kaymakamlik görevini en iyi sekilde ifa edip ve yapmis oldugu projelerle birçok ilke imza attiktan sonra,1993 yilinda iktidarda olan Tansu Çillerin Basbakanlik yaptigi sirada hükümetin güçlü isimlerinden olan Tarim Bakani Refaaddin Sahin ile yapmis oldugu yüz yüze görüsmeden sonra Karadeniz bölgesinde bulunan illeri istemeyip ‘’Dogu illerinden neresi olursa olsun.’’ demesi üzerine valiler kararnamesi Cumhurbaskanligi kösküne imzaya gittigi gün Batman valiligine atamasinin çiktigi kendisine telefon ile bildirilmistir. Salih Sarman Ankara da Emniyet Genel Müdürlügü ve Jandarma Genel Komutanliginda, Güneydogu Anadolu’daki son durum hakkindan brifing verildikten sonra, Batman valiliginden Eylül 1993 yilindan göreve baslayip görevini 4 yila askin bir süre ile yürüttükten sonra Ekim 1997 tarihinden sonra merkez Valiligine atanmasi ile aktif olan Valilik hayati sona ermistir.
 
Vali Salih Sarman Batman valiligi sirasinda terör örgütleri ile mücadelede profesyonel bir sekilde hareket edip yavas yavas bu yapilanmayi ve kendisinin de kurmus oldugu Karma Özel Harekat Birimiyle örgütlerle mücadele etmis ve bu örgütlerle mücadele ettigi esnada devlet içerisine sizmis olan düsman yanlisi kisi ve kesimlerin ülkenin ileriye gitmemesi ve daima kaos(kargasa) ortami içerisinde bulunmasi için kendisine yalan iftiralarla aleyhine açmis olduklari davalar ile kendisini nasil pasifize etmeye çalistiklarini anlatmaktadir.
 
 Vali Salih Sarman 27 Eylül 1993 günü Batmanda görev’e basladigi esnada yapmis oldugu gözlem tespitleri ve degerlendirmesinde PKK ve Hizbullah örgütlerinin kâbus gibi Batman’a hâkim olmasi olmustur. Kirsalda mutlak hâkimiyetin PKK da oldugu görülmüs PKK’ya direnen olsun olmasin halk arasinda genç, yasli, çocuk, kadin denmeden katliamlar yapan PKK’nin bu sayede devlet ile halk arasindaki bagi koparmayi çok iyi sekilde gerçeklestirmisti. PKK bu yolla da Örgütün Propagandasin çok iyi sekilde Gerçeklestirmisti.
 
PKK’nin haricinde de yörede din esasina dayali Kürt devleti kurmak amaci pesinde kosan Hizbullah terör örgütü de dehset saçmisti. Batman’in yeni il olmasi nedeniylede Il Emniyet Müdürlügü ve Jandarma Komutanliginin hareketli birliklerin ve personel sayisini az olmasi nedeniyle örgütle mücadeleden çok halkin korunmasina öncelik verilmisti. Yazar gerek özel hayatindan gerekse mesleki yasaminda akla gelebilecek her konuda basarili olmanin temel sartinin ‘’ OYUNU KURALINA GÖRE OYNAMAK’’ olduguna inanmis ve bu sayede hem özel hayatindan hem de meslek hayatinda kendisine daima basarilar getirdigini söylemistir. Geçici Köy Koruyucularindan(GKK) yararlanilmasi gerektigi savunmustur, yapmis oldugu tespitlere göre GKK’larina kendilerinden beklenen görev ve fonksiyonlari yerine getire bilecekleri imkân, kabiliyetlere, egitim düzeyine, disiplinli ve hiyerarsik bir yapiya kavusturulmamis oldugunu gözlemistir, bu olumsuzlara ragmen GKK defalarca yilmadan görev yapmis ve terör örgütleriyle mücadelede bu kadar olumsuzluklara ragmen basari saglamislardi.
 
Yazar Salih Sarman kirsalda terör örgütüne karsi mücadelenin etkinligini artirmak ve terör örgütünü Batman kirsalindan söküp atmak amaci ile valilik görevini yerine getirdigi Batman’ da görev yapan korucularin agirlikta olacagi bir yapi olusturmayi karar vermis ve projenin ana hatlarin düzenleyip projenin adina da ‘’KARMA ÖZEL HAREKÂT BIRLIKLERI (KÖHB)‘’ adini vermistir. Hazirlamis oldugu proje ile ilgili o zamanin OHAL valisi olan Ünal Erkan’la görüsmüs ve Vali kendisine ödenegin çok yüksek boyutta oldugundan bu projenin kabulünün ancak Ankara’ da olacagi söyledikten sonra Vali Salih Sarman Ankara ya gidip dönemin Basbakani olan Tansu Çiller ile görüsüp projesini anlattiktan sonra Basbakan projeyi alip Vali’ye 2 ay sonra tekrardan geri gelmesi söylemisti. Vali Salih Saman’da 2 ay aradan sonra tekrardan Basbakan Tansu Çiller in karsisina çiktiginda Tansu Hanim Valinin kendisine vermis oldugu proje dosyasini çantasindan çikarip dönemin bakanlarindan olan Necmettin Cevheri ’ye proje dosyasini verip ‘’Vali beyin bu projesi uygulanacak bu konuda kendisine ne destek gerekiyorsa verilecek’’ dedikten sonra Vali Salih Sarman’a dönüp ‘’sen Batman da terör’ü bitirecegine söz veriyor musun ?’’ Diye sormus Vali Salih Sarman da bu soruya cevaben ‘’ Desteginizi esirgemediginiz sürece sözüm geçerli olacaktir’’ diye cevap vermisti.
 
 Vali Salih Sarman vermis oldugu projeyi hazirlik safhasi ve uygulamaya geçmek için ekibi ve ilinde bulunan kaymakamlarla genis kapsamli toplanti yapip projenin kabul edildigini söylemisti. Projede Geçici Köy Koruyucularinin seçiminde bazi kriterler konulmasini ön görmüstür. Basbakanliktan alinan maddi destek ile vali Salih Sarman terör örgütü ile mücadelede daha üst seviyelere çikmak için yurtdisindan Çin-Bulgaristan ve Almanya’dan gerekli olan özel silah, mühimmat, haberlesme sistemleri ve malzemeleri Hazine ve Dis Ticaret Müstesarligina müracaat edip ‘’ITHALATÇI’’ belgesini alip ülkeye sokmus ve gerek duydugu Il jandarma Komutanligina, Il Emniyet müdürlügüne, Milli Istihbarat Teskilatina ve hatta Hava Meydan Komutanligina bile ihtiyaç ve talepleri karsilanmis. Vali Batman Karma Özel Harekât Birliginin hazirlik asamasindan sonra ilk olarak Çin den getirtmis oldugu silahlari Il Jandarma Komutanligina teslim etmisti. Verilmis olan yogun askeri egitim sonrasinda Ayyildizli ve Batman Karma Özel harekât birligi armalarini tasiyan tek tip ve standart üniformalarla donatmistir. Hazirlamis oldugu terörle mücadele projesinin temel yasal dayanagini Il Idaresi Kanununun 11. Maddesi geregince’’ il dâhilinde emniyet ve asayisin kisi güvenligini saglanmasi görevini açikça il valiliklerine verilmesi’’ diye maddeyi olusturmuslardir.
 
Yaptigi her sey hukuki çerçevede cereyan etmis hukuka, yasalara aykiri hiçbir is ve eylemi olmamistir. Fakat Vali Salih Sarman Yargitay 8. Ceza dairesinde kendisine açilmis olan ceza davasindan aleyhinde bütün suçlamalardan beraat etmis ve Yargi karari ile tescil edilmisti. Yazar Istanbul Baro Baskani Turgut Kazan’in medyaya ‘’bir vali nasil olurda silah mühimmat ithal eder? ,bu vali nasil olurda gizli gizli ordular kurar? ,bu vali çizmeyi iyice asmistir.’’ gibi sözleri medya araciligiyla söylemesi terör örgüleri ile mücadelenin bazi kisileri nasil rahatsiz ettigini açikça ortaya koymaktadir. Ancak yazar bu özel silah ve mühimmatlarin ‘’kayip silahlar nerede’’ diye basin ve medya araciligiyla yayilmasi ve kendisine kayip silahlar ve yolsuzluklardan dolayi açilan davalarin kendisini çok ama çok üzdügünü de altini çizerekten belirtmistir.
 
Batman Özel Harekat Birligi hazirliklari tamamlanip ve yapilan görkemli bir törelin ardindan kendileri verilecek operasyon emri ile kislarinda hazir vaziyette bekletilmisler. Batman ili ve ilçe kirsallarinda Jandarma Istihbaratinin da yardimi ve toplamis olduklari istihbari bilgiler dahilinde yapmis olduklari birçok büyük operasyonlarla PKK terör örgütü üst üste aldigi darbelerle perisan olmus, kirsaldaki hakimiyeti ve halkin destegini kaybetmistir. Devletin gücü otoritesi ve varligi bölgede yeniden güçlü bir sekilde geri gelmistir.
 
Yazar bu mücadelenin profesyonel bir sekilde devam etmesini hazmedemeyen birtakim iç ve dis unsurlarin medya vasitasiyla kendilerini yipratmak için ‘’Türkiye askerine bölgede zorla görev yaptiriliyor’’ palavrasini ortaya atmis ancak bu yalanlamalarda açiga çikarilmis olup özel birligimizin gücünü kirmaya yetmemistir.
 
Batman kirsalinda PKK ya karsi sürdürülen mücadelenin sonunda mutlak bir üstünlük saglanmis olup PKK Batman ilinden atilmisti. Sira benzer amaçlarla ülkemizin topraklari üzerinde din esasina dayali olacak sekilde bir Kürt devleti kurmak için örgütlenen Hizbullah terör örgütüne gelmisti.
 
Hizbullah terör örgütünün hücre sistemi ile çalismasi ve hakkinda istihbari bilgi toplanmasinin çok zor olmasina ragmen örgüte 17 operasyon ve 20 ye yakin kisinin de örgütün elinden sag olarak kurtarmasi, örgütün ilim ve menzil gurubu seklinde ikiye bölünmesin sayesinde baslanmis ilerleyen tarihlerde de baska illerde yapilan operasyonlarla netlik kazanmisti. PKK terör örgütünün amacinin Marksist sisteme dayali olmasi ve Hizbullah terör örgütünün de Din esasina dayali olacak sekilde Kürt devleti kurma egiliminde olmasindan dolayi bu iki örgütteki farkliliklar yüzünden birbirleriyle çatismalari, Hizbullah terör örgütünden kaynaklandiklarina inandiklari ‘’faili meçhul’’ diye nitelendirdikleri olaylarin; Devletin PKK terör örgütüne karsi mücadelesinde göstermis oldugu üstün basarilari yine devlet karsiti olan iç ve dis unsurlarin hazmedememesi ev gocunmalarindan dolayi ‘’ Hizbullah Terör Örgütünü devletin kendi eliyle kurulmus, egitilmis ve kollanan bir terör örgüttür.’’ Diye açiklama yapilan söylemler, yazar Salih Sarman’i çok üzmüs ve bu açiklamalar yüzünden epey bir baski gördügünü söylemektedir.
 
Yazar Batmanda Karma Özel Harekât Birliginin kurulmasina ve yurtdisindan getiriler özel silahlarin temininden daima büyük destek veren Dogan Güres’in daha sonra ‘’Ben Batman Valisini Tanimiyorum’’ demesi vali Salih Sarman’i saskina çevirmis ve çok üzmüs.
 
Yazar terör örgütünün dünya bazindaki tanimini söyle açikliyor ;’’ Terör örgütlerinin basta enerji kaynaklari olmak üzere dünyanin bütün zenginliklerine el koymayi, yasadigimiz dünyayi kendi menfaatleri ve yüzyillar süren ileriye dönük yapmis olduklari plan ve rüyalari istikametinde sekillendirmeye hedefleyen küresel güçlerin bu uzun vadeli stratejik hedeflerine ulasmak için zaman içerisinde kullandiklari taktik ve araçlar’’ olarak tanimlamaktadir. Yazar terör ün tanimini verdiginde örnek olarak da; El-Kaide terör örgütünün baslangiçta Amerikanin kendin gizli servisleri tarafindan kurulmus oldugunu Misirdaki sagir sultanin bile bildigini söylemektedir. Amerikanin ileriye dönük olan uzun süreli emellerini yerine getire bilmesi için El-Kaide terör örgütünü kullanip Ortadogu’dan Pakistan’a kadar uzanan cografi alandaki emelleri yönünde kullanmak için El-Kaide terör örgütünü kendileri kurdugunu söylemektedir.
 
Terör örgütünün Türkiye de 1950’lerden sonra daha aktif hale gelmesini nedenini suna bagliyor; Yabanci güçlerin bu tarihe kadar ülkemizde bulunan petrol ve bor minerallerin çikarilmamasi ve Türkiye’nin güçlü bir devlet olmasin önlemek için geçmis zamandan birtakim kanunlar vasitasiyla önlemistir. Ve bu kanunlarin zamanin belli oldugundan dolayi da 1950’lerden sonra DEV-YOL-,DEV-SOL, DHKP-C, DDK, THKP-C, PKK gibi isimler adi altinda örgütler kurup ülkeyi kaos ortamina sürüklemek, ülkenin gelismesini önlemek, ülke otoritesi üzerinde daha fazla hakimiyet saglamak için istihbarat ajanlari vasitasi ile örgüt kendi emelleri dogrultusunda yönlendirmislerdir. Bu örgütler içerisinden faaliyet gösteren teröristler bunlarin farkina varmayip kendilerini nasil bir piyon seklinden dis güçler tarafindan kullanildiklarinin farkinda bile degiller.
 
Türkiye’de terör’ün dis desteginin Sevr’ antlasmasinin cumhuriyet tarihinde önlenmesi bu antlasma içerisinde yer alan ülkelerin bu antlasmada alinan kararlari uygulama hayallerini sürdüre bilmek için ülkemizde bululan terör örgütlerine maddi ve lojistik destek sagladiklarini herkesin bilmesi gerektigini söylemektedir. Amerika’nin Orta Doguda rahatça hareke etmesi için nasil ki El-Kaide terör örgütünü kurdugu gibi Türkiye dede hâkimiyetini sürdüre bilmesi için PKK terör örgütünü kurdugunu söylemektedir. PKK terör örgütünde bulunan agir makineli silahlarin birçogunun Amerikan yapimi olmasi ve örgütten yakin zaman içerisinde ayrilip teslim olan örgüt mensuplarinin vermis olduklari ifadelerde Amerikan ajanlarinin ve diger dis ülkelerin ajanlarinin K.Iraktaki kamplara belli araliklarla gelip görüstüklerini söylemeleri PKK terör örgütünün dis güçler tarafindan nasil beslendigini ve kontrol altinda planli bir sekilde yönlendirildigi açikça ortaya koyuyor. Yazar Amerika’nin 1999 tarihinde PKK terör örgütünün lideri olan Abdullah Öcalan’in Türkiye ye teslim etmesin Türkiye yi çok sevdiginden degil; lider Öcalan’in desifre olmasi, istek arzularin bitmemesi, kaprislerin artmasi, Amerika ve Avrupa ülkelerinin Öcalan’in tasinmasi agir bir yük haline geldiginden dolayi teslim etmistir. Amerika Öcalan’i Türkiye ye teslim etmeden öncede kendi istek ve emellerine ilerleyen zamanlarda tekrardan profesyonel bir sekilde hareket etmek için Türkiye ye Öcalan’in asmamak kosulu ile teslim etmistir. O zamanki Türki- yede iktidar ortagi olan dönem hükümetinin su siralarda da kalkip bu günün siyasi iktidarinda bulunan hükümeti miting meydanlarinda halka yag çeker gibi elestirmesinin milleti aptal yerine koymaktan baska hiçbir sey olmadigini söylemektedir. Yazar PKK liderinin 1999 da Türkiye ye teslim edilmesinden sonra örgütün K.Irak kirsalina çekilmesinin ve 2002 tarihine kadar süren duraklama sürecini yasamasi, satirlarla, biçaklarla ve ‘’Saddam’ markali uyduruk silahlarla örgüt faaliyetlerini sürdüren Hizbullah terör örgütünde bu siralarda agir silah mühimmat ve malzemelerin temin edilmesini bir tesadüf vasitasi ile olamayacagini bu agir mühimmatlarin PKK terör örgütünün K.Irak’a gidisinden sonra olmasi yazar’i PKK ile Hizbullah’in kendi aralarinda varmis olduklari bir antlasmanin sonucu ve mutlak bir iliski içerisinde düzenlediginin süphesini uyandirdigini söylemistir. Yazar bunun komplo teorisinden çok daha gerçekçi geldigini de belirtmisti. 
 
Yazar AKP iktidarinin en basarisiz oldugu alanin’’Terör ve Terörle mücadele’’ oldugunu söylemektedir. Dis güçlerin PKK terör örgütünün bitmemesi için Türkiye’nin Avrupa birligine alinmasinda birtakim bahanelerin uydurulmasi ve PKK’nin tekrardan etkin bir sekilde faaliyet göstermesi için OHAL kanunun Avrupa Birligi kriterlerine uygun olmadigini bahane ederek OHAL’ i kaldirmislardir. Yazar OHAL’nin kaldirilmasindan sonrada kendi valilik süresi zamaninda bitmekte olan PKK terör örgütünün tekrardan canlandigini ve faaliyetlerini etkin bir sekilde devam ettirdigini söylemektedir. Yazar suanda iktidarda bulunan AKP hükümetinin Avrupa Birligine girmek için veriler mevzuatlari uygulamaya koymasiyla Güvenlik Güçlerinin elini konulu bagladigini ve Avrupa Birligine girmek için vermis oldugu bu tavizlerden dolayi hükümetin terör konusunda çözüm yollarindan çok tam bir seyirci rolü oynadigini söylemektedir.PKK’nin OHAL kanununun kaldirilmasindan sonra faaliyetleri terör faaliyetleri ile kalmayip düz ova siyasetçililigiyle de mecliste yerini aldigini belirtmistir.Yazar AKP hükümetinin terörle mücadele konusunda siyasi ve hukuki çerçevede çok taviz verdigini ve bu tavizlerle de terör örgütlerinin faaliyetlerini son derece aktif hale getirdigi belirmek istemektedir.
 
Yazar istihbarat konusunda güçlü ve genis bir dis destege sahip olan terör örgütlerini kökünden yok etmek için Türkiye’nin büyük bir istihbarat çalismasi yaptiktan sonra örgüt’ün yurt içindeki en küçük biriminden baslayip yurt disindaki baglantilarina kadar inip istihbarat çalismasinin yapilmasi gerektigini söylemis ve bunu bir örnekle de açiklamistir; Geçmiste Türkiye ye karsi dünya çapinda kanli eylemleriyle bilinen ASALA terör örgütünü bitiren yapilanmanin kuruldugu gibi bir yapilanmanin tekrardan kurulmasi gerektigini savunmaktadir.
 
Yazar Dogu ve Güneydogu Anadolu bölgesinde halkin ekonominin ve kalkinmanin düsük olmasini ‘’Terör nedeniyle ve Devletin kendilerine bakmadiklari’’ gibi bahanelere baglamalarina katilmadigini, Dogu ve Güneydogu Anadolu bölgesinin birçok bölgeye kiyasla daha ileri seviyede oldugunu ve halkin her seyi devletten beklemesinin de yanlis oldugunu savunuyor. Yazar PKK terör örgütüyle mücadelede hiç kimseden izin ve icazet beklemeden Kendi Gücümüz ile hareket edip PKK terör örgütünü ortadan kaldirilmasi gerektigini savunuyor.  
 
*************************
Yazar Salih Sarman’in bu eserini son bir paragraf ile özetleyip sonlandiracak olursak, Salih Sarman; Global güçlerin Kurtulus Savasindan önce düzenlenmis olan Sevr antlasmasindaki gibi hayalleri ve ileriye yönelik olan faaliyetlerini yerine getirmek için Türkiye de kendi elleriyle kurduklari terör örgütleriyle mücadele eden kisileri ellerinden geldikleri kadar pasifize etmeye çalistiklarini söylemektedir. Vali Salih Sarman’in Terör örgütleri ile  mücadele etmek için KARMA ÖZEL HAREKAT BIRLIGI’’ni kurdugunu ve gerektiginde de RUTIN DISI’’na çikarak PKK terör örgütünü Batman valiligi sirandaki 4 yillik süre zarfinda birçok operasyonla belini kirarak örgütün çökme asamasina getirdigini ancak bu faaliyetlerini pasifize etmek amaciyla Global Dis güçlerin rahatsizligi ve AKP hükümetinin de OHAL kanununu kaldirmasiyla 2002 de tekrardan hortlayan PKK terör örgütünün faaliyetlerini ülke bazinda aktif bir sekilde devam ettigini, kendisinin de PKK ile sonuna kadar mücadele etmesi yüzünden yargilanmasi ve mücadele sirasinda kendisi ile hareket eden kamu görevlilerinin kendisini korumadiklarini aksine  vermis olduklari yanlis beyanatlarla da hem üzüldügünü hem de sikintiya girdigini ifade etmistir.Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir daha böyle olaylara kanmamasi, ülke içerisinde olusan terör olaylari ile dis güçlerin kontrolü ve destegi ile çözülemeyecegini, hatta daha çok kör dügüm haline gelecegini isin içinden çikilmaz bir hal alacagini söylemis ve bu yüzden de Türkiye’nin terörle mücadelede kendi gücü-iradesi ile  hallede bilecegini belirtmektedir.

Benzer Kitaplar