“Istihbarat
ve Türkiye” ilk olarak Niyazi TILISBIK tarafindan 2005 yilinda, Selçuk
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararasi Iliskiler Anabilim Dali
Yüksek Lisans Programinda “Uluslararasi Iliskiler, Modern Istihbarat ve
Türkiye” ismiyle tez olarak sunulmus ve kabul edilmistir. Daha sonra hâlihazirda
Prof.Dr. Ümit Özdag’in baskanligini yaptigi 21. Yüzyil Enstitüsü Amerika
Arastirmalari Merkezi’nde Arastirmaci olarak çalisan, ayni dönemde Selçuk
Üniversitesi Iktisadi Idari Bilimler Fakültesi’nde yüksek lisans yapan Özdemir
Akbal’in katkilariyla yeniden düzenlenmis ve 2006 yilinda kitaplastirilarak
Nüve Kültür Merkezi yayinlarindan yayinlanmistir.
Kitap,
“Genel Olarak Istihbarat”, Uluslararasi Iliskiler Ve Olaylarla Istihbarat”, “Türkiye
ve Istihbarat”, “Istihbarat Teskilatlarinin Zaaflari ve Türk Istihbaratinin
Sorunlari” isimli 4 bölümden olusmaktadir.
Kitabin
sonunda “2937 sayili MIT Kanunu”, yazarlar tarafindan hazirlanan “Istihbarat
Jargonu Sözlügü” ve baslica istihbarat teskilatlarinin isimleri ek olarak
sunulmustur.
Kitabin
en genis bölümü olan “Genel Olarak Istihbarat Kavrami” baslikli ilk bölümde;
·
Istihbarat kavramiyla ilgili edebiyat
taramasi yapilmis,
· Tarihten günümüze istihbarat faaliyetlerinin
izledigi yol ve yöntemler üzerinden “Geleneksel Istihbarat” ve “Modern
Istihbarat” ayrimi yapilmis,
· Modern istihbaratin hedefledigi “siyasi istihbarat”,
“askeri istihbarat”, “ekonomik istihbarat” gibi çesitli alanlarin çerçevesi
çizilerek bu alanlara yönelik detaylar aktarilmis,
· “Elektronik istihbarat”, “görüntü
istihbarati”, “uydusal istihbarat” gibi basliklar altinda istihbarat,
kullanilan araçlar açisindan incelenmis,
· Ajan kullanimi, teknik takip, takip-tarassut
gibi istihbarat toplama metotlarina deginilmis,
· Çesitli akademisyenler tarafindan olusturulan
“Ideal Istihbarat Personelinde Aranmasi Gereken Özellikler” listeler halinde
sunulmustur.
Istihbarat
kavramiyla ilgili literatür taramasi ve istihbarat kavraminin kökenine yönelik
teorilerin anlatildigi ilk bölümde, istihbarat kavraminin Türkçe ve diger dünya
dillerinde ne anlama geldikleri incelenmis, devletlerin istihbarat kelimesinin
kendi dillerindeki karsiliklari, istihbarat kavramina yükledikleri anlamla
paralellik arz ettigi belirtilmistir.
Örnegin
Arap ülkeleri ve Türkiye’de istihbarat (haber alma); ABD, Ingiltere gibi
Anglo-Sakson ülkelerinde intelligence (zeka, akil, bilgi); Almanya’da
nachrichten (haberler); Fransa’da resignement (isaret, aydinlatma, ögretme,
ögrenme); Rusya’da güvenlik kelimesinin istihbarat kavramini karsilamak üzere
kullanildigi belirtilmistir.
Istihbarat
kavraminin anlatildigi ilk bölümde istihbaratin dünden bugüne bütün dünyada
kaydettigi mesafe ikiye ayrilarak ifade edilmistir; Geleneksel Istihbarat ve
Modern Istihbarat.
Kitapta
net bir ayrim yapmamakla birlikte yazarlar, Geleneksel Istihbarat’tan bahsedildiginde
tarih boyunca en eski yöntem olara kullanilagelen insan kaynakli istihbarat
faaliyetlerinin anlasildigini, Modern Istihbarat kavraminin ise 1950’den
itibaren teknolojik imkanlarin hizla gelismesi ve Soguk Savas yillarinda
yasanan tecrübenin de etkisiyle Soguk Savas sonrasi çesitli istihbarat alanlarinda
uzmanlasma ihtiyacinin hasil olmasiyla ortaya çiktigini belirtmektedirler. Modern
istihbarat en son teknolojinin bütün imkanlarindan yararlanilmasi ve
istihbaratçilarin çesitli alanlarda uzmanlasmasini zorunlu kilmaktadir. Yazarlar,
askeri istihbarat gibi geleneksel istihbarat alanlarina “Ekonomik Istihbarat”,
“Sosyal Istihbarat”, “Bilimsel Istihbarat” gibi alanlari da eklemektedir.
“Uluslararasi
Iliskiler ve Olaylarla Istihbarat” baslikli bölümde kisaca;
· Uluslararasi politika yapimi ve güvenlik
stratejilerinin olusturulmasinda istihbaratin yeri anlatilmis,
· Çesitli örnek olaylarla uluslararasi
iliskilerde istihbaratin önemi anlatilmaya çalisilmistir.
“Türkiye
ve Istihbarat” baslikli bölümde genel olarak,
· Türk tarihinde istihbaratin yeri ve Osmanli’dan
günümüze Türkiye’deki istihbarat kurumlari anlatilmis,
· Türkiye’deki Istihbarat Teskilatlanmalari
basligi altinda askeri istihbarat kurumlari, Milli Istihbarat Teskilati,
Emniyet Genel Müdürlügü Istihbarat Dairesi Baskanligi, Disisleri Bakanligi
Istihbarat Arastirmalari Dairesi anlatilmistir.
Daha
çok MIT’in resmi sitesinden toplanan bilgilerle MIT’in tarihi, görev alani gibi
bilgiler aktarilmistir. Yazarlar MIT’in görev ve yetkileri arasinda “operasyon”
olmamasina ragmen MIT bünyesinde “Operasyon Baskanligi”nin bulundugunu, Basbakanlik
ve MGK’nin izni dahilinde MIT’in istihbarat toplamak amaciyla operasyon
yapabilecegini ifade etmislerdir.
Türkiye’deki
Istihbarat kurumlari arasinda sayilan Emniyet Istihbarat Dairesi Baskanligi’nin
bir dönem MIT ve JITEM gibi Susurluk hadisesi, telekulak iddialari gibi bazi
sansasyonel olaylara adinin karistigi, bununla birlikte IDB’nin gücünü her
geçen gün arttirdigi, ülkemiz açisindan oldukça önem tasidigi belirtilmistir.
IDB’nin
kendi ekonomik gücü ölçüsünde birçok alanda önemli yatirimlar yaptigi,
ülkemizin terör sorunu ve mevcut kosullar da göz önünde bulundurularak halkin
IDB’ye destek vermesi gerektigi ifade edilmistir.
Kitapta
IDB’nin yardimci kisileri eleman olarak kullandigindan da bahsedilmistir.
“Istihbarat
Teskilatlarinin Zaaflari ve Türk Istihbaratinin Sorunlari” baslikli bölümde
genel olarak;
· Istihbarat teskilatlarinda yasanan köstebek
olaylari, istihbarat kurumlarina siyasetin ve siyasi ayriliklarin girmesi, bazi
istihbaratçilarda ortaya çikan maddi manevi güç hirsi, istihbarat teskilatlari
içinde yasanan kiskançlik ve rekabet gibi zaaflara deginilmis,
· Türk istihbaratinin ekonomik sorunlari,
egitim ve koordinasyon sorunlari gibi genel sorunlar anlatilmistir.
Yazarlar
istihbarat personelinin egitiminin ilgili istihbarat teskilati tarafindan
yapilmasi gerektigini savunmaktadir. Ancak ABD ve Ingiltere basta olmak üzere
çogu Avrupa ülkesinin, istihbaratin teori ve uygulamalarinin degisen dünyaya
uyum saglamasi ve geliserek yenilenmesi amaciyla akademik çalismalarin
arttirilmasi ve desteklenmesi gerektigini vurgulamaktadir.
Avrupa
ve Amerika’da pek çok üniversitede Istihbarat çalismalari spesifik çalismalar
yapan bölümlerin var oldugu belirtilmistir.
Kitapta,
Türkiye’de Istihbaratin koordinasyon sorunu oldugu tespiti yapilmis, istihbarat
teskilatlarinin ayni konu üzerinde tekerrür eden çalismalar yapmasini, farkli
stratejiler belirlemesini engellemek amaciyla çözümün hizli ve güvenilir
sekilde çözümü için konunun bir istihbarat teskilati bünyesinde
degerlendirilmesi, stratejinin olusturulmasi ve istihbarat kurumlari arasinda
koordinasyon kurulmasini saglayacak bir üst yapi olmasi gerektigi savunulmustur.
Kitap
2006 yilinda basilmis olmakla birlikte, MIT bünyesinde kurulan Milli Istihbarat
Koordinasyon Kurulu’nun daha önce zikredilen üst yapilanma amaciyla hayata
geçirildigi fakat istenen olumlu neticenin alinamadigi belirtilmektedir.
*****************//////////////////////******************
Istihbarat
ve Türkiye kitabi, genel istihbarat kültürü veren, temel bir kaynak olarak
görülmüs olmakla birlikte;
Kitabin
“Uluslararasi Iliskiler ve Olaylarla Istihbarat” gibi oldukça kapsamli ve
iddiali bir baslikla açilan bölümünün 18 sayfa olarak oldukça kisa tutuldugu,
Günümüze
kadar varligina dair bir delil sunulamamis “HAARP/Suni Deprem Teknolojisi” gibi, çesitli istihbarat
teknolojilerinin var olup kullanildigini aktardigi,
Kitabin
en önemli bölümü olan “Türkiye’de Istihbarat Sorunlari” isimli bölümün oldukça
yüzeysel oldugu, basinda yer alan bazi iddialarin ötesine gidemedigi,
Türkiye’nin mevcut durumunda yola çikarak Türkiye’de idealize edilebilecek bir
istihbarat yapilanmasi ortaya koymadigi görülmüstür.
ISTIHBARAT VE TÜRKIYE
Niyazi TILISBIK
Özdemir AKBAL
Nügve Kültür Merkezi
2006