BALKAN SAVASINDA BÜYÜK GENEL KARARGAH

BALKAN SAVASINDA BÜYÜK GENEL KARARGAH

Fevzi BOZKURT
Politika


1912 yili Ekim ayinin baslarinda gazetelerde Bulgaristan ve Sirbistan Hükümetlerinin, ordularina ülkelerinin savunulmasi için bütün güç kaynaklarinin seferber edilmesi emrinin verildigi haberleri yazilir. Bu gelisme üzerine Ordu Müfettisi Abdullah Pasa, Genelkurmay Baskan Vekili Hadi Pasa ve diger kurmay baskanlar Bulgaristan, Yunanistan ve Sirbistan’in seferberlikleri için acil toplanirlar. Toplantidan hemen sonra Abdullah ve Hadi Pasa bir araçla Babiali’ye gider.
 
Günümüzdeki karsiligi Bakanlar Kurulu olan Heyet-i Vükela toplanti halindeyken oraya giderler ve Osmanli Ordusunun seferber edilmesi gerektigini dile getirirler ve durum padisaha arz edilir. Padisah da derhal birliklerin seferber edilmesi hakkinda emir verir. Padisahin yayinlamis oldugu emirde öncelikli olarak genel seferberlige önem verilecek sonra ise yiginak yapilacak.
 
Ordu birliklerin seferber hale getirilmesi için gerekli emirlerin verildigi siralarda da Genelkurmay Dairesi’nde Büyük Genel Karargâhin kurulus biçimi konusulur ve baskanligini ise Hadi Pasa üstlenir. 1. Kurmay Baskan Yardimciligina Ziya Pasa, 2. Kurmay Baskan Yardimciligina da Sait Pertev Pasa gelir ve Genelkurmay tarafindan savas baslamadan baris zamaninda hazirlanan ve adina da 5 numarali proje verilen seferberlik planini devreye koymak isterler. 5 numarali projede Sirbistan, Bulgaristan, Yunanistan ve Karadag ile savasilma durumunda Dogu ordusunun yiginak bölgesi çok fazla önemsenir. Bu projeye göre Edirne kalesine, Kircaali müfrezesine, Kirklareli Hasköy, Pavliköy, Çerkezköy, Dimetoka ve Lüleburgaz mevkilerine birçok tabur yerlestirilir.
 
5 numarali projede Trakya ve Makedonya’ya ait planlar daha savas çikmadan baris ortaminda çok gizli olarak ordu müfettisliklerine verildigine göre seferberligin basinda ortaya çikmamasi, gizli tutulmasi kabul edilebilecek bir durum degil. Bu durumdan ise Hadi Pasa Ziya Pasayi sorumlu tutuyor, çünkü o zamanin seferberlik subesi sorumlusu Ziya Pasa ve gizli evraklarin bulundugu kasanin anahtari da sadece kendisinde bulunur.
 
1 Ekim 1912’de Padisah emri ile Nazim Pasa Baskomutanlik Vekâletine, Hadi Pasa’nin Baskomutanlik Vekâleti Kurmay baskanligina, 1. Ordu Müfettisi Korgeneral Abdullah Pasa’nin Dogu Ordusu, Ali Riza Pasa’nin da Bati Ordusu ve Hursit Pasa’nin da Ihtiyat Ordusu Komutanligina tayin edildigi açiklanir.
 
Genel Karargâhin görevleri belirlenir ve herkese duyurulur. Ziya Pasa nakliyat ve evrak isleriyle Sait Pasa ise harekât ve istihbarat isleri ile mesgul olur. Bulgaristan, Yunanistan, Sirbistan ve Karadag’in Osmanli Devleti’ne darbe vurabilmesi için birkaç türlü hareket etme ihtimalleri var. En güçlü ihtimal ise Bulgaristan’in var gücü ile Trakya tarafindan baskente dogru taarruz etmesi ve Karadag’in da Makedonya’ya taarruz etmesi. Bu ihtimale göre düsman Tunca havzasindan Kirklareli ve Edirne arasindan içeri dogru ilerleyebilecek. Bu ihtimaller düsünülerek bütün birlikler çogunlugu Bulgaristan’a karsi olmak üzere yerlestirilir.
Abdullah Pasa bu seferberligin savas ile sonuçlanmasi halinde çok kötü seyler olacagini vurgulayarak bütün orduyu Ergene gerisine çekmek ve muharebeyi burada kabul etmek ister. Böylelikle ordunun Kirklareli’nde toplanmasi yerine Saray - Muratli hattinda toplanmasi zamandan tasarruf ettirecek ve düsman ordusunun da bu mevkie gelmesi daha uzun bir süreyi bulacaktir.
 
Sait Pertev Pasa’ya göre ise savasta en önemli ve en temel kural bütün kuvveti topladiktan sonra düsmana kesin karsilik vermektir. Abdullah Pasa muharebeyi ne kadar da Ergene gerisinde istese de Nazim Pasa tam tersi orduyu mümkün oldugu kadar ileri de toplayarak savasin ilani ile beraber hemen siniri geçmek istiyor.
 
Bu arada Bulgaristan Devletinin 5-10 gün içerisinde yiginagini tamamlayarak sinira saldiriya geçecegi istihbarati alinmistir. Bulgaristan’in Osmanli ordusuna karsi top ve tüfek sayisi olarak gözle görülür bir üstünlügü söz konusudur. Abdullah Pasa israrla düsmani geride karsilamak istiyor fakat Nazim Pasa karsi koyuyor, düsmani ileride karsilamak istiyor. Bu meseleyi görüs ayriligindan kurtarmak ve karara baglamak için Nazim Pasa Genel Karargâha davet edilir, Sait Pertev Pasa ve Ziya Pasa’da görüsmeye katilir. Nazim Pasa taarruzun bin an önce hizlandirilmasini ister ve Pertev Pasa tarafindan yiginak için teklif edilen Kirklareli-Yenice-Kabac hattini kabul eder ve kesin emir vererek karargâhtan ayrilir.
Balkan Savasi’nda birliklerin çogunlugu Trakya’da Bulgarlara karsi, diger az sayida olan kuvvetler ise Makedonya alaninda diger Balkan ülkelerine karsi hazir hale getirilir olmasi planlanir.
 
Büyük Genel Karargâh, Bati ordusuna ayrilan birçok birligi sonradan Dogu ordusuna aktardi. Osmanli ordusunun Bulgaristan’da Balkan müttefiklerine karsi savasi kaybetmesi gayet normal olarak görünüyor.
 
Tarih 6 Ekim 1912’yi gösterdigin de ordunun basindaki pasalar bir araya gelerek genel durum degerlendirmesi yaparlar. Hadi Pasa ordunun savasa yeterince hazir olmadigini savasin engellenemese bile hiç olmazsa diplomasi yoluyla 10-15 gün zaman kazanilmasinin çok iyi olacagi görüsünü açiklar. Ihtiyat ordusunu olusturan kolordularin nakliyat ve yiginaklari Dogu ordusundaki çesitli birliklere oranla beklenmedik bir sekilde ertelenir. Bu arada Ihtiyat ordusu da direkt Büyük Genel Karargâha baglanarak Dogu Ordusu komutaninin birçok birligi ayni anda komuta etme yükümlülügünden kurtarir.
 
Tarih 8 Ekim’i gösterdiginde gece yarisi Karadaglilar Brana ve Moykovaç taraflarini taciz etmeye baslar. Bunun üzerine Nazir Pasa’da kimseye danismayarak Bati ordusu komutanligina telgraf çekerek Karadaglilara karsi taarruzun serbest oldugunu bildirir. Gece yarisinda Karadag hükümeti resmen savas ilan ettigini bildirir. Heyet-i Vükela olaganüstü toplanti yapar. Üst düzey komutanlar arasinda siddetli fikir ayriliklari yasanir. Bu durunun felaketimiz olmamasi için Abdullah Pasa ordu birliklerine Ergene’ye kadar geri çekmek fikrini geri alir, fakat Nazim Pasa israrla ileriye dogru toplanarak düsmana taarruz etme fikrinden vazgeçmez. Hatta daha da ileri giderek yazili emir çikarir. Hadi Pasa ise hemen taarruza geçme emrine çok üzülür ve gücenir. Sait Pertev Pasa ise devleti bu zor durumdan kurtarmak için öncelikle büyük komutanlar arasindaki fikir birligini saglama ve uzlasmayi önemsiyor. Pertev Pasa Bulgarlarinda henüz yiginaklarin tamamlanmamis oldugunu bilerek Dogu ordusunun savas ile ileriye atilmasini engellemek amaciyla baskomutan vekiline direktif mektup yazar.
 
12 Ekim tarihinde Meclisi Vükela bir tutanak yayinlayarak suan ki duruma göre savas yapilmasinin zorunlu hale geldigini fakat yeterince hazir olunmadigini ve hemen harekâta geçmenin önemli ve zorunlu oldugunu açiklar. Mevcut askeri durumun ve ihtiyaç olunan malzemelerin ne oldugunu ve hangi bölgeye ne kadar ihtiyaç oldugunun acilen belirlenmesinin gerektigini bildirir.
 
Pertev Pasa’da Meclisi Vükela tutanagi ile hemen hemen ayni fikri benimser ve Osmanli ordusunun düsman ordularini maglup etmesi için hem Trakya hem de Makedonya civarinda bütün kuvvetlerin toplanmasi gerektigini dile getirir.
 
Tarih 14 Ekim’i gösterdigin de Bulgar hükümeti; Bulgaristan, Yunanistan ve Sirbistan hükümetleri adina 9 maddelik bir ültimatom verir. Bir gün sonra ise Bagimsiz Iskodra Nizamiye Birlikleri’nin yarisini olusturan bes Nizamiye taburu Tuz’da iki Karadag taburuna dirense de karsi koyamaz ve teslim olur.
 
15 Ekim 1912’de Bulgaristan, Sirbistan ve Yunanistan hükümetleri basbakan ve disisleri bakanlari tarafindan Sofya, Belgrad ve Atina elçilerimize nota verilmesi Osmanli Devleti’nin içislerine karisma ve milli onurumuzu zedelemesi demekti.
 
Osmanli Devletinin böyle bir tehdide ve saygisizliga karsi derhal taarruza baslamaktan baska bir alternatif olmadigindan bahse konu notalar cevapsiz birakilarak elçilerimiz geri çagrilir.
 
Nazim Pasa Bulgaristan ve Sirbistan’a karsi vakit kaybetmeden taarruz harekâtinin baslatilmasini, dogu ve bati ordusu komutanliklarina emreder ve bu yaziya dogu ordusu komutanligindan cevaben bir yazi gelir. Savasin baslamasindan sadece Nazim Pasa’yi sorumlu tutarlar. Ordunun tecrübeli komutanlarindan Ahmet Muhtar Pasa ise tek sorumlunun Nazim Pasa olmadiginin ve bu düsüncenin savas arifesin de yanlis oldugunu vurgular.
 
18 Ekim 1912’de Yunanistan resmen bize karsi savas ilan eder. Ertesi gün nazim Pasa Abdullah Pasa’dan karargâhtaki toplam kuvvetlerin sayisini ister ki bu sayi 170 bin civarindadir. Hemen Lüleburgaz Dogu ordusu komutanligina telgraf çekilmesini ve taarruz harekâtinin baslamasini ister. Düsman kuvvetlerinin büyük kisminin küçük Eregli, Haci Danisment, Vaysal’dan güneye dogru ilerlemekte oldugu 20 Ekim tarihine kadar bilinmemekteydi.
 
Abdullah Pasa 21 Ekim 1912’de Kirklareli’ne döndügünde baskomutan Nazim Pasa’dan mutlaka taarruz etmesi için bir telgraf alir ve yapilan israra karsi koyamaz. 
Pertev Pasa’ya göre Nazim Pasa’da basindan beri taarruz düsüncesinde olmasa ve Abdullah Pasa’yi sürekli taarruza sevk etmese, Abdullah Pasa kesinlikle taarruz emri vermez ve düsmani geri beklemeyi tercih eder. 20 Ekim’de Yunanlilar Alasanya’yi 21 Ekimde de Bulgarlar Cuma-i Bala, Timras ve Devlan bölgelerine girerler.
 
22 Ekim tarihinde Bulgar ordusu ve birliklerinin büyük bölümü Tunca Vadisi ile Pasaköy-Dereköy üzerinden Kirklareli istikametine ilerler. Abdullah Pasa’da Eskipolos-Seymen-Harabe ile Tunca arasinda düsman kuvvetleri ile siddetli muharebenin devam ettigini telgraf ile bildirir. Ertesi gün düsmanin Kircaali birliklerini yenerek Gümülcine’ye kadar yaklastigi haberi gelir. Dogu ordusu komutanligina sabahin erken saatlerinde Kirklareli’nin hemen isgali ve diger birlikler dönene kadar bu bölgenin kesinlikle muhafaza edilmesi emredilir.
 
24 Ekim 1912’de olaganüstü toplanan Meclisi Vükela’da Dogu ordusunun basarisizligi konusulur ve Nazim Pasa’nin ivedi olarak Trakya savas alanina giderek emir komutayi birliklerin basinda getirmesi karari alinir. Nazim Pasa büyük genel karargâh ile birlikte Çorlu’ya gitme karari alir. Ekimin yirmi dördünü yirmi besine baglayan gece Abdullah Pasa Çorlu’dan telgraf çeker ve Kirklareli’nin düsman eline geçtigini bildirir. Yine o gece Dogu ordusu 2. Kurmay baskani Ali Riza Pasa durumun gün geçtikçe daha kötüye gittigini ve genel karargâhin Çorlu’ya gelmesinin tehlikeli oldugunu bildirir.
 
Büyük genel karargâh ögleden sonra tren ile Çerkez köye hareket eder ve aksama dogru ulasir. Çerkez köyde de durumlar hiçte iyi degildir ve askerlerin birçogu firar eder. Dogu ordusu komutani Abdullah Pasa genel karargâha gelir ve Nazim Pasa’ya geçen süre içerisindeki durum ve harekât hakkinda bilgi verir. Her iki komutanda Abdullah Pasa’nin en basindan beri istedigi Ergene hattina geri çekilmeyi kabul eder ve Nazim Pasa Çerkez köyden ayrilir.
 
27 Ekim 1912 Dogu ordusu komutani Abdullah Pasa nazim Pasa’ya bir telgraf çekerek Pinarhisar-Kirklareli-yenice hattinin güneyinde düsmandan eser kalmadigini bildirir.
 
 
Söz konusu muharebeler vahim bir hal almadan önce Nazim Pasa’nin özel talimatiyla Dogu Ordusu iki gruba ayrilarak Abdullah Pasa'nin komuta­sinda birakilan sol gruba "1. Dogu Ordusu",  Kolordularla ve Hafif Süvari Tugayindan olusan ve Hamdi Pasa'nin komutasina verilen sag gruba "2. Dogu Ordusu" denilmis, sol grubun Karaagaç-Türkbey-Lüleburgaz genel hattinda düsmanla muharebeye basladigi sirada, sag grup bunun sagi gerisinde Vize ve Azbag üzerlerinden düsmanin sol kanat ve gerisine yöneltilmis oldugundan, diger subay ve komutanlar üzerlerine düsen görevleri biraz olsun yapsalardi sadece düsmani durdurmak degil belki de düsmani maglup ederek geri çekilmek zorunda birakirdi.
 
BALKAN SAVASINDA BÜYÜK GENEL KARARGAHSAIT PERTEV DEMIRHANALFA2012

Benzer Kitaplar