Iletisim sevgi dolu bir iliskiyi kurup sürdürebilme becerisidir. Gerçekten bir iliskinin baslamasi zordur ve bu iletisim daim ettirmemiz bundan daha zordur. Insanoglu karsisindakilere
ilk görüsmelerinde olan duygulari,
mesela beni anlar mi, acaba nasil birisidir, kedisiyle anlasabilir miyim, su soruyu sorsam nasil bir tepki verir,
bana kizar
mi
gibi sorulari kendi içimizde sorariz. Ilk görüsmelerde insanlarin içindeki bazi kuruntular ve iletisimin baslamasinin zorlugudur bunlar. Hadi diyelim bunlari
geçtik.
Peki önümüzdeki
günlerde nasil olacak, belki bu kisiyle bir ömür hayatimizi birlikte geçirecegiz, beraber uyuyup beraber gezecegiz, beraber üzülüp beraber sevinecegiz, kisacasi iki yarim insan iken bir insan olacagiz,
bu gerçekten
de zor bir durumdur. Bu örnegi evlilik üzerine verdim. Peki ya sosyal hayatimiz, is hayatimiz, akrabalar, komsular, çevremiz vs. daha neler neler.
Insanoglu tek basina
kalir
mi,
kalir.
Çevresinden
yakinlarindan
hayatin
zorluklarindan psikolojik durumundan dolayi
bunalir
ve gider. Alir basini
vatanindan uzaklasir çok uzak bir ülkede herkesten uzak hayatini
tek basina
devam ettirmeye karar verir. Ama bazi ihtiyaçlari için hayatini devam ettirmesi için çevresiyle
bir irtibati olacak, iletisim kurmak zorunda kalacak. Kimse bu devirde ben
bunu yaparim demesin. Kesinlikle bir ekmek için un için de
olsa iletisim kurmak
zorunda kalacaktir. Insanlar ile iletisim
kurariz
ancak bu iletisimimiz saglikli midir! Herkesin agzi var konusur ama karsimizdakilere
anlatacaklarimizi layikiyla anlatabiliyor muyuz, iletmek istedigimiz mesajimizi dogru olarak ulastirabiliyor
muyuz. Asil bunlar önemli.
Halk arasinda yapilan anketler sonucunda iletisim denilince akla ilk konusmak geliyormus. Ne kadar dogrudur bilmem ancak bana sorulmus olsaydi empati kurmak ve ilgi göstermek oldugunu söylerdim. Insanlarin ne konustuguna degil nasil
konustuguna bakmak ve bunu uygulamak gerekir.
Bazi sicakkanli insanlar vardir veya biz böyle oldugunu söyleriz. Bu kisiler bizim gibi standart insanlardan bir adim
daha öndelerdir.
Neden mi? Çünkü sicakkanli olmalari bir yetenekleri oldugu anlamina gelir. Iletisim kurmak bir yetenek isidir aslinda. Bir ortama girdigimizde hemen çevredekiler ile anlasabilmek, kaynasabilmek, onlara duygu ve düsüncelerimizi
rahat bir sekilde
aktarabilmek herkesin yapabilecegi bir is degildir.
Yazarin bir hukukçu arkadasina
sordugu soruya göre; “Adliyelerde hakimlerin ve savcilarin
altindan
kalkamayacagi kadar çogalan dava dosyalarinin içinde, toplumda yasanan iletisim kazalari ve problemleriyle ilgili olan dosyalarin payi ne
kadardir? Aile içindeki çatismalar, sahislar
arasi öfke
sonucu gerçeklesen olaylar, is yenlerindeki problemler, hakaret, siddet gibi olaylari kapsayan dosyalar
çikarilirsa geriye ne kadar dava dosyasi
kalir?
Sorusuna istinaden verilen cevap ise dava sayilarinin en azindan yari yariya
azalacagini
söylemesidir.
Gerçekten
söyle
bir düsündügümüz
zaman ve gündemi takip ettigimiz zaman her gün onlarcasi çesitli sebeplerden dolayi öldürülüyor,
kazalar oluyor, huzursuzluklar oluyor vs. bunlarin hepsi bir
davadir, hayatimizi ve aklimizi mesgul etmektedir.
Mahkeme koridorlarinda ayakkabi eskitmemek için
aile düzenimize ve çevremizle olan iletisimimize özen göstermek için; güler yüzlü olmali, olumlu olmali, ilgi göstermeli, insanlara deger vermeli, dinlemeli, empati kurmali, önyargili
olmamali ve dis görünüsümüze
giyimimize özen göstermeliyiz ki karsi
tarafa gerçekten vermek istedigimiz mesaji verelim, anlatmak istedigimizi tam olarak anlatalim.
Saglikli
bir iletisim kurmak için
iki insanin yüz yüze bulunmasi gerekiyor. Iki kisinin karsilikli
muhabbet ettigi,
birbirlerinin sözünü kesmeden dinledikleri, empati kurabildikleri bir zamandir.
Karsimizdaki
kisinin bizi dinlemeye hazir
olmasi
gerekiyor, akli is yerindeyse, çocugu hasta ise yani akli baska bir yerdeyse o sahis
iletisim kurmaya hazir degildir. Ayrica zamana da ihtiyacimiz
da vardir.
Acelesi olan bir insanla iletisim kuramayiz. Yabanci kelimeleri agirlikta
kullanan sahisla
iletisim de zordur. Bilmedigimiz kelimeleri kullanmakta bize fikir yürütme
görüs bildirme durumu birakmamaktadir.
Sevgi saygi ile duygu ve düsüncelerimizi ortaya
koymaliyiz,
sadece bilgi alisverisi çerçevesinde iletisim kurmamaliyiz.
Yazar iletisim çesitlerini çesitli konular altinda ele almistir. Bunlar; anne karninda iletisim, çocuklarla iletisim, gençlerle iletisim, ögrencilerle iletisim, basari ve iletisim, kendimizle iletisim, esimizle iletisim, engellilerle iletisim, yaslilarla iletisim, hastalarla iletisim, çevremizle iletisim, is yerinde iletisim, telefonla iletisim, toplulukla iletisim ve renklerle iletisim olarak ele almistir.
Anne Karninda Iletisim: Anne rahmine düsen ilk tohumlarla dokuz aylik
fiziksel gelisimini
tamamlayan bebek ikinci hayatina baslar. Bebek anne karnindayken sadece
fiziksel gelisimini
tamamlamaz, bütün hayati boyunca kendisi üzerinde etkili
olacak bütün
özelliklerini
almaktadir.
Nasil ve kimden almaktadir? Annesinin bulundugu ortamdan, annesinin psikolojik durumu ve yapisindan,
anne-babanin konustuklarindan, çevresinden isittiklerinden ve ebeveynlerin yedikleri içtiklerinden
bebek etkilenmekte ve hafizasina kaydetmektedir. Ebeveynler annenin hamileligi süresi boyunca çok dikkatli olmali. Hani derler ya
hamile bayana senin yükün var agir
seyler kaldirma diye, ha iste tam olarak dikkat istenilen sey bu degil. Tabi ki dikkatli olunmali ancak uzmanlarin
dediklerine göre bebek dis dünyada
olan bitenden kesinlikle haberdarmis megersem. Aslinda bebek anne rahminin disinda
olanlardan habersiz degil.
Gebeligini dikkatle takip eden anne gelecekte çok
güzel
bir evlat yetistirecegini unutmamalidir. O minnacik bebekler dünyaya merhaba demeden önceki sessiz dünyalarinda
bizim farkina varamadigimiz birçok olayi hissetmektedirler.
Yazarin verdigi örnegi özetmek gerekirse ki beni de çok etkilemistir; geçmis zamanin beyaz insanlari gelismek ve daha ileride olmak için
bir deney ve arastirma
yapmak istemisler. Arastirmayi da Kongo ülkesindeki hamile köleler üzerinde
yapmislar. En iyi kölenin efendisine karsi
denileni yapmali, pisirik ve itaatkar olmaliymis. Anne adaylarinin hepsini bir meydanda toplamislar. Içlerinden
dokuz aylik bir hamile bayani manciniga baglayarak herkesin gözü önünde
firlatmislar. Kadin ve bebeginin parçalanmasini bütün hamile kadinlar korku ve dehset içerisinde izlemisler. Bunu her ay tekrarlamislar. Hamile kadinlar üzerinde acaba bana sira ne zaman
gelecek düsüncesi,
korku, aci ve panik duygulari içerisinde gebeliklerini tamamlayan anneler
bebeklerini dünyaya getirirler. Ama bu bebekler beyazlarin istedigi gibi efendilerinin dediklerini sorgulamadan
yapacak, itaatkar, boynu bükük bebekler olacakti ve aynen öyle
oldu. Çünkü bebek annesinin korku, aci ve panik içerisindeki
durumunu mesaj olarak almisti.
Çocuklarla Iletisim: Gelecegimiz ve gözbebegimiz olan çocuklari yetistirmek için çabalayip durmaktayiz. Bizler çocuklarimizin
gelecegi için çaba göstermekte, iyi bir egitim almasi için, iyi bir isi olmasi için, en iyi okullarda okumasi
için,
evi arabasi olmasi için hayatimizdan bir parça kopariyoruz. Ancak asil
önemli olan evlatlarimizin biz ati kendileriyle tam olarak ilgilenmiyor ihmal
ediyoruz. Evlatlarimizin maddi olarak neyi isteyip istemediklerini bilmekteyiz.
Ancak ergenlik çagi olsun bütün gelisim dönemlerini, sosyal çevresini, arkadaslariyla olan iletisim durumlarini, nelere özlem duyduklarini, duygu ve düsüncelerini
kisacasi
derin mevzularini yeterince arastirmamiz gerekiyor. Çocuklarimizin saglikli olup olmadiklarini biliyoruz fakat çevresiyle olan saglikli iletisim ve problem çözme yeteneklerini bilmiyoruz. Bilinçli
bir ebeveyn olmali gerekli arastirmalari yaparak çocuklarimizin ev araba gibi maddi ihtiyaçlarindan
ziyade, duygu ve düsünceleri yönünde bilinçlenmemiz gerekiyor.
Yazarin anlattiklarindan ziyade benim de bu konuda
belirtmek istedigim
bir konu; çocuklarimizi yetistirirken Islam egilimli olarak da yetistirmeliyiz. Sadece bu dünyada
sinirli
kalmamali ötelerden
de bahsetmeli, evlatlarimiza ötelerin de oldugunu, asil hayatin oralarda oldugunu da ögretmeliyiz. Bunu ögrenmesi
için
gerekli sartlari olusturmali örnek olmaliyiz.
Gençlerle Iletisim: Hiç uzaga degil, hemen yani basimizdaki
gençlerimize
söyle
bir bakalim, hatta yetiskin bir evladimiz var ise ona bir bakalim.
Aile yuvasindan ayrildiktan sonra keske bir gözümüz onun üzerinde olsa da acaba ne düsündügünü,
hayata nasil baktigini, sikintilarinin ne oldugunu ögrensek. Gençlerimiz yazarin tabiriyle test ve tost
arasinda sikismis bir dünyada hayatini daim ettirmekte. Gençlerimizi anlayan
insanlar çok azinliktadir. Insanlar günümüzdeki hayatta belirli bir kosusturmaca içerisinde, çevreleriyle is yerindeki arkadaslariyla belli bir iletisim içerisinde fakat yani basinda
duran evlatlari ile saglikli
bir iletisim içerisinde
degillerdir. Gençlerin dünyalarina inemiyoruz ve onlari
tam olarak anlayamiyoruz. Biz de onlarin yaslarindan geçtik fakat anlamakta zorluk çekiyoruz.
Ögrencilerle Iletisim: Okul… Asil ögrencilik anne karninda basliyor diyebiliyoruz. Annenin duygu ve düsünceleri
yaptiklari
bebegini etkilemis oldugunu söylemistik. Ilkögrenimlerini anne karninda almisti bebek. Sonralari çevresiyle arkadaslariyla ögretmenleriyle iletisimine devam etmekte insan. Hayatimizdan
bir parça koparip çokça çabalayip fedakarlikta bulunarak evladimizin okuyup
adam olmasi içindir. Ögrenim,
çocuklarimiz
için
hayattaki en önemli süreçler içerisinde yerini almaktadir.
Okulundaki disipline arkadaslari ve ögretmenleri ile olan iletisimine alismasi gereken çocuklarimizi yakindan takip etmeli
ilgilenmeliyiz.
Basari ve Iletisim: Basarili olmak için çalismali, çalismak için de dogru bir iletisim planimizin olmasi gerekir. Basari insani motive eder, motive olmus insanda problemsiz bir hayat, çevresiyle
mutlu bir yasam ve saglikli bir iletisim kuran insan olup karsimiza
çikar.
Kendimizle Iletisim: Sosyal hayatta basarili olan kisinin önce kendisi sonra ailesi ve yakin
çevresi
sonra da diger insanlar
ile olan saglikli
iletisimine bakilmali örnek alinmalidir. Insan önce kendisini tanimali
ve kendisiyle barisik
olmalidir.
Kendinde bir problem olan kisi baska insanlara
da ayni
gözle
bakabilir, önyargili olabilir. Bu gibi konulari
asmali kendimizi tanimaliyiz.
Esimizle Iletisim: Evliligin yapi taslarindan birisi de eslerin birbirlerini saglikli bir sekilde anlamalari, her türlü iletisimlerini saygi sevgi çerçevesinde devam ettirmeleridir. Ne mutlu ki
birbirleriyle uyumlu olan eslere. Bu uyumluluklari çocuklarina anne babalarina ve çevresinde bulunan insanlara yansimaktadir. Nasil mi
yansimakta, tabiki olumlu bir sekilde yansimaktadir.
Engellilerle Iletisim: Anne babanin özürlü bir çocuga sahip olmasi gerçekten zor bir durumdur. Ebeveyn artik yasamini özürlü çocuguna göre düzenleyip ona göre arastirma yapacaktir. Belki bunu kabullenemeyecektir veya
kabullenmekte zorlanacaktir. Ailede engelli çocuktan dolayi bazi psikolojik
sorunlar olacaktir. Ama hiçbir sey için hayatin sonu degildir. Ülkemizde ve dünyadaki birçok yerde engelli vatandaslar çesitli isler yapmakta, is sahibi olmakta ve hayatlarini
fazla iyi olmasa da devam ettirmekteler. Bize düsen
kendi hallerimize sükretmek, engelli yakinlarimiza
yardimci
olmaktir.
Yaslilarla
Iletisim: Her insana belki yaslanmak nasip olmaz, belki yasliligi
görmeden hayattaki baglantisi
kopabilir. Ailesine veda edebilir, ailesiyle iletisimi kopabilir. Günümüzde gençler evlendiklerinde geçmisteki gibi bütün yakin akrabalarin bir konakta yasadigi
gibi yasamamaktadirlar. Kendini ve esini alip baska bir eve tasinmaktadir.
Ihtiyar büyükleriyle olan birlikteliklerine bir sekte vurmaktadirlar.
Aslinda her ne kadar günümüzde büyüklerimizden ayri kalmaya mecbur kalsakta,
büyüklerimizin her zaman yaninda olmali onlarin görüs ve düsüncelerini
almaliyiz.
Hastalarla Iletisim: Hastaligin
bir kaza gibi nasil ve nereden geldigini bilimeyiz. Hastalik geldiginde niye baskasina degil de bana geldi diyebiliriz. Aslinda
çok
yanlis bir kelimedir. Hayatta yaptigimiz
bir yanlistan dolayi bir hatadan dolayi basimiza
bu gibi uyarilarin geldigini bilmeliyiz. Hastaligimizla
ilgili olarak gerekli arastirma
yapmali,
yapamiyorsak
da bu konuda yakinlarimizin bizi bilgilendirmesini istemeliyiz. Bizim
yanimizda olan yakinlarimiz sayesinde gerekli güven bizde olusur ve hastaligimizla
bas edebiliriz. Hastaligimizla
bas edemedigimize karar verdigimiz zaman bir uzman yardimi
almamizda
fayda vardir.
Çevremizle Iletisim: Arkadaslarimiz ve yakinlarimizda bulunan insanlar ile bazen ayaküstü
bazen misafirliklere giderek sohbetler eder hal hatirlarini
sorar çaylarini içmekteyiz. Bu muhabbetlerimiz yüz yüze yapilmaktadir genel
itibariyle. Karsimizdakilere bazi mesajlar vermekte ve almaktayiz.
Bu mesajlar dogrultusunda
sinirlenmekte, sevinmekte, üzülmekte veya degisik duygu ve düsüncelere
girmekteyiz. Bu durumlarda arkadasliklar dostluklar kurulmakta ve bazi önyargilarimiz
olusmaktadir. Yaptigimiz
bu iletisim sonucunda hayatimizda
bir degisiklik olmaktadir.
Is Yerinde Iletisim: Ülkemizde bir is sahibi olmak için verilen ugras artik yetmiyor. Is sahibi olduktan sonra bulundugumuz is yerinde kalabilmek, ise ve arkadaslarimiza uyum saglayabilmek bir zor oluyor gibi. Günümüzün
yarisini
isimizde geçiriyor, özel ve ev ihtiyaçlarimiz için de vaktimiz kisitlaniyor. Bu durumda evimizde mutsuz oluyor, aile içi
huzursuzluklar meydana geliyor. Her ne kadar olumlu sartlar var ise de hayatlarimizin
daimi için
mutsuzluk kaçinilmazdir.
Telefonla Iletisim: Artik bir cep telefonu hemen hemen herkesin cebinde.
Telefonu evden çikarken unuttuk mu vah halimize, acaba kim aradi,
niçin aradi sorulari içimizi yer. Gündelik yasamin hatta bütün yasamimizin olmazsa olmazlarindandir
telefon.
Toplulukla Iletisim: Insanoglunun genel bir sorunudur toplum karsisinda
konusamama durumu. Mahcup olma ve becerememe duygumuzun
bastirmasidir
nedeni. Genellikle böyle bir durumu olan kisiler ya ortada ya da arkalarda bulunurlar. Örnek
verecek olursak okulda ögrenci dersteki konuyu bilmesine ragmen, yine de parmak kaldirip
o konu hakkinda düsüncelerini
ifade edememektedir.
Renklerle Iletisim: Hayatimizda anlamlar yüklenilen renkler, çesitli motifler yüklenerek bizim iletisim dünyamiza girmektedir. Hemen hemen her rengin kullaniminda
çagristirdigi
bazi
anlamlar olmakta, karsi tarafa bazi mesajlar vermekteyiz. Is yemek toplantilarinda, çesitli etkinliklerde vermek istedigimiz mesajlari iletmek için renkler bize yardimci
olur. Renklerin günlük yasantimizda kullanimini ve iletmek istedigimiz mesaji gayet iyi seçmeliyiz.
ILETISIM DÜNYAMIZ
HAYATI ODABASI
HAYAT YAYINLARI