HALK EGITIMI (YETISKIN EGITIMI)

HALK EGITIMI (YETISKIN EGITIMI)

Fevzi BOZKURT
Politika


1-YETISKIN EGITIMI: KAVRAMSAL DURUM 
Egitim : Ögretim-ögrenim sürecine egitim denilebilir. Bu süreçte ögreten, ögrenen ve ögrenilen olmak üzere üç temel öge vardir. Bu üç ögenin yani sira araç gereçler, programlar, yöntemler, örgüt ve yönetim gibi ikinci derecede etkili ögeler de ögretim-ögrenim sürecine etki eder. Bu ikincil ögelerle üç temel öge arasindaki iliskilerden ve etkilesimlerden egitim dogar.
 
Örgün Egitim : Kisilere istenilen davranisi kazandirmaya yönelik olan ögretim-ögrenim süreci, "okul" ortaminda gerçeklestiginde örgün egitim adini alir.
Yaygin Egitim : Kisilere istenilen davranisi kazandirmaya yönelik olan ögretim-ögrenim süreci, okul disinda gerçeklestiginde yaygin egitim adini almaktadir.
Yetiskin Egitimi : Ögretim-ögrenim sürecine katilanlarin özelliklerinin, fiziksel, ruhsal ve toplumsal olarak bakildiginda, yetiskinlik olmasi, yani kisinin yetiskin olarak sayildigi durumda, bu sürecine yetiskin egitimi denmektedir. Türkiye’de yetiskin egitimi kavrami yerine daha çok  halk egitimi kavrami kullanilir. Diger ülkelerde ise bu kavramin yerine sürekli egitim ya da yasam boyu egitim kavramlarinin kullanildigini görebiliriz. Bazen de hizmetiçi egitim, isbasinda egitim, çiraklik egitimi, insan kaynagini gelistirme gibi sözcükler yetiskin egitimi kavrami yerine kullanilir.
2-YETISKIN EGITIMI: GEREKSINIM VE AMAÇLAR
Yetiskin egitiminin gereksinimleri sunlardir:
  1. Bireysel Gereksinimler
  2. Insancil Gereksinimler
  3. Olgunlasma Gereksinimi
  4. Gelisimsel ödevler
  5. Ögrenme Gereksinimi
  6. Bilgi Yenileme Gereksinimi
  7. Kurumsal Gereksinimler
  8. Toplumsal Gereksinimler
  9. Yetiskin Egitiminden Beklentiler
Yetiskin Egitiminin Felsefi Temelleri
Liberal Görüsler
Liberal görüsün temelleri Socrates, Plato ve Aristotle gibi klasik Yunan (Helen) felsefecilerine kadar gitmektedir. Bu görüsü savunanlar, egitimin salt "egitim" olarak degerlendirilmemesi, egitimin toplumsal amaçlarla toplumsal eylemlerin bir parçasi olmamasi gerektigini vurgulamaktadirlar. Liberal görüsün son yillardaki temsilcileri Ingiliz felsefeciler K. H. Lawson ve R. W. K. Peterson’dur.
Insancil (Hümanist) Görüsler
Hümanist görüsün en önemli adi Abraham Maslow'dur. Carl Rogers, Malcolm Knowles ve Me Kenzie insancil görüsleri agir basan yetiskin egitimcilerdendir. Bu görüsü savunan egitimcilere göre, egitim, bireyin insancil özellikleri ile dogrudan iliskilidir. Yani, yetiskin egitiminde  ögrenilen konudan çok, ögrenen önemlidir fikrini savunmaktadirlar.
Ilerlemeci Görüsler
Ilerlemeci yetiskin egitiminin önde gelen adlari, John Dewey, E.C. Lindeman ve P. Bergevin’dir. Bu görüsü savunanlar, egitim sürecinde, birey kadar toplum da önemlidir fikrini benimsemislerdir. Egitimin, bireysel gelismeyi saglama amacinin yani sira, iyi bir toplum yaratma gibi bir görevi de oldugunu savunurlar.
Davranisçi Görüsler
Davranisçi görüslere en çok katkisi olan bilim adamlari, Ivan Pavlov, J.B. Watson, E.L.. Thurndike ve B.F. Skirier’dir. Davranisçilara göre ögretmenin islevi, istenen davranisi saglayacak çevreyi hazirlamaktir.
Köktenci Görüsler
Var olan düzene karsi çikip yeni bir yapi öneren köktencilerin basinda Paulo Freire gelmektedir. Köktenciler, yetiskin egitimini yeni bir toplumsal düzeni kurmak için gerekli ve önemli görürler. Aile, okul, din, siyaset ve ekonomi gibi var olan sistemleri sorgulayarak ve degistirerek daha iyi bir toplum yaratmayi amaçlarlar.
Yetiskin egitimi ile ilgili görüsleri birlestirecek olursak, yetiskin egitimi, örgün egitimden ayni okul içinde alinan egitimden yeterince yararlanamamis bireylerin, eskiyen bilgilerini yenilemeleri için ikinci bir sanstir. Bu egitim kisiye, bos zamanlarini degerlendirme ve üretken olma özelliklerini kazandirir. Bireysel gereksinim ve amaçlarinin yani sira, örgütsel ve toplumsal gereksinimleri de gidericidir; bireyin gelisimini ve dolayisiyla toplumsal gelisimi saglar. Okul çaglarindan sonra oldukça degisen ve gelisen teknolojiyi bireyin takip edebilmesini saglar ve böylelikle yetiskin egitimi, becerikli insan gücü kaynagidir. Ayrica bireyin bir konuda uzmanlasmasini saglar; kisiyi bilgilendirir, aydin, yaratici ve toplumun etkin bir üyesi yapar. Yetiskin egitimi bireylere, sadece yasamlarini sürdürebilecek nitelikte okuma-yazma ve hesap yapma bilgisi ile gelir getirici bilgi ve beceri vermemeli; bunlarin yaninda, kisilere aile ve toplumun sorumlu bir üyesi olarak, olumlu tutum ve davranislar kazandirabilmelidir.
3-YETISKIN EGITIMI: YETISKINLERDE ÖGRENME Ögrenme kuramlari sunlardir:
  1. Davranisçi Görüsler : Bu görüsü savunan bilim adamlari, egitimin amacinin kisilere istenilen davranisi kazandirmak oldugunu söylerler.
 -
  1. Bütünlükçü (Gestaltçi) Görüsler : Bu görüse göre, egitimde önemli olan kisinin olayi kavrayabilmesidir. Bu da ancak, olayin bütün olarak kavranmasiyla gerçeklesir.
  1. Bilissel Görüsler : Bilissel görüse göre ögrenme, sadece bilgi kazanma degildir, ögrenenin yeni bilgi edinmesi, bunu bilgi düzeyine eklemesi ve bilgi durumunun yeni olayin isteklerine uygun olup olmadigini denemesiyle ilgili bilissel bir süreçtir.
  1. Insancil (Hümanist) Görüsler : Bu görüsü savunanlar, kisinin bireysel özelliklerine önem verirler. Egitim, kisinin kendini gerçeklestirmesini saglar demektedirler.
Ögrenme, bilgi ve beceri kazanma, davranis degisikligi ve dis uyariciya yanittir. Bu süreçte kisi öncelikle duyu organlari vasitasiyla bilgiler alir. Yani ilk asama bu bes duyudan en az birini uyarmaktir. Ikinci asamada ise uyariciya yanit vermek gerekir. Uyaran, çevrede gerçeklesen bir degisikliktir, karsilik ise bu degisiklige uyum saglama girisimidir. Kisi bu degisiklige ne kadar iyi uyum saglar ve davranis degisikligini gerçeklestirirse ögrenme olmus demektir. Yetiskinlerde ögrenme de bundan pek farkli degildir. Ögrenme daha çok bireysel bir olaydir. Kisi ögrenmeye istekli ve hazirsa ögrenme gerçeklesir.
Bütün görüslerin odak noktasi yetiskinlerin, egitim sürecinde neler ögrenebildigidir. Ögrenme Istegi ve ögrenme gereksinimi oldugunda, ögrenim sürecinde kendilerinde basari ve güven duygularinin gelistigini anladiklarinda yetiskinler de basariyla ögrenir. Yetiskinlerde ögrenme hizi, örgün egitim alanlara göre azalabilir, ancak onlarin zengin yasanti birikimleri yani tecrübeleri ve bu tecrübelerini yeni ögrenim ortaminda kullanabilmeleri bu olumsuzlugu da gidermektedir. Ayrica yetiskinlere, yetiskin olarak davranildigi; egitim ve ögretim yerine ögrenmeye agirlik verildigi; ögrenme olayinda duygusal ve zeka ögelerinin iç içe oldugunun unutulmadigi; ögrenmenin küme (grup) içinde gerçeklesmesine çalisildigi; ögrenme etkinliginin yetiskinin yasantilariyla ilgili olabildigi ve benzeri ortamlarda yetiskinlerde ögrenme çok daha etkin bir biçimde gerçeklesmektedir.
Ögrenme süreciyle ilgili arastirmalarin sonuçlarina göre, asagida belirtilen sekiz ilkenin egitsel uygulamalarda göz önüne alinmasi gerektigi savunulmaktadir.
*Yetiskinin ögrenmeye hazir olusu daha önceki ögrenim birikimine baglidir.
*Gerçekçi güdülenme daha genis kapsamli ve kalici ögrenmeyi saglar.
*Ögrenme sürecinde ödüle dayali pekistireçler daha etkilidir.
*Ögrenmeyi artirmak için bilgiler belirli bir düzende sunulmalidir.
*Özellikle beceri gelistirmeye dayali ögrenim, araliklarla sürdürülen yinelemelerle artar.
*Anlamli ödevler ve gereçler digerlerine göre daha kolay ögrenilip daha uzun süre animsanir.
*Etken katilim ögrenmeyi artirir.
*Çevresel ögeler (isi, isik, gürültü, kalabalik ortamlar) ögrenmeyi etkiler.
4-YETISKIN EGITIMI: YÖNTEM, ARAÇ VE GEREÇLER
Ögretim-ögrenim yöntemleri sunlardir:
*Bireysel Ögretim Yöntemleri
*Küme Yöntemleri
*Kitlesel Ögretim Yöntemleri
Egitsel araç ve gereçler sunlardir:
*Yazili Araç Gereçler
*Isitsel Araç Gereçler
*Görsel Araç Gereçler
*Görsel-isitsel Araç Gereçler
Egitimin, katilanlara kazandirmak istedigi bazi amaçlar vardir. Ögretim yöntemi, kisinin bu amaçlar dogrultusunda egitilebilmesi için egitsel etkinligin içerigini, araç gereç dahil her türlü kaynak kullanarak kisiye (ögretici ile ögrenci arasinda iletisim kurarak) sunma yoludur. Bu sunus, ögretici ile ögrenci arasinda birebir iliskiye dayandiginda bireysel yöntem, ögreten ile bir çok ögrenci iliskisine ve etkilesimine bagli oldugunda küme yöntemi ve ögretici ile kitlelerin Iletisimine dayandiginda da kitlesel yöntemlerle olur. Bireysel, küme ve kitle yöntemlerinin nasil yapildigina bagli olarak bu üç siniflama içinde pek çok alt yöntemler (kimileri bu baglamda teknik sözcügünü yeglemektedirler) ~de vardir. Örnegin, çiraklik egitimi bireysel ögretim yönteminin, toplu çalisim küme yönteminin ve açik ögretim kitle egitimi yönteminin birer alt yöntemleridir. Kullanilacak yöntem, ögretenin yönteme yatkinligina, egitsel etkinligin biçimine ve içerigine, etkinligin amacina, katilanlarin sayilari ile özelliklerine, zaman etkenine, parasal ve fiziksel kaynaklara bagli olarak seçilir.
Ögretimin/ögrenimin daha etken olmasi için, etkinligin amacina uygun egitsel araç gereçler kullanilir. Ögretim ortamlarinda kullanilan araç gereçlerin basinda gazete, dergi ve kitap gibi yazili olan; telefon, teyp, plak ve radyo gibi isitsel olan; karatahta ve duvar haritalari gibi görsel olan; film ve TV gibi hem görsel hem de isitsel olan araç gereçler daha çok kullanilmaktadir.
5-YETISKIN EGITIMI: YETISKIN EGITIMCI ve GÖREVLERI
Yetiskin egitimcinin görevi alisilmis "ögretmenlik" görevinden ayri nitelikler tasir. Yetiskin egitimci, yetiskinin degisen ögrenme gereksinimlerini giderebilecek ve yetiskinlerin ögrenmelerine yardimci olabilecek nitelikler yaninda halkla iliskiler ve program gelistirme gibi becerilere de sahip olmasi gereken kimsedir. Yetiskin egitiminde, ücretli olarak çalisanlarin yaninda gönüllü olarak çalisanlar; yetiskin egitiminde ögrenim görmüs olanlar; örgün egitimci olarak yetismis olanlar; tam zamanli ya da yari zamanli çalisanlarla herhangi bir alanda uzman oldugu için yetiskin egitiminde çalisanlar da bulunmaktadir.
Yetiskin egitimci, çok degisik görevleri sürdürmek ve çok degisik özelliklerdeki yetiskinlerle çalisma durumunda oldugundan,özel nitelikleri olmasi gereken kimsedir. Ögreticilikten yöneticilige kadar hangi düzeyde çalisirsa çalissin, egitimciliginin herhangi bir döneminde program gelistirme sorumlulugu da yüklenebilir. Program gelistirme genelde gereksinim belirleme, amaç belirleme, program tasarlama, program uygulama ve program degerlendirme asamalarini içerir.
6-YETISKIN EGITIMI: TARIHSEL GELISIM
Yetiskin egitiminin gelismesinde kimi toplumsal olaylarin önemli etkileri vardir. 1800'lerin ortalarinda gerçeklestirilen sanayi .devrimi sonrasinda Ingiltere ve ABD basta olmak üzere pek çok ülkede yetiskin egitimine önem verildigi ve uygulamalarin artigi görülmektedir. Ikinci önemli olay, I. Dünya Savasinin (1914-1918) hemen sonrasinda yetiskin egitimi' konusunda Ingiltere'de yayimlanan "1919 Raporu"dur. Bu rapor, yetiskin egitiminin düsünsel ve uygulama düzeylerinde gelismesine ve de yetiskin egitiminin bir bilim olarak benimsenmesinde öncülük etmistir. Üçüncü önemli olay ABD'de 1926 yilinda Yetiskin Egitimciler Dernegi'nin kurulmasidir. Dördüncü olay ise yetiskin egitiminde akademik çalismalarin baslatilmasi ve giderek yayginlasmasidir. Örnegin, ABD'de yetiskin egitiminde verilen doktora derecesi sayilari 1936-1961 yillari arasinda 323'ten 1962-1977 yillari arasinda 1700'e çikmistir. Bir baska dönüm noktasi da II. Dünya Savasi (1939-1945) ve bu savasin sonuçlaridir. Savas sonrasinda birçok ülke bagimsizligina kavusmustur. Geri kalmis ülkelerin kalkinma çabalari, UNESCO'nun 1949 yilinda baslattigi toplantilar ve kimi kuruluslarin katkilari yetiskin egitiminin yayginlasip benimsenmesinde yararli sonuçlar dogurmustur.
7-TÜRKIYE'DE YETISKIN EGITIMI: TARIHSEL GELISIM
Ülkemizde yetiskin egitiminde öncülügü okuryazarligin yayginlastirilmasi çabalarinin aldigi görülmektedir. Okur-yazarlik Ögretimi sirasinda Osmanlilar döneminde dini bilgiler ve Cumhuriyet döneminde ise ulusal birligi saglamaya çalismak önem kazanmistir. 1928 Harf Devrimi, 1960'ta 27 Mayis ve 1980'de 12 Eylül olaylari bu tür okuma-yazma çabalarini hizlandirmistir. Yine de hala okur-yazar olmayan milyonlarca yetiskin vardir. Kadinlar ve kirsal yörelerde yasayanlar arasinda okur-yazar olmayanlarin orani daha yüksektir. Yetiskin egitimiyle ilgili ilk örgüt,1926 yilinda kabul edilen MEB yasasiyla, Halk Terbiyesi Subesi olarak kurulmus kisa zamanda kapanan bu birim 1950lerin basinda Halk Egitimi Bürosu adi artinda yeniden olusturulmustur. Bu birim 1960 yilinda genel müdürlük düzeyine getirilmistir. Bu genel müdürlük birkaç degisim geçirerek 1983 yilinda Çiraklik ve Yaygin Egitim Genel Müdürlügüne dönüstürülmüstür. Son yillarda ilki 1947 yilinda açilan Pratik Kiz Sanat Okullari, 1956 yilinda açilan Halk Egitim Merkezleri ve 1977 yilinda açilan Çiraklik Egitimi Merkezleri, Türkiye'nin çesitli yörelerinde yüz binlerce yetiskine hizmet verme asamasina gelmistir. 1973 yilinda kabul edilen Milli Egitim Temel Kanunu'nun egitim sistemimizin örgün ve yaygin egitimin alt sistemlerinde olustugunu belirtmesi ve yetiskin egitimiyle ilgili etkinliklerin esgüdümünü MEB'in sorumluluguna birakmasi, yetiskin egitimi açisindan bir dönüm noktasidir. Son yillarda gençlerde ve yetiskinlerde gözlenen bir beceri kazanma 've is bulma isteklerindeki artislar yetiskin egitiminin gelismesinde bir itici güç olmaktadir.
8-TÜRKIYE'DE YETISKIN EGITIMI: YASAL VE KURUMSAL DURUM
MEB'e bagli Çiraklik ve Yaygin Egitimi Genel Müdürlügü, Halk Egitimi Merkezleri, Çiraklik Egitimi Merkezleri, Yetiskinler Teknik Egitim Merkezleri, Mesleki ve Teknik Açikögretim Okulu gibi kurumlarda en etkin kurulustur. Pratik Kiz Sanat Okullari ve Olgunlasma Enstitüleri ile Kiz Teknik Ögretim Genel Müdürlügü, Endüstri Pratik Sanat Oku!u ile Erkek Teknik Ögretim Genel Müdürlügü, Aksam okullari ile hem bu genel müdürlükler hem de MEB'deki diger genel müdürlükler yetiskinlere hizmet sunmaktadirlar. Hemen her resmi kurulusta ve pek çok özel isletmede çalisanlarin hizmetiçi egitimi söz konusudur. Ayrica pek çok Bakanlik, özel ve tüzel kuruluslar, gönüllü kuruluslar, dernek ve sendika gibi kuruluslar da yetiskin egitimi sayilabilecek etkinliklerde bulunmaktadirlar.
9-TÜRKIYE'DE YETISKIN EGITIMI: ETKINLIKLER VE KATILIM
Yaygin egitim alaninda en etkin kurulus MEB ve bu bakanliga bagli olan Çiraklik ve Yaygin Egitim Gene! Müdürlügü’dür. Bu müdürlük Halk Egitimi Merkezleri, Çiraklik Egitimi Merkezleri ve Yetiskinler Teknik Egitim Merkezleri ile yetiskin kesime egitsel hizmetler sunmaktadir. MEB'in diger genel müdürlüklerine bagli olarak çalisan Pratik Kiz Sanat Okullari» Olgunlasma Enstitüleri, Endüstri Pratik Sanat Okullari ve Aksam Okullari da onbinlerce yetiskine hizmet vermektedir. MEB'e bagli Hizmetiçi Egitim Dairesinde diger bakanliklarda resmi/özel is yerlerinde ve gönüllü kuruluslarda da istatistiklere yansimayan çalisanlarin hizmetiçi egitimlerine yönelik uygulamalarla zaman zaman da kurum disi kimselere yönelik egitsel etkinlikler yürütülmektedir. Özel kurumlar içinde özel dersanelerin ve özel kurs yerlerinin açtiklari kurslara katilanlarin sayilarinin yüz binleri geçtigi görülmektedir.
10-TÜRKIYE'DE YETISKIN EGITIMI: SORUNLAR, GELECEK VE ÖNERILER
MEB bünyesinde bir Yetiskin Egitimi Danisma Kurulu olusturulmalidir. Talim ve Terbiye kurulu yeniden yapilandirilmalidir. MEB’de çalisanlarin bilgi ve becerilerine önem verilmelidir. Bilgi üretebilecek süreçlere islerlik kazandirilmalidir.
HEM müdürlerine daha çok yetki verilmelidir. HEM'de yetiskinlere rehberlik hizmetleri sunulmalidir. Bütçeden yaygin egitime daha çok pay ayrilmali, merkezlerde çalisanlarin emeklerini karsilayabilecek ödeme yollan bulunmalidir. Kurslar, dar gelirlilere ücretsiz ve ekonomik gücü yeterli olanlara da bir bedel karsiligi verilmelidir. Yetiskin egitimi alaninda gönüllü olarak çalisma uygulamasi gelistirilip yayginlastirilmalidir.       Merkezlerde ücretli olarak çalisan basarili egitimciler açik ise ve açik ögretim programlariyla örgün egitimlerini tamamlamali, ayrica düzenlenecek hizmetiçi egitim programlari ile yetiskin egitimi konusunda bilgilendirilmeli; yetenekli olanlar kadroya alinmalidir. dogru ve sürekli olarak yayinlanmali, veri toplamayla üretilemeyecek bilgiler için yapilacak arastirmalara destek verilmeli, üretilen bilgiler yayimlanmali ve ilgililerin kullanimina açik olmalidir.  MEB üniversitelerle isbirligi yaparak yetiskin egitimci yetistirilmesini desteklemeli, yetiskin egitimci olarak çalisanlarin da hizmetiçi egitimlerini saglamali, yetiskin egitiminde lisans/yüksek lisans düzeyinde ögrenim görmüs olanlarin bakanlikta görevlendirilmesine özen göstermelidir. Yetiskin egitiminde hangi kesime öncelik verilecegine ve ne amaçla hizmet götürülecegine karar verilmelidir. Yaygin egitim uygulamalarinda yetiskinin, kendini tanimasina, geçimini saglamasina, topluma yararli ve katilimci bir vatandas olmasina, toplumsal birlik içinde gelismesine, demokratik tutum ve degerler kazanmasina önem verilmelidir. Hizmetlerde öncelik örgün egitimden yeterince yararlanamamis olanlara (okuyamaz-yazamazlara, kirsal bölgelerde ve gecekondularda yasayanlara,  evli kadinlara, özürlülere, yaslilara…) verilmelidir.
 
Yetiskin egitimi veren okul ve kurslarin ve bu okul ve kurslara katilanlarin sayisinin giderek artmasina karsin, hizmetler gelistikçe kimi sorunlar da ortaya çikmaktadir. Yetiskin egitimi konusunda kavram karmasasindan yetersiz kaynaklara, bürokratik yapidan  kaynaklanan gecikmeden, egitim ögretim sürecine kadar pek çok konuda sorunlar vardir. Yetiskin egitimci yetistirilmesi konusunda oldugu gibi kimi sorunlar MEB’in dogrudan sorumlu oldugu ancak üzerinde pek durmadigi sorunlardandir. Gereksinimi en çok olan kesim yetiskin egitimi etkinliklerinden en az düzeyde yararlanmasi gibi sorunlar da isin dogasindan kaynaklanmakta ve diger ülkelerde de gözlemlenen sorunlardir.
Insanlar giderek ögrenme etkinliklerine daha çok katiliyor. Egitsel hizmetler yayiliyor. Bilgiler eskiyor. Yeni bilgi ve becerileri ögrenmek gerekiyor. Insan haklari daha genis kesimlerce benimseniyor. Kisaca deginilen tüm bu gelismeler yetiskin egitiminin gelecekte yasamimizin önemli bir parçasi olacagini göstermektedir. Bu gelismelere hazir olmak için önce MEB'in sonra da tüm ilgili kuruluslarin harekete geçmesi gerekmektedir.

Benzer Kitaplar