SALIH SARMAN : 23 Haziran 1948 tarihinde, babasi Piyade
Yüzbasi
Necdet Sarman ve annesi
Muhsin’e Vildan Saman’in oglu
olarak Çorum'da dünyaya gelmistir.Babasinin
görevi dolayisiyla bulunduklari Van'in Özalp ilçesi ilkokulunda basladigi ögrenimine
sirasiyla, Ankara Ulubatli Hasan
ilkokulu, Cumhuriyet lisesi ve Kayseri lisesinde devam eden Sarman, 1964-1965
ögretim
yilinda Antakya lisesinden
mezun olarak orta ögrenimini
tamamlamistir. Askerlik meslegine
duydugu büyük ilgi ve istek yüzünden,
1965 yilinda girdigi Hava Harp okulu imtihanlarini kazanmasina ragmen,
aile muhalefeti yüzünden bu okula kaydini yaptiramamis, çok sevdigi
askerlik mesleginden uzak kalmistir.
Daha sonra girdigi üniversite imtihanlarinda, 1966 yilinda Ankara Üniversitesi
Siyasal Bilgiler Fakültesini kazanan Sarman, bu okulda basladigi ögrenimini,
1970 yilinda bu Fakültenin Iktisat
ve Maliye bölümünü bitirerek tamamlamistir.
1971
yilinda, Içisleri
Bakanliginin açtigi 'maiyet memurlugu',
bu günkü adiyla 'kaymakam adayligi' imtihanlarini kazanarak meslek hayatina, Bursa ili maiyet memuru
olarak baslamistir. Bu görevde iken, Ekim 1971 - Ocak 1973 tarihleri arasinda, Polatli
Topçu ve Füze okulunda yedek subay olarak askerlik görevini tamamlayan Salih
Sarman, askerlik dönüsü
Ankara maiyet memuru olarak devam ettigi görevinde tüm staj ve kurslari tamamlayarak ve 56. dönem kaymakamlik kursunu da basari ile bitirerek Konya ili
Ermenek ilçesi
kaymakami olarak meslek hayatina baslamistir. Eylül-1993 tarihinde Batman
Valiligine
atanincaya kadar, asaleten ve vekâleten
10 ilçede kaymakam olarak görev yapan Sarman bu dönemde sayisiz hizmet içi egitim
programina katilmis,
1987 yilinda, içisleri
Bakanliginca bir yil süre ile Ingiltere'de
görevlendirilmistir.
Daha sonra devam ettigi Milli Güvenlik Akademisinin 37. dönem egitimini
basari ile bitiren Salih Sarman,
Ordu ili Ünye Ilçesi kaymakami iken, Batman Valiligi görevine atanmis ve
Eylül -1993 tarihinde basladigi bu görevini dört yili askin bir süre Ile yürüttükten sonrai Ekim -1997
tarihinde merkez valiligine atanmasi ile aktif valilik hayati sona ermistir.
Vali
Sarman, Batman Valiligi sirasinda, terör örgütlerine ve uyusturucu
sebekelerine
karsi verdigi basarili mücadeleden rahatsizlik duyan mihraklarca
aleyhinde baslatilan
ve yillarca sürdürülen kampanyalar esnasinda aleyhinde açilan onlarca inceleme,
sorusturma
ve ceza davalarina
karsi tek basina mücadele vermeye çalismistir. Bu çabalar sonucunda aleyhinde açilan dört ceza davasinin üçünden aklanarak çiksa da, uydurma bir
rüsvet
iddiasi Ile
yargilandigi davada gücünün tükenmesi sonucu mahkûm olmus ve
16 ay süren bir hapis hayatina
muhatap olmustur.
Yasanan
bu aci sürecin tabii bir sonucu
olarak Vali Sarman Haziran-2004 tarihinde emekli olarak genç yasta çok sevdigi
mesleginden
kopmak zorunda kalmistir. 1970 yilindan buyana
Zehra Hanim ile evli olan Salih Sarman, 3 çocuk babasi olup Ingilizce
bilmektedir.
---------------------------------------
KITAPTA KISACA
Kitap’in
yazari olan Salih Sarman Çorum’a vekâleten Vali olarak bakan Mehmet Fevzi
Sarman‘in torunu ve Yüzbasi Piyade Ahmet Nejdet Sarmanin oglu olarak Çorum da
dünyaya gelen yazar, egitim ve ögretim hayatini aldiktan sonra birçok ilde
Kaymakamlik yapmistir. Kaymakamlik görevini en iyi sekilde ifa edip ve yapmis
oldugu projelerle birçok ilke imza attiktan sonra,1993 yilinda iktidarda olan
Tansu Çillerin Basbakanlik yaptigi sirada hükümetin güçlü isimlerinden olan
Tarim Bakani Refaaddin Sahin ile yapmis oldugu yüz yüze görüsmeden sonra
Karadeniz bölgesinde bulunan illeri istemeyip ‘’Dogu illerinden neresi olursa
olsun.’’ demesi üzerine valiler kararnamesi Cumhurbaskanligi kösküne imzaya
gittigi gün Batman valiligine atamasinin çiktigi kendisine telefon ile
bildirilmistir. Salih Sarman Ankara da Emniyet Genel Müdürlügü ve Jandarma
Genel Komutanliginda, Güneydogu Anadolu’daki son durum hakkindan brifing
verildikten sonra, Batman valiliginden Eylül 1993 yilindan göreve baslayip
görevini 4 yila askin bir süre ile yürüttükten sonra Ekim 1997 tarihinden sonra
merkez Valiligine atanmasi ile aktif olan Valilik hayati sona ermistir.
Vali
Salih Sarman Batman valiligi sirasinda terör örgütleri ile mücadelede
profesyonel bir sekilde hareket edip yavas yavas bu yapilanmayi ve kendisinin de
kurmus oldugu Karma Özel Harekat Birimiyle örgütlerle mücadele etmis ve bu
örgütlerle mücadele ettigi esnada devlet içerisine sizmis olan düsman yanlisi
kisi ve kesimlerin ülkenin ileriye gitmemesi ve daima kaos(kargasa) ortami
içerisinde bulunmasi için kendisine yalan iftiralarla aleyhine açmis olduklari
davalar ile kendisini nasil pasifize etmeye çalistiklarini anlatmaktadir.
Vali Salih Sarman 27 Eylül 1993 günü Batmanda
görev’e basladigi esnada yapmis oldugu gözlem tespitleri ve degerlendirmesinde
PKK ve Hizbullah örgütlerinin kâbus gibi Batman’a hâkim olmasi olmustur.
Kirsalda mutlak hâkimiyetin PKK da oldugu görülmüs PKK’ya direnen olsun olmasin
halk arasinda genç, yasli, çocuk, kadin denmeden katliamlar yapan PKK’nin bu
sayede devlet ile halk arasindaki bagi koparmayi çok iyi sekilde
gerçeklestirmisti. PKK bu yolla da Örgütün Propagandasin çok iyi sekilde
Gerçeklestirmisti.
PKK’nin haricinde de yörede din esasina dayali Kürt devleti
kurmak amaci pesinde kosan Hizbullah terör örgütü de dehset saçmisti. Batman’in
yeni il olmasi nedeniylede Il Emniyet Müdürlügü ve Jandarma Komutanliginin
hareketli birliklerin ve personel sayisini az olmasi nedeniyle örgütle
mücadeleden çok halkin korunmasina öncelik verilmisti. Yazar gerek özel
hayatindan gerekse mesleki yasaminda akla gelebilecek her konuda basarili
olmanin temel sartinin ‘’ OYUNU KURALINA GÖRE OYNAMAK’’ olduguna inanmis ve bu
sayede hem özel hayatindan hem de meslek hayatinda kendisine daima basarilar
getirdigini söylemistir. Geçici Köy Koruyucularindan(GKK) yararlanilmasi gerektigi
savunmustur, yapmis oldugu tespitlere göre GKK’larina kendilerinden beklenen
görev ve fonksiyonlari yerine getire bilecekleri imkân, kabiliyetlere, egitim
düzeyine, disiplinli ve hiyerarsik bir yapiya kavusturulmamis oldugunu
gözlemistir, bu olumsuzlara ragmen GKK defalarca yilmadan görev yapmis ve terör
örgütleriyle mücadelede bu kadar olumsuzluklara ragmen basari saglamislardi.
Yazar
Salih Sarman kirsalda terör örgütüne karsi mücadelenin etkinligini artirmak ve
terör örgütünü Batman kirsalindan söküp atmak amaci ile valilik görevini yerine
getirdigi Batman’ da görev yapan korucularin agirlikta olacagi bir yapi
olusturmayi karar vermis ve projenin ana hatlarin düzenleyip projenin adina da
‘’KARMA ÖZEL HAREKÂT BIRLIKLERI (KÖHB)‘’
adini vermistir. Hazirlamis oldugu proje ile ilgili o zamanin OHAL
valisi olan Ünal Erkan’la görüsmüs ve Vali kendisine ödenegin çok yüksek
boyutta oldugundan bu projenin kabulünün ancak Ankara’ da olacagi söyledikten
sonra Vali Salih Sarman Ankara ya gidip dönemin Basbakani olan Tansu Çiller ile
görüsüp projesini anlattiktan sonra Basbakan projeyi alip Vali’ye 2 ay sonra
tekrardan geri gelmesi söylemisti. Vali Salih Saman’da 2 ay aradan sonra
tekrardan Basbakan Tansu Çiller in karsisina çiktiginda Tansu Hanim Valinin kendisine
vermis oldugu proje dosyasini çantasindan çikarip dönemin bakanlarindan olan
Necmettin Cevheri ’ye proje dosyasini verip ‘’Vali beyin bu projesi uygulanacak
bu konuda kendisine ne destek gerekiyorsa verilecek’’ dedikten sonra Vali Salih
Sarman’a dönüp ‘’sen Batman da terör’ü bitirecegine söz veriyor musun ?’’ Diye
sormus Vali Salih Sarman da bu soruya cevaben ‘’ Desteginizi esirgemediginiz
sürece sözüm geçerli olacaktir’’ diye cevap vermisti.
Vali Salih Sarman vermis oldugu projeyi
hazirlik safhasi ve uygulamaya geçmek için ekibi ve ilinde bulunan
kaymakamlarla genis kapsamli toplanti yapip projenin kabul edildigini
söylemisti. Projede Geçici Köy Koruyucularinin seçiminde bazi kriterler
konulmasini ön görmüstür. Basbakanliktan alinan maddi destek ile vali Salih
Sarman terör örgütü ile mücadelede daha üst seviyelere çikmak için yurtdisindan
Çin-Bulgaristan ve Almanya’dan gerekli olan özel silah, mühimmat, haberlesme
sistemleri ve malzemeleri Hazine ve Dis Ticaret Müstesarligina müracaat edip
‘’ITHALATÇI’’ belgesini alip ülkeye sokmus ve gerek duydugu Il jandarma
Komutanligina, Il Emniyet müdürlügüne, Milli Istihbarat Teskilatina ve hatta
Hava Meydan Komutanligina bile ihtiyaç ve talepleri karsilanmis. Vali Batman
Karma Özel Harekât Birliginin hazirlik asamasindan sonra ilk olarak Çin den
getirtmis oldugu silahlari Il Jandarma Komutanligina teslim etmisti. Verilmis
olan yogun askeri egitim sonrasinda Ayyildizli ve Batman Karma Özel harekât
birligi armalarini tasiyan tek tip ve standart üniformalarla donatmistir.
Hazirlamis oldugu terörle mücadele projesinin temel yasal dayanagini Il Idaresi
Kanununun 11. Maddesi geregince’’ il dâhilinde emniyet ve asayisin kisi
güvenligini saglanmasi görevini açikça il valiliklerine verilmesi’’ diye
maddeyi olusturmuslardir.
Yaptigi
her sey hukuki çerçevede cereyan etmis hukuka, yasalara aykiri hiçbir is ve
eylemi olmamistir. Fakat Vali Salih Sarman Yargitay 8. Ceza dairesinde
kendisine açilmis olan ceza davasindan aleyhinde bütün suçlamalardan beraat
etmis ve Yargi karari ile tescil edilmisti. Yazar Istanbul Baro Baskani Turgut
Kazan’in medyaya ‘’bir vali nasil olurda silah mühimmat ithal eder? ,bu vali
nasil olurda gizli gizli ordular kurar? ,bu vali çizmeyi iyice asmistir.’’ gibi
sözleri medya araciligiyla söylemesi terör örgüleri ile mücadelenin bazi
kisileri nasil rahatsiz ettigini açikça ortaya koymaktadir. Ancak yazar bu özel
silah ve mühimmatlarin ‘’kayip silahlar nerede’’ diye basin ve medya
araciligiyla yayilmasi ve kendisine kayip silahlar ve yolsuzluklardan dolayi
açilan davalarin kendisini çok ama çok üzdügünü de altini çizerekten
belirtmistir.
Batman
Özel Harekat Birligi hazirliklari tamamlanip ve yapilan görkemli bir törelin
ardindan kendileri verilecek operasyon emri ile kislarinda hazir vaziyette
bekletilmisler. Batman ili ve ilçe kirsallarinda Jandarma Istihbaratinin da
yardimi ve toplamis olduklari istihbari bilgiler dahilinde yapmis olduklari
birçok büyük operasyonlarla PKK terör örgütü üst üste aldigi darbelerle perisan
olmus, kirsaldaki hakimiyeti ve halkin destegini kaybetmistir. Devletin gücü
otoritesi ve varligi bölgede yeniden güçlü bir sekilde geri gelmistir.
Yazar
bu mücadelenin profesyonel bir sekilde devam etmesini hazmedemeyen birtakim iç
ve dis unsurlarin medya vasitasiyla kendilerini yipratmak için ‘’Türkiye
askerine bölgede zorla görev yaptiriliyor’’ palavrasini ortaya atmis ancak bu
yalanlamalarda açiga çikarilmis olup özel birligimizin gücünü kirmaya
yetmemistir.
Batman
kirsalinda PKK ya karsi sürdürülen mücadelenin sonunda mutlak bir üstünlük
saglanmis olup PKK Batman ilinden atilmisti. Sira benzer amaçlarla ülkemizin
topraklari üzerinde din esasina dayali olacak sekilde bir Kürt devleti kurmak
için örgütlenen Hizbullah terör örgütüne gelmisti.
Hizbullah
terör örgütünün hücre sistemi ile çalismasi ve hakkinda istihbari bilgi
toplanmasinin çok zor olmasina ragmen örgüte 17 operasyon ve 20 ye yakin kisinin
de örgütün elinden sag olarak kurtarmasi, örgütün ilim ve menzil gurubu
seklinde ikiye bölünmesin sayesinde baslanmis ilerleyen tarihlerde de baska
illerde yapilan operasyonlarla netlik kazanmisti. PKK terör örgütünün amacinin
Marksist sisteme dayali olmasi ve Hizbullah terör örgütünün de Din esasina
dayali olacak sekilde Kürt devleti kurma egiliminde olmasindan dolayi bu iki
örgütteki farkliliklar yüzünden birbirleriyle çatismalari, Hizbullah terör
örgütünden kaynaklandiklarina inandiklari ‘’faili meçhul’’ diye
nitelendirdikleri olaylarin; Devletin PKK terör örgütüne karsi mücadelesinde
göstermis oldugu üstün basarilari yine devlet karsiti olan iç ve dis unsurlarin
hazmedememesi ev gocunmalarindan dolayi ‘’ Hizbullah Terör Örgütünü devletin
kendi eliyle kurulmus, egitilmis ve kollanan bir terör örgüttür.’’ Diye
açiklama yapilan söylemler, yazar Salih Sarman’i çok üzmüs ve bu açiklamalar
yüzünden epey bir baski gördügünü söylemektedir.
Yazar
Batmanda Karma Özel Harekât Birliginin kurulmasina ve yurtdisindan getiriler
özel silahlarin temininden daima büyük destek veren Dogan Güres’in daha sonra
‘’Ben Batman Valisini Tanimiyorum’’ demesi vali Salih Sarman’i saskina çevirmis
ve çok üzmüs.
Yazar
terör örgütünün dünya bazindaki tanimini söyle açikliyor ;’’ Terör örgütlerinin
basta enerji kaynaklari olmak üzere dünyanin bütün zenginliklerine el koymayi,
yasadigimiz dünyayi kendi menfaatleri ve yüzyillar süren ileriye dönük yapmis
olduklari plan ve rüyalari istikametinde sekillendirmeye hedefleyen küresel
güçlerin bu uzun vadeli stratejik hedeflerine ulasmak için zaman içerisinde
kullandiklari taktik ve araçlar’’ olarak tanimlamaktadir. Yazar terör ün
tanimini verdiginde örnek olarak da; El-Kaide terör örgütünün baslangiçta
Amerikanin kendin gizli servisleri tarafindan kurulmus oldugunu Misirdaki sagir
sultanin bile bildigini söylemektedir. Amerikanin ileriye dönük olan uzun
süreli emellerini yerine getire bilmesi için El-Kaide terör örgütünü kullanip
Ortadogu’dan Pakistan’a kadar uzanan cografi alandaki emelleri yönünde
kullanmak için El-Kaide terör örgütünü kendileri kurdugunu söylemektedir.
Terör
örgütünün Türkiye de 1950’lerden sonra daha aktif hale gelmesini nedenini suna
bagliyor; Yabanci güçlerin bu tarihe kadar ülkemizde bulunan petrol ve bor
minerallerin çikarilmamasi ve Türkiye’nin güçlü bir devlet olmasin önlemek için
geçmis zamandan birtakim kanunlar vasitasiyla önlemistir. Ve bu kanunlarin
zamanin belli oldugundan dolayi da 1950’lerden sonra DEV-YOL-,DEV-SOL, DHKP-C,
DDK, THKP-C, PKK gibi isimler adi altinda örgütler kurup ülkeyi kaos ortamina
sürüklemek, ülkenin gelismesini önlemek, ülke otoritesi üzerinde daha fazla
hakimiyet saglamak için istihbarat ajanlari vasitasi ile örgüt kendi emelleri
dogrultusunda yönlendirmislerdir. Bu örgütler içerisinden faaliyet gösteren
teröristler bunlarin farkina varmayip kendilerini nasil bir piyon seklinden dis
güçler tarafindan kullanildiklarinin farkinda bile degiller.
Türkiye’de
terör’ün dis desteginin Sevr’ antlasmasinin cumhuriyet tarihinde önlenmesi bu
antlasma içerisinde yer alan ülkelerin bu antlasmada alinan kararlari uygulama
hayallerini sürdüre bilmek için ülkemizde bululan terör örgütlerine maddi ve
lojistik destek sagladiklarini herkesin bilmesi gerektigini söylemektedir.
Amerika’nin Orta Doguda rahatça hareke etmesi için nasil ki El-Kaide terör
örgütünü kurdugu gibi Türkiye dede hâkimiyetini sürdüre bilmesi için PKK terör
örgütünü kurdugunu söylemektedir. PKK terör örgütünde bulunan agir makineli
silahlarin birçogunun Amerikan yapimi olmasi ve örgütten yakin zaman içerisinde
ayrilip teslim olan örgüt mensuplarinin vermis olduklari ifadelerde Amerikan
ajanlarinin ve diger dis ülkelerin ajanlarinin K.Iraktaki kamplara belli
araliklarla gelip görüstüklerini söylemeleri PKK terör örgütünün dis güçler
tarafindan nasil beslendigini ve kontrol altinda planli bir sekilde
yönlendirildigi açikça ortaya koyuyor. Yazar Amerika’nin 1999 tarihinde PKK
terör örgütünün lideri olan Abdullah Öcalan’in Türkiye ye teslim etmesin
Türkiye yi çok sevdiginden degil; lider Öcalan’in desifre olmasi, istek
arzularin bitmemesi, kaprislerin artmasi, Amerika ve Avrupa ülkelerinin
Öcalan’in tasinmasi agir bir yük haline geldiginden dolayi teslim etmistir.
Amerika Öcalan’i Türkiye ye teslim etmeden öncede kendi istek ve emellerine
ilerleyen zamanlarda tekrardan profesyonel bir sekilde hareket etmek için
Türkiye ye Öcalan’in asmamak kosulu ile teslim etmistir. O zamanki Türki- yede
iktidar ortagi olan dönem hükümetinin su siralarda da kalkip bu günün siyasi
iktidarinda bulunan hükümeti miting meydanlarinda halka yag çeker gibi
elestirmesinin milleti aptal yerine koymaktan baska hiçbir sey olmadigini söylemektedir.
Yazar PKK liderinin 1999 da Türkiye ye teslim edilmesinden sonra örgütün K.Irak
kirsalina çekilmesinin ve 2002 tarihine kadar süren duraklama sürecini
yasamasi, satirlarla, biçaklarla ve ‘’Saddam’ markali uyduruk silahlarla örgüt
faaliyetlerini sürdüren Hizbullah terör örgütünde bu siralarda agir silah
mühimmat ve malzemelerin temin edilmesini bir tesadüf vasitasi ile
olamayacagini bu agir mühimmatlarin PKK terör örgütünün K.Irak’a gidisinden
sonra olmasi yazar’i PKK ile Hizbullah’in kendi aralarinda varmis olduklari bir
antlasmanin sonucu ve mutlak bir iliski içerisinde düzenlediginin süphesini
uyandirdigini söylemistir. Yazar bunun komplo teorisinden çok daha gerçekçi
geldigini de belirtmisti.
Yazar
AKP iktidarinin en basarisiz oldugu alanin’’Terör ve Terörle mücadele’’
oldugunu söylemektedir. Dis güçlerin PKK terör örgütünün bitmemesi için
Türkiye’nin Avrupa birligine alinmasinda birtakim bahanelerin uydurulmasi ve
PKK’nin tekrardan etkin bir sekilde faaliyet göstermesi için OHAL kanunun Avrupa
Birligi kriterlerine uygun olmadigini bahane ederek OHAL’ i kaldirmislardir.
Yazar OHAL’nin kaldirilmasindan sonrada kendi valilik süresi zamaninda bitmekte
olan PKK terör örgütünün tekrardan canlandigini ve faaliyetlerini etkin bir
sekilde devam ettirdigini söylemektedir. Yazar suanda iktidarda bulunan AKP
hükümetinin Avrupa Birligine girmek için veriler mevzuatlari uygulamaya
koymasiyla Güvenlik Güçlerinin elini konulu bagladigini ve Avrupa Birligine
girmek için vermis oldugu bu tavizlerden dolayi hükümetin terör konusunda çözüm
yollarindan çok tam bir seyirci rolü oynadigini söylemektedir.PKK’nin OHAL
kanununun kaldirilmasindan sonra faaliyetleri terör faaliyetleri ile kalmayip
düz ova siyasetçililigiyle de mecliste yerini aldigini belirtmistir.Yazar AKP
hükümetinin terörle mücadele konusunda siyasi ve hukuki çerçevede çok taviz
verdigini ve bu tavizlerle de terör örgütlerinin faaliyetlerini son derece
aktif hale getirdigi belirmek istemektedir.
Yazar
istihbarat konusunda güçlü ve genis bir dis destege sahip olan terör
örgütlerini kökünden yok etmek için Türkiye’nin büyük bir istihbarat çalismasi
yaptiktan sonra örgüt’ün yurt içindeki en küçük biriminden baslayip yurt
disindaki baglantilarina kadar inip istihbarat çalismasinin yapilmasi
gerektigini söylemis ve bunu bir örnekle de açiklamistir; Geçmiste Türkiye ye
karsi dünya çapinda kanli eylemleriyle bilinen ASALA terör örgütünü bitiren
yapilanmanin kuruldugu gibi bir yapilanmanin tekrardan kurulmasi gerektigini
savunmaktadir.
Yazar
Dogu ve Güneydogu Anadolu bölgesinde halkin ekonominin ve kalkinmanin düsük
olmasini ‘’Terör nedeniyle ve Devletin kendilerine bakmadiklari’’ gibi bahanelere
baglamalarina katilmadigini, Dogu ve Güneydogu Anadolu bölgesinin birçok
bölgeye kiyasla daha ileri seviyede oldugunu ve halkin her seyi devletten
beklemesinin de yanlis oldugunu savunuyor. Yazar PKK terör örgütüyle mücadelede
hiç kimseden izin ve icazet beklemeden Kendi Gücümüz ile hareket edip PKK terör
örgütünü ortadan kaldirilmasi gerektigini savunuyor.
*************************
Yazar
Salih Sarman’in bu eserini son bir paragraf ile özetleyip sonlandiracak
olursak, Salih Sarman; Global güçlerin Kurtulus Savasindan önce düzenlenmis
olan Sevr antlasmasindaki gibi hayalleri ve ileriye yönelik olan faaliyetlerini
yerine getirmek için Türkiye de kendi elleriyle kurduklari terör örgütleriyle
mücadele eden kisileri ellerinden geldikleri kadar pasifize etmeye
çalistiklarini söylemektedir. Vali Salih Sarman’in Terör örgütleri ile mücadele etmek için KARMA ÖZEL HAREKAT
BIRLIGI’’ni kurdugunu ve gerektiginde de RUTIN DISI’’na çikarak PKK terör
örgütünü Batman valiligi sirandaki 4 yillik süre zarfinda birçok operasyonla belini
kirarak örgütün çökme asamasina getirdigini ancak bu faaliyetlerini pasifize
etmek amaciyla Global Dis güçlerin rahatsizligi ve AKP hükümetinin de OHAL
kanununu kaldirmasiyla 2002 de tekrardan hortlayan PKK terör örgütünün
faaliyetlerini ülke bazinda aktif bir sekilde devam ettigini, kendisinin de PKK
ile sonuna kadar mücadele etmesi yüzünden yargilanmasi ve mücadele sirasinda
kendisi ile hareket eden kamu görevlilerinin kendisini korumadiklarini
aksine vermis olduklari yanlis
beyanatlarla da hem üzüldügünü hem de sikintiya girdigini ifade etmistir.Türkiye
Cumhuriyeti Devletinin bir daha böyle olaylara kanmamasi, ülke içerisinde
olusan terör olaylari ile dis güçlerin kontrolü
ve destegi ile çözülemeyecegini, hatta daha çok kör dügüm haline
gelecegini isin içinden çikilmaz bir hal alacagini söylemis ve bu yüzden de
Türkiye’nin terörle mücadelede kendi gücü-iradesi ile hallede bilecegini belirtmektedir.