O DE GAULLE IDI -- Alain Peyrefitte

O DE GAULLE IDI -- Alain Peyrefitte

Fevzi BOZKURT
Politika


ÖNSÖZ

Sizlere General De Gaulle'ün kim oldugunu anlatmanin gereksiz oldugunu biliyorum.

Alain Peyrefitte : Siyasetçi yazar. 33 yasinda milletvekili seçilen Alain Peyrefitte pek çok bakanlik görevi yanisira General De Gaulle'ün sözcüsü sifati ile 1959 – 1969 yillari arasinda De Gaulle'e en yakin kisi olarak çesitli görevler yapti. Fransiz akademi üyesi de olan Alain Peyrefitte hükümet toplantilari ve devlet arsivlerine de dayanarak General De Gaulle ile geçen yillari hakkinda bir kitap yazdi. Kitapta Generalin pek çok konuda kisisel fikirlerini sansürsüz olarak birinci elden okurken, yine ülkemiz açisindan alinacak pek çok yararli mesaj oldugunu görüyoruz.

Sayet bana, “Bu ileriye dönük mesajlar ile neden durmadan vaktini kaybediyorsun? Görmüyor musun ki biz geçmisten dahi ders almasini bilmezken gelecek bizim neyimize?” diyorsaniz yaniliyorsunuz; zira bu seferki kitap özeti hiç olmazsa geriye dönük bazi tarih bilgilerimizi düzeltmek firsatini verecektir. Sizleri bilmem ama, bana soracak olsaniz ben sizlere;

“Cezayir Fransa'ya karsi bagimsizligi için savasirken Fransa bunu engellemek için elinden gelen her seyi yapti ama basarili olamadi” derdim. Ayrica, “Fransa ile ABD çok yakin bir müttefiktir ve ortak çikarlari dogrultusunda bir dayanisma içinde hareket ederler” diye devam ederdim. Medyanin itibarini kaybetmesinin bizim ülkemize özgü oldugunu ve demokrasisi gelismis ülkelerde bu olayin çok farkli oldugunu düsünürdüm.

Kitap 600 sayfa, bence her satiri anlam dolu, içinde belirli bölümlerini seçerken çok zorlandim. Pek çok bölümü soru cevap seklinde veya kabine toplantisinda yapilan bir müdahale, bir görüs, bir talimat tarzinda yazilmis. Onun için özet / tercüme de bölük börçük anilar gibi oldu, tipki orijinal kitaptaki gibi.

CEZAYIR ILE ILGILI KONUDA GENERAL DE GAULLE'ÜN DÜSÜNCELERI

General De Gaulle Cezayir sorununa gelince; bu noktaya gelinmesinin  sebebi devletin     ortada   olmamasidir. Devlet feodal asiretlerin etkisi altinda kalarak Cezayir'in gelismesi ve ilerlemesi için gereken gayreti zamaninda gösterememistir.

Alain Peyrefitte   6 ay önce Constantine planini ilan ederken Cezayir'i modernize   edip baskente baglayarak bir “Fransiz Cezayir” yaratmayi amaçladiginiz izlenimi edinildi.

General De Gaulle Evet çünkü bu akrep kutusundan, Cezayir'i bir ucundan diger ucuna kadar kalkindirmadan çikmak mümkün degildir. Cezayir bir degisime ugramazsa hiçbir sey kalici olmayacaktir. Ben Cezayir'i degistirmeye çalisiyorum.

Egitim özgürlügü, haklarin esitligi, Müslümanlarin kendi temsilcilerini özgürce seçme haklari ve devletin yönetim kademelerinde görev alma haklari, her iki topluma da esit saygi gösterilmesi gerçekçi bir entegrasyondur.

Alain Peyrefitte          Bu terimi hiç umumi olarak kullanmadiniz.

General De Gaulle Çünkü o terimi bana zorlattilar. Sari, siyah ve esmer Fransizlar olmasi iyidir. Fransa'nin tüm irklara açik oldugunu ve evrensel bir hedefi oldugunu (vocation) gösterir, ama bir sartla : mutlak birer azinlik olarak kalmalari sarti ile. Yoksa Fransa Fransa olmaktan çikar.

Zeytinyagi ile sirkeyi birlestirmeye çalisiniz, bir sisede çalkalayiniz, bir süre sonra yine ayrilacaklardir. Arap'lar Arap, Fransizlar Fransiz'dir ve Fransiz toplumu bugün 10 milyon, yarin yirmi, öbür gün kirk milyon olacak müslümani içinde eritemez. Sayet tüm berberi ve Arap'lar Fransiz olarak kabul edilseydiler neden hayat sartlarinin çok daha gelismis oldugu Fransa topraklarina gelip yerlesmesinler? Benim kasabam * “iki kiliseli Colombey” yerine isim degistirip herhalde “iki camili Colombey” olacaktir.

Alain Peyrefitte Milletvekillerinin büyük bir kismi ve ordunun tümü bir “Fransiz Cezayir” çözümüne kesinlikle sartlanmis gözüküyorlar.

* General De Gaulle'un dogdugu kasabanin adi “Colombey Les Deux Eglises”

General De Gaulle Sahislari “Entegre” edebilirsiniz, ki bu dahi tartisilir. Milletleri ise geçmisleri, gelenekleri, kahramanlari, kazanilmis ve kaybedilmis savas anilari ile entegre edemezsiniz.

Cezayir'de 1 Fransiz'a 10 Müslüman'i olan bir toplumu Fransa ile entegre edip 5 Fransiz'a bir Müslüman durumuna getirmek  çözüm degildir. Arap'lar beser onar çogalirken Fransizlarin nüfusu sabit kalacaktir.Paris'te önce 200 sonra 400 Arap milletvekili olacaktir. Elize sarayinda Arap bir cumhurbaskanini düsünebiliyor musunuz? Savastan yana onlari ikna etmek için size ve sizin gibi birkaç akli basinda insana güveniyorum. Onlar rakamlardan anlarlar. Onlara Cezayir sorununu General De Gaulle'ün çözebilecegini ve General De Gaulle'ün kayitsiz sartsiz desteklenmesi gerektigini anlatiniz. Cezayirlilere ait bir Cezayir'in Fransizlara ait bir Cezayir'den çok daha iyi oldugunu söyleyiniz. Fransa'ya bagli eyalet sistemi tüm dünyada sadece moral açisindan degil maddi açidan da bizi batiracaktir.

Cezayir Fransiz olursa onlara Fransizlarla ayni hayat  standartlarini saglamak gerekir. Bu ise maddeten imkansizdir. Ama ayrilirlarsa çok daha düsük bir yasam kalitesi ile dahi mutlu olacaklardir. En azindan bundan ötürü Fransa'yi suçlayamayacaklardir. Kendi kendilerini yönetmenin verdigi asil duygularin tatmini ile avunacaklardir.

Cezayir'in sosyal ve ekonomik kalkinmasi inanilmaz bir kaynak tüketimi getirmekte ve Fransa için bir zenginlik degil, fakirlesme ve kendi kalkinmasini yavaslatma nedeni olmaktadir.

Alain Peyrefitte 1960 yili Mart ayindan Ekim ayina kadar devam eden çalismalar sonucu 6 ayda kamuoyunda Cezayir sorunu bir entegrasyondan kaçinilmaz bir desentegrasyon ihtiyacina dönüsmüstü. “Fransiz Cezayir”in imkansizligi ve “Cezayir'li Cezayir” zorunlulugu kavranmis bulunuyordu. Devlet üst kademesi ve hükümette artik tek bir sual geçerliligini koruyordu. “Cezayir'den Nasil Kurtulalim?”

Bu arada Cezayir'de yasayan Fransizlar siddetle Cezayir Fransiz'dir mücadelesine baslarlar. Cezayir'in Vietnam ve Kore gibi ikiye bölünmesi dahil, pek çok olasilik gündeme gelir ve sürekli olarak tartisilir.

19 Aralik 1960 / Elize sarayinda bir toplanti sirasinda

General De Gaulle Cezayir'de yasayan Fransizlar israrla Fransiz Cezayir isteklerini haykiriyorlar. Sanki bu sihirli formül onlari kurtaracakmis gibi.

Fransiz Cezayir'i bir çözüm degil, bir sorundur. Bir tedavi degil,  bir hastaliktir. Cezayir'de çok kisa bir süre yasamak dahi Arap halklarinin asimile edilemeyecegini anlamak için yeterlidir. 130 yildir sürdürülen yanlis bir devlet politikasi ile bu günlere geldik.

Her rejim altinda yönetimler, asiretlerin ve derebeylerinin etkisi ile yerli halki ezmisler.

  1. Napoleon'un bir Arap kralliklari kurma fikri en dogrusu idi. Fransa burada sadece koruyucu rolü oynayacakti. Avrupalilar hükmedenler degil, hamurun içindeki mayanin rolünü üstlenmeliydiler.

Savas sirasinda Kuzey Afrika'dayken bu insanlarin bizleri sevmediklerini çok iyi anladim. Oradaki insanlara “LARBIN” gibi davranip, iktidar olma düsünce ve haklarini hep engellemeye çalismisiz. Onlari Fransa'nin büyüklügü içinde yok edip bogmayi denemisiz. Bu yanlis bir tercihti.Her halükarda artik devam edemez. Cezayir'deki Fransizlar iktidari ellerinde tutmak için orduya ve Fransa'nin otoritesine güveniyorlar. Hayal kuruyorlar. Uyanislari çok aci olacaktir, Cezayir'deki iktidari “garantiler” seklinde degistirmedigimiz takdirde Cezayir Cezayirlilerin oldugu gün hiçbir etkinligimiz kalmayacaktir.

8 Aralik 1961: Alain Peyrefitte Cezayir'in bölünmesi ve Isviçre tipi kantonlara ayrilip fedaratif bir devlet haline gelmesi için hazirlamis oldugu plani General De Gaulle'e sunar. Planda Fransiz bölgesi, Fransa'yi tercih eden Müslümanlar bölgesi, asiri Müslüman güçler bölgesi, Sahra'ya açilan tarafsiz bölge gibi pek çok detaylar mevcuttur.

General De Gaulle Yani bir Fransiz Israil'i teklif ediyorsunuz, ama bu bir sulh birlesmesi degil bir düsmanca bölünme olacaktir. Söyledikleriniz kolonizasyonun basinda düsünülmüs ve uygulanmis olsaydi basarili olurdu. 1954 yilindan beri Cezayir devleti bir kan gölü içinde dogmakta artik. Senegal'den Endonezya'ya kadar tüm Müslüman topluluklar bagimsiz bir Cezayir istiyorlar. Günümüzde hiçbir güç bagimsizligi için savasan bir milleti yok edemez.

Cezayir sizin teklifinizdeki gibi bölgelere ayrilirsa her bölgede en asiri güçler yönetime hakim olacak ve biçak, yerini top tüfege birakacaktir. Harp bitmeyecek, baska bir tarzda devam edecektir. Biz de tüm karsi görüs ve arzumuza ragmen bunun içine çekilecegiz. Fransizlarin hakim oldugu bölgede terör devam edecek, Araplarin hakim oldugu bölgede suikastlar hiç bitmeyecektir. Araplar bir taraftan birbirlerini katletmeye devam edeceklerdir. Bu onlarin kaninda mevcut bir olgudur.

Israil'e bakiniz: Bütün Arap ülkeleri onlara karsi, ama hiç olmazsa Israilliler kendi bagimsizliklari için bizzat dövüsüyorlar. Bizim Cezayir'de kalmamizi isteyen güçler dövüsmek istemiyor, bizim onlari ve çikarlarini korumamizi istiyorlar yani bizim onlara  bagimli olmamizi, çünkü yillar boyu öyle alismislar.

Zaman aleyhimize çalisiyor, Cezayir bizi kangren ediyor, gençligimizi zehirliyor. Kan bedeli ile kalmaktansa basimiz dik çekip gidelim. En kisa sürede bosaltalim. Bu aslinda bizim için iyi onlar için kötü olacaktir.

Alain Peyrefitte   Fransa'nin kendine inanmis ve güvenmis olanlari terk etmeye    hakki yok.

General De Gaulle Bunun benim için bir sevinç bir övünç konusu olacagini mi saniyorsunuz? Ben ki bayraga din gibi tapan, “Fransiz Afrika'si ve imparatorlugun bekçisi ordu” felsefesi ile yetismis bir asker olarak benim için ne kadar zor olacagini bilmiyor musunuz?

Alain Peyrefitte          Cezayir'deki Fransiz ordusu ne yapacak ve ne olacak?

General De Gaulle Çekilecekler. Toplum içinde terörist tipki denizdeki balik gibidir. Avlanmasi son derece zordur. Ordu bazi anlasmalarin uygulanmasini garanti için (Evian anlasmasi) oradadir. Bugday çuvalinda saman parçasi arar gibi katil aramak ordunun isi degildir. 8 yillik dögüs sonucu suç bir aliskanlik haline gelmis, kabul edilebilir bir olgu olmus, kurumlasmis. Fikirler artik suç ile destekleniyor. Önce suçu engellemek gerekir. Bu polisin ve adaletin isidir;ordunun degil.

GENERAL DE GAULLE'ÜN

AVRUPA — NATO — ABD ÜZERINE DÜSÜNCELERI

27 Ocak 1960

Alain Peyrefitte Sizin NATO için ve Avrupa Birligi için çok  degisik  ve  özel  görüsleriniz var.

General De Gaulle Hollanda Dis Isleri Bakani Luns Avrupa Birligi'ni Anglo Saksonlarin (Amerikali'larin) bir truva ati olsun diye, Belçika Dis Isleri Bakani Spaak Belçika'nin iç sorunlarini distan saracak ve zaptedecek bir kelepçe olsun diye, Adenauer ise Bati Almanya'yi AB'ye sokup Dogu Almanya'yi disarida birakarak Almanya'nin birlesmesini engellemek      için      istiyor. Hepsi   küçük  hesaplar           pesinde.          Ne Belçika'nin bir gün patlamasina, ne de iki Almanya'nin bir gün birlesmesine             kimse   engel   olamaz.           Ben     ise        Avrupa            Birligini Avrupali olsun diye, yani Avrupa Amerikali olmasin diye istiyorum. Benim Avrupam devletler Avrupasi, milletler gerçegine yegane cevap verebilecek devletler Avrupasi, yani gerçekler Avrupasi.

Alain Peyrefitte Sayet tek bir kimlik altinda bir Avrupa Devleti kurulmayacak ise Avrupa Birligi'nin pratikte nasil gerçeklesecegini düsünüyorsunuz?

General De Gaulle      Bunun için 4 temel prensip mevcuttur:

Birinci prensip: Bati Avrupa Devletleri birbirlerine yakinlasmali ve aralarinda güçlü bir çekirdek olusturmalidirlar. Bu çekirdek ne kadar güçlü olursa digerlerini de o kadar çekecektir. Rusya ve Amerika'ya karsi bir agirligimiz olmasi için bu sarttir; ülkelerimiz daginik kaldigi sürece Rusya için devamli bir av teskil edecek ve korunabilmek için de bugün oldugu gibi Amerikalilarin himayesine siginmak gerekecektir. Rus kolonileri veya Amerikan mandasi olmak arasinda bugünkü tercih ikincisi olsa da bu sonsuza kadar devam edemez.

Ikinci prensip : Avrupa Birligi'nin kurulmasi Fransa ile Almanya'nin barismasina baglidir. Yöneticiler seviyesinde bir barisma yeterli degildir. Her iki milletin barismasi saglanamazsa Avrupa'da bir anlasma saglanamaz. Bu konuda ilk hareket Fransa'dan gelmelidir.

Üçüncü prensip : Her millet digerinden farklidir ve farkli kalacaktir. Kültürü ve tarihi onu farkli kilmaktadir. Hatiralari, gelenekleri, inançlari, efsaneleri ve gelecegini insa etme azmi bu farkliligi daima koruyacaktir. Sayet devletlerin birlesmesini istiyorsaniz, onlarin kisiliklerine saygi duymalisiniz. Onlari birbirine yakinlastirmak, birbiri ile çalismak ve yasamak aliskanliklarini gelistirmek ve hükümetlerini bir konfederasyon yapisi içinde bilgi ve tecrübelerini ortak kullanirken tamamen bagimsiz yapilarini koruduklari bir sistemde bir araya getirmek gerekecektir. Avrupa ancak bu sartlarda kurulabilir.

Dördüncü prensip : Hükümetlerin ve yönetenlerin ne düsündükleriyle degil, Avrupa'daki çesitli millet topluluklarinin derinlemesine bu fikre inanmasi ve desteklemesi ile ancak Avrupa'yi kurmak mümkün olacaktir. Her ülkede ayni günde referandumlarla halkin oyuna sunulmadan ve halk tarafindan onaylanmadan Avrupa kurulamaz.

Alain Peyrefitte Ingiltere'nin Avrupa Toplulugu'na katilmasi hakkinda ne düsünüyorsunuz?

General De Gaulle Fransa'nin asirlardir düsmani Almanya degil Ingiltere'dir. 100 yil harplerinden beri bizimle savasiyor. Sadece iki harp arasinda yaptiklarina bakin; Renani bölgesinin Almanlar tarafindan isgaline karsi çikmamizi engelledi. Almanya'nin yeniden silahlanmasina karsi çikmamizi engelledi. Dunkerk'te bizi alçakça terk etti. Mers – Elkebir'de donanmamizi büyük bir keyifle bombaladi. Suriye'de bize ihanet etti. Amerika ile birlikte sistematik olarak hep karsimiza çikti. Evet her iki harpte müttefikimizdi ama dogal olarak bizim hiçbir zaman iyiligimizi istemez. Almanya ile ise çikarlarimiz her geçen gün biraz daha iç içe onun bizim, bizim de ona ihtiyacimiz var.

6 ülkeye Ingiltere'nin ilavesi demek, 6 ülke iken Fransizca konusan bu topluluk bir tek Ingiltere ilave olunca derhal Ingilizce konusan bir topluluga dönüsüyor demektir. Almanlarla iliskilerimizi gelistirmemiz için en önemli sebeplerden birisi Amerikalilarin gizli temsilcisi olan Ingilizler. Sayet lisanimizi ve kültürümüzü koruyamazsak Ingilizler kanali ile Amerika bizi istila edecektir. Bu kültürel ve ekonomik bir istila olacaktir. Ingiltere Amerika'nin bir uydusudur. Avrupa Birligi'ne sayet girerse orada da Amerikalilarin Truva ati görevini yapacak ve Avrupa hiçbir zaman bagimsiz kalamayacaktir.

Alain Peyregitte         NATO hakkinda da ayni olumsuz görüsleri tasiyorsunuz.

General De Gaulle NATO bir bos laflar akademisi. 14 yil önce kurulmus, bir tek  kursun sikmamis, bizim savunma gücümüzü zayiflatan, onsuz bir savunma düsünülemez fikrini asilayan, böylece milli bagimsizlik hislerimizi uyusturan, bizi güçsüzlestiren bir kurulus. NATO aslinda bir aldatmaca, Amerika'nin Avrupa'ya el koymasinin bir kamuflaji. NATO sayesinde Avrupa hiçte öyle degilmis gibi gözükürken Amerika'ya tamamen bagimli bir hale getirilmis oluyor. Amerikalilarin gizli emelleri Avrupa Birligi konusunda açikça belli degil mi? 1958'e kadar 6 ülkeden olusan saglam ve güçlü bir Avrupa Birliginden bahsederken ve bize zorlatirken simdi kendilerine ekonomik hatta politik bir rakip olur endisesine kapildilar. Menfaatlerini paylasmak istemiyorlar. Avrupa onlara uydu ülkeler sunarken iyiydi ama güçlendikçe Avrupa'ya karsi olmaya basladilar.

Alain Peyrefitte Bunun için mi BP ve SHELL'e geçen gün kabinede çok fena yüklendiniz.

General De Gaulle Çok uluslu sirketler diye adlandirilan kuruluslar aslinda  birer  Anglo / Sakson makinasidir. Bunlar Fransa basta olmak üzere tüm Avrupa'yi ezmek için icat edilmis makinalar. Size bir tek örnek vereyim Peyrefitte. Sahra'da ve Gabon'da dünya kadar petrol bulan Fransa olmasina karsin bunun sadece % 5'ini bir Fransiz sirketi isleyebiliyor. Demek ki devlet devlet olmaz ise ülkenin milli menfaatleri *.............. biliyor

*Burada general çok agir bir küfür kullanmis.

Alain Peyrefitte Bu sebeplerden mi Fransa'nin kendi nükleer gücü ve atom  bombasina sahip olmasi konusunda diretiyorsunuz?

General De Gaulle Evet, bu Fransa'nin gelecegi için son derece önemlidir. Yaptiklarimiz nükleer deneme degildir. Gerçek bir atom bombasinin tasiyici uçagi ile imalatidir. Gelecek yil (1963) eylül ayindan itibaren her ay bir miraj uçagini bombasi ile birlikte üretir duruma gelecegiz. 1963 yili sonunda bir saldiri halinde 2 saat içinde en az 20 milyon insani öldürecek bir güce ulasacagiz.

Alain Peyrefitte 20 milyon insani öldürebilecek  olmayi  düsünmek  dahi  çok etkileyici.

General De Gaulle Kesinlikle kimseyi öldürmeyecegiz. Bizim bu imkanimiz oldugunu bildigi için bir daha kimse bize saldirmaya cesaret edemeyecek. Bu devirde artik eskisi gibi savasmak degil, savasmayi imkansiz kilmak ön plana çikacak. Bir nevi dokunulmazlik kazanacagiz ve dünyada buna sahip olan dört ülkeden biri olacagiz. Sürtüneni ölümcül bir sekilde sokan caydirici bir mekanizma. Ordunun vurucu gücü olmak için degil vurulmayalim diye kuruluyor.

Alain Peyrefitte          Ama bomba Nagazaki ve Hirosima'yi bal gibi vurdu.

General De Gaulle      Sayet Japonlarinda atom bombasi olsaydi, hayatta vuramazdi.

GENEREL DE GAULLE'ÜN BASIN KONUSUNDAKI DÜSÜNCELERI

General De Gaulle Peyrefitte, sizden gazetecilere çok deger veren bir yaklasimda bulunmamaniz için yalvariyorum. Bir güçlük ile karsi karsiya kaldigimiz zaman bunlar birer sözcüsü olduklarini iddia ettikleri ülkemiz yerine yabancilarin yandasi oluyor ve devlete karsi çikiyorlar . Böyle bir alçakligi hayal etmek dahi  mümkün  degildir. Bugün Fransa çikar çevreleri (burjuvazi) ile gazeteciler her türlü milli gururlarini yitirmislerdir. Sahip bulunduklari hayat standardini koruyabilmek için yapmayacaklari alçaklik yoktur. Bunlar toplam nüfusun belki sadece % 5'i ama ben iktidar oluncaya kadar ülkeye onlar hükmetmisler.

Fransiz ihtilali iktidara halki degil bu suni sinif olan burjuvaziyi getirmis. Bu sinif her geçen gün biraz daha yozlasarak sonunda kendi ülkesine ihanet eder duruma gelmis. Aslinda iki kola ayrilmislar. Figaro gazetesini okuyan zengin burjuvalar ile Le Monde gazetesini okuyan entelektüel burjuvalar. Ikisi aslinda birbirinin aynisi, iktidari paylasmak bahis konusu olunca derhal anlasiyorlar. Gazetecilerin bana karsi olmalari beni üzmüyor. Aksi olsaydi asil canim sikilirdi, bu iki gazete beni desteklemeye baslasalar herhalde milli bir felaket olur.

Alain Peyrefitte Bu tenkitçi yaklasim Fransizlarin kisiliginden kaynaklanan ve okurlarinin arzusunu yansitan bir davranis olamaz mi?

General De Gaulle Hayir olamaz, çünkü bu yalniz Fransa'da böyle degil ki,  ayni durum mesela Almanya için de geçerli. Adenauer bana Almanya'da çok güçlü bir haber ajansinin Ingilizler tarafindan yazilmis haberler ve makaleler dagittigini ve yazilarin tümünün Ingiliz çikarlarini gözettigini anlatti. Nitekim Almanya seyahatim sirasinda Alman halki beni son derece sicak bir heyecanla karsilamasina ragmen tüm Alman basininda devamli olumsuz haber ve yazilar çikmis olmasi asla bir tesadüf degildir.

Alain Peyrefitte          Fransiz basininin satilmis oldugunu mu düsünüyorsunuz?

General De Gaulle Hayir, Fransiz medyasi diye adlandirilan bu kisi ve kuruluslarin harpten önce oldugu gibi yabanci büyük elçilerden muntazam olarak para aldiklarini söylemiyorum. Biliyorsunuz ki profesör Baumont'un Alman arsivlerinde yaptigi bir arastirmanin sonuçlarina göre harpten önce Fransa'nin belli basli tüm gazeteleri Alman Büyükelçiligi'nden muntazaman büyük paralar almakta imisler. Bu vesikalarin yayinlanmasinin aslinda çok büyük bir gürültü kopartmasi gerekirken görüyorsun ki gazeteciler insiyaki olarak birlesiyor ve harp öncesi pislikleri olsa da buna karsi sessiz kalmayi tercih ediyorlar. Amerika ve Ingiltere Almanya'dan çok daha akilli; onlar bunlara endirekt çikarlar sagliyor. Gel bir yemek yiyelim, sana bir kasa viski yolluyorum. Bir konferans vermek için seni davet ediyoruz. Ücretli su kadar, bir tanitim seyahati düzenledik sen de ekibe dahilsin. Gelip Amerikan üniversitelerinden birinde bir sömestre misafir ögrenci olur musun? Ama halkin bir sagduyusu var. Aslinda basinin bana haksiz ve acimasiz saldirilari halki düsüncelerimiz etrafinda daha da güçlü bir sekilde birlestiriyor. Halk gerçekleri essiz sezgi gücü ile algiliyor. Kimin ülkenin milli menfaatleri için çalistigini, kimin satilmis oldugunu çabuk anliyor.

GENERAL DE GAULLE'ÜN DEGISIK KONULARDAKI BAZI GÖRÜSLERI

Avrupa Birligi'nin politik birlikteligi üzerine :

Alain Peyrefitte          Oylamalar çogunluk mu, yoksa oy birligi esnasinda mi olmali?

General De Gaulle Önce oy birligi ile baslamak gerekir. 50 yil sonra ne olacagini simdiden tahmin etmek zor. Evet en az 50 yil gerekir gerçek bir Avrupa için. Amerika'ya bakin sadece konfederasyondan Federal bir yapiya dönüsmesi bile 80 yil almis; Ayni sey Kanada için geçerli. Isviçre'de birkaç yüzyil, Hollanda'da tam 700  yil gerekmis. Asirlarin tarihi bir anda kolay kolay silinmez.

Valilerin tayini ile ilgili bir kararnamenin hükümette müzakeresi sirasinda

Alain Peyrefitte Valiler kararnamesini ilan etmeden önce her milletvekilinin fikrini almak gerekmez mi?

General De Gaulle Valiler yurt içinde, büyükelçiler yurt disinda benzer görevler yaparlar. Bir büyükelçinin tayinini ilan için gidecegi ülkenin onayini almak o ülke bagimsiz oldugu içindir, politikacilara böyle bir hakki veremezsiniz. Onlar bagimsiz degildir, temsil ettikleri iller bagimsiz degildir. Eskiden en azindan öyle zannetmisler ve öyle davranmislar ama artik öyle olmadigini hepsi anlamistir.

General Hukuki ile Kanuni sanki iki ayri kavrammis gibi yaklasir.

Alain Peyrefitte          Hukuki ile kanuni arasinda ne tür bir ayrim yapiyorsunuz?

General De Gaulle Normal zamanlarda kurumlar ve adetler düzeni saglar, ama  gerçek düzen ancak milli bagimsizlik üzerine kurulabilir. Halkin özgürlükleri, adaletin düzenli ve iyi çalismasi, halkin egemenligi bunu saglayan faktörlerdir. Bazi dönemlerde düzen devam eder gibi gözükse de anlamini yitirir, çünkü gerçek düzen pek çok yönden bozulmus ve anlamini yitirmis olabilir. Peggy bu nedenle “Düzen ve yalniz düzen temelde özgürlügü saglar, düzensizlik köleligi getirir, yalniz özgürlük içindeki düzen hukukidir” demistir. Burada kastedilen düzen, yukarida anlattigim tarzda bir düzendir.

Alain Peyrefitte          Peki ama hukuki ve kanuni farkini nasil anlayacagiz?

General De Gaulle Normal zamanlarda saglanan düzen ayni zamanda derinligi olan düzendir. Kanunlarla, yönetmeliklerle, anlasmalarla, protokollerle, düzenin sagladigi hiyerarsik bir yapi ile yansir. Yorumlanir, mukayese edilir. Kimse körü körüne esiri degildir. Akil ve sagduyu kelimelerden önce gelir. Iste ben ona hukuki, diger tüm yazili metinlere de kanuni diyorum.

12 Aralik 1962 tarihinde Pompidou Basbakan tayin edilmistir. Yapilan ilk kabine toplantisinda hazirlanacak Hükümet Programinin ana hatlari görüsülmektedir. Toplantida G. De Gaulle yeni hükümete asagidaki tavsiyelerde bulunur.

1-Önce fiyatlar, Fiyatlari sabit tutamaz ve yukari kaymalarini önleyemezseniz, ülkeyi yönetemezsiniz.

2-Çalisan güçler arasi dengesizlikler kaldirilmalidir. (General SSK, Emekli Sandigi, Bagkur, Ordu Yardimlasma, Özel Sigortalar ve Sandiklar ile hiçbir sosyal güvencesi olmayanlari kastediyor.)

**Milli Egitim, su anda ve çok uzun süre gelecekte de en önemli isimizdir. Sinif farkliliklari yaratmayan, firsat esitligi taniyan seçimi ve yönlendirmesi adil olan çok kaliteli bir Milli Egitim politikasi sarttir.

Güçlü Yönetim, tüm idari mekanizmalarin tek hakimi hükümet olmalidir. Bu bir otorite isidir; sizlerin otoritesi. Otorite sahibi olmak istiyorsaniz prestij sahibi olmaniz gerekir. Saygin olmayan kisi otoriter olamaz. Sizin konumunuzda bu sayginlik baska kisi ve kuruluslara karismamis olmaniz, çikar çevrelerinden uzak olmaniz anlamina gelir. Bu çevre ve kisilerden uzak durunuz, araya erisilmez mesafeler koyunuz, hiç kimsenin sizden asla süphe dahi edemeyecegi kadar uzun mesafeler. Hiç kimse sizi hiçbir seyle suçlayamamalidir.

Hükümet içi uyum ve dayanisma, aranizda tam bir uyum, güven ve dayanisma olmaz ise asla basarili olamazsiniz.


Benzer Kitaplar