Ülkenin darbeler olmadan önceki genel durumuna çok ciddi anlamda bakmak lazim. Irtica ya
da hükümetin milli olmadigi iddialari darbeleri mesru kilma adina ortaya atilan
iddialardir. Yasadigimiz darbelerin hepsinde ortak özellik darbe öncesinde faili
meçhul cinayetlerin islenmesiydi. Menderes hükümetinin ABD'den koparak mali
bagimsizlik kazanma çabalari bu hükümetin sonunu getirmistir.12 Eylül Darbesi
sonucunda Türkiye, NATO'nun askeri kanadina Yunanistan'in alinmasina onay
vermistir. 28 Subat'ta Türkiye laik-anti laik kamplasmasina sokularak içe
kapanik bir ülke haline getirilmistir. Ülkemizin bölgede ve dünyada gelisen
olaylara seyirci kalmasi saglanmistir. Yeni Dünya Düzeni'nin getirdigi yeni iç
ve dis tehditler ve küresel saldirilar karsisinda üniter devlet yapisinin
tehdit altinda kalmasi saglanmistir. 28
Subat sürecinde tohumlari atilan hortumlamalarla Türkiye milli ekonomisinin
yaklasik 3'te 1'ini kaybetmistir. 28 Subat sürecinde ABD Disisleri Bakanligi'ndan
ABD Türkiye Büyükelçisine gönderilen çok gizli yazida Refah-Yol iktidarinin
bölgede ve dünyada ABD çikarlarina aykiri hareket ettigi, yüzünü batidan doguya
çevirdigi ve bu nedenle de 28 Subat için dügmeye basildigi ifade edilmistir. Meydana
getirilmeye çalisilan kaos ve istikrarsizlik ortami içinde bütün bu
provokasyonlari derin devlet olgusu içinde bir yapinin gerçeklestirdigi
iddialariyla kamuoyu baski altina alinmaya çalisiliyor. Devlet içinde devlet
yetkilerini kullanan ve vatanseverlik, millilik, vatana ihanet gibi
argümanlarla kandirilmis ve dis güçlerce elde edilmis bu grevlilerin olaylar
içine çekildigi de bir gerçek olarak karsimizda duruyor. Özellikle Özel
Kuvvetler Komutanligi personelinden genç subaylar bu olusumlar arasinda dahil
edilmek isteniyor. Soguk Savas'in gergin ortaminda illegalite, gayri-nizami
harp ve kont-gerilla ABD ve NATO tarafindan el altindan desteklendi. Iktidar
hirsi ugruna bu tür yapilanmalar ülkemizde görmezden gelinmistir. Türkiye'de
dis güçlerin etki alaninin gelismesi ve toplum içine sizmasi nasil baslamistir.
Türkiye siyasi cinayetler ve kamplasmalar sayesinde tamamen içe kapanik bir
ülke haline getirilmistir. Mevcut yöneticilerin milli olmadigi iddiasi da sik
sik ortaya atilarak kitleler yönlendirilmeye çalisilmaktadir.
Teskilat-i
Mahsusa'nin amaci imparatorluk içindeki ihanet sebekelerinin ortadan
kaldirmaktir. Asil amaci ise Büyük Osmanlilar'i yeniden kurmaktir.1. Dünya
Savasi'ndan sonra lagvedilen teskilatin yerine Karakol teskilati 1919'da
kurulmustur. Karakol teskilati'nin
yerine 1921'de MIM (Müsellah Müdafaa-i Milliye) teskilati kurulmustur. 1926
yilinda ise Milli Amele Hizmeti (MAH) kurulmus ve 1927'de Içisleri Bakanligi'na
baglanmistir. Türkiye'de kurulan ilk dinleme istasyonunu Amerikalilarin
kurmasi sebebiyle, uzun süre bu istasyon personelini finansal olarak
destekledikleri ve bilgi aldiklari sonradan ögrenilmistir. Gizli servisler
kagit üzerinde yaptiklari anlasmalarla büyük bir bilgi akisi koordinasyonunun
içinde bulunmaktadir. (Interpol, Europol, Ges Komutanligi vb.) MIT'in içe dönük
çalistigi Soguk Savas Dönemi'nin getirdigi komplocu kati gizlilik içeren
konseptinden kurtulamamasi iddiasi da bir süredir dile getiriliyor. MIT dis
temaslarinda ve kontrespiyonaj yani karsi casusluk mücadelesinde elinden
geldigi kadar etkin olmaya çabalamaktadir, ancak bu alanda çok basarili
oldugunu söyleyebilmek mümkün degildir.
MIT bu yeni doktrin ile bekle-gör
politikasindan bölgede ve dünyada inisiyatif alici politikalara geçmemiz
gerektigine isaret etmis, güçlü bir ekonomi ve güçlü bir ordu için güçlü bir istihbarat yapilanmasi ve güçlü bir
dis politikanin önemini vurgulamistir. Bizim ülkemizi hep disaridaki bazi
ülkelerin at kosturdugu cirit attigi bir alan olmustur. 28 Subat Yeni Dünya
Düzeni'nde Türkiye'yi yanlarina çekmek isteyen bu ülkeye birinci sinif degil de
ikinci veya üçüncü sinif ülke rolü biçen bazi ülkelerin operasyonudur. Eger bir
hükümet iktidardan uzaklastirilmak isteniyorsa hükümetlerle ilgili bir takim
iddialar ortaya atiliyorsa bunun arka planini çok iyi okumamiz gerekiyor. Süleyman
Demirel 28 Subat'ta motor görevini yapmistir. Darbeyi arka planda psikolojik
harp metotlari ile destekleyen ülkeler Türkiye gibi bir ülkede darbe sartlari
ve hukukunun uzun süre devam etmesini istemezler
Türkiye'de hükümetlerin
ideolojilerinin ortaya koydugu farkli konsept ve stratejilerinin bürokratik
irade tarafindan desteklenmedigi sürece bir önemi yoktur.Biz oyun kuran
devletlerin hedefinde miyiz yoksa oyun kuran devletlerle birlikte miyiz. MIT yeni
devlet tanimlamalarindan ve ulus devletler hakkindaki tehditlerden haberdar
olduklari yönünde açiklamalarda bulunmustur. MIT'in yeni istihbarat doktrinini
kamuoyunun destegini alma anlaminda bu kadar genis bir perspektif içinde
paylasmasi devletin üst katlarindan huzursuzluk oldugu ve bölgemizde yeni
tehditlerin var oldugu anlamina gelmektedir. Iç ve dis tehditler de askerler ve
siyasiler farkli düsünmektedir. Askerler ve sol partiler irticayi 1. iç tehdit
olarak görür iken disa bagimli olmakla da suçluyorlar. Her ne kadar ihtilaller
muhtiralar yapilsa da gerçekler er ya da geç ortaya çikar. Dis odaklar ve iç
uzantilari tarafindan laik anti laik Kürt Türk Müslüman Hiristiyan gibi Türkiye'nin
iç dinamiklerini kasiyacak provokatif eylemler tezgâhlanmaktadir. Provokasyonlarin
asil amaci hükümeti dis politika ve stratejilerinde kendi menfaatlerine uygun
bir çizgiye çekebilmektir.
Yön grubu ve kurucusu Dogan AVCIOGLU
Türkiye'de sol Kemalist, yani Kemalizm'in sosyalist bölümü gibi algilanabilecek
teoriler ortaya atmisti. Kizil Elma Koalisyonu da bu siralarda gündeme geliyor.
Kemalist Türk solu ülkücü Atatürkçü milliyetçi siyasi parti ve toplum
katmanlari bu koalisyon içinde yer aliyorlardi. 85 yildan bu yana kör topal bir
demokrasi ile idare edildigini düsünebiliriz. Devlet içinde devlet gibi
davranan hukuk disi yapilanmalarin hangi vatansever duygularla hareket
ederlerse etsinler kaos ortaminda o kadar pay sahibi olduklari bir gerçektir. 28
Subat türevi bir operasyonun alt yapilari hazirlaniyorsa emperyalizme karsi tam
bagimsizlik ve ülkeyi kurtarma adina kuruldugu iddia edilen bu koalisyonun
ülkeye faydadan çok zarari dokunacaktir. Istihbarat teskilatlarimiz ve istihbaratlar
oyun kuran olmali, kendi ülkelerinde oyun kurulan olmamali. Parlamentonun
kontrolünde her yaptigi hareketin hesabini verecek sekilde hukuk içerisinde
yapilanan bir derin devlet olabilir, benimsenebilir. Devlet tarafindan terörle
ve dis odaklarla mücadelede kontrolsüz güçlerin kullanilmasinda su sonuç
çikar:adam on suç isler on birincisini de kendisi için isler, yani ki özel
menfaatlerle devletin menfaatleri birbirine girer.
Tüm dünyada en önemli konsept
kamuoyunun destegini almaktir. Uygulanan psikolojik harekatlarla hem kurumlar
arasindaki çatismalar çikarilmaya çalisiliyor hem de TSK içinde farkli
hareketler var gibi bir resim ortaya konmaya çalisiliyor. Büyükanit'in
söylemiyle Ittihat ve Terakki yandaslari ile Halaskar-i Zabitan grubu
arasindaki bölünme neticesinde askerin siyasete karismasini dogal bir sonucu
olarak yasanan balkan faciasini ardindan gelen 1. Dünya Savasi'ni ve Osmanli
Imparatorlugu'nun parçalanmasi askerin siyasete müdahalesinin yanlis oldugu
gerçegini ortaya koyar. Darbeleri önlemede kimin ve hangi kurumun görevli
oldugu ve bu husustaki mevzuat hayli karisik ve eksik. Devlet içinde tüm
kurumlarin hukuk içinde hareket etmesini saglayacak tedbirler süratle alinmali
bu tür yapilarin olusmasina zemin hazirlayan nedenler süratle ortadan
kaldirilmalidir. Devletin kurumlari arasina nifak tohumlari ekilmis devlet
millet çatismasinin alt yapilari hazirlanmis ve toplum katmanlara ayrilmistir. Barzani'ye
ve Talabani'ye Türkiye Cumhuriyet Devleti'nin kirmizi pasaportunu vererek PKK
ile mücadele bu kisileri kullanirken stratejik
bir hata yapilmistir. Terörle mücadelede bilhassa PKK ile mücadele ederken önce
diplomasi yoluyla olmuyorsa gizli servisler ile o da olmuyorsa TSK vasitasi ile
mücadele edilmelidir.
Özel Kuvvetler'in esas görevi savas
zamaninda düsman gerisine sizarak orda gerilla tipi örgütlenmeye saglamaktir. Kendisine
bagli sivil unsurlar ile egitim amaçli tatbikat yapar.Mesela Diyarbakir'i isgal
eden yabanci kuvvetlere karsi milis kuvvetleriyle birlikte gerilla savasi
verir. Mevcut yasalarla darbe istihbarati tam olarak yapilamiyor.TSK Iç Hizmet
Kanunu'nun 35. Md. Türk Yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmis olan Türkiye
Cumhuriyeti'ni korumak ve kollamaktir.Darbelerin bu ülkenin kaderi olmamasi
adina devlet içinde uzlasma saglanmalidir. Halkin bilgilendirilmesi milletin
göz bebegi olmus TSK'yi tehdit etmez, faaliyetlinin mesruiyetini artirir
çikartilan süpheleri bertaraf eder.Aksi takdirde demokrasi aleyhinde çalismalar
yapildigi seklindeki intibalari güçlendirirsiniz.Devlet içinde devlet
yetkilerini kullanan kontrolsüz güçler yani hukuk disi yapilanlar oldugu için
dis güçlerin bu yapilarak sizma ihtimali de yüksektir. TSK kurumsal iradesi ve
emri komuta zinciri içinde yönetime el koyma amaçli bir darbe senaryosu
hazirlaniyorsa tabiî ki emir komuta zinciri içinde tüm komutanlarin yasal
sorumlulugu vardir. Henüz ortaya çikarilmayan gruplar var ki bunlardan güvenlik
kuvvetlerinin bilgisi var izlemeleri yapiliyor.
Siyasi cinayetlerde birbirine düsman
kitleler olusturma stratejisi yatar. Cinayette hedef alinan kisiyle cinayeti
isleyen kisinin kimligi terstir. Siyasi cinayetlerde amaçlar devlet kurumlar
arasinda çatismalara sebebiyet vermek devlet millet ayrismasinin saglayarak
milletin devlete olan güvenini sarsmak toplumu kamplara ayirmaktir. Olaya düz
mantik ile yaklasirsak siyasi cinayetlerin perde arkasini çözemeyecegimiz gibi
arka planda cinayeti kotaranlarin nihai hedeflerinin de bir parçasi olabiliriz.
ABD ve koalisyon güçlerinin AB'nin Sanghay beslisinin birbirleri ile bizim
cografyamizda yaptiklari mücadelenin taktik ve stratejilerini varmak
istedikleri nihai hedefleri göz önüne alindiginda resmin bütünü görülebilir. Örgütü
operasyonlarla Türk hükümeti dis politikada istedikleri yönde maniple edilmeye
çalisilmaktadir. Türkiye NATO'nun komünizm tehlikesine karsi örgütü operasyon
konseptini uygulayan ülkelerden biri olarak tarihe geçmistir. Suikastin
arkasinda Iran'in oldugu, toplumu laik-anti laik olarak kamplara ayirmanin
yaninda Iran'in terörist bir devlet oldugu izlenimi Türk kamuoyunun zihnine
kazinmistir. Iran'a yapilabilecek bir operasyonda Türkiye'yi yaninda görmek
isteyen ABD ve koalisyon güçleri Iran aleyhinde Türk kamuoyunu psikolojik harp
metotlariyla yönlendirmislerdir. Cumhurbaskani cinayetten on dakika sonra laik
Cumhuriyet'e yapilan bir saldiri oldugunu ifade etmis, basbakan yardimcisi ise
Gladyo tipi bir örgütlenmeden bahsetmistir. Suikastla birlikte hükümetin
sorunlu oldugu bazi kurumlarin yetkililerine eylem yapilacagi düsünülmektedir. Hablemitoglu
suikasti dogrudan ortadan kaldirmaya yönelik bir cinayettir. Suikast saatinde
tüm baz istasyonlarinda ariza tespit edilmistir. Milli
gibi görünen bu kontrolsüz güçlere sizma oldugunu anlayan Hablemitoglu durumu
fark ettigini gizleyemedigi için ortadan kaldirilmistir.
Polisin iç dinamikleri de kasinarak
her olumsuzluk devamli gündemde tutularak polisin kurumsal kimligi tartismaya
açilmak isteniyor. Vatandasini tehdit olarak görmeyen bir devlet yapisina
ihtiyacimiz var. Milli refleksle kuruldugu izlenimi veren sivil toplum kuruluslarinin
çogunlukla emekli askerler tarafindan olusturulmasi ve hükümet aleyhinde
propaganda yapmalari çok manidar. Gizli servisler üzerinde çok ciddi
arastirmalar yaptiktan sonra kendilerine en uygun kisileri
seçiyorlar.Türkiye'de uzun zamandan beri ikinci bir 28 Subat olusturma
gayretleri mevcut. Cumhurbaskanligi seçimleri ve arkasindan yapilacak seçimler
ipotek altina alinmak istendi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurumlarini
görev yapmiyor addederek kendilerini iç güvenlikten sorumlu polis ve
jandarmanin veya TSK'nin yerine koymanin milliyetçilikle ve vatanseverlikle bagdasmadigi
aksine zaten ülkede tohumlari ekilmis kutuplasmalari aritacagi unutulmamalidir.
Eylemin faillerinin macera heveslisi psikolojik sorunlari olan ve kendini
milliyetçi ve vatanperver olarak gören kisiler arasindan seçilmesi sorgulanmasi
gereken bir mesele. Türk milliyetçiligi rahatlikla hedef tahtasina konabiliyor.
Islam'i terörle özdeslestirmek için
irtica kavrami ortaya atilmistir. Türkiye'de de Islam iç tehdit olarak gösterilmek
istenmistir.Türkçülügün geçmisten gelecege tasinacak idealleri ve ülküsü bu
provokasyonla tahrip edilmek istenmistir. Milliyetçilik ve din küresel
saldirilara karsi dünyanin yükselen iki deger olarak günümüz dünyasinda
konjonktürel bir gerçek olarak karsimiza çikmistir. Suikastlarla amaç yükselen
deger olarak milliyetçilik ve din olgusunu yipratmaktir. 28 Subat örneginde
görüldügü üzere Türk milletine kimsenin dayatma hakki ve yetkisi yoktur. Ülkenin
demokratiklesmesinin ve milli iradenin önünü kesmeye çalisan antidemokratik
güçler ve bu güçlere sizan ülkede kaos ve istikrarsizlik olusturmak isteyen
gizli servisler yeni 28 Subatlari hazirlama gayretleri içerisindeler. Bunun
için 1-hükümet aleyhinde kamuoyu olusturabilecek ulusalci söylemli sivil toplum
kuruluslari, 2-toplumda iç barisi bozabilecek eylemlerin gerçeklesmesi yönünde
çalisma yaptirmak ve organize suç örgütlerinin lider veya alt kadrolarini azami
ölçüde kullanmak 3-medya vasitasi ile faaliyetlerinin mesrulugu yönünde kamuoyu
destegi saglamak. Siyaset disinda kalarak siyasete müdahale etmek toplum
mühendisligi demektir.
Yalniz savunma pozisyonunda olmak
Türkiye'ye özgü sartlar nedeniyle kabul edilemez bir davranis olacaktir. Soguk
savas döneminden sonra gelismis ülkeler istihbarat birimlerinin bütçelerini
olaganüstü seviyede artirarak her türlü destek ve imkani taniyarak hedef aldiklari
ülkelerde örtülü veya açik ekonomik askeri ve siyasi operasyon yapabilme
güçlerini artirdilar.Ülkemizin en yumusak karni olan ve uzun yillardan beri
Türkiye'yi yönetenlerin gündeminden düsmeyen irtica tehlikesi gibi sanal iç
tehditlerle asil dis tehditlerin göz ardi edilmesi saglanmis olabilir.
Türkiye'de gizli servislerin örtülü
operasyonlarinin amacina ulasmamasi, askeri vesayet rejiminin sona erdirilmesi,
bölgede ve dünyada etkili bir güç olabilmesi için demokratiklesme sürecine ayni
kararlilikla devam etmeli, istihbarat teskilatlarini yek vücut hale getirmeli,
gözünü disariya açmali, milletini tehdit olarak algilayan konseptten
çikmalidir.
Bülent ORAKOGLU'nun kaleme aldigi Akara'da Gölge Oyunlar (Gizli Dosyalar-Derin Sular) isimli kitabin tamamini okumanizi tavsiye ederim, tam bir beyin firtinasi
Sevgiyle kalin...